Aşk da, Direniş de Asıl Şimdi Başlıyor! Vatanım Sensin'in Muhteşem Çifti: Leon ve Hilal
Haftalardır heyecandan tırnak yedirten, yüreğimizi ağzımıza getiren Vatanım Sensin, son bölümüyle tüm meseleleri öyle bir çözülme noktasına getirdi ki... 'Her bitiş bir başlangıçtır' misali, bazı meseleler sonlanırken, yenileri filizleniyor.
Bu meselelerin başında da Hilal ile Leon aşkı ve Anadolu Direnişi geliyor...
Haydi bu bölümü de masaya yatıralım.
Her açıdan yoğun bir bölüm olmasına rağmen dizinin gündemi belliydi: Aşk! #BirİnsanıSevmek etiketi yine en çok konuşulanlara girdi.
Çünkü "İnsanı sevmeyi bilmeyen, memleket sevmeyi nereden bilecek?" sözü Leonidas'a ait!
Evet, Hilal'e karşı Leon rehin alındı... Kısa süren bu tutsaklık sahnelerinde Leon'un iç dünyasında neler olup bittiğini gayet net bir şekilde öğrendik.
Hilal'in kurtulduğunu duyunca öyle sevindi ki, kendisinin içinde bulunduğu tehlikeyi unuttu. Ayrıca gülerek 'siz bunu yapmasaydınız ben zaten onu bir şekilde kurtaracaktım' imasında bulundu.
Ayrıca Leonidas'ın ne kadar sevgisiz kalmış bir çocuk olduğunu da gördük. Kimsenin onu kurtarmaya gelmeyeceğinden emindi, babasının bile...
Leon'un Hilal'e yangın olduğunu zaten biliyorduk...
Bakın koca dizide Hilal'e, 'Halit İkbal' kimliğiyle değil, Hilal olarak tüm varoluşuyla fikirlerine, duygularına değer veren, ciddiye alan tek kişi Leon'du. Savaşçı kimliğini kabul ediyor ve saygı duyuyordu.
Leon, Hilal'i savaşın dışında bir arkadaş olarak görüyordu.
Hilal'in suç ortağıydı. Hilal için onlarca kez kanunları çiğnedi.
Ortak ilgi alanlarına sahipler, ikisi de fazlasıyla entelektüel; tarihten, edebiyattan, siyasetten ve felsefeden bol bol sohbet ediyorlar.
Bunlar yeter herhalde bu ilişkinin ne kadar güçlü olduğuna inanmanıza!
Hilal'in de hapisten çıktığı ilk gece masasına oturup, bu sefer ilk kez, aşktan bahseden dizeler kaleme alması da, Leon'un hislerinin karşılıksız olmadığını gösterdi.
Ne demişti Leon, 'Aşksız yürek çorak bir ülkedir, hiçbir şey yetişmez orada. Bir insanı sevmeyen, memleket sevmeye nereden bilecek?'
Hilal de o gece ne yazdı: 'Memleket sevmek kadar acıtmaz mı insanın canını, bir insanı sevmek?'
Zaten zindanda geçirdikleri günler de aralarındaki bağı iyice perçinledi. Hatta birbirlerinin en önemli anlarını paylaştılar...
Bize birkaç saat gibi gelse de aslında günlerce süren uzun bir süreçti bu ve Leon Hilal'i intihar girişiminden kurtardı. Bir insan için daha mahrem ne olabilir ki?!
Genç kızımızın kalbinde aşk çiçekler açtırırken, devrik divamız Eftelya'yı da kahrediyor...
Eftelya son bölümde aşk duygusunun nasıl da acı olduğunun resmiydi.
Tevfik'in her pisliğini öğrenmiş, adaletin yerine gelmesini istiyordu. Vatanını birkaç altına satan, en yakın dostuna ihanet eden ve kendisini de aldatan bir adamı hala seviyor olmak Eftelya'yı şu son birkaç bölümde atlattıklarından bile daha çok hırpaladı. Ah be Eftelya...
