onedio
Görüş Bildir

Ersan Şen Haberleri

Ersan Şen ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ersan Şen ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Asgari Ücret Tartışılıyor! Ersan Şen Asgari Ücret Zammına da Muhalefete de İsyan Etti "Dalga mı Geçiyorsun?"
2025 asgari ücretinin kamuoyuna duyurulmasının ardından tüm ülke bu konuya odaklandı! Ekonomistlerden işverenlere, işçiden emekliye herkesin gündeminde yer alan 22 bin 104 lira olacağı belirtilen asgari ücret tartışma da yarattı. Ekonomiye dair yorumlarıyla sık sık dikkatleri üzerine çeken Prof. Dr. Ersan Şen'den de asgari ücret yorumu geldi. TV100'de konuşan Şen, 'Gidin siz kendi çocuğunuzu çalıştırın ya. 22 bin liraya gitsin çalışsın.' dedi. İşte, detaylar...
Şike Davası'nda İkinci Duruşma: Neler Yaşandı?
Yenileme kararı verilen Şike Davası, 8 Temmuz 2015 tarihine ertelendi. Gözlemci ve hakem raporlarının celbine, İlhan Helvacı ile Lutfi Arıboğan gibi isimlerin tanık olarak çağrılmasına karar verildi. Davaya müdahil olmak isteyenlerin talepleri reddedildiÇağlayan’daki Mehmet Selim Kiraz Adliyesi’nde 13. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda başlayan davaya Aziz Yıldırım katılmadı. İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu ile birlikte 37 kişi hakim karşısında çıktı ve dava sanıkların ve avukatların verdiği yoklamayla başladı...
Deniz Feneri Davası 'Sıfırlandı'
Almanya’da ‘Yüzyılın yolsuzluğu’ olarak adlandırılan 'Deniz Feneri E.V' ile bağlantılı olarak İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava karara bağlandı. Mahkeme, 20 sanıktan hiçbirine ceza vermedi. Bazı sanıklar için 'Beraat' bazı sanıklar için de 'davanın düşürülmesi' kararları verildi.İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Zekeriya Karaman, Zahid Akman, Gökhan Gürbüz, Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş, Erdoğan Kara, Ahmet Coşar, İzzet Kurum, Ali Solak ve İsmail Karahan ile sanık avukatları hazır bulundu.“İddialar soyut kalmıştır beraat kararı verilsin”Duruşmada söz alan bazı sanıkların avukatı Ersan Şen, müvekkillerinin Deniz Feneri e. V. ile bağlantılarının olmaması ve delillerin yetersizliği sebebiyle beraatlerini talep etti. Avukat Şen, “Sanıkların işlemedikleri suçlardan ötürü beraat etmeleri gerekmektedir. İddialar soyut kalmıştır. İddiaya konu suçların gerçekleşmediği sabit olduğundan haklarında beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.“Deniz Feneri ile hiçbir ilgim yok”Davanın bittiğini açıklayan mahkeme, sanıklara son sözlerini sordu. Sanıklardan Gökhan Gürbüz, Almanya’da hakkında dava açılmadığını, yalnızca bir soruşturma başlatıldığını ve soruşturmanın da kapandığını belirtti. Sanık Gürbüz, Deniz Feneri e. V. ile hiçbir ilgisi olmadığını savunurken Türk vatandaşı olmadığını da hatırlattı.“Masum olduğuma inanıyorum”Savcı “görevi kötüye kullanmak” ve “özel belgede sahtecilik” suçundan beraat isterken, “resmi evrakta sahtecilik” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ise cezalandırılmasını istediği sanık Mehmet Gürhan, “Sahte vekâletname verdiğim iddialarına ilişkin Savcı bey cezalandırılmamı talep etti. Almanya’da cezaevindeyken hücrede kalıyordum. Dolayısıyla hiç kimseyi azmettirecek durumda değildim. Türkiye’deki noteri tanımam. Ben masum olduğuma inanıyorum. Azmettirecek olsam avukatımı azmettirirdim. Beraatimi istiyorum” dedi. Duruşmada söz alan diğer sanıklar ve avukatları da beraat talebinde bulundular.Akman'a düşme, Karaman'a beraat kararıMahkeme heyeti daha sonra kararını açıklamak üzere duruşmaya saat 15.00’e kadar ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan heyet hiçbir sanığa hapis ve para cezası vermedi. Heyet RTÜK eski başkanı Zahid Akman hakkında “güveni kötüye kullanma” ve özel belgede sahtecilik” suçlarından düşme kararı verirken sanık Zekeriya Karaman’ın ''güveni kötüye kullanma'' ve ''özel belgede sahtecilik'' suçlarından beraatine hükmetti.Hiçbir sanık ceza almadıYargılanan 20 sanıkla ilgili zaman aşımı nedeniyle bazı suçlardan düşme bazı suçlardan ise beraat kararı verildi. Mahkeme heyeti diğer sanıklar, Ahmet Coşar ‘a ''güveni kötüye kullanma'' suçundan beraat, Ali Solak’a ''güveni kötüye kullanma'' ve ''özel belgede sahtecilik'' suçlarından beraat, Bedrettin Bülent Bilgin’e ''emniyeti suistimal'' düşme, ''resmi belgede sahtecilik'' beraat, Erdoğan Kara’ya ''resmi belgede sahtecilik'' ve ''güveni kötüye kullanma'' suçlarından beraat, Firdevsi Ermiş’e ''güveni kötüye kullanma'' düşme, ''özel belgede sahtecilik'' beraat, Gökhan Gürbüz’e ''güveni kötüye kullanma'' beraat, Hakkı Sadal’a ''emniyeti suitimal'' ve ''güveni kötüye kullanma'' suçlarından beraat, Harun Kapıyoldaş’a ''emniyeti suistimal'' düşme, İsmail Karahan’a ''güveni kötüye kullanma'' ve ''özel belgede sahtecilik'' suçlarından beraat, İzzet Kurum’a ''güveni kötüye kullanma'' beraat, Mehmet Gürhan’a ''güveni kötüye kullanma'' düşme, ''özel belgede sahtecilik'' beraat, Mehmet Taşkan’a ''güveni kötüye kullanma'' beraat, Mehmet Sıddık Balıkçı’ya ''güveni kötüye kullanma'' ve ''emniyeti suistimal'' suçlarından düşme, Mustafa Çelik’e ''güveni kötüye kullanma'' beraat, Muzaffer Şafak’a ''güveni kötüye kullanma'' beraat, Nurgül Gürhan’a ''emniyeti suistimal'' ve ''özel belgede sahtecilik'' suçlarından beraat, Ömer Zahid Karaman’a ''güveni kötüye kullanma'' beraat ve Seyyar Kutun’a ''güveni kötüye kullanma'' suçundan beraat kararı verdi.Öte yandan, mahkeme kararında, hakkında beraat kararı verilen sanıkların tazminat isteme haklarının bulunduğunu hatırlattı.
"Balyoz Gibi Şike Davası da Yeniden Görülebilir”
Yeniden yargılama konusunun ay sonuna kadar netleşeceğini söyleyen Başar Yaltı, “Yasa değişikliği yapılmadan Yargıtay’dan onama çıksa bile Balyoz gibi şike davası da yeniden görülebilir” dedi. ÖZEL yetkili mahkemelerin (ÖYM) baktığı davaların yeniden görülmesine dair yasal düzenlemenin gündeme gelmesi sonrası şike davası da odak noktalarından biri oldu. Yeniden yargılama konusunda lokomotif rol üstlenen Türkiye Barolar Birliği’nin Başkan Yardımcısı Başar Yaltı, Başbakan Erdoğan’a önerdikleri düzenlemenin gerek kesinleşmiş, gerekse de dosyası hala daha Yargıtay’da bekleyen davaların da yeniden görülmesini kapsadığını söyledi. ‘MEŞRUİYETLERİ YOK’ Yaltı, ÖYM’lerin 5 Temmuz 2012’de kapatıldığını hatırlatarak, “Fakat geçici 2. madde nedeniyle bu mahkemeler ellerindeki davaları sonuçlandırıncaya kadar açık kalmaya devam etti. Bize göre kapatılan mahkemelerin meşruiyeti yoktur. Getirilen öneri yasallaşırsa Yargıtay, ÖYM’lerin gördüğü davalara ilişkin bozma kararı verecek ve bunlar normal mahkemelere dağıtılacak. Şike Davası da kapsama girer. Tabii ki yeniden yargılama olduğunda tüm davalar otomatikman beraatle sonuçlanacak diye bir kaide yok” dedi. ‘ONAMA BİR ŞEY DEĞİŞTİRMEZ’ Önerinin iki ayaklı olduğunu anlatan Yaltı, şunları söyledi: “Çıkmasını istediğimiz yasa birincisi Ergenekon ve Şike Davası gibi henüz kesinleşmemiş davalarla Balyoz gibi kesinleşmiş davalara yeniden yargılama olanağını tanımasını getiriyor.” Yasa çıkmadan önce Yargıtay Şike Davası’nı onarsa ne olacak? Yaltı, bu soruyu yanıtlarken, “Yargıtay onasa bile Balyoz davası gibi yeniden yargılama talep edilebilecek” dedi. ‘BİR HAFTADA BİLE ÇIKAR’ Yaltı, iktidar partisinin tek başına bu yasayı çıkarabilecek çoğunluğu olduğunu da vurgulayarak, “İstenirse bir haftada yasa çıkar. Ancak Başbakan dış seyahate çıkıyor. Bu işin bu ay sonuna kadar sonuçlandırılması