onedio
Görüş Bildir

TÜİK Haberleri

TÜİK ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. TÜİK ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Doğurganlık Hızının Rekor Seviyelere Gerilemesi Hakkında Twitter Kullanıcılarından Çarpıcı Nedenler
Geçtiğimiz Mayıs ayında TÜİK, 2023 yılı doğum istatistiklerini paylaşmış ve dikkat çeken bir veriyi ortaya koymuştu: İstatistiklere göre Türkiye’de doğurganlık hızı tarihin en düşük seviyesine 1,51’e geriledi. Bu veri o dönem pek tartışma yaratmış olmasa da sosyal medyada yeniden gündeme gelmesiyle birlikte hararetli yorumların ve fikir alışverişlerinin fitili bir kez daha ateşlendi. Özellikle Twitter’da (X) kullanıcılar bu düşüşün arkasındaki nedenlere dair görüşlerini paylaşmaya başladı.Buyrun izliyoruz 👇
Gül'den Torba Kanununa Onay
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayladığı, internet düzenlemesini de içeren ''torba kanun''a göre, TİB Başkanı'nın vereceği erişimin engellenmesi kararı, 24 saat içinde mahkeme onayına sunulacak. Cumhurbaşkanı Gül, 6527 sayılı ''Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun''u onayladı. Kanuna göre, orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin tutanak ve haritalar, askı suretiyle 30 gün süreyle ilan edilecek. Bu ilan ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmünde olacak. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açabilecek. İlan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin tutanak ve haritalar kesinleşecek. Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritalara karşı, kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak, Hazine hariç itiraz edilemeyecek ve dava açılamayacak. Hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılacak sınırlamaya itiraz davalarında hasım Orman Genel Müdürlüğü; orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında ise hasım Hazine ve Orman Genel Müdürlüğü olacak. Orman Genel Müdürlüğü'nce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler olacak. Kadastrosu yapılıp kesinleşen devlete ait ormanlar 'orman' vasfıyla, Orman Kanunu'nun 2. maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılan yerler ise kaydında belirtme yapılarak 'halihazır' vasfıyla, kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde hiçbir harç ve bedel alınmaksızın Hazine adına tapu kütüklerine kaydedilecek. Adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde nüfus nakilleri kalktığı için orman köyü nüfusuna kayıtlı olan ancak başka orman köyünde oturanlar orman köylülerinin haklarından yararlanamıyordu. Kanunla, nüfusu orman köyünde olsa da başka orman köyüne yerleşen ya da en az 5 yıldır kesintisiz orman köyünde oturan muhtaçlar orman köylülerinin haklarından yararlanacak. ORMANLARDA YOL KENARI TESİSLERE İZİN Devlet ormanlarında devlet üniversiteleri için eğitim ve araştırma maksatlı tesislerle yurt yapılmasına bedelli izin verilmesinde, ağaçlandırma ve arazi izin bedeli dışında bedel alınmayacak. Devlet ormanlarında, erişme kontrolü uygulanan karayollarındaki ulaştırma yapıları ve müştemilatı olan hizmet tesisleri ile bakım işletme tesislerine, karayolu sınır çizgisi içinde kalmak kaydıyla izin verilecek. Devlet idareleriyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen bu tesislerden bedel alınmayacak. Demiryolu, otoyol, devlet ve il yollarıyla su isale hatlarının yapımında zorunlu olarak ortaya çıkan kazı fazlası malzemenin depolanacağı alanlara, Orman Genel Müdürlüğü'nce belirlenen yerlerden, ağaçlandırma bedeli alınarak izin verilecek. Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında, mülki alanı bulunan köy tüzel kişiliği, belde belediyeleri, büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri ile koruma hizmeti için işbirliği yapılabilecek. Özel avlaklar dışındaki avlakların işletilmesi maksadıyla bu avlaklarda sahası bulunan, köy tüzel kişilikleri, belde belediyeleri, büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri ve avcı kuruluşları ile koruma, üretim, bakım ve avcılığın düzenlenmesi karşılığı işbirliği yapılabilecek. Petrol Piyasası Kanunu kapsamındaki işleme lisansı sahipleri de piyasa faaliyetine konu etmemek ve münhasıran petrokimya üretiminde kullanmak kaydıyla LPG ithal edebilecek. Muhtelif mevzuatta Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) ve Üretici Fiyat Endeksine (ÜFE) yapılmış olan atıflar, TÜİK'ce hesaplanan Yurt İçi Üretici Fiyat endeksine (Yİ-ÜFE), tarım sektörü TEFE ve ÜFE'ye yapılan atıflar Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi'ne yapılmış sayılacak. İNTERNET DÜZENLEMESİ Kanun, internet alanında da yeni düzenlemeler içeriyor ve TİB Başkanı'na yeni yetkiler veriyor. Buna göre, yeniden tanımlanan trafik bilgisi, taraflara ilişkin IP adresi, verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı ve varsa abonelik bilgilerini içerecek. TİB tarafından yalnızca mahkemelerce talep edilen trafik bilgileri istenebilecek. Trafik bilgisi ancak bir suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında mahkemelerce talep edilmesi halinde TİB Başkanlığı tarafından içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı veya erişim sağlayıcıdan alınarak verilecek. TİB Başkanı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulacak. Hakim, onayına sunulan konuyla ilgili 48 saat içinde karar verecek. Soruşturma aşamasında verilen hakim kararı, sulh ceza mahkemeleri tarafından verilecek. Bu karar, birden fazla sulh ceza mahkemesi bulunan yerlerde, HSYK tarafından belirlenen mahkeme tarafından verilecek. JEOTERMAL ALANLARDAKİ YATIRIMDA KAMU YARARI KURULU Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'na 'Kurul' tanımı ekleniyor ve kurulun hangi anlamda kullanılacağı ile görevinin hangi çerçevede olacağı konusu düzenleniyor. Buna göre, kurul; Kalkınma Bakanı'nın başkanlığında oluşturulan jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ile diğer yatırımların kamu yararı açısından önceliğini ve