Aynı Hataya Devamlı Düşüyorsanız Toplanın! Aptal Puma Sendromu Nedir Açıkladık!
Aynı hataya devamlı düşmek... Bizce hepimizin en az bir kere de olsa yaşadığı bir durumdur. Bu durumun psikolojideki ismi ise aptal puma sendromu. Peki bu sendrom nedir, ne anlama gelir, ismini nereden almıştır? Sizler için açıkladık. Hadi aptal puma sendromunu birlikte öğrenelim!
Kedigillerden pumayı hepiniz bilirsiniz.
Vahşi kedilerden biri olan ve yaklaşık iki metre uzunluğa sahip olan benekli yırtıcı pumalar birçok özellikleri ile ormanların ünlü hayvanlarından biridir. Bu hayvanı hepimizin tanıma nedeni ise hızlı ve kıvrak koşusu. Belgesellerde gördüğümüz gibi pumalar avının peşine düştüğü andan itibaren hızlanır hızlanır ve tüm kaslarını ortaya koyarak hareket eder. Bu kovalama da ise kimi zaman puma kimi zaman ise av galip gelebilir.
Asıl sorumuz ise şu: Bir puma avının peşinden koşmaya ne kadar devam eder?
Ormanın vahşi ve hızlı avcısı yakalamak istediği avını yakalama şeklini ve süresini belirlerken avın büyüklüğünü göze alır. Bu özelliği ile pumalar insanlara örnek olmuştur. Yani bir puma bir ceylanı ya da tavşanı yakalamak için aynı eforu sarf etmez ve yakalayacağı hayvan türüne göre kendisini ayarlar.
Pumaların böyle davranma nedenleri ise kıvrak zekaları ve akıllı olmalarıdır.
Pumaların zekası, onları her zaman başarıya götürür. Çünkü bir puma koşarken harcadığı enerjiyi ve avdan elde edebileceği enerjiyi aştığını fark ederse koşmaktan vazgeçer ve avının peşini bırakır. Daha sonra ise yeni bir av belirleyerek ona yönelir. İşte bir pumanın ceylanı avlamak için harcadığı enerji ile tavşanı avlamak için harcadığı enerji tam da bu noktada ayrılır.
Gelelim aptal puma sendromunun ne olduğuna.
Az önce anlattığımız gibi pumalar avlarını elde edemeyeceklerini anladıkları zaman vazgeçerler ve yeni bir ava yönelirler. Aptal puma sendromu ise bu durumun tam tersini yapan insanlar için kullanılan bir kavramdır. Yani yine puma üzerinden anlatmamız gerekirse bir tavşanın peşinden uzun zamanlar boyunca koşan ve elde ettiği tavşanı kısa süre içerisinde yiyen kişiler için bu kavram kullanılır.
Başarının sırrı ise pumalıktır, yani harcanan emek ve ulaşılan sonuç ilişkisindeki dengeyi iyi saptamaktır.
İnsanlar olarak hepimiz hayatımızın her aşamasında birtakım şeyleri elde etmek için çabalarız. Yaşantımızın temel amacı ise hayatta kalmaktır. Geri kalan her şey bu temel amaçtan sonra gelir ve hayatta kaldığımız süre boyunca sevebilir, üzülebilir ya da mutlu olabiliriz.
Kendimize sormamız gereken soru ise şu olmalıdır: Hedefimize ulaşırken harcayacağımız emek ve zaman, sonuçta elde etmeyi beklediğimiz kazanca değecek mi?
Bizler genellikle bu hesaplamayı yapamayız ve isteklerimizin peşinden bitmek bilmeyen bir enerji le sadece koşarız. Sonuç ise çoğu zaman hüsran olur. Ya da o çok istediğimiz başarıya ulaştığımız zaman artık istediğimiz şeyin bir önemi kalmamış olur. Tüm bunlardan sonra elimizde kalan ise yalnızca pişmanlıklar ve keşkeler olur. Kısacası bu hesapsızlık ömrümüzü tüketmemize ve vaktimizi boşa harcamamıza neden olur.
Hayatınızın büyük bir kısmı geçip gittikten sonra dönüp arkanıza baktığınızda aptal puma sendromuna sahip olduğunuzu görebilirsiniz. Eğer bunu görmek istemiyorsanız dikkat!
Hangi şey için ne kadar enerji harcayacağınızı ve neye adar çabalayacağınızı iyi düşünmelisiniz. Çünkü bu hesabı kararında yapamadığınız zaman hayat için gereken enerjiyi bulamayabilirsiniz. İnsanların beyni puma beyninden çok daha yüksek hücre sayısına sahiptir. Ancak birçok insan da pumaların yaptığını yapamazlar.
İşte bu insanlar tam da şuan bahsettiğimiz aptal puma sendromuna yakalanan insanlardır.
Bu sendromun tıp dilindeki karşılığı ise takıntılı ruh halidir. Yani aptal puma sendromu takıntılı ruh haline sahip olan insanların yaşadıkları psikolojik bir rahatsızlık olarak açıklanabilir. Bu sendrom günümüzde oldukça sık karşılaşılan bir sendromdur.
Peki siz hiç bu sendroma yakalandınız mı? Ya da bu yazıyı okuduktan sonra bu sendroma yakalanmış olduğunuzu fark ettiniz mi? Yorumlara bekliyoruz...
Yorum Yazın