onedio
Görüş Bildir

İnan Kıraç Haberleri

İnan Kıraç ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. İnan Kıraç ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

İpek Kıraç 87 Yaşındaki Babası İnan Kıraç Evlendikten Bir Gün Sonra Vasi Atanması Talebinde Bulundu
Koç Holding’in eski yöneticilerinden 87 yaşındaki İnan Kıraç, 75 yaşındaki Emine Alangoya ile evlendi. İnan Kıraç’ın evliliği gündem olurken kızı İpek Kıraç’tan yeni hamle geldi. 3.2 milyar dolarlık servetiyle Türkiye’nin en zengin kadını olan İpek Kıraç, babasına vasi atanması talebinde bulundu. Bir açıklama yapan İpek Kıraç, 'Manevi ve maddi mirasının korunması yönündeki iradem bu kararı almayı zorunlu hale getirmiştir.' ifadelerini kullandı.
Emine Alangoya Kimdir? İş İnsanı İnan Kıraç ile Evlenen Emine Alangoya'nın Kariyer Hayatı ve Ailesi
Koç Holding’in eski yöneticilerinden İnan Kıraç, ikinci kez dünyaevine girdi. Türkiye'nin tanınmış iş insanlarından Kıraç, 52 yıl Koç Grubu'nun çatısı altında görev alan Emine Alangoya ile Büyükçekmece Nikah Dairesi'nde hayatını birleştirdi. Peki, İnan Kıraç'ın evlendiği Emine Alangoya kimdir, kaç yaşında? Emine Alangoya'nın mesleği ve Koç Holding'deki görevi nedir? İşte detaylar...
18. Aydın Doğan Ödülü Ozan Sağdıç'ın
Aydın Doğan Vakfı'nın kurucusu adına 1996 yılından bu yana düzenlediği Aydın Doğan Ödülü'nün, Vakıf Yönetim Kurulu 2014 yılında 'Fotoğraf' alanında verilmesine karar verdi. Doğan Hızlan (Başkan), Ersin Alok, Ozan Bilgiseren, Güler Ertan, Kamil Fırat, Ara Güler, Sabit Kalfagil, Sebati Karakurt, İzzet Keribar ve Engin Özendes'ten oluşan Seçiciler Kurulu 13 Mart 2014 Perşembe günü yaptığı toplantıda 1950'li yıllardan bu yana fotoğraftaki sürekliliği, güncel yaşamın belgelenmesindeki 'dil tutarlılığı' ve Cumhuriyet Türkiye'sinin görsel belleğine katkılarından dolayı Ozan Sağdıç'ı oybirliği ile seçti. Seçiciler Kurulu ayrıca, fotoğraf alanında yaptığı hizmetlerden dolayı da, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü'ne hizmet ödülü verilmesine karar verdi. Aydın Doğan Ödülü, ülkemizde kültür, sanat, edebiyat ve bilim eserlerini yaratıcılarının kişiliğinde, çeşitli dallar için verilen uğraşları, özveriyi, kaliteyi ve mükemmelliğinin yanı sıra emek verenlerin çalışma ve birikimleri ile ulusal ve uluslararası platformda övgü kazananları, mesleklerine başladıkları günden bugüne kadar gösterdikleri başarılar doğrultusunda ödüllendirerek, Türk insanının kültürünü ve yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla veriliyor. Ozan Sağdıç'ın özgeçmişi Ozan Sağdıç, 1934 yılında Balıkesir'de doğdu. Çocukluğunu Edremit'te geçiren Sağdıç, ortaokul eğitimini İzmir Buca'da, lise eğitimini İstanbul Kabataş Lisesi'nde tamamladı. Fotoğrafla ilk olarak lise son sınıfta tanıştı. 1956'da Hayat Mecmuası'nda foto muhabiri olarak göreve başladı. 1930'lardan başlayıp 50-60'lı yıllara kadar süren Henri Cartier-Bresson'un öncülük ettiği gerçeklik akımını Hayat ile Türkiye'ye taşıyan kuşağın bir temsilcisi oldu. 1959 sonlarında Hayat mecmuasının Ankara bürosuna geçti. Çağla Çağı isimli bir şiir kitabı olan Sağdıç, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi ve H.