Görüş Bildir

Gezi Davası Haberleri

Gezi Davası ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Gezi Davası ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Gezi Davası'nda Unutulmayacak Beraat Gerekçesi
Taksim Gezi Parkı Olayları'nı protesto etmek için adliye içinde toplanarak açıklama yapan 2 avukatın 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada beraat kararı verildi.'EYLEMİN SUÇ OLARAK NİTELENDİRİLMESİ VEYA BİR CEZA YAPTIRIMINA BAĞLANMASI HUKUKEN VE VİCDANEN OLANAKSIZ GÖRÜLMÜŞTÜR.'Hakim Enver Kumbasar : *(Gezi Protestoları) 'Yeşilin büyük ölçüde ortadan kaldırılarak yapılaşmaya yol açılacağından kaygılananların, Gezi Parkı ve çevresinde başlattıkları, oradan tüm İstanbul'a ve ülkenin yerine yayılan barışçıl gösterilerdir.'  *(Polisin gezi protestocularına müdahalesi)  'Bir çok ölüm yaralanmaya neden olan orantısız güç.'  BARO BAŞKANI KOCASAKAL VE YÜZE YAKIN AVUKAT KATILDI Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Kartal Hukukçular Derneği Yöneticileri avukatlar Osman Zeki Erdoğan ve Mehmet Ümit Erdem hazır bulundu. Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı avukat Başar Yaltı, Yalçın Tura ile İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yüze yakın avukat katıldı. “YAPILAN AÇIKLAMA HUKUKA UYGUNDUR' Yaklaşık 3 saat süren duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık avukat Mehmet Ümit Erdem, Taksim Gezi Parkı'na yapılan müdahaleyi protesto etmek için İstanbul olmak üzere bir çok yerde eylemler yapıldığını belirterek, polisin eylemleri bastırmak için şiddet kullandığı ve bunun sonucunda çok sayıda yaralı ve ölenlerin olduğunu ifade etti. Olay günü avukat ve aynı zamanda Kartal Hukukçular Derneği Başkanı olarak Anadolu Adalet Sarayı'nda basın açıklaması yapma kararı aldıklarını söyleyen Erdem, “Amacımız adliye binası içinde herhangi bir açıklama yapmak değildi. Diğer avukat arkadaşlarla adliye içerisinde buluştuk ve dışarı çıktık. Eylemimiz mesai saatleri dışında olmuştur. Görevlilerden de herhangi bir uyarı ve şikayet almadık. Yaptığımız tamamen hukuka uygundu. Bu nedenle suçlamayı kabul etmiyorum' dedi. Bir diğer sanık Osman Zeki Erdoğan ise, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, Taksim Gezi Parkı eylemlerinde olan olaylara karşı protesto ve taleplerini dile getirmek için basın açıklaması yapma kararı aldıklarını ifade etti ve basın açıklaması yapmanın demokratik bir hak olduğuna değindi.  HAKİM: PROTESTOLAR YEŞİL İÇİN BARIŞÇIL GÖSTERİ Mahkemenin Hakimi Enver Kumbasar, 15 dakikalık aradan sonra 4 sayfalık kararını açıkladı. Kumbasar, Taksim Gezi Parkı'nda yeşilin büyük ölçüde ortadan kaldırılarak yapılaşmaya yol açılacağından kaygılananların ağaçların kesilmesine başlanması üzerine 27 Mayıs 2013 tarihinde başta Gezi Parkı ve çevresinde başlayan, oradan tüm İstanbul'a ve ülkenin bir çok yerleşim yerine yayılan protesto gösterilerinin barışçıl olduğunu belirtti. “ORANTISIZ GÜÇ KULLANILARAK GÖSTERİLER BASTIRILDI' Gösterilerin yaygınlaşması ve kitleselleşmesi üzerine kolluk kuvvetlerince çoğunlukla orantısız güç kullanılarak gösterilerin bastırılmaya çalışıldığını ifade eden Hakim Kumbasar, bir çok ölüm ve çok sayıda yaralanmalara sebebiyet verildiği, çok geniş bir yelpazede hak ihlalleri yaşandığı, bu durumun da yeni protestoları tetiklediğini kaydetti. “CEZA YAPTIRIMINA BAĞLANMALARI HUKUKEN VE VİCDANEN OLANAKSIZ' Mahkeme Hakimi Enver Kumbasar, meslekleri avukatlık olan ve bu sıfatları nedeniyle hak ve hukuku savunmak gibi önemli bir kamu görevi de yürüten sanıkların yöneticisi olduğu derneğin öncülüğünde, gezi olayları bağlamında kolluk görevlilerince yapıldığını düşündükleri