önemini tespit edecek. Kurul, Kalkınma Bakanının başkanlığında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile diğer yatırımcı kurum ya da kuruluşun bağlı olduğu bakan ya da bakanlar ve yatırım kararına onay veren kurumun ilgili olduğu bakan olmak üzere asgari 3 bakandan oluşacak. Kaynak arama ve işletme ruhsatlarında, jeotermal ruhsatlar ile maden ruhsatlarının çakışması halinde, ülke ekonomisi ve kamu yararı doğrultusunda kaynağın önceliğine göre kurul tarafından kamu yararı kararı alınacak. Jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ile devlet ve il yolları, otoyollar, demir yolları, havaalanı, liman, baraj, enerji tesisleri, maden petrol doğalgaz işletmeleri, su isale hatları gibi kamu yararı niteliği taşıyan yatırımların birbirlerini engellemesi, faaliyetin yapılamaz hale gelmesi durumunda jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ve yatırımla ilgili karar, kurul tarafından verilecek. Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde hazırlatılan rapor, danışmanlık ücretleri, yolluk, gündelik ve benzeri tüm harcamalar yatırımcı tarafından karşılanacak. Ayrıca, yatırımlar nedeniyle kurul kararı ile faaliyeti engellenen veya kısıtlanan tarafın yatırım giderleri, lehine karar verilen tarafça tazmin edilecek. Turizm Merkezi veya Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi dahilinde kalan yerlerde kurul tarafından alınacak olan kamu yararı kararı gereği, enerji üretimine öncelik tanınması halinde, ilgili Turizm Merkezi veya Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi veya bu alanlar için hazırlanmış onaylı imar planları yeniden düzenlenecek. 2/B ARAZİLERİNİ ALMAK İSTEYENLERE EK SÜRE Hazine'ye ait tarım arazilerini 31 Aralık 2011 itibarıyla en az 3 yıldır tarımsal amaçla kiralayan, kira sözleşmesi devam eden veya bu arazileri en az 3 yıldır kullanan ve kullanmaya devam ettikleri idarece belirlenenlere, bu arazileri satın almak için verilen ve 26 Nisan 2014 tarihinde dolacak başvuru ve ödeme süreleri 6'şar ay uzatılacak. 2/B arazilerini doğrudan satın almak için öngörülen 2 yıllık başvuru süresi de 1 yıl daha uzatılacak. İlgili kanuna göre revize edilerek onaylanan proje alanlarında kalan taşınmazlardan idarece satılanlar, proje kapsamında değerlendirilmek üzere proje sahibi idareye devredilecek. Devirden önce söz konusu taşınmazları satın alan hak sahiplerinin ödedikleri bedel dahil her türlü bilgi ve belgeler, proje sahibi idareye işlet tesis etmesi amacıyla devredilecek. Proje alanında kalan ve Maliye Bakanlığı'nca proje sahibi idareye devredilecek taşınmazların bedeli, bakanlıkça devrin uygun görüldüğü yıla ait emlak vergi değeri üzerinden tahsil edilecek. Belediye Gelirleri Kanunu'nda yer alan ilan ve reklam vergisi, biletle girilmesi zorunlu olmayan eğlence yerlerinden alınacak miktarlar, işgal harcı, tatil günleri için alınacak çalışma ruhsatı harcı, kayıt ve suret harçları, imarla ilgili harçlar ile iş yeri açma izni harcının tarifelerini, semtler arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıkları göz önünde tutarak, belediye meclislerinin önerisi, İçişleri Bakanlığı'nın görüşü ve Maliye Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tespit edecek. Bu tutarlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılacak. Bu miktar ve tutarlar, ilgili tarifeler için belirlenen en çok tutarı aşamayacak. Belediye meclislerince 2013 yılı için belirlenen bu vergi ve harç tarifeleri, Bakanlar Kurulu'nca tespit edilecek karar yürürlüğe girinceye kadar uygulanmaya devam edilecek. Yasak fiil veya davranışlarda bulunanlar hariç olmak üzere, Türkiye genelinde faaliyet gösteren tüzel kişilerden; şube personeli, vekil, mümessil gibi yetkili temsilcilerin şahsi kusurları nedeniyle ihalelere katılmaktan yasaklananlara, tanınan bir aylık sürede ihale bedelinin 3 katı tutarında tazminatı peşin ödemeleri halinde ihaleden yasaklama kararı verilmeyecek. Bu kişiler dışında, Türkiye genelinde faaliyet gösteren tüzel kişilerden; şube personeli, vekil, mümessil gibi yetkili temsilcilerin şahsi kusurları dolayısıyla henüz yasaklama kararı verilmeyen hakkında da 3 kat tazminatı peşin ödemeleri halinde yasaklama kararı verilmeyecek. Kanun, 5673 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi kapsamında bulunan geçici köy korucularına ödenecek aylığa esas gösterge rakamının yükseltilmesine imkan tanıyor. Köy korucuları arasında maaş farkına neden olan ek gösterge rakamı artırılacak ve köy korucularının maaşları eşitlenecek. ŞEHİR HASTANELERİNDE SÖZLEŞME EKSİKLİĞİ Şehir hastaneleri projesinde, kamu ile özel sektör arasında yapılacak sözleşmelere esneklik getiriliyor. Mücbir sebepler, olağanüstü haller veya sözleşme ve eklerinin uygulanmasını etkileyen bir durumun ortaya çıkması veya sözleşme ve eklerindeki hükümlerin ihtilaf içermesi hallerinde, sözleşme bedelini değiştirmemek kaydıyla Sağlık Bakanı onayıyla sözleşme ve eklerinde taraflarca değişiklik yapılabilecek. Bu şartlar dışında işin tamamlanamayacağının anlaşılması halinde bedel, ihalede nihai teklifin verildiği tarih esas alınarak, güncellenecek ve bakan onayıyla sözleşmede gerekli düzenleme yapılacak. Yapım işlerinde yatırım maliyetinde öngörülen sınırları aşan değişiklik olması halinde, değişen fizibilite raporu veya projeler ve diğer belgeler Yüksek Planlama Kurulu'na yeniden sunulacak. Yüksek Planlama Kurulu'nun yeni yetkilendirmesine istinaden sözleşme taslağında ve eklerinde gerekli tadiller yapılacak. Sözleşmenin sona erdirilmesi halinde kesin teminat mektubu iade edilecek. Organize sanayi bölgeleri, katılım, kalkınma ve yatırım bankaları ile organize sanayi bölgesi içinde yer alan katılımcılardan gelen talepler doğrultusunda, OSB sınırları içinde finansal kiralama yapılabilecek. Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilme süresi 31 Aralık 2014'ten, 31 Aralık 2018'e uzatılıyor. Milli parklardan elde edilecek gelirler Orman ve Su İşleri Bakanlığı döner sermayesine gelir kaydedilecek. Bu gelirler, kanun gereği ihtiyaç duyulan mal, hizmet ve yatırımların finansmanında kullanılacak. Kanunla, yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera, yaylak ve kışlak olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan taşınmazlardan, tapuda Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere tahsis edilen, tahsis edilen kişilerce de bir kısmı üçüncü kişilere devredilen, ancak Hazine'ce ilgili belediyeler aleyhine açılan davalar sonucunda mahkemelerce doğrudan tapuda Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazlar üzerinde, devletle vatandaş arasında ortaya çıkan hukuki ihtilafların çözümlenmesi amacıyla düzenleme yapılıyor. Buna göre, taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya iş yeri yapılmak üzere bedelsiz veya bedeli karşılığında tahsis edilen ancak, Hazine'ce ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucunda mera olarak sınırlandırılmasına ve mera özel siciline yazılan, fakat daha sonra meralık vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ile doğrudan Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazlardan; halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazine'ye ödenmesi kaydıyla, adlarına tahsis yapılanlara veya bunların haleflerine devredilecek.AA
İşsizlik Çift Haneye Dayandı
Türkiye genelinde işsizlik oranı 2013 yılında bir önceki yıla göre 0.5 puan artışla yüzde 9.7 oranında gerçekleşti. İşsiz sayısı bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2013 yılı Hanehalkı İşgücü İstatistikleri'ni açıkladı. İşsizlik oranı hükümetin Orta Vadeli Program'da 2013 yılı için öngördüğü işsizlik oranı hedefinin üzerinde gerçekleşti. TÜİK verilerine göre 2013 yılında Türkiye genelinde işsiz sayısı 2013 yılında bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı ise 0.5 puanlık artış ile yüzde 9.7 seviyesinde gerçekleşti. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0.4 puanlık artışla yüzde 11.5, kırsal yerlerde ise 0.6 puanlık artışla yüzde 6.1 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,5 puanlık artışla yüzde 12 seviyesinde, 15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı ise 1.2 puanlık artışla yüzde 18.7 olarak gerçekleşti. 300 BİN KİŞİ İŞSİZ KALDI Türkiye genelinde işsizlik oranı 2013 yılında bir önceki yıla göre 0.5 puan artışla yüzde 9.7 oranında gerçekleşti. İşsiz sayısı bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı bu düzeyi ile hükümetin Orta Vadeli Program'da 2013 yılı için öngördüğü yüzde 9.5 hedefinin üzerinde gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2013 yılı Hanehalkı İşgücü İstatistikleri'ni açıkladı. İşsizlik oranı hükümetin Orta Vadeli Program'da (OVP) 2013 yılı için öngördüğü işsizlik oranı hedefinin üzerinde gerçekleşti. TÜİK verilerine göre 2013 yılında işsizlik oranı ise 0.5 puanlık artış ile yüzde 9.7 seviyesinde gerçekleşti. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0.4 puanlık artışla yüzde 11.5, kırsal yerlerde ise 0.6 puanlık artışla yüzde 6.1 oldu. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2013 yılında bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. -TARIM DIŞI İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 12- Tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0.5 puanlık artışla yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı issizlik oranı 2012 yılında yüzde 11.5 düzeyinde bulunuyordu. GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK ORANI ARTTI- 15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı ise 2013 yılında bir önceki yıla göre 1.2 puanlık artışla yüzde 18.7 olarak gerçekleşti. 2012 yılında genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 17.5 düzeyinde bulunuyordu. Tarım dışı işsizlik oranı 2013 yılında kentte yüzde 21.2'ye, kırda yüzde 13.7'ye yükseldi. İSTİHDAM EDİLENLER 703 BİN KİŞİ ARTTI- İstihdam edilenlerin sayısı 2013 yılında, bir önceki yıla göre 703 bin kişi artarak 25 milyon 524 bin kişiye yükseldi. Hükümetin OVP'de 2013 yılı için istihdam düzeyi hedefi 25 milyon 692 bin kişi düzeyinde belirlenmişti. İstihdam edilen sayısı, hedefin üzerinde gerçekleşmiş oldu. 2013 yılında, tarım sektöründe çalışan sayısı 82 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 785 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 23.6'sı tarım, yüzde 19.4'ü sanayi, yüzde 7'si inşaat, yüzde 50'si ise hizmetler sektöründe yer aldı. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında hizmet sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0.6 puan, sanayi sektörünün payı 0.3 puan, inşaat sektörünün payı 0.1 puan artarken, tarım sektörünün payı ise 1 puan azaldığı görüldü. İSTİHDAM ORANI YÜZDE 45.9 OLARAK GERÇEKLEŞTİ- İstihdam edilenlerin oranı, bir önceki yıla göre 0.5 puanlık bir artış göstererek yüzde 45.4'ten yüzde 45.9'a yükseldi. Orta Vadeli Program'da hükümetin 2013 yılı istihdam hedefi yüzde 46.2 düzeyinde bulunuyordu. İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI YÜZDE 50.8 OLARAK GERÇEKLEŞTİ- Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, 2013 yılında bir önceki yıla göre 0.8 puan artarak yüzde 50.8 oldu. Erkeklerde işgücüne katılma oranı bir önceki yıla göre 0.5 puanlık artışla yüzde 71.5, kadınlarda ise 1.3 puanlık artışla yüzde 30.8 olarak gerçekleşti. Hükümetin 2013 yılı için işgücüne katılma oranı hedefi OVP'de yüzde 51 düzeyinde bulunuyordu. Böylece hükümetin 2013 yılı istihdam oranı ve işgücüne katılma oranı hedefleri tutmadı. -EN YÜKSEK İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 14.5 İLE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GERÇEKLEŞTİ- Bölgesel sonuçlar düzey 1'e (12 Bölge) göre işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 14.5 ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesi iken, en düşük olduğu bölge yüzde 6.7 ile Batı Karadeniz (TR8) ve Kuzeydoğu Anadolu (TRA) bölgeleri oldu. Erkeklerde işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 15.2 ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesi iken, kadınlarda yüzde 14.8 ile İstanbul (TR1) bölgesi oldu. EN YÜKSEK İSTİHDAM ARTIŞI 206 BİN KİŞİ İLE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE YAŞANDI- En yüksek istihdam artışı 206 bin kişi ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesinde gerçekleşti. Buna karşılık en fazla istihdam azalışı Doğu Karadeniz (TR9) bölgesinde görüldü. Bu bölgede toplam istihdam 73 bin kişi azaldı. Bölgelerdeki istihdamın sektörel dağılımına bakıldığında, tarım sektörünün payının en yüksek olduğu bölge yüzde 49.7 ile Kuzeydoğu Anadolu (TRA), sanayi sektörünün payının en yüksek olduğu bölge yüzde 36.9 ile Doğu Marmara (TR4) ve yüzde 35.1 ile İstanbul (TR1), hizmetler sektörünün payının en yüksek olduğu bölgeler ise yüzde 64.3 ile İstanbul (TR1) ve yüzde 62.7 ile Batı Anadolu (TR5) bölgeleri oldu. İŞGÜCÜNE KATILMA ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU BÖLGE YÜZDE 55,6 İLE EGE BÖLGESİ OLDU- En yüksek işgücüne katılma oranı yüzde 55.6 ile Ege (TR3) bölgesinde gerçekleşti. Erkeklerde işgücüne katılma oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 74 ile İstanbul (TR1) ve Kuzeydoğu Anadolu (TRA) bölgeleri, kadınlarda ise yüzde 38.3 ile Ege (TR3) bölgesi oldu. EN YÜKSEK İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 21.1 İLE TRC3 BÖLGESİNDE GERÇEKLEŞTİ- Bölgesel Sonuçlar, Düzey 2'ye (26 Bölge)göre işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 21.1 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) olurken, bunu yüzde 17.5 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) takip etti. İşsizlik oranının en düşük olduğu bölge ise yüzde 4.7 ile TR52 (Konya, Karaman) bölgesi oldu. İSTİHDAM EDİLENLERİN YÜZDE 18.3'Ü İSTANBUL'DA- Kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfusun yüzde 18,1'ini barındıran İstanbul (TR10), toplam istihdamın da yüzde 18.3'üne sahip olduğu görüldü. Çalışma çağındaki nüfus içindeki payı yüzde 6.7 olan TR51 (Ankara) bölgesi toplam istihdamın yüzde 6.5'ine sahip oldu. TR31 (İzmir) bölgesinin çalışma çağındaki nüfus içindeki payı yüzde 5.8 iken, toplam istihdamın yüzde 5.9'una sahip oldu. Buna karşılık, çalışma çağındaki nüfusun yüzde 3.8'ine sahip olan TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) bölgesinin toplam istihdam içindeki payı yüzde 2.6 oldu. İŞGÜCÜNE KATILMA ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU BÖLGE YÜZDE 58.3 İLE TRA2 BÖLGESİ'NDE GÖRÜLDÜ- En yüksek işgücüne katılma oranı yüzde 58.3 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) bölgesinde gerçekleşti. Bunu yüzde 57.2 ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesi izledi. En düşük işgücüne katılma oranı ise yüzde 36.9 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) ve yüzde 37.9 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) bölgelerinde oldu.ANKARA (ANKA)
2013’te 1172 Çocuğun Yaşam Hakkı İhlal Edildi
Göç Vakfı’nın 2013 yılını kapsayan Çocuk Hak İhlalleri Raporu’nda Türkiye’de çocukların maruz kaldığı çok sayıdaki hak ihlaline dikkat çekiliyor. Yasaların çocuk haklarıyla uyumlu hale getirilmesinden önleyici ve koruyucu tedbirlere kadar birçok öneri gündeme getiriliyor. Raporda dile getirilen hak ihlallerine ve bunlara bağlı saptamaların bazıları şöyle: Ulaşılabilen verilere göre, 2013'te yaşam hakkı ihlal edilen 2013’te 343 çocuk hayatını kaybetti. Yaralanmalarla birlikte toplam yaşam hakkı ihlali sayısı 1172. “Kamu otoritesi çocuk ölümlerine yol açan olayların analizlerini yapmak ve önleyici tedbirler almak, ailelere çocukların korunması konusunda gerekli eğitimleri vermek gibi sorumluluklarını yok sayıp ‘çocukların yaşam hakkını korumak her koşulda devletlerin sorumluluğu altındadır’ ilkesini çiğniyor. Çocuğun korunması hakkı çerçevesinde 89 ayrı olayda yaşanan hak ihlallerinde devletin ihmali olduğu, yaşanan beş olayda da devletin fiili ihlali olduğu görüldü. Erken zorla evlilik başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı 12 olay yaşandı, bu olaylardan 13 çocuk etkilendi. “Özellikle kız çocukların zorla çocuk yaşta evlendirilmesi sorunu ile ilgili kadın örgütlerinin yıllardır yaptıkları önerilere rağmen etkili önleyici mekanizma kurulmamakta, aksine ‘aile rızası’ ve ‘dini nikah’ yöntemleri ile çocuk evliliklerinin yapılmasına göz yumuluyor.” Çocukların cinsel istismarı ve cinsel sömürüye alet edilmeleriyle ilgili 44 olay yaşandı, bu olaylardan 83 çocuk etkilendi. “Çocukların cinsel istismarı vakalarında failleri cezalandırmayı engelleyen ‘rızası ile‘ veya ‘çocuğun ruh sağlının bozulma’ şartlarına bakılmasına son verilmelidir.” Çocuğa yönelik şiddet vakalarında devlet hem ihlalci hem ihmalkar; 12 olayda 21 çocuk şiddete uğradı. “Türkiye’de çocuklara yönelik şiddet e ilişkin toplumsal algıyı değiştirmeden sorunun gerçek boyutlarını görmek imkansızdır. Vaka analizleri yaygın ve olağan sayılan psikolojik ve fiziksel şiddete işaret ediyor.” İhmal istismar, başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı yaşanan 20 ayrı olaydan 32 çocuk etkilendi. Bu çerçevede hak ihlalleri çoğunlukla çocuğun kendini ilgilendiren konularda içinde yer aldığı toplantı ve gösterilere müdahalelerde belirginleşti. Raporlama döneminde meydana gelen 23 olayda 24 çocuk tutuklandı, 68 çocuk gözaltına alındı ve mahkemeler beş çocuk için çeşitli hapis cezalarına hükmetti. Çocukların kişisel gelişimi için yükümlülüklerini yerine getirmeyen devlet kurumları ve yetkililer kanunlarla sorun yaşayan çocukları cezalandırma yaklaşımına son vermeli. Çocuklar bakımından tutuklama son seçenek olmalı. Mersin’de yaşanan ve Mersin Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanarak Mersin Çocuk Ağır Ceza Başkanlığı’na gönderilen bir raporda bir çocuk için “Bu çocuk esmer vatandaşlardan” betimlemesi yapıldı. Raporda Silahlı Çatışma Ortamında Çocukların Korunması başlığı altında 22 çocuğun etkilendiği yedi ayrı olayda devletin fiili ihlali tespit edildiği belirtildi. Rapordaki ihlal verileri internet üzerinden yerel medya ve yaygın medya sitelerinin taraması ile elde edilen bulgulardır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa ve yasaları Çocuk Hakları Sözleşmesiyle uyumlu hale getirmelidir. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bireysel başvuru hakkı ile ilgili ek protokolü onaylanmalıdır. Çocuğa yönelik şiddet ve çocuk intiharlarına ilişkin önleyici mekanizmalar oluşturulmalıdır. TÜİK istatistiklerinde çocuklar görünür kılınmalıdır. İstatistikler 0–18 yaş grubuna ilişkin verilerin net olarak görülebileceği yöntemler ve yaş aralıkları bazında toplanmalıdır. Medeni Kanun’un 124 maddesi değiştirilmeli ve aile rızası ile 18 yaş altındaki çocukların evlendirilebilmesi yasaklanmalıdır. Din adamlarının 18 yaş altındaki çocukların dini nikahlarını kıymalarına cezai müeyyide getirilmelidir. Engelli çocukların eğitim, sağlık ve sosyal süreçlerden en yüksek düzeyde yararlanabilmesinin önünü açacak düzenlemelerin ilgili sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Çocukların yaşamlarını sürdürdükleri veya bulunduğu tüm kapalı kurumlar bağımsız sivil izlemeye açılmalıdır. Devletin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki çekinceleri kaldırması, anadilde eğitim başta olmak üzere, çocukların toplumsal süreçlere katılımlarının önündeki engellerin kaldırılması için gerekli düzenlemeleri yapması gerekmektedir. Özellikle snır bölgeleri dışında kalan alanlardaki kara mayınları temizlenmeli; temizleme sürecinde gerekli işaretlemeler ve mayın risk eğitimleri yapılmalıdır. İşaretleme ve eğitimler risk gruplarının anadillerinde yapılmalıdır. Rapor Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları sözleşmesi'nde güvence altına alınan ve tüm çocukların hiçbir ayrımcılığa uğramadan yararlanması gereken haklar üzerinden hazırlandı, sözleşmeye uygun olarak 0–18 yaş arası bireyler çocuk olarak kabul edildi. İhlal verileri internet üzerinden yerel medya ve bianet'in de aralarında bulunduğu yaygın medya sitelerinin taraması ile elde edildi. (YY) Bianet
İşsizlik Yeniden Çift Hanede
İŞSİZLİK sekiz ay aradan sonra yeniden çift haneye yükseldi. Kasım, Aralık, Ocak aylarını kapsayan Aralık döneminde işsizlik yüzde 10.0 düzeyine çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan yapılan açıklamaya göre, Kasım döneminde yüzde 9.9 olan işsizlik oranı da 0.1 puanlık artış ile yüzde 10.0 düzeyinde gerçekleşti. Böylece, işsizlik oranı 2013 yılı Mart dönemindeki yüzde 10.1 düzeyinden sonra ilk kez yeniden iki haneye yükselmiş oldu. TÜİK verileri, Türkiye genelinde işsiz sayısının 2013 yılı Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 19 bin kişi artarak 2 milyon 809 bin kişiye yükseldiğini gösterdi. Aynı dönemde iş bulma umudunu yitirdiği için iş aramayanlar 540 bin kişiye, iş bulduğunda çalışmaya hazır olduğunu bildirenler de 2 milyon 45 bin kişiye çıktı. Böylece iş gücü dışında sayılıp da, iş bulma umudunu yitirenler ve iş bulmaya hazır olanların da katılımıyla, toplam işsizler 5 milyon 394 bin kişiye ulaştı. TÜİK’in verilerine göre, tüm sanayileşmiş ülkelerde temel işsizlik verisi olarak kabul edilenh tarım dışı işsizlik oranı da Kasım dönemindeki yüzde 12.0 düzeyinden, Aralık döneminde yüzde 12.1’e çıktı. Aynı dönemler itibarıyla 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı ise yüzde 19.3 düzeyinden, yüzde 18.7’ye geriledi. Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, 2013 yılı Kasım dönemine göre 0.4 puan azalışla yüzde 50.1 oldu. Aralık döneminde erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 70.9 ise yüzde 29.9 olarak gerçekleşti.Milliyet
Kars TÜİK Bürosuna Silahlı Saldırı: 7 Ölü
Türkiye İstatistik Bürosu'nun Kars bürosunda bu sabah mesai saatinin başlamasının ardından katliam yaşandı. Kurum çalışanı altı kişi öldürüldü. Katliamı yapan kişinin daha önce TÜİK'te çalışan bir sosyolog olduğu ortaya çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu Bürosu'nun Kars'taki bürosu bu sabah bir saldırının hedefi oldu. Sabah mesai saati başladığında büroyu basan bir kişi ve büroda bulunan altı kişiyi kalaşnikof ile öldürdü ve ardından intihar etti. Bir kişi halen yaralı, hayatını kaybedenler arasında kurum müdürü Mehmet Tolon da bulunuyor. BİNA BOŞALTILDI HERKES ŞOKTA Şu anda olay yeri inceleme kipleri incelemelerini sürdürüyor. Dışarıdaki panik devam ediyor. Kars'ta ilk defa böyle bir olayın yaşanması nedeniyle, Kars sakinleri olayını henüz üstünden atamadı. Yirminin üzerinde personel dışarı çıkartıldı. TÜİK'te çalışanların yakınları olayın meydana geldiği Atatürk Caddesi'ne koştu. Ceza alan memur katliam yaptı Kars’ta meydana gelen olayın, müfettiş soruşturması sonucu ceza alan bir memurun cinnet getirmesi nedeniyle yaşandığı öğrenildi. İddiaya göre bir yıldır TÜİK Kars bölge müdürlüğünde çalışan memur hakkında bir süre önce soruşturma açıldı. Bu soruşturmada memura ceza verildi. Bu nedenle bölge müdürü ile tartışan memurun, önce mesai arkadaşlarını rehin aldığı, bir süre sonra da hepsini öldürerek intihar ettiği bildirildi. Rehine olayına karşı özel harekat timleri olay yerine gittiğinde 7 cesetle karşılaştı. KARS VALİSİ: SOSYOLOG OLARAK ÇALIŞIYORDU Kars Valisi Eyüp Tepe saldırının terör olayı olmadığını belirtirken şu açıklamayı yaptı: 'Olayın terör saldırısıyla ilgisi yok. Saldırganın kimliği Veysi Erin. TÜİK'te sosyologolarak görev alıyordu. Altı kişiyi öldürmüş ve intihar etmiş' 'ÖNCE MÜDÜRÜ REHİN ALMIŞ' Kars Belediye Başkan adayı Naif Alibeyoğlu, hurriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada eylemi gerçekleştiren kişinin daha önce çalışan bir kişi olduğunu ifade ederek “Psikolojik sorunları olduğu ifade ediliyor. Kısa bir süre önce Diyarbakır’a gidiyor ve beraberinde silah getiriyor. Önce müdürü rehin alıyor. Sağa sola ateş açıyor. 