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi'nde sanat dersleri verdi. Ömer Hayyam ve Mevlana'nın rubailerini Türkçe'ye çevirdi, Nasrettin Hoca fıkralarını manzum tekniği ile anlattı, Nasrettin Hoca'nın fıkralarındaki hicvi, şiirin olanaklarını kullanarak vurguladı. AFSAD'a onursal üye seçildi. Orada,'Bir Kutu Makine ve Ben' adlı bir sergi açtı. Fotoğraf Sanatı Kurumu kurucu üyeleri arasında yer aldı. Fotoğraf dalında devlet sanatçısı seçildi. Hayat mecmuasından ayrıldıktan sonra Ankara'da yayın-endüstri, turizm fotoğrafları, takvim, poster çalışmaları yapan ve baskı hizmetleri veren bir işyeri açtı. Açmış olduğu sergilerin katologları yayınlandı: Yaşadığım Ankara'dan Sayfalar, Röportaj Fotoğrafları, Geçen Yüzyıldan İnsan Manzaraları, Doku, Baki Kalan Bu Kubbede, Dünyanın Çocukları, Çocukların Dünyası, Menderes Irmağı Boyunca, En Büyük Dinleyici İsmet İnönü, Doğa'nın Şiiri Kapadokya... Ankara Büyükşehir Belediyesi için 'Bir Zamanlar Ankara' ve TRT adına 'Dünyanın Bütün Çiçekleri' albümlerini hazırladı. Toplumcu, belgesel fotoğrafın ve fotojurnalizmin ilk temsilcilerinden olan Ozan Sağdıç, fotoğraf yaşamı boyunca günlük yaşama esprili bir dille yaklaşan bir tarz yakalamıştır. Ozan Sağdıç, 2010 yılında Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği'ne Onur Üyesi seçilmiştir. Geçmişten Günümüze Aydın Doğan Ödülü 1) 1997 Aydın Doğan Ödülü: Roman Adalet Ağaoğlu 2) 1998 Aydın Doğan Ödülü: Soysal ve Beşeri BilimlerProf. Dr. Doğan Kuban ve Prof. Dr. Emre Kongar 3) 1999 Aydın Doğan Ödülü: Görsel Sanatlar Ara Güler 4) 2000 Aydın Doğan Ödülü: Şiir Melih Cevdet Anday 5) 2001 Aydın Doğan Ödülü: Tarih İlber Ortaylı 6) 2002 Aydın Doğan Ödülü: Klasik Batı MüziğiAnkara Devlet Konservatuarı 7) 2003 Aydın Doğan Ödülü: Arkeoloji Ord. Prof. Dr. Sedat Alp ve Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu Hizmet Ödülü: Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü ve Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araşt. Enstitüsü 8) 2004 Aydın Doğan Ödülü: Türk Halk MüziğiYücel Paşmakçı Hizmet Ödülü: İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı ile Folklor Kurumu 9) 2005 Aydın Doğan Ödülü: Kent Mimarisi, Kent Dokusu İzmir Konak Meydanı Düzenlemesi ve Kastamonu Tarihi Kent Dokusu İyileştirme Projeleri 10) 2006 Aydın Doğan Ödülü: Resim Adnan Varınca 11) 2007 Aydın Doğan Ödülü: Moda Tasarımı Özlem Süer ve Ümit Ünal 12) 2008 Aydın Doğan Ödülü: Heykel Seyhun Topuz 13) 2009 Aydın Doğan Ödülü: Tiyatro Genco Erkal 14) 2010 Aydın Doğan Ödülü: Sinema Nuri Bilge Ceylan 15) 2011 Aydın Doğan Ödülü: Türk Halk MüziğiMehmet ÖzbekHizmet Ödülü: Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı 16) 2012 Aydın Doğan Ödülü: Öykü Selim İleri 17) 2013 Aydın Doğan Ödülü: Türk Müziği Prof. Dr. Nevzat Atlığ Türk Musikisi Vakfı 18) 2014 Aydın Doğan Ödülü : Fotoğraf Ozan Sağdıç Hizmet Ödülü: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü
Avrupa Şampiyonluğu Yemekte Kutlandı
Galatasaray Kulübü camiası, Euroleague'de Fenerbahçe'yi 69-58 mağlup ederek Avrupa'nın en büyüğü olan Galatasaray Odeabank için verilen yemekte bir araya geldi.Galatasaray Adası'nda gerçekleşen yemeğe Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal, İkinci Başkan Özkan Olcay, Başkan Yardımcısı Ümit Özdemir, Başkan Yardımcısı Candan Erçetin, Yönetim Kurulu Üyeleri Adnan Nas, Mete İkiz, Şükrü Ergün, Sedat Doğan, Aka Gündüz Özdemir, Mehmet Cibara, Ahmet Yüce Ocaklı, Mehmet Emin İpekdokuyan, Necati