Vur Eftelya Reis! Vur!
Tüm bunların intikamını Tevfik'in sürekli küçümsediği bir kadın alırsa muhteşem olur bizce! Eftelya'nın askerleriyiz!
Eşref Paşa'nın iç yüzünü adım adım öğrenmek üzereyiz. Şimdiye kadar öğrendiklerimiz bile Eşref Paşa'nın zamanında neler yapmış olabileceği hakkında ipuçları veriyor.
Zira kendisi sinek öldürür gibi adam öldürüyor ayol!
Valisi için 'bir daha evlat acısı yaşayacak' demesinden de, daha önceki bebeğini öldürdüğünü bir nevi itiraf etti aslında. O bebeğin Ali Kemal olduğuna ise emin gibiyiz. Bakalım ne zaman ortaya çıkacak!
"Konuşmakla yapmak arasında fark var" diyerek Vasili'ye karma konusunda adeta ders verdi!
Bizim de yüreğimiz ağzımıza geldi ama olsun...
Hatırlarsanız, Vasili Hilal'in karşısında Cevdet'i vuracakmış gibi yaparak 'konuşmakla yapmak arasında fark var' demişti. Yaa yaa, işte etme bulma dünyası, Vasili!
"Biz düşman değiliz, bu savaş bizim savaşımız değil!"
Azize ve Veronika'nın dertleşmesi ve sarılması ağlattı.
Farkında mısınız bilmem, erkekler olmasa aslında kadınlar Yunan Türk demeden mutlu mesut yaşayıp gidiyorlar!
Azize de bunun farkında...
Lakin Yıldız'ın zorla evlendirilecek olması kesinlikle bölümün en üzücü kısmı oldu...
Zorla, rıza olmadan evlendirmek insanlık suçudur yahu! Yasal tecavüzlere, köleliğe onay vermektir bu! Azize'ye çok kızdık. Ben şahsen 'dönemin şartları' deyip geçemedim!
Dizi boyunca 'bağımsızlık' kelimesi ağızlardan düşürülmüyor, fakat bir kadının bağımsızlığı anlaşılan henüz söz konusu değil!
Umuyoruz ki Yıldız'ı istemediği o zorba doktorla zorla evlendirmezler.
Boyun devrilsin Ali Kemal!
Sırf 'benim olamıyorsa, istediği kişinin de olamasın' mantığıyla Yıldız'ın zorla evlendirilmesine göz yumacaksın ha?! Tüh yazıklar olsun!
Yıldız dizi boyunca apolitik duruşundan dolayı hiç sevilmedi ve adeta nefret kazandı, fakat Yıldız'ın bakış açısından düşünürsek: genç ve güzel bir kıza göre herkes işgalci! Yunan da, Türk de olsa kocası, onu kısıtlandıracak, hırpalayacak ve köle olarak kullanacak. Kızcağız haklıydı yani bir yerde...
Ve neredeyse her bölümde gördüğümüz sahne yeniden tekrarlanıyor! Tevfik'in ensesinde Cevdet'in silahı!
Hem de bu sefer onun hain olduğunu da biliyor! Oyunun sonuna geldik; artık level atlama zamanı!
Rus mafyası dedik, Türk vatansever çıktı!
Silahlar bulundu yahu, bu iş burada biter!
Cevdet'in yüzündeki mutluluğa bakınız hele!
Ve Anadolu'da milli mücadele başlıyor...
Şimdi de bizim gözlerimiz elbette ki Mustafa Kemal Paşa'yı arayacak!
Bakalım Vatanım Sensin bize bu bölüm nasıl bir sürpriz hazırlayacak...
Yorum Yazın
Ali kemalle leon bacanak olacak
Aklıma Orhan Veli’yi getirdi bu dizi"Neler yapmadık şu vatan için / kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik"Hah işte kimi ölüyor,dövülüyor,cezaevlerine atılıyo... Devamını Gör
Lütfen,lütfen kavga etmeyin ne Yıldız ne Hilal. Leon'u ben istiyorum yaşasın Truelove