onedio
Görüş Bildir

TOBB Haberleri

TOBB ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. TOBB ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

‘Tampon’ mu, ‘Güvenli Bölgeler’ mi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye'nin IŞİD’e karşı “askeri destek verebileceğini” söylemesiyle birlikte yeni bir tartışma başladı.Bu açıklamanın hemen ardından Türk yetkililer, “tampon bölge” ya da “güvenli bölge” ve bunlara ek olarak “uçuşa kapalı bölge” olasılıklarını gündeme getirdi. Bu kapsamda Türkiye’nin, IŞİD’le mücadeleye ne kadar katkı yapacağıyla ilgili tartışmalar ise daha da büyüdü.2 Ekim Salı günü TBMM Genel Kurulu’na gelmesi beklenen Irak ve Suriye ile ilgili tezkereler de Ankara’nın gündemini oldukça meşgul etmeye başladı. Hükümet, tezkerelerin içeriğine ilişkin net açıklamalar yapmazken, ana muhalefet partisi CHP “tezkerenin içeriğine katkı yapalım” diyerek hükümete çağrıda bulundu.Özcan: Politik hedefiniz, stratejiniz olacakBBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Tezkerenin içeriği de dahil her türlü katkıya hazırız ama öncelikle hükümetin bir talebi ya da teması olması lazım” dedi.Altay, ‘IŞİD’le mücadelede, Kürtlere silah yardımı yapılması’ yönündeki kimi taleplere karşı, “O konuda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yorumu, görüşü önemli. IŞİD’le mücadele etmek için her yol da mubah değildir. İç güvenlik hassasiyetlerimizi de dikkate alarak süreci götürmek lazım” ifadesini kullandı.TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nihat Ali Özcan, ‘tampon’ ya da ‘güvenli bölgeler’in teknik tarifinin birbirinden farklı olduğunun altını çizdi.Özcan, “Tampon bölgede, daha çok sınır güvenliğiyle ilgili ve geride sizin bölgenizin güvenliğini sağlaması açısından talepte bulunuyorsunuz. Güvenli bölgede ise güvenlik kenarda kalıyor, insani amaçlarla bunu yapmak istediğiniz argümanı ön plana çıkıyor. Bu nedenle böyle bir fikri uluslararası alanda daha kolay kabul ettirebilirsiniz” dedi.‘Güvenli bölgeler doğru bir tercih mi’ sorusuna Özcan, “Bu, tek başına hiçbir şeyin çözümü değil. Sizin önce bir politik hedefiniz, onu da gerçekleştirmek için bir stratejiniz olacak. Eğer o stratejinizin bir parçası ‘tampon’ ya da ‘güvenli bölge’, ‘uçuşa yasak bölge’ ise ancak o zaman bunun bir karşılığı, anlamı olur. Yoksa tek başına böyle bir şey yapıyorsanız, ‘neden yapıyorsun’ sorusu sorulduğunda, cevap veremezsiniz. Stratejinizin parçasıyla evet, gerekçesi de kendi içinde tutarlı olur. Tüm bunları gözetmeden, ‘bu mu, bu mu’ yaparak sorunun üstesinden gelemezsiniz” yanıtını verdi.Turan: ‘Tampon’ oluşturmak birkaç yönden güçİstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlter Turan ise Türkiye’nin ‘tampon bölge’den beklediği faydayı, “Suriye’den kaynaklanan göçün bu tampon bölgede tutulması ve Türkiye’ye gelmemesi” diye açıkladı.Turan, bunu gerçekleştirmenin ise “birkaç yönden güç olduğunu” ifade etti ve “Birincisi, bir tampon bölge kurulabilmesi ve oraya yerleşecek nüfusun korunabilmesi için siz, o bölgenin saldırıdan korunmasını da temin etmek mecburiyetindesiniz. Bu da ancak sizin oraya karadan silahlı güç göndermenizle mümkün olabilecek bir şeydir. Bölgenin uçuşa yasak ilan edilmesi, oranın yeterince korunmasını sağlamaz. İkincisi, dar olması düşünülen bir tampon bölgede çok sayıda nüfusun barındırılması son derece güçtür” yorumunu yaptı.Turan ayrıca tampon bölgenin gerçekleştirilmesi için uluslararası işbirliği yapılması gerektiğini de ekledi ve Suriye’nin “böyle bir tampon bölge kurulmasını kendi egemenlik hakkının ihlali olarak göreceğini” söyledi.Kaplan: Çözüm sürecini dinamitlerHalkların Demokratik Partisi (HDP) ise ‘tampon bölge’nin “fikrine” bile karşı. HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ‘tampon bölge’ kurulması durumunda Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Rojava bölgesindeki “direnişin de kırılacağı” yorumunu yaptı ve 'Tampon bölge kurulma fikri, çözüm sürecini dinamitler' dedi.Kaplan, çözüm sürecinin, “Türkiye'deki Kürtler açısından olduğu kadar, Rojava ve Irak'taki Kürtler açısından da geçerli, birbiriyle bağlantılı bir süreç” olduğunu savundu ve “Kimin arasına tampon kuruyorsunuz? Bunların hepsi akraba' diye konuştu.Gazeteci Semih İdiz ise ‘tampon bölge kurulması yönündeki tartışmaların çözüm sürecine zarar vereceği’ ve ‘sınırın diğer tarafındaki Kürt halklarını dağıtacağı’ yönündeki yorumlar için “