Oturma Pozisyonuna Göre Senin En Büyük Derdini Söylüyoruz!

Herkesin kendine göre bir oturma şekli vardır. Bazen içinde olduğumuz psikoloji de bunu etkilemektedir. Bakalım, senin oturma şekline göre ne gibi bir derdin var? Eğer hazırsan;Haydi teste! Valla senin en büyük derdin etrafındaki insanlar! Millet ne der diye kafana takıp duruyorsun. Bu durum hayatının her anına yansıyor. Gerek insan ilişkilerin gerek kendinle alakalı sorunların gerekse işte oturma şeklin. Bi insan oturma şekline bile bu kadar takar mı? Vallahi sen takıyorsun. Evde bile kendine rahat vermiyorsun. Senin kendi kendine oluşturduğun takıntıların var. Her şey mükemmel olmak zorunda. İşte bu yüzden her şeyin en ince ayrıntısını düşünüyorsun. Bazen kafayı yiyecek duruma geliyorsun. Televizyon izlerken bile kafanda düşünceler dolaşıyor. Hiçbir şeye kendini tam anlamıyla veremiyorsun. Çünkü kafan sürekli farklı şeyleri beynine yerleştiriyor. 'Acaba şu şu kişi benim hakkımda ne düşünüyor?' ' Beni seviyor mu?' bla bla bir sürü şey. Vallahi kendine büyük bir dert edinmişsin sürekli kara kara düşünüyorsun. Yapma dostum, sal kendini...Senin en büyük derdin aşk acısı çekmek! Karşındaki insana öylesine bağlanan bir insansın ki, gerçekleri göremiyorsun. İlişkilerinde sürekli ciddi düşünen bir insansın. Öylesine vakit geçiren bir insan hiçbir zaman olmadın. Bundan dolayı karşındaki insandan beklentilerin her zaman daha fazla olmuştur. Çünkü sen ona elinden gelenin fazlasını veriyorsun. Fakat herkes senin kadar iyi düşünemiyor. Her insanın ilişkiye bakış açısı farklı olduğu için sonunda üzülen taraf sen oluyorsun. Şu anda onun acısını çekiyorsun. Gerçekten değer verdiğin için ayrılık acısı uzun süre devam ediyor. Onun yerini kolay kolay bir başkasıyla dolduramıyorsun. Hiçbir şey yapmak istemiyor, kara kara düşünüp duruyorsun. Kulağına çalan herbir müzikten anılarını gün yüzüne çıkarıyorsun. Anlayacağın zor zamanlar geçiriyorsun. Fakat hepsi geçecek dostum, sadece biraz zaman...Senin en büyük derdin yalnızlık! Bunu hissetmenin en büyük nedenlerinden biri etrafındaki insanların seni anlamaması diyebiliriz. Her ne kadar yakın arkadaşın olsa da tam anlamıyla içindekileri anlayamıyor. Sanki öylesine dinliyorlar gibi hissediyorsun. Herkes bencil, herkes yalancı... Sevdiklerine ne kadar çok değer verirsen ver, bir türlü karşılığını alamıyorsun. Bu da seni içten içe hem mutsuz hem de yalnız hissettiriyor. Bunu dile getirmekten de çekindiğin için de kendi kendine kalıyorsun. Aşk konusu da biraz sallantıda olduğu için seni anlayabilecek bir insanın olduğunu pek düşünmüyorsun. Bazen kendi kendine durup kara kara düşünüyorsun. Seni yalnız hissettiren, değersiz hissettiren insanlardan kendini uzaklaştırmanın doğru olduğunu düşünüyorsun. Sana sadece değer veren insanları hayatında tutmak istiyorsun. Çünkü bu hayatta yalnızlık hiç çekilmez...Senin en büyük derdin bu hayattaki huzursuzluğun! Sanki bir şeyler ters gidiyor gibi hissediyorsun. Nerede bulunursan bulun ya da ne işle meşgul olursan ol için hiçbir şekilde rahat etmiyor. Sanki istediğin hayatla hayalini kurduğun hayat bambaşka gibi. İşte bunları düşündükçe kendine dert edip duruyorsun. Bir yere oturduğunda köşene çekilip kara kara düşünüyorsun. Hayatta ulaşmak istediğin noktalar var ve bunun için emek harcaman gerekiyor. Gözünde büyüyen en büyük şey de sorumluluk oluyor. Önünde sanki kocaman bir yol var ve başlamak zor geliyor. Sanki hayatındaki her şey yanlış gibi hissediyorsun. Zaman zaman bunalıyorsun, işin içinden bir türlü çıkamıyorsun. Etrafındaki insanlara bakıyorsun sanki gerçekten yanında değilmiş gibi hissediyorsun. Bir şansın olsa hayatını yeniden değiştirmek istiyorsun. Bunlar içinde kocaman bir derde dönüşüyor...Senin bu hayattaki en büyük derdin başarısızlık! İstediğin