yaygın ve ağır hak ihlallerine karşı protesto ve duyarlılık gösterdiklerini ifade ederek, 'Gezi eylemcilerine destek amacıyla toplu basın açıklaması olarak düzenledikleri eylemlerini gerçekleştirmek için mesleklerini icra ettikleri adliye binası içerisinde bir araya gelmeleri ve bir kaç dakika kalıp dışarıya çıkarak toplu basın açıklaması yapmaları biçiminde gerçekleşen eylemin suç olarak nitelendirilmesi veya bir ceza yaptırımına bağlanması hukuken ve vicdanen olanaksız görülmüştür. Bu muhakemenin mantıki sonucu olarak sanıklara yüklenen eylemin suç oluşturmadığının kabulü gerekmiştir. Bu gerekçelerle sanıkların beraatlarına karar verilmesi gerektiği vicdani yargısına varılmıştır' denildi. Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olmamasını da gerekçe gösteren hakim, sanıkların ayrı ayrı beraatların karar verdi. 1 YIL 6 AYDAN, 3 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİ Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 5 Haziran 2013 tarihinde avukatlar Kartal Hukukçular Derneği Başkanı Ümit Erdem ve başkan yardımcısı Osman Zeki Erdoğan'ın da katılımıyla yaklaşık 40 kişinin Anadolu Adalet Sarayı C Blok içerisinde zemin katta izinsiz olarak toplanarak Taksim Gezi Parkı'nda başlayan olayları alkışlarla ve slogan atarak protesto ettikleri belirtildi. İddianamede, avukatlar Erdem ve Erdoğan'ın, '2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na' muhalefet ettikleri gerekçesiyle 1 yıl 6 aydın 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talp edildi. “KARAR, SARSILMIŞ OLAN GÜVENLERİ YENİDEN TESİS ETMEK İÇİN ÖNEMLİ' Duruşma sonrası açıklama yapan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, meslektaşlarının Taksim Gezi Olaylarını protesto ettikleri için Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na Muhalefet suçundan yargılandıklarını ve yargılama sonucuna beraat ettiklerini belirterek, “Bu karar Türk Hukuku'nun yüz akı kararlarından biridir. Hala adliye içerisinde Cumhuriyetin hakimi, savcısı olan ve sadece hukuka ve vicdanına göre karar veren pek çok sayıda savcımız ve hakimimiz var. Bugün ki karar da bunlardan bir tanesidir. Kararda bunun bir demokratik hak olduğu ve ortada suç oluşturan bir fiilin bulunmadığı belirtiliyor. Mahkeme de beraat kararı verdi. Bu tür kararlar yurttaşlarımızın hukuka olan sarsılmış güvenlerini yeniden tesis etmesi için önemlidir' dedi. Arzu KAYA/ İstanbul DHA
Antalya'da 170 Sanıklı Gezi Davası Yarın Başlıyor
ANTALYA'da, Gezi olaylarıyla ilgili 170 kişinin yargılanacağı ve 5 gün sürecek davanın ilk duruşması, yarın başlıyor.Antalya'da 31 Mayıs'ı 1 Haziran'a bağlayan gece Çallı Kavşağı ile Ak Parti il binası arasındaki 1 kilometrelik yolda 3 gün 3 gece süren olaylara ilişkin dava Antalya 13'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı, 18 yaşındaki Vedat Oğuz'un gaz kapsülü nedeniyle bir gözünü kaybettiği olaylara ilişkin iddianamede çoğunluğu 1990 sonrası doğanların ve üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 170 sanık bulunuyor. Duruşma, sanıkların çokluğu nedeniyle Antalya Adliyesi beşinci katındaki konferans salonunda başlayacak. 