Demirkol, Ebru Köksal, Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar, Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, Galatasaraylılar Derneği Başkanı Polat Bengiserp, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, Galatasaray Odeabank Basketbol Takımı Oyuncuları, Teknik ve İdari Kadrosu ve Sarı-kırmızılı camiadan çok sayıda davetli katıldı. Yemekte konuşan Başkan Ünal Aysal, 'Bu akşam şampiyon kızlarımızı kutlamak ve onlarla beraber, beraberce Galatasaray'ın diğer branşlarına örnek olacak bir başarıyı getirdikleri için takımımızı tekrar tekrar tebrik etmek için bir aradayız. Galatasaray'da başarılara alıştık ama hedefimiz özellikle yurtdışı başarılarıydı. Buna benzer başarıları daha önce de elde ettik. Kızlarımız bunu bize bir kere daha hatırlattı. Nelerin yapılacağı, imkansızın başarılabileceğini bize gösterdi. Huzurunuzda kızlarımıza tekrar teşekkür etmek istiyorum. Bu vesileyle bir teşekkürü de başarının arka planında olan, bize destek veren sponsorumuz Odeabank'a ediyorum' dedi. Organizasyon yemeğin ardından kesilen dev şampiyonluk pastasıyla son buldu.Şampiy10
Beyoğlu'nda Mutlaka Görmeniz Gereken 10 Mekan
Beyoğlu'nun Kasımpaşa semtinde bulunan Aynalıkavak Kasrı, Yıl içerisinde birçok turist tarafından ziyaret edilmekle birlikte; ne zaman yapıldığı bilinmiyor. Evliya Çebebi, Seyahatname kitabında Aynalıkavak Kasrı'ndan bahsetmiş ve kasrın Fatih Sultan Mehmet zamanında yapıldığını yazmıştır.İstanbul'un görülmeye değer tarihi kasırlarından biridir. Dönem dönem padişahlar tarafından genişletilmiştir ve günümüze son haliyle gelmiştir. Aynalıkavak Kasrı'nı ziyaret etmek için bir gününüzü ayırabilir ve bu kasrın yanı sıra İstanbul'un diğer tarihi turistik alanlarını gezebilme imkanı yakalayabilirsiniz. Haliç kıyısındaki bu tarihi yapıyı görmeden İstanbul'dan ayrılmayın.
Zülfü Livaneli'ye Legion D'honneur Nişanı
Fransa’nın en üst düzey nişanı ’Legion d’honneur’ 2011’de de ünyaca ünlü yazar Yaşar Kemal’e verilmişti. Fransız Büyükelçiliği’nce Beyoğlu’ndaki Fransız Sarayı’nda düzenlenen törende Kemal’e, edebiyat alanında azınlık hakları, kültürel çeşitlilik ve kültürler arası diyaloğu yüreklilikle savunmasından ötürü layık görülen nişanı, Fransa Cumhurbaşkanı adına Legion d’Honneur Büyük Şansölyesi Orgeneral Jean-Louis Georgelin takdim etmişti. Nişanı alanlar arasında Ekrem Akurgal, Celal Atik, Behiç Erkin, Nilüfer Göle, Hicri Fişek, Ümit Boyner, Ara Güler, Sakıp Sabancı, İnan Kıraç, Oya Eczacıbaşı ve Güler Sabancı gibi iş ve edebiyat dünyasının öne çıkan isimler yer alıyor.Öte yandan 2006’da Fransa Ulusal Meclisi’nde Ermeni soykırımını inkarı suç sayan bir yasa tasarısının kabul edilmesi üzerine eski Bakan Kamran İnan ve YÖK eski Başkanı Erdoğan Teziç o tarihte Fransız nişanlarını iade etmişlerdi. Livaneli’ye nişanı 3 Temmuz Perşembe günü saat 19.00’da Fransız Sarayı’nda yapılacak törenle Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Laurent Bili tarafından taktim edilecek.habertürk
Graffiti, Sokaktan Müzeye Taşındı