şeyler için uğruna savaş veriyorsun, elinden geleni yapıyorsun. Fakat sonuç bir şekilde istediğin gibi olmuyor. Kendini çoğu zaman başarısız hissediyorsun. Çünkü emeğinin karşılığını her insan gibi almak istiyorsun. Ama her şerde bir hayır vardır. Bazen istediğin şeyler olmuyor ama sonrasında insanı daha iyi şeyler buluyor. Hayatın bir oyunu gibi düşün. O yüzden kendini mutsuz, başarısız hissetmemelisin. Elinden geleni yaptıktan sonra pes etmemelisin. Umudunu hiçbir zaman yitirmemelisin. Ummadığın bir anda güzelliklerle karşılaşabilirsin. O yüzden başarısız değilsin. Sadece bazı şeylerin ya zamanı değildir ya da olmaması gerekiyordur. Sırf daha iyileriyle karşılaşabilmen için...Senin en büyük derdin artık insanlara güvenememek! Bunun en büyük sebebi de hayatının monotonlaşması ve değişikliğin olmamasından kaynaklanıyor olabilir. Etrafındaki insanların yanlışlarından sıkılmak. Artık o kadar yorulmuşsun ki, insanlara olan inancın kırılmış. Ne birine aşık olabiliyorsun ne de dostluk yaşayabiliyorsun. Bu da geçmişte yaşadığın kötü olaylardan kaynaklanıyor. Geçmişin izlerini kalbinde hala taşıyorsun. Sanki hayatına girecek her insan seni üzecekmiş gibi hissediyorsun. Ne kendini birine açabiliyorsun ne de rahat olabiliyorsun. Birine tam anlamıyla güvenebilmek çok zor geliyor. O kadar çok nankörlük görmüşsün ki, artık bu durumu aşmak istiyorsun. Sadece biraz zamana ihtiyacın var. Eminiz ki, güvenini kazanacak insanlar karşına er ya da geç çıkacaktır...Senin şu anda en büyük derdin geçmişe özlem duymak! Sanki geçmişten hala unutamadığın bir insan var. Herkeste, her şeyde onu arıyorsun. Fakat onun gibisini bulamıyorsun. Bu da seni ister istemez üzüyor. Bazen oturup kara kara düşünüyorsun. Çünkü geçmişte takılı kalmak senin bir adım ilerisini görmeni engelliyor. Belki de bunun farkındasın ama insanoğlu duygularına söz geçiremiyor. Mutlu olduğu anlarda kalmak istiyor. Sen de bu yüzden hala geçmişe karşı özlem duyuyorsun. Hayatına ne kadar insan alırsan al, o kişinin yerini asla doldurmuyor. Hatta zaman zaman korkuyorsun. Hayatındaki yeniliklerin seni daha çok üzeceğini düşünüyorsun. Yapman gereken geçmişe takılı kalmadan, ders çıkarak hayatına devam edebilmek. Yoksa hayatını daha da zor hale getiriyorsun....Senin en büyük derdin yaptığın hatalardan pişmanlık duymak! Hayatında yolunda gitmeyen şeyler var ve bunu geçmişte aldığın kararlara bağlıyorsun. Oturup düşündüğünde 'keşke yapmasaydım' dediğin şeyler oluyor. İşte tüm bunlar için büyük bir pişmanlık duyuyorsun. Bazen zamanı geri almak ve her şeyi değiştirmek istiyorsun. Çünkü şu anda içinde bulunduğun durumun en büyük sebebinin kendin olduğunu düşünüyorsun. Bazen kara kara düşünürken kendine kızıyorsun. İçsel çekişmelerin sonu gelmek bilmiyor. Ama son pişmanlık fayda etmez dostum! Eğer bir şeyleri değiştirmek istiyorsan, şu an yapmalısın. Pişmanlık duymak seni daha da kötü yapacaktır. Belki de bu psikolojiyle daha kötü kararlar alacaksın. Yarın pişman olmamak için bugünü değiştirmelisin. Her şey senin elinde...Senin şu anda en büyük derdin flört aşamasını bir ileri seviyeye taşıyabilmek! Hayatına birileri giriyor, flört ediyorsun ama bir türü ileri seviyeye geçemiyorsun. Karşındaki insanın tek bir davranışından bile soğuyabiliyorsun. Bu durum da senin aşka dair inancını kaybetmene neden oluyor. Çünkü ilişkilerin hep flört aşamasında sonlanıyor. Şimdi ne yapacağım ne edeceğim diye kara kara düşünüyorsun. Belki de şu anda böyle takılmak daha iyidir. Hayatına yanlış insanın girmesinden ve ileride pişmanlık yaşamandansa baştan olmaması her zaman daha iyidir. Eğlencenin tadını çıkar. Böyle şeyler her zaman gelişigüzel olur. Plan programla aşk yaşanmaz. Bırak her şey kendiliğinden olsun dostum. Akışına bırakmakta fayda var...