157 sayfalık iddianamesinde olayları Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), İşçi Partisi (İP), Halkevleri, Dev-Lis ve Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) organize ettiğine işaret edilen davanın ilk duruşmasının, 21 Mart Cuma gününe kadar sürmesi bekleniyor. İDDİANAME: 1 SAATTE 100 KİŞİ 1000 OLDU Davanın iddianamesinde, İstanbul'da 'Taksim Gezi Parkı'nda yapılan eyleme polisin müdahalesini protesto etmek amacıyla 1 Haziran 2013 cumartesi günü saat 00.10 sıralarında, yaklaşık 100 kişilik grubun Cumhuriyet Meydanı'nda toplanmaya başlamaları üzerine gerekli güvenlik önlemlerin alındığı; saat 01.20 sıralarında sayıları 1000 kişiye ulaşan grup tarafından beyaz zemin üzerine siyah sprey boya ile 'Diren Gezi Parkı' ibareli pankart açıldığı, ardından Ak Parti il binasına doğru yürüyüşe geçildiği belirtildi. Atılan sloganlar, açılan döviz ve pankartlara ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adının geçtiği bölümler '...' olarak verilen iddianamede, şüphelilerin polisi çeşitli küfürler etmekle ve kendilerini dövmekle suçladığı açıklamaları da ayrıntılı olarak yer aldı. Olaylarda 20'ye yakın polis memurunun taşlanıp dövüldüğü, 20 kadar polis aracı, 1 TOMA ve üç polis kulübesinin tahrip edildiği de belirtilen iddianamede, kamu zararları kısmına da 3 bin litre mazot harcandığı yazıldı. SÜKUNET ÇAĞRISI Davanın avukatlarından M. Taylan Karakum, duruşma sürecinde herkesi adliye içi ve çevresinde sükunete davet etti. Karakum, ilk gün sanıkların kimlik tespiti, iddianamenin okunması gibi işlemlerin yapılacağını, yığılma ve kargaşaya neden olmaması açısından herkesin ilk gün adliyeye ve duruşmaya gelmesinin zorunlu olmadığını söyledi. Zorunluluk olmadıkça duruşma salonu içinde polis olmayacağını anımsatan Karakum, hakimi böyle bir tedbir almaya ya da duruşma salonunu boşaltmaya itecek herhangi bir duruma mahal verilmemesi çağrısında bulundu. Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)
Gezi Davası Sonrasında Eylemcilere Müdahale
İstanbul Çağlayan'daki İstanbul Adliye Sarayı önünde, Gezi duruşması sonrası açıklama yapmak isteyen gruba polis müdahale etti. Müdahale sırasında bir avukat ezilme tehlikesi geçirdi. Gezi Parkı eylemlerine ilişkin 2911 sayılı 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na' muhalefet suçundan 56 sanık bugün ilk kez Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 30. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Saat 10.00'da başlayan ve 4 saat süren duruşmanın ardından Halkın Kurtuluşu Partisi üyeleri ve bazı sanıklarında aralarında bulunduğu grup adliyenin karşısındaki merdivenlerde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak polis merdivenlerde basın açıklaması yapmanın yasak olduğunu belirterek, grubu meydana yönlendirmek istedi. Uyarıya rağmen merdivenlerde açıklama yapmak isteyen gruba polis müdahale etti. Çevik kuvvet, eylemcileri kalkanlarla iterek adliye bahçesinden dışarı çıkardı. Yaşanan arbedenin ardından açıklama yapan Avukat Pınar Akbina, çevik kuvvet polislerinin görüntüsünü cep telefonu ile çekerek, güç kullanan polislerden şikayetçi olmak için adliyeye girdi.DHA
Dolmabahçe Camii Sanığı: 'Hayatıma Kast Edildi'
İstanbul'da bugün başlayan Gezi Davası'nda Dolmabahçe Bezmialem Camisi'nde bira içtiği öne sürülen sanık Emre Öztürk ifade verdi. İSTANBUL - Gezi Parkı olaylarına ilişkin sanıkların bazılarının 1 Haziran 2013 tarihinde Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii'ne girenlerin de bulunduğu 7'si yabancı uyruklu 255 tutuksuz sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi'nce Mayıs ayı boyunca Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri görülecek davanın ilk duruşmasına çoğunluğu üniversite öğrencisi 32 sanığın yanı sıra müştekilerden Ali Çezik ile taraf avukatlar katıldı. Sanıkların '2911 Sayılı Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet', 'görevi yaptırmamak için direnme','kamu görevini usulsüz üstlenme ve kamu malına zarar verme', 'Özel kıyafetleri usülsuz kullanma', 'suçluyu kayırma', 'ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme' ve 'hırsızlık' gibi suçları işledikleri iddiasıyla 1 yıl ile 11 buçuk yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle yargılandıkları davada kimlik tespitinin ardından savunmalarının alınmasına geçildi. CAMİDE BİRA İÇTİĞİ ÖNE SÜRÜLEN SANIK İFADE VERDİ Duruşmada ifade veren ve elinde bira şişesi olduğu, Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii'nde bira içtiği öne sürülen Emre Öztürk, çekilen fotoğrafla birlikte Türkiye'nin 3. gündemi olduğunu söyleyerek, 'İnsanlara 'elinde bira vardı' diye yansıtıldı. Hayatıma kast edildi. Eğlenmek için Beşiktaş'a gitmiştik. Birden müdahale oldu ve biz de insanlara yardım etmek istedik ama böyle bir haber çıktı. Hayatıma tecavüz edildi diye dava açtım. Elimde bir kola var ve 'camide bira içildi' diye servis edildi. İnsanlar minibüste falan beni tanıyorlar. Olay günü yanımda arkadaşım Doğan Öztürk vardı. Olay zamanı yaralanan insanlar oldu ve camiye sığındılar. Ben de yardım amaçlı camiye girdim. Caminin içine gaz sıkıldı. Gazdan etkilendiğim için gözlerim yandı ve ben de kola kutusunu gözüme tuttum. Fotoğrafım çekildi, basında yer aldı. Ben de bununla ilgili suç duyurusunda bulundum. Ben olaylar sırasında gözaltına alınmadım, davet üzerine karakola gittim. Bana kamu malına zarar verilip verilmediği soruldu ve tanık sıfatıyla ifadem alındı' dedi. Öztürk'ün avukatı Abdullah Onur Eyüboğlu ise müvekkilinin şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınmadığını fakat iddianamede şüpheli olarak yer aldığını belirterek, 'Müvekkilim net delil olmadan suçlanmıştır. Atılı suçlamayı kabul etmiyoruz. Caminin müezzini de 6 gün boyunca camide bira içilmediğini söyledi ve bulunduğu camiden sürüldü. AKP Genel Başkanı tarafından da bu bira içme meselesi dile getirildi' diye konuştu. İDDİANAMEDEN İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 31 Mayıs 2013 günü Gezi Olayları'nın devamında eylemcilerin Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii'ne girmek istedikleri, cami müezzini Fuat Yıldırım'ın grubun içeri girmesine engel olmaya çalıştığı, Yıldırım ve caminin güvenlik görevlisinin kırılan kapının arkasına kalaslar koyarak eylemcilerin içeriye girmesini engelledikleri ifade edildi. Ertesi gün 1 Haziran 2013 tarihinde ise eylemcilerin, cami kapısının açık olmasından faydalanarak içeri girdikleri, camideki ayakkabılıkları ters çevirerek tezgah gibi kullanmaya çalıştıkları, motosikletli kişilerin camiye sürekli ilaç taşıdıkları, tıbbi atık ve yiyecek içecek artıkları ile içerinin kirletildiği, cami içine zarar verildiği, cami içindeki güvenlik kameraları ile minber kısmında Arapça yazılar bulunan perdelerden bir kısmını çaldıkları, daha sonra polisin yaptığı incelemede, pencere önünde içi boş ezilmiş halde bira kutusu ile müezzin bölümünde boş sigara kutusu, söndürülmüş sigara izmaritleri bulunduğu, eylemcilerin caminin dışına da zarar verdikleri kaydedildi. İddianamede ayrıca cami içindeki kamera görüntülerinin çözünürlüğünün düşük olduğu, Foto Film Şubesi'ndeki iyileştirme çabalarına rağmen Bezmi Alem Valide Sultan Cami'nde bulunan sanıklardan Emre Öztürk'ün elindeki kutudan ne içtiğine yönelik bir tespitin yapılamadığı belirtildi. 1 YILDAN 11 BUÇUK YILA KADAR DEĞİŞEN HAPİS CEZASI İSTEMİ 16 Haziran günü Taksim Ramada Otel önünde eylemci bir grubun taşkınlık yaparak kolluk görevlilerine taş attıkları, otelin giriş katında usulsüz ve revir kurdukları anlatıldı. Otele giren kolluk kuvvetlerinin, üzerlerinde doktor üniforması bulunan kişileri yakaladıkları, yapılan araştırmada şüphelilerin temin ettikleri ilaçlarla yaralanan eylemcilere sağlık yardımı yaptıklarının anlaşıldığı, doktorluk mesleğine ait üniformaları yetkileri ve sıfatları olmadan alenen başkalarını yanıltıcı şekilde kullandıkları, usulsüz olarak kamu görevini üstlendikleri ileri sürüldü. Sanıkların '2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet', 'görevi yaptırmamak için direnme', 'kamu görevini usulsüz üstlenme ve kamu malına zarar verme', 'Özel kiyafetleri usulsuz kullanma', 'suçluyu kayırma', 'ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme' ve 'hırsızlık' gibi suçları işledikleri iddiasıyla 1 yıldan 11 buçuk yıla kadar değişen hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor.  Cem TURSUN-Arzu KAYA/DHA
Bursa'da 'Herkes'e Gezi Davası
Demokratik kitle örgütlerinin üyelerinin de aralarında bulunduğu 92 kişi hakkında dava açıldı.Bursa’da Gezi Direnişi’ne destek veren DİSK, KESK, ÇHD, ÖDP, HDP, TBMMOB yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 92 kişi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan 1.5 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, davaların kendilerini korkutamayacağını vurguladı.Neredeyse her ilde binlerce kişiye Gezi Direnişi nedeniyle davalar açılırken bu davalara her gün yenileri ekleniyor. Bursa’da da siyasi partiler, demokratik kitle örgütlerinin üye ve yöneticilerine 3 ayrı dava açıldı.10 Eylül’de 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, TMMOB -Kimya Mühendisleri Odası- MYK üyesi Ali Uluşahin, DİSK Güney Marmara Bölge Temsilcisi Ayhan Ekinci, Yıldırım ilçesi Halkevi Başkanı Zafer Algül, Bursa Halkevi Şube Sekreteri Ahmet Keskin, ADD Bursa Şube Başkanı İdris Kalender, Eski Eğitimİş Bursa Şube Başkanı Hasan Özaydın, İP Bursa İl Başkanı Hakan Sertan, HDP Bursa İl Eşbaşkanı Nuri Aysever, ÖDP PM Üyesi Yıldırım İlçe Başkanı Şaban Özdemir, ÖDP Nilüfer İlçe Başkanı Gülay Pank’ın da aralarında bulunduğu 30 sanık daha hâkim karşısına çıkacak.15 Eylül’deki 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacak duruşmada ise ÇHD Bursa Şube Başkanı Aslı Evke Yetkin, TMMOB -Kimya Mühendisleri Odası-MYK üyesi Ali Uluşahin, Yıldırım ilçesi Halkevi Başkanı Zafer Algül, Burs Halkevi Şube Sekreteri Ahmet Keskin, ADD Bursa Şube Başkanı İdris Kalender, Bursa Dersimliler Derneği Başkanı Hediye Zengi, Eski Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Hasan Özaydın, Eğitim-İş Şube Yöneticisi Selçuk Söğüt’ün de aralarında bulunduğu 33 kişi hâkim karşısına çıkacak.17 Eylül’de 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada da TMMOB -Kimya Mühendisleri Odası- MYK üyesi Ali Uluşahin, Halkevi GYK Üyesi ve Bursa Halkevi Başkanı Emine Elif Güven, Yıldırım Halkevi Şube Başkanı Zafer Algül, ADD Bursa Şube Başkanı İdris Kalender’in de aralarında bulunduğu 29 kişi yargılanacak.Bursa Cumhuriyet Basavcılığı Basın ve Memur Suçları Soruşturma Savcısı Evrim Uzunsoy tarafından 11- 15 ve 23 Haziran 2013 tarihleri arasında yapılan yürüyüşlerden sonra polis fezlekelerine ve soruşturma belgelerine dayanarak hazırladığı iddianamelerde Bursa’da yapılan tüm yürüyüşlerin olaysız olarak tamamlandığına dikkat çekilirken kitle örgütü yöneticileri, “Ambul Tayyip” sloganı attırmak ve “gösterinin makul süreleri aşmasına neden olmak” ile suçlandılar.Birbirine benzeyen iddianamelerde, eylemlerde yol kapatılması suç unsuru olarak gösterilirken, STK temsilcileri yolu polislerin kapattığına dikkat çekti. ÇHD Bursa Şube Başkanı Aslı Evke Yetkin, “Davayı iddianamenin çıkmasıyla öğrendik. Aslında avukatlara dava açılabilmesi için izin alınması gerekiyor. Bizim üzerimizden halka gözdağı verilmek isteniyor. Bu yürüyüşlerde en ufak olay çıkmadı. İddianamenin aksine biz değil yolu polis kapadı. Bu davaların dışında 100’den fazla soruşturma var. Bizi yıldıramayacaklar” dedi.Cumhuriyet