İlhamını sokaktan alan graffiti sanatı, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nde dile geldi. Dün açılan “Duvarların Dili: Graffiti / Sokak Sanatı” sergisinde Amerika, Almanya, Fransa, Japonya ve Türkiye’den graffiti sanatçıları, müzenin duvarlarını kullanarak eserlerini yaptı. 5 Ekim’e kadar açık kalacak sergi, ‘içeri’ ve ‘dışarı’ kavramını tartışmaya açıyor. Sokak sanatı graffiti, bugünlerde Suna ve İnan Kıraç Vakfı Müzesi'nin duvarlarında dile geldi. Dün açılan “Duvarların Dili: Graffiti / Sokak Sanatı” adlı sergi, sokakların başkaldırısı olarak başlayan, günümüzde çağdaş kent sanatı olarak da adlandırılan ve son yıllarda sanat gündemindeki en popüler konulardan biri haline gelen graffitiyi sokaktan müzeye taşıyarak, sadece sanat çevrelerini değil, birkaç kuşağı etkilemiş bu fenomenin hem kapsamını hem de kültürel çeşitliliğini yansıtmayı hedefliyor. Roxane Ayral küratörlüğünde gerçekleşen, Amerika, Almanya, Fransa, Japonya gibi ülkelerin yanı sıra Türkiye'den de sanatçıların yer aldığı sergide Futura, Mare 139, Cope 2, Turbo, Wyne, JonOne, Tilt, Mist, Psyckoze, KR, Herakut, Logan Hicks, C215, Suiko, Evol, Gaia, Tabone, Funk ve No More Lies gibi farklı kuşaklardan ve disiplinlerden sanatçılar Pera Müzesi'ne özel projelerini gerçekleştirirken, Martha Cooper, Henry Chalfant ve Hugh Holland gibi fotoğrafçıların önemli kareleri sergide de yerini alıyor. Kökleri ilkçağ mağara resimlerine de dayandırılan graffiti, 1970'lerde New York'ta azınlık Afrika ve Hispanik kökenli gençlerin, kendilerini ifade etme ihtiyacı sonucu doğdu. Kısa zamanda yaygınlaştı ve bu sanata ilgi giderek arttı. Günümüzde underground (yeraltı) dönemini geride bırakan graffiti, artık küresel bir sanat akımı olarak anılıyor. Sanatçıların farklı stil ve teknikler kullanarak çeşitlenen eserleriyle kültürlerarası bir değer oluşturdukları bu sanat akımı, yalnızca bireysel bir varoluş mücadelesi olmaktan çıkıp toplumsal ve sosyal konuları da ele alarak daha geniş kitlelere ulaşmaya başladı. Sergi, uluslararası ve yerel sanatçı seçkisi ve tarihsel bir incelemeye olanak veren kurgusuyla, sokağın günümüz dinamiklerini, farklı stil ve estetik anlayışlarını bir araya getiriyor ve bu akımı fotoğraf, müzik gibi disiplinlerle birlikte ele alıyor. Sergi sadece müzede değil, Beyoğlu ve Beşiktaş belediyelerinin ayırdığı kent duvarlarıyla, İstanbul sokaklarını da graffitiye açarak hem daha geniş bir alana ve kitleye yayıyor, hem de içeri ile dışarı kavramlarını tartışma imkânı veriyor. “Duvarların Dili: Graffiti / Sokak Sanatı”, 5 Ekim'e kadar görülebilir. Zaman
Polat: "Galatasaray Tarihinde Kara Bir Lekedir"
Galatasaray'ın eski başkanı Adnan Polat, Sky 360'ta yayınlanan Telegol programında zehir zemberek açıklamalarda bulundu.Galatasaray Başkanı Ünal Aysal hakkında olay sözler sarfeden Polat, 2011 kongresinde kendisine ve sarı kırmızılı kulübün başkanlık makamına hakaret edildiğini dile getirdi.Aysal'ın başarısız bir yönetim sergilediğini dile getiren Polat, çok konuşulacak ifadeler sarfetti.İşte Polat'ın açıklamaları;'G.SARAY TARİHİNDE KARA LEKE''Benim gönderildiğim 2011 kongresi Galatasaray tarihinde bir kara lekedir. Galatasaray başkanlığı yıpratıldı. Son 3 buçuk senedir Aysal ile gelişmeleri görüyorsunuz. Galatasaray'da tamamiyle kavga ortamı var. Herkes birbiriyle küs. Ciddi suçlamalarda bulunuluyor. B u hale gelinmesinin birinci nedeni o kongredir.''Ben iki defa disipline verildim ikisinde de vazgeçildi. Karar almaya korktular. Aysal yönetime kendilerini eleştiren insanları disipline verdiler. Camiadaki insanları küstürdüler, susturmaya