6 kişiyi öldürüyor daha sonra da kendisi intihar ediyor. Çok sayıda yaralı da var” dedi. TÜİK'TEN AÇIKLAMA Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı, (TÜİK) Kars Bölge Müdürlüğü'nde çalışan Veysi Erim 'in çalışan 6 kişiyi öldürdükten sonra intihar ettiği olayla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, 'Kars Bölge Müdürlüğümüzde 19.03.2014 tarihinde üzücü bir olay meydana gelmiştir. Kurumumuz çalışanlarından birisi, silahlı saldırıda bulunarak 6 personelimizi öldürmüş bir personelimizi yaralamıştır. Şahıs daha sonra kendisini vurarak intihar etmiştir. Kamuoyuna üzüntü ile duyurulur. ' KARS VALİLİĞİ’NDEN AÇIKLAMA Kars Valiliği TÜİK Binasına silahlı saldırıda 7 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “19 Mart 2014 Çarşamba günü TUİK Bölge Müdürlüğünde çalışan Veysi ERİM saat 08.30 civarında Bölge Müdürlüğü binasına gelerek Bölge Müdürlüğünde çalışan 5 kişi ve Bölge Müdürünü Glock marka tabanca ile öldürdükten sonra intihar etmiştir. Ayrıca olay esnasında kurumda bulunan 1 çalışan yaralanmış olup hayati tehlikesi bulunmamaktadır. Veysi ERİM, TUİK Bölge Müdürlüğünde Sosyolog kadrosunda çalışan memur olup, psikolojik sorunları ile ilgili tedavi görmekteydi. Bu vahim olayın herhangi bir siyasi ve terör olayı ile ilgisi olmayıp, psikolojik tedavi gören Veysi ERİM’ in cinnet halinde olayı gerçekleştirdiği değerlendirilmektedir. Görev başında şehit olan personellerimize Allah’tan rahmet yakınlarına sabır ve başsağlığı diler, yaralı olan personelimize acil şifalar dileriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi BAKAN YILMAZ TÜİK SALDIRISINI DEĞERLENDİRDİ Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kars'ta 7 kişinin hayatını kaybettiği TÜİK binasındaki saldırı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yılmaz, saldırıyı yapan kişinin daha önce hakında soruşturma yürütüldüğünü ancak işten çıkarılmadığını söyledi. Geceyi Van'da geçiren Kalkınma Bakanı Yılmaz, otel çıkışında açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz, saldırganın piskolojik sorunları olduğunu ve sürekli rapor alarak işe gelmediğini söyledi. Bakan Yılmaz, 'TÜİK çalışanı. Hakkında soruşturma yürütülmüş bir kişi. Muhtemelen psikolojik sıkıntıları olan bir kişi. Bu acı hadise yaşandı. Hakkında işten çıkarma gibi bir durum söz konusu değil. İlk aldığımız bilgilere göre 'kademe ilerlemesi cezası' verilmiş.' dedi. Bakan Yılmaz, yapılan açıklamanın ardından heliktopterle Kars'a gitti.Bedir ALTINOK (DHA)
Katliam Tanığı: '6 Kişinin Öldürülmesi 40 Saniye Sürdü'
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kars Bölge Müdürlüğü'ne yapılan saldırıda hayatını kaybedenlere başsağlığı, çalışanlara 'geçmiş olsun' ziyaretinde bulundu. Saldırı sırasında rehin tutulan tuvalete saklanarak kurtulduğunu anlatan Ahmet Akın Atasoy, '6 kişinin öldürülmesi 40 saniye sürdü' dedi. Yılmaz ile TÜİK Başkanı Birol Aydemir, bugün sabah saatlerinde çalışanlarla bir araya geldi. Hayatını kaybeden 6 kişinin ailesi ve çalışanlarla TUİK'in yanındaki Serhat Kalkınma Ajansı'ında (SERKA) gerçekleşen buluşmada, çalışan ve ölenlerin yakınları gözyaşlarını tutamadı. Olay yeri inceleme ekipleri tarafından mühürlendiği için SERKA'da gerçekleşen dramatik buluşmada Bakan Cevdet Yılmaz, Vali Eyüp Tepe ve TÜİK Başkanı Aydemir, acılı ailelere 'bağsağlığı', çalışanlara ise 'geçmiş olsun' dedi. 'O' anı anlattı... Saldırıdan şans eseri kurtulan katliam tanığı Ahmet Akın Atasoy yaşadığı dehşet dolu anları TÜİK Başkanı Birol Aydemir'e anlattı. TÜİK Başkanı Aydemir'in elini tutarak dinledeği tanık Atasoy o dehşet dolu anları bir daha yaşadı. Ahmet Akın Atasoy tuvalete kaçarak saldırıdan kurtulduğuna dikkati çekti. Veysi Erim'in kendi odasına gelinceye kadar 8 el silah sesi duyduğunu söyleyen Ahmet Akın Atasoy, 'Beni Allah korudu, bir köşede sessizce bekledim. 6 kişinin öldürülmesi 40 saniye sürdü. Ben orada öldürülmemek için tam 1 saat bekledim. Polisler seslendiğinde korkumdan onlara cevap bile veremedim' diye konuştu. TÜİK Başkanı Birol Aydemir ise 'Allah saklamış sizi diyecek birşey yok. Lafın bittiği yerdeyiz' dedi.Toplantı salonuna giren ölenlerden birinin babası, 'Allah cennetiyle mükafatlandırsın. Hepimizin başı sağolsun' diyerek oğlunun mesai arkardaşlarına sarıldı ve ağladı. Katliam olayı dün saat 08.30'da Atatürk Caddesinde bulunan TUİK'e ait 3 katlı binanın orta katında meydana geldi. TÜİK'te 1.5 yıllık memur olan sosyolog Veysi Erim (33), üç şarjörü olan Glock marka tabancayla çıktığı Bölge Müdürü katında katliamı gerçekleştirdi. Diyarbakırlı olduğu ve psikolojik sorunları bulunduğu ileri sürülen Erim, Bölge Müdürü Mehmet Tolon (61), Şube Müdürü Osman Ay (49), İdari Mali İşler Sorumlusu Ramazan Haydar (32), Veri Hazırlama Kontrol memuru Abdulnaci Çolak (39), istatistik memuru Ahmet Onur Banker (32) ve antekör Safet Karaçay'ı (29) öldürdü. İçerden kapıyı kilitleyen Veysi Erim, polislerin gelmesinden kısa bir süre önce olayda kullandığı tabanca ile intihar etti. Bölge Müdürü sekreteri evli ve 2 çocuk annesi Neslihan Çelik Koca, karnını sıyıran kurşunla hafif yaralı, 2 kurum görevlisi de odada saklanarak şans eseri ölümden kurtuldu. Olaydan sonra Erzurum'a getirilen cenazelere Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sabaha kadar otopsi yapıldı. Daha sonra cenazeler memleketlerine gönderilmek üzere Kars'a götürüldü.DHA
Türkiye'de Ölümlerin Yüzde 40'ı Bu Hastalıktan
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2013 yılına ilişkin ölüm nedeni istatistiklerini açıkladı.Buna göre, en fazla ölüme sebep olan hastalıklar yüzde 39,8 ile dolaşım sistemi, yüzde 21,3 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler, yüzde 9,8 ile solunum sistemi, yüzde 5,6 ile endokrin, beslenme ve metabolizmayla ilgili hastalıklar, yüzde 5,5 ile dışsal yaralanma nedenleri ve zehirlenmeler ile yüzde 4,1 ile sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları oldu.Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümlerin en çok ....