planlanıyor” dedi. Yaltı ayrıca, yapılacak düzenlemeyi teknik olarak ancak Meclis’teki tam milletvekili sayısının beşte birinin, ana muhalefet partisinin veya mahkemelerin iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne taşıyabileceğini hatırlattı. İKİ GÖRÜŞGEÇİCİ 2 MADDE KALDIRILMALI PROF.DR. ERSAN ŞEN (İLHAN EKŞİOĞLU’NUN AVUKATI) BU dava özel yetkili mahkemede görülmemeliydi. Eğer özel yetkili mahkemeler kaldırılırken ellerindeki davalara bakmaya devam etmeleri imkanını veren geçici 2. madde değişirse Yargıtay görevsizlikle kararı bozup asliye ya da hukuk mahkemesine dosyayı gönderebilir. Başka bir düzenleme kaosa yol açar, herkes kendi davasının yeniden görülmesini isteyebilir. ŞEREF DEDE (AZİZ YILDIRIM’IN AVUKATI) 6222 sayılı kanun bu davaların özel yetkili mahkemelerde görülmesini öngörmüyor. TBB’nin sunduğu öneriler kabul edilirse görev yönünden dava bozulacak. Barolar birliği diyor ki Yargıtay görevsizlik kararı vererek geri göndersin. Başbakanlık ile bir çalışma yürütülüyor. Bu davanın Türk hukukuna faydası olmuştur. Fenerbahçe davası nedeniyle bir muhalefet gelişti.TİYATROYU BEKLEYELİM SONRA KONUŞURUZ Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu, şike davası ile ilgili gelişmeleri yorumlarken, yine sert konuştu. DİĞER bazı davalar gibi Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi 2011 şampiyonluğunu isteyen Trabzonspor’un da yakından ilgilendiği şike davasıyla ilgili gelişmeler, bordo mavili kulüp tarafından mercek altına alındı. Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, şike davasının yeniden görülmesi konusundaki soruyu yanıtlarken, “Bu konuda tek bir şey söyleyeceğim, başka da bir şey konuşmayacağım. Tiyatroya bekleyelim, izleyelim, ondan sonra konuşuruz” dedi. Hacıosmanoğlu, göreve geldiğinden bu yana sık sık şike davasındaki mahkumiyet kararları nedeniyle Futbol Federasyonu’nun şampiyonluk kupasını kendilerine vermesini dile getirmiş, bu konuda UEFA’ya da başvurmuştu. Hürriyet
Yeni Savcıya Göre 17 Aralık'ta Yeterli Delil Yok
17 Aralık operasyonu ardından şüphelilere getirilen yurtdışı yasağı ve malvarlığı tedbirleri kalktı. Savcı, “Şüphelilerin üzerilerine atılı suçu işlediklerine dair deliller dosyada mevcut değil” dedi.17 Aralık soruşturması kapsamında şüphelilere konulan tüm yurt dışı yasakları ve malvarlığı tedbirleri tamamen kaldırıldı. Savcı, kararında “Şüphelilerin üzerilerine atılı suçu işlediklerine dair ve adli kontrol tedbiri gerektirecek deliller dosyada mevcut değil” ifadelerini kullandı. Star gazetesinden Helin Şahin’in haberine göre aralarında eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Halkbank eski müdürü Süleyman Aslan ve işadamı Reza Zerab’ın yer aldığı 11’i tutuklu toplam 91 şüphelinin yer aldığı 17 Aralık soruşturmasında yeni gelişmeler yaşandı. Savcı Ekrem Aydıner’in yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuksuz olan şüphelilere yönelik adli kontrol ve yurtdışı yasağı tedbirlerinin tamamını kaldırdı. Savcı kararında, “Şüphelilerin üzerilerine atılı suçu işlediklerine dair ve adli kontrol tedbiriyle denetlenmelerini gerektirecek deliller dosyada mevcut değildir” ifadelerine yer verdi.Helin Şahin | Star
6 Kişi Daha Tahliye Edildi
