Dikkat Zam Dönemi Yaklaşıyor: 2023 Asgari Ücret Zammı İçin Uzmanlar Ne Diyor? Tüm Maaşlar Asgari mi Olacak?
2021'in son çeyreğinde kur ataklarıyla enflasyondaki yükseliş hızlı olmuştu. Kurun dizginlenmesiyle yükseliş sürerken, ivme kaybı enflasyonu da yavaşlatmıştı. Ancak yükseliş sürüyor ve bu da özellikle sabit gelirlilerin alım gücünü eritiyor. 2022'de yapılan maaş artışlarının çoğu kısa sürede etkisini yitirmişti. Haliyle bu durum ülkede maaşla çalışan ve geçinenlerin çoğunluğunun asgari ücret ve yakınsayan gelirlerinde, yıl sonu zamlarını öne çıkarıyor. Asgari ücret zammı, genel zamlarda baz etki yaratırken, emekli, işçi, memur kim varsa 2023'te yapılacak zamları bekliyor. Vergi dilimlerinde de güncelleme gerektiren artışlar, enflasyon karşısında ne durumda? Beklentiler neler?
2023 yılı asgari ücreti, Aralık ayında toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri sonunda belirlenecek.
2022'ye başlarken, zam oranını Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamıştı.
Asgari ücret 2015 yılına kadar Türkiye'de, Doğu Avrupa ülkelerinin çoğunun üzerinde olurken, sonrasında işler değişti.
Avrupa'nın TÜİK'i Eurostat verilerine göre, 27 Avrupa ülkesi ve Türkiye karşılaştırmasında, Arnavutluk’tan sonra en düşük asgari ücret Türkiye'de bulunuyor.
Prof. Çelik, Türkiye’deki sendikalaşma oranlarında Avrupa ülkelerinden çok geride olunduğunu, asgari ücretin düşük kalmasında önemli bir etkenin de bu olduğunu ekliyor.
Prof. Aziz Çelik asgari ücret düzeyinin dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının en az yarısı kadar olması gerektiğini söylerken, Türk-İş hesaplamalarına göre, Eylül ayında dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 23 bin 600 TL oldu.
Çelik, asgari ücrete resmi enflasyon oranına göre zam yapılmasının da sakıncalarını şu şekilde anlatıyor:
Prof. Çelik, asgari ücretin nominal artış oranında ziyade, alım gücündeki artışın önemli olduğuna değinerek, “Reel bir asgari ücret artışı olduğunu söylemek oldukça zor.” diyor.
Asgari ücrette beklentilerin üzerindeki bir zammın enflasyonda da yükselişe neden olacağı tartışmalarında, Prof. Dr. Yalçın Karatepe, zaten bu artışın enflasyonun yarattığı hasarı telafi etmeye yönelik olduğunu belirtiyor.
Karatepe, ayrıca asgari ücrette yüksek oranda bir artışın, yoksul kesimde alım gücünü artırmak için tek başına yeterli olmayacağını ve enflasyonun kontrol altına alınması gerektiğini belirtiyor.
Prof. Aziz Çelik de bunu Avrupa ülkelerindeki asgari ücretli çalışan kesimin oranının düşüklüğü ile açıklıyor.
Bu durumda hükümetle birlikte belirlenen asgari ücretin tüm maaşları hükümetin kontrol etmesi anlamına geldiğini de ekliyor.
Prof. Karatepe, işgücünün ve şirketlerin milli gelirden aldığı payın yükselmesiyle bu durumun düzelebileceğini, TÜİK verilerinde 2016’da işçilerin milli gelirden yüzde 40 pay alırken, 2020’de yüzde 38, 2022’de yüzde 25 pay aldığını hatırlatıyor.
Eurostat, asgari ücretin satın alma gücü paritesine göre, Türkiye'deki asgari ücret bazı Doğu Avrupa ülkelerinin üzerinde yer alırken, Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Erhan Aslanoğlu, satın alma gücü endeksinin yatırımcılara ülkelerin iç piyasalarını karşılaştırma imkanı verdiğini bunun ücretler karşılaştırılırken satın alım gücüne göre değil, nominal verilere göre yapılması gerektiğini belirtiyor.
Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde değişiklikle ücret gelirlerinin vergilendirilmesi düzenlendi.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
zam alınca hafta sonu boş geçirme paris'e git....