2014’ün İlk Üç Ayında İş Kazalarında 276 İşçi Hayatını Kaybetti
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Mart Ayı İş Cinayetleri Raporu’na en az 112 emekçi yaşamını yitirdi. İnşaat, metal, ticaret, büro, eğitim ve tarım sektörlerinde yaşandığı belirtilen cinayetlerle birlikte meclis tarafından ortaya konulan önceki aylara ait rakamlarla birlikte yılın ilk üç ayı içerisinde yaşamlarını yitiren toplam işçi sayısı 276. Çalışma alanlarında yaşanan iş cinayetlerine dair her ay rapor hazırlayan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin basın, emek ve meslek örgütlerinden derlediği veriler ışığında hazırladığı 'Mart Ayı İş Cinayetleri Raporu'nu açıkladı. Hazırlanan raporda yer alan rakamlar, iş cinayetlerinin artık bir katliama dönüştüğünü bir kez daha ortaya koydu. Buna göre, tespit edebildiği kadarıyla Mart ayında en az 112 emekçi yaşamını yitirdi. 2014 Ocak ayında en az 87 emekçi, Şubat ayında en az 77 emekçiden sonra Mart ayında yine en az 112 işçinin iş cinayetlerine kurban gitmesi üzerine yılın ilk üç ayı içerisinde toplamda en az 276 işçinin yaşamını yitirdiği kaydedildi. Bu derece yüksek bir rakama ulaşan iş cinayetlerinin en çok inşaat, metal, ticaret, büro, eğitim ve tarım sektörlerinde yaşandığı belirtildi. İnşaat sektöründe ölümler gizleniyor Bu alanlar içerisinde yine tespit edebildiği kadarıyla inşaat sektöründe, 14’ü düşme ve 6’sı ezilme, göçük nedenli olmak üzere 25 işçi can verdi. Sektörde yaşanan iş cinayetlerinin, ülkenin dört bir yanında yaygınlık gösterdiği biçimde çocuk ve göçmenlerden yaşlılara kadar uzanan bir yelpazeyi kapsadığı vurgulandı. İnşaat sektöründe yaşanan iş cinayetlerine ilişkin altı çizilen bir diğer husus da yaşanan işçi ölümlerinin gizlenmesi oldu. Mimarlar Odası’nın 24 Mart’ta yaptığı açıklamaya göre, 17 Şubat’ta hakkında tarihi sit derecesinin kaldırılmasına ilişkin iptal kararı bulunmasına rağmen Atatürk Orman Çiftliği’nde yapılan Başbakanlık Hizmet Binası inşaatında, Kontur Sel Alüminyum isimli taşeron firmada çalışan 27 yaşındaki işçi Savaş Oğuz’un düşerek ölümünün kamuoyundan gizlendiğine işaret edildi. İşçi Sağlı ve Güvenliği Meclis’inin verilerine göre, ülkenin sanayisinin temelini oluşturan sektörlerden olan metalde ise 20 işçi yaşamını yitirdi. Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema sektöründe de Mart ayında 18 emekçi yaşamını yitirdi. Örnek olarak ise 19 Mart’ta, Kars TÜİK’te çalışan sosyolog Veysi Erim’in 6 çalışanı öldürdükten sonra intihar ettiğine dikkat çekildi. KESK Büro Emekçileri Sendikası’nın yaptığı açıklamaya göre, Veysi Erim’in mobbing uygulandığı ve kendisine ırkçı ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle bir süredir psikolojik tedavi gördüğü ve tayinini istediği raporda belirtildi. Mevsimlik göç başlamadan görülen ölümler korkutuyor! Yine Tarım-Orman sektöründe de 1’i orman işçisi, 2’si balıkçı ve 12’si çiftçi olmak üzere 15 emekçi hayatını kaybetti. Raporda, Mart ayı içerisinde bu oranda bir iş cinayetinin yaşanmasının yanı sıra Nisan ayıyla birlikte, mevsimlik tarım göçünün başlayacağı ve yollarda birçok ölümün yaşanacağının altını çizildi. Yine silikozis yine ölüm... Raporda, kot kumlama yüzünden yakalandıkları Slikozis hastalığı sonucu 58’nci işçi ölümünün yaşandığı da kaydedildi. Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Taşlıçay köyünde yaşayan 24 yaşındaki Osman Ceylan’ın, 20 Mart’ta can verdiği belirtildi. Osman Ceylan’ın Taşlıçay’da bulunan 160 hastadan birisiydi ve köyde yaşamını yitiren 11’nci silikozis hastası olduğu bilgileri de yine raporda yer aldı. Çocuk, kadın, göçmen ve yaşlı emeği ölümleri devam ediyor Raporda, çocuk işçi ölümlerine de dikkat çekildi. Buna göre, biri 14 yaş ve altı, ikisi 15-17 yaş aralığında olmak üzere 3 çocuk emekçi ay içerisinde can verdi. 13 yaşındaki Resul Yılmaz, Adana’nın Seyhan ilçesinde tarlaya gübrelemeye giderken, traktörün devrilmesi, 15 yaşındaki kır pidecisinde çalışan Hüseyin Demir’in Ağrı’da bisikletiyle servis yaparken halk otobüsünün çarpması ve 16 yaşındaki Ali Fırat Belder’in ise Şanlıurfa’da çalıştığı inşaatın 9’ncu katından düşmesi sonucu can verdiği bilgileri aktarıldı. Böylece 2014 yılının ilk üç ayında altısı 14 yaş ve altı, yedisi 15-17 yaş aralığında olmak üzere 13 çocuk emekçi can vermiş olduğuna dikkat çekilmeye çalışıldı. 