çalıştılar. Çevreyle olan ilişkilerinde kötü ilişkilere girdikleri için Galatasaray kaos ortamının içine girdi.''GENÇ G.SARAYLILAR KANDIRILDI''Galatasaray ekonomik olarak mirası yedi. Yani deniz bitti o yüzden bu duruma gelinildi. Ünal aysal'ın üyelik süreci kadar benim kulüpte aktiflik görevim var. Resmi olarak veya özel olarak. Galatasaray'ın içinde olan bitenden haberdar olduğunu sanmıyorum.3 senede belki bir şeyler öğrenmiştir.''Bazı şeyleri konuşurken neyi konuştuğunu bildiğini sanmıyorum. Galatasaray kongresi Galatasaray'a yakışmayacak şekilde kaos ortamına sürüklendi beni göndermek uğruna. Bu planlandı ve organize edildi, uygulamaya sokuldu.''O gün beni protesto edip el kaldıranlar benimle karşılaştıklarında 'allah bizim belamızı versin' diyorlar. Genç Galatasaraylıları kandırdılar. Neticede Galatasaray bugünlere geldi. Hangi Galatasaraylı memnun?''İNSANLARI MAHKUM ETTİRMEK İÇİN...''Galatasaray'ın 10 senelik acılarla dolu bir süreci olacağını düşünüyorum. Benim iadeyi itibara ihtiyacım yok. Ben hangi Galatasaray'a yanlış yaptım? Galatasaray şikeye bulaşmamış bir kulüpken o kavgayı seçmeyi ve düşmüş takımlara vurmayı seçtiler. Bizim adetlerimizde düşene vurulmaz.''Ben kanunların ve yönetmeliklerin uygulanmasını isterdim ama o insanları mahkum ettirmek için çabanın içinde olmazdım.''EN ONURLU NETİCE SEKİZİNCİLİKTİR''Yaşadığımız şampiyonluların içinde en onurlu netice 2010-11 sezonunda aldığımız sekizinciliktir. TFF kuyumuzu kazdı, camia arkamızdan vurdu. Rakipler zaten şike sürecinin içine girmiş. Açıkçası muhalefetin ve TFF'nin yanında olan medya da bizi bombardımana tutmuştu. Biz dört taraftan ateş altındaydık. Biz yine de şirket birleştirmesi yapıp stadı bitirdik. Galatasaray'ın tüm sorunlu ödemelerini yaptık. Daha salim bir duruma getirdik.''3 senelik sürede 220 milyon dolar borçla aldık, 328 milyon dolar borçla bıraktık. 118 milyon dolarla ne yaptık? 1996'dan bu yana gelen ne kadar UEFA problemli futbolcu ve menajer ödemesi varsa kapattık. Devlete tüm borçlarımızı kapattık. Bankalarla ilgili acil olan borçları ödedik ve Galatasaray'ın şirket birleşmesini yaptık. Buna 32 milyon dolar ödedik. Stadı devraldık ama içini oynanabilir hale getirebilmek için ciddi bir para ödedik. Riva'nın ruhsatlarını aldık. Bunların ruhsat harcı bile 10 milyon euro tutuyor. Bu temizlikleri yaparken borcu arttırdık ama 200 milyon dolar gelir yarattık. ''SERMAYE ARTTIRIMINDA HAKSIZLIK...''Biz basketbolda voleybolda Galatasaray'a yenilmiyorduk diyorlardı. İkinci ligdeydik de o yüzden yenilmiyorduk. Çok para harcayarak iyi neticeler alamıyorsunuz da para olmadan da olmuyor bu işler. Eğer şirket birleşmese olmasaydı Aysal o sermaye artışını nasıl yapacaktı? Buna da hiç katılmadım. Çünkü küçük yatırımcıları ziyana uğrattılar. Orada haksızlık yapıldı.''Ben bıraktığımda sponsorluk anlaşmaları 230 milyon euro civarındaydı. Biz 3 senede 300 milyon dolar harcadık. Ama neler yaptığımızı anlattım. 