Modern Sanatın Dehası Pablo Picasso'nun Kraliçe II. Elizabeth'in Kardeşi Margaret'a Olan Takıntılı Aşkı
Modern sanatın en üretken ve en ünlü ressamlarından olan Pablo Picasso, sürekli olarak eserleriyle gündeme gelse de aşk hayatının çalkantılı ve 'imkansız' maceralarının yalnızca çok azı bilinir. Kraliçe II. Elizabeth'in kız kardeşi Prenses Margaret'a takıntı derecesinde aşık olan Picasso, öylesine ileri gidiyor ki Margaret'a erotik mektuplar dahi yolluyor. İşte Pablo Picasso ve imkansız aşkı...
Yarattığı eserlerin yanı sıra kadınlarla olan çalkantılı ilişkileriyle de nam salan Pablo Picasso'nun aşk defteri epey kalabalık olsa da takıntı derecesinde aşık olup bir türlü elde edemediği bir kadın var.
Eğer bu kadın kim diyorsanız, yüzünüzü biraz Londra'ya dönmeniz gerekecek. Çünkü Pablo Picasso'nun takıntılı aşkı Kraliçe II. Elizabeth'in kız kardeşi Prenses Margaret'tan başkası değil!
Kraliyet mensubu olmasına rağmen, Margaret'in tavrı İngiliz görgü kurallarından o kadar uzaktı ki, kraliçeden daha fazla gündeme geliyordu.
Asi ve vurdumduymaz tavırlarıyla her zaman manşetlerde yer alan Margaret, elbette pek çok erkeğin ilgi odağı oluyordu.
Bunlardan biri de Pablo Picasso oldu.
Bazı kaynaklara göre yakınlarına Prenses Margaret'tan hoşlandığını söyleyen Picasso, bunun en büyük sebebinin "güzel bir teni, sağlıklı ve güçlü dişleri" olduğunu belirtti.
Yani hem davranış hem de fiziksel açıdan Picasso aradığını bulduğuna inanıyordu!
Picasso'nun biyografi yazarlarından John Richardson'ın anılarına göre 1955 yılında Picasso, Margaret'la nasıl iletişime geçeceğini ona bizzat anlatmış.
Margaret hakkında 'benimle beraber yaşayabilecek tek kadın' dese de Picasso'nun bu hayranlığı prensesin kulağına kadar gidiyor ve pek hoş karşılanmıyor.
Picasso ile prenses arasındaki bağlantı olan Richardson, bir keresinde Margaret'a Picasso'nun evlenme teklifi planlarından bahsettiğinde prenses epey kötü tepki gösteriyor.
Araya sokulan bağlantılar ve hatta prensesin bizzat reddine rağmen Margaret'a duyduğu aşkı bir takıntıya dönüştüren Picasso, Buckingham Sarayı'na erotik mektuplar göndermeye başlıyor.
Prensesin eline şans eseri asla ulaşmayan mektuplar, daha sonra Picasso'nun arkadaşlarının eline geçip, bir anı kitabında yayınlandı.
Mektuplar cinsel fantezilerle ve Picasso'nun prensesle ilgili gördüğü erotik rüyalar hakkındaki itirafıyla doluydu.
Pablo Picasso kesinlikle resim konusunda bir deha olabilir, fakat takıntı derecesindeki bu durumu bir de erotik mektuplar göndererek sürdürmesi meseleyi zorlama ve tacize kadar götürüyor.
Acaba bu mektuplar Prenses Margaret ve hatta Kraliçe Elizabeth'in eline geçseydi neler olurdu?
Yorum Yazın
türkiyrnin en büyük tarhçisi de tacizci.sanki engel tacizci olmaya.
Az daha mıncıkçı sapık ressam oluyomuştu :)