3 ayda 15 kadın iş cinayetine kurban gitti Ay içerisinde hayatını kaybeden kadın işçi sayısı ise 8 oldu. 60 yaşındaki G.Y, bahçesinde çalışırken kalp krizi, 57 yaşındaki Asiye Dağdalen tarlasına giderken traktörün devrilmesi; 64 yaşındaki Halime Sevim tarlasından dönerken patpatın devrilmesi; 24 yaşındaki sınıf öğretmeni Seda Akal, derste geçirdiği kalp krizi; 33 yaşındaki metal işçisi Mine Serten servis kazası; 25 yaşındaki metal işçisi Gamze Buran servis kazası; 31 yaşındaki acil tıp teknisyeni Sema Kurt ambulans devrilmesi ve belediye işçisi Zeynep Bilici trafik kazası sonucu can verdi. Bu rakamlarla birlikte 2014 yılının ilk üç ayında 15 kadın emekçi can vermiş olduğu raporda belirtildi. İşçi Meclis’inin hazırladığı rapora göre, 27 Mart’ta Manisa Emekliler Parkı Yer Altı Otoparkı inşaatında duvarlardan birinde henüz belirlenemeyen bir sebeple toprak kayması sonucu 21 yaşındaki Afgan işçi Salman Muhammad Jawad toprak altında kalarak can verdi. Böylece, 2014 yılının ilk üç ayında biri Türkmen, biri Bulgar, biri Afgan, beşi Gürcü ve altısı Suriyeli olmak üzere 14 göçmen emekçi can vermiş olduğu kaydedildi. Yine çalışma alanlarına, cinsiyet, yaş ve etnik kökenine göre gruplandırılan bu iş cinayetlerinin dışında çiftçi, kamu çalışanı, metal, inşaat taşımacılık, tersane ve belediye işçisi olarak çalışan 51 yaş ve üstünde 25 emekçinin daha hayatlarını kaybettiği belirtildi. Mersin, İstanbul, Kars ve İzmir iş cinayetlerinde ilk sırada Rakamlarla ortaya konulan bu işçi ölümleri en çok Mersin, İstanbul, Kars ve İzmir’de yaşandı. Mart ayında 12 işçi Mersin’de; 7’şer işçi İstanbul ve Kars’ta; 6 işçi İzmir’de; 5 işçi Kocaeli’nde; 4’er işçi Ankara, Eskişehir, Kırşehir ve Manisa’da; 3’er işçi Bursa, Hatay, Isparta, Konya, Kütahya ve Sakarya’da; 2’şer işçi Adana, Ağrı, Antalya, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri, Muğla, Rize, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ ve Zonguldak; 1’er işçi ölümü ise Adıyaman, Aydın, Balıkesir, Bingöl, Burdur, Çankırı, Çorum, Edirne, Giresun, Karabük, Kırıkkale, Samsun, Şırnak, Tokat, Trabzon, Tunceli ve Irak/Erbil’de yaşandı. ANF
Enflasyon 8 Ayın Zirvesinde
Hazirana kadar yükselişini sürdürmesi beklenen enflasyon, mart ayında yüzde 1.13 artış gösterdi. Yıllık enflasyon yüzde 8.39 ile 8 ayın zirvesinde...İSTANBUL - Enflasyon mart ayında yüzde 0.8 olan piyasa beklentilerinin üzerinde, yüzde 1.13 artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise yüzde 8.39'a yükseldi. Yurtiçi üretici fiyatlarında mart ayında yüzde 0.74 artış yaşanırken, yıllık Yİ-ÜFE yüzde 12.31 oldu. Özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden 'H' Mart'ta yıllık olarak yüzde 9.52, 'I' yüzde 9.32 arttı. Merkez Bankası, baz etkisinin de katkısıyla enflasyonun haziran ayına kadar yükselişini sürdüreceğini, parasal sıkılaştırmanın ise enflasyon üzerindeki etkilerinin gecikmeli görüleceğini öngörüyor. Yıllık enflasyon 8 ayın zirvesinde TÜFE’de (2003=100) 2014 yılı mart ayında bir önceki aya göre yüzde 1,13, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 3,57, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,39 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 7,70 artış gerçekleşti. Aylık en yüksek artış giyim ve ayakkabıda Ana harcama grupları itibariyle 2014 yılı Mart ayında endekste yer alan gruplardan gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 2,10, lokanta ve otellerde yüzde 1,33, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 1,20, ev eşyasında yüzde 0,90 artış gerçekleşti. Ana harcama grupları itibariyle 2014 yılı Mart ayında endekste yer alan gruplardan sadece alkollü içecekler ve tütün grubunda yüzde 0,02 oranında düşüş gerçekleşti. Yıllık en yüksek artış yüzde 13,74 ile ulaştırma grubunda TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre lokanta ve oteller (yüzde 12,51), gıda ve alkolsüz içecekler (yüzde 10,12), eğitim (yüzde 9,98), eğlence ve kültür (yüzde 7,97) artışın yüksek olduğu diğer ana harcama grupları. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE), 2014 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 0,74, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 5,52, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,31 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 6,95 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 0,10 düşüş, imalat sanayi sektöründe yüzde 1,03 artış, elektrik ve gaz sektöründe yüzde 1,69 düşüş ve su sektöründe yüzde 0,56 artış olarak gerçekleşti. En yüksek aylık artış deri ve ilgili ürünler sektöründe Bir önceki aya göre endekslerin en fazla artış gösterdiği alt sektörler; deri ve ilgili ürünler (yüzde 3,06), diğer mamul eşyalar (yüzde 2,79), bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler (yüzde 2,78) alt sektörleridir. Buna karşılık elektrik, gaz üretim ve dağıtımı (yüzde -1,69), diğer madencilik ve taşocakçılığı ürünleri (yüzde -1,40) ve kok ve rafine petrol ürünleri (yüzde -1,09) bir ay önceye göre endekslerin en fazla gerilediği alt sektörler oldu. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre 2014 yılı Mart ayında en yüksek aylık artış dayanıklı tüketim mallarında, en yüksek yıllık artış ise sermaye mallarında gerçekleşti.Dünya