1 milyar dolarlık gelirde bu yönetim ne yapmış merak ediyorum. Çalışanların ücretleri 4-5 kat arttı. Bizim zamanımızda 4-5 kulüp arabası vardı şimdi 100'ün üzerinde bir rakam söyleniyor. Mevcut yönetimde çalışanların ücretleri 4-5 kat arttı. ''HİÇ VERGİ ÖDEMEMİŞLER''Vergi hiç ödememişler. Bu da haksızlık. Ödeyenler de isyan ediyorlar haklı olarak. Bir de varlık satışı yaptı. Biz o kadar sıkıntıda böyle bir şey yapmadık. Galatasaray'ın hisse senetlerini sattılar. Saymakla bitecek gibi değil.''Galatasaray'ı neresinden tutsak içler acısı. Yüreğimize hançer saplanıyor. Belki İnan Kıraç'ın ya da Galatasaray Eğitim Vakfı'nın menfaatlerine karşı bir hareket yapmışımdır. Galatasaray'a zarar veren herkesi kapının önüne koydum. Galatasaray bize Galatasaraylıların emanetiydi.''İNAN KIRAÇ'IN BENİMLE DERDİ NE?''İnan Kıraç'ın benimle alıp veremediği nedir bilmiyorum. Kendisine yakın adamlarla epey bir entrikalar çevirerek beni göndertti. O genel kurulda seçimlere girseydim yine kazanırdım. Ama insanlar bu işlere girerken gönül meselesi olarak giriyor. Ben kendimi bildim bileli Galatasaraylıyım. Ali Sami Yen ilk açıldığında ben girdim. İnan Kıraç o statlara girdiğimin binde biri kadar girmemiştir. Madalyaonun bir tarafını görüyor.''Ünal Aysal'ın esamesi okunmazken birden ortaya çıktı. Geldi 3 buçuk senede gördük çalışmalarını. Galatasaray'da başkanlar atama usulüyle belirleniyor. Bütün kulüpler şikeyle uğraşırken alınan şampiyonlukları çok büyük başarı olarak lanse ediyorsunuz. Sportif netice iyiyse taraftar mutludur. ''DENİZ BİTTİ, AYSAL GİDİYOR''Ünal Aysal zaten bırakıp gitmek istiyordu. Bıraktığımız miras bitti. Ünal Aysal bu yüzden bırakıyor. Bana yapılanlarla ona yapılan eleştirilere baktığımızda bunlar devede kulak bile değil. Bunun adına kaçıyor mu diyin ne diyorsanız diyin. Proje de üretemiyorlar. Kaynak da üretemiyorlar.''Ünal Aysal Özhan Canaydın'a AIG'den hisseleri alabilmek için 23 buçuk milyon dolar borç verdi. 35 milyon dolarlık bir hisse aldı kendisini garantiye aldı. 10 milyon dolardan fazla para kazandı. Galatasaray tarihinde böyle yapan başka biri var mı bilmiyorum.''ALP YALMAN'A TAVSİYEM ŞUYDU...''Galatasaray büyük bir kurum. Sıkıntılı günler yaşar. Bu hale getirenler çözer bunu. Alp bey tek başkan adayı. Devam edeceğini de biliyorum. Kendisiyle telefonda konuştum. Ona tavsiyem şuydu. Galatasaray'daki bütün yönetimler 50-60 isim etrafından dolaşıyor. Bunlardan kurtulmak lazım. Binlerce üye var bilinmeyen onlara şans verilmesi lazım. Bir iki tane tecrübeli ismin dışında yönetime yeni isimlerin sokulması gerektiğini tavsiye ettim. Alp Yalman sonuna kadar gideceğini söyledi.''Galatasaray içindeki kavga bitmezse çok kötü günler bekliyor. 2011 Mart ayındaki usulsüzlükten kurtulunması lazım. Galatasaray'a hayatını veren insanlar var. Disiplin cezalarıyla bu dünyadan göçüp gittiler. Bunları kaldırıp genel barış ilan edilmesi lazım. Alp beyin arkasında durup G.Saray'ı yeniden ayağa kaldırmak lazım''BORÇLAR ARTINCA ADAM BULAMAZSINIZ''Ben Galatasaray'a hizmetimi yaptım. Galatasaray'da ekonomik kriz olunca yönetime girmek isteyenlerin hepsi ortadan kayboluyolar. Kriz döneminde liste yapacak adam bulamazsınız. Başkanlığı kesinlikle düşünmüyorum. Alp beyin yönetimine girmem ama her türlü yardımı yaparım''Galatasaray samimiyetsizliğin en üst düzeyde olduğu bir dönemi yaşıyor. 2006'da Galatasaray bıçak sırtı değil miydi? Burada görev yine taraftara düşüyor maalesef. Avrupa'da takımlar ne kadar kötü olursa olsun tribünler dolu oluyor. Galatsaray taraftarı kulübe sahip çıkmalı.''Aysal, 3 buçuk yıldır Başbakan'dan randevu alamadı. Stadın yapımında bize çok yardım etti. 3 buçuk yıldır inşaatta oynuyorlar.'Sporx