17 Aralık soruşturmasında tutuklu bulunan Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın da aralarında bulunduğu 6 kişinin tahliyesine karar verildi. Mahkeme, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan ve İşadamı Rıza Sarraf'ın ise tutukluluk halinin devamın karar verdi. 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanan Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın avukatı Ersan Şen'in de aralarında bulunduğu avukatlar geçtiğimiz günlerde tutukluluğa itiraz etti. İtirazı değerlendiren 19. Sulh Ceza Mahkemesi, Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, Abdullah Happani, Mohammadsadegh Rastgar Shısheh Garkhaneh, Ahmet Murat Öziş, Onur Kaya, Umut Bayraktar'ın tahliyesine karar verdi. 'Aslan'ın delillerin büyük oranda toplanması karşısında tahliyesine karar verildi' Mahkeme Süleyman Aslan'ın tahliyesine ilişkin kararında, şu ifadelere yer verdi: Aslan'ın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti mevcut delil durumu, üzerine atılı suçun vasıf değiştirme ihtimali, savunması, tutuklama sonrasında dinlenen tanık beyanları ve hakkındaki suçlarla ilgili olarak delillerin büyük oranda toplanması karşısında tahliyesine karar verildi.' 'Tutuklu kalmaları mağduriyete sebep vermemeli' Mahkeme diğer 5 şüphelinin tahliyesine ilişkin kararında, üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, faillik durumlarının değişme ihtimali, mevcut delil durumu nazara alındığında tutuklu kalmalarının mağduriyetlerine sebebiyet vermemeleri bakımından CMK 100. ve devam maddeleri gereğince tahliyelerine karar verildi. Aslan dışındaki 5 kişi en yakın karakola imza atacak Öte yandan mahkeme, Abdullah Happani, Mohammadsadegh Rastgar Shısheh Garkhaneh, Ahmet Murat Öziş, Onur Kaya ve Umut Bayraktar'ın yurtdışına çıkışını yasakladı, ayrıca ikametlerine en yakın karakola pazar günü saat imza atmalarına karar verdi. Sarraf ve bakan çocuklarının tutukluluğuna devam kararı Mahkeme Rıza Sarraf, Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, delillerin tam olarak toplanmamış olması ve kaçma ihtimallerin nazara alınarak tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Öte yandan soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Özgür Özdemir ve Hikmet Tuner'in avukatlarının tutukluluğa itraz etmediği için haklarında karar verilmediği öğrenildi. 3 kişi daha önce tahliye olmuştu 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Muacet Korkmaz, Emir Eroğlu ve Rüçhan Bayar daha önce tahliye edilmişti. Dava kapsamında tutuklu şüpheli sayısı 5'e düştü.CNN Türk
Hırsızlıkta 2008 - 2014 Arası Yüzde 75 Artış...
Cumhuriyet'in İçişleri Bakanlığı’nın verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye’de 2008- 2014 yılları arasında hırsızlık olayları yüzde 75 arttı. Uzmanlar, hırsızlık olaylarında yaşanan patlamayı toplumsal bozulmaya bağlıyor. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 2008’de 256 bin 562 olan hırsızlık vakası 2009’da 304 bin olurken; 2010’da bu rakam 344 bin 87’ye yükseldi. Hırsızlık vakaları, 2011’de de artış göstererek 351 bin 838 oldu. 2012’de 405 bin 405 olan hırsızlık vaka sayısı 2013’te ise 447 bine yükseldi. 2014’ün ilk 5 ayında ise, yalnızca İstanbul’da güvenlik kayıtlarına giren hırsızlık vaka sayısı 10 bin. Öte yandan, son bir yılda meydana gelen 1,49 milyon asayiş olayının dörtte birini hırsızlık oluşturdu. Böylece hırsızlık, birinci sıraya yerleşen suç türü oldu. Söz konusu rakamlar, Türkiye’de 2008- 2014 yılları arasında hırsızlık vakalarında yüzde 75 oranında artış yaşandığını da ortaya koydu. CEZA HUKUKÇUSU ŞEN: YÜZ KIZARTICI SUÇ OLMAKTAN ÇIKTI Konuyla ilgili görüşlerine başvurulan ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, Türkiye’de hırsızlığın yüz karartıcı bir suç olmaktan çıktığına işaret etti. Prof. Şen, “Hukuki anlamda yargılamalar süratli gerçekleşmiyor, cezalar caydırıcı değil. Türkiye bir ‘af ülkesi’ olduğu için cezaların bir şekilde süresinin azalacağına, paraya çevrileceğine dair inanç hep var. İşsizlik gibi iktisadi nedenler, cezaların layıkıyla verilmemesi ve toplumun hırsızlığı tolere etmesi, hırsızlığın işlenebileceğini kabul etmesi gibi nedenler, bu suçlardaki artışı beraberinde getiriyor” dedi. Demokrat Haber