Türkiye’de Öğretmenlik Meslek Odası: Gerekli mi? Hayal mi?
Eğitim, toplumların geleceğini belirleyen en önemli alanlardan biridir. Bu alanın taşıyıcı kolonlarından biri şüphesiz eğitimcilerdir. Eğitim sisteminin kilit taşı öğretmenlerin mesleki standartlarını koruyacak, haklarını savunacak ve eğitim politikalarında aktif bir söz sahibi olmalarını sağlayacak bir meslek odasının Türkiye’de henüz kurulmamış olması, eğitim sistemimizde önemli bir eksiklik olarak göze çarpmaktadır. Mühendislerin, doktorların, avukatların kendi meslek odaları varken, eğitim gibi stratejik bir alanda böyle bir yapılanmanın olmaması düşündürücüdür.Öğretmenlik, 13 Mart 1924 tarih ve 439 sayılı Orta Tedrisat Muallimleri Kanununun 1. maddesinde “Muallimlik devletin umumi hizmetlerinden talim ve terbiye vazifesini müstakil sınıf ve derecelere ayrılan bir meslektir” ve 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 43. maddesinde ise “Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir” denilerek meslek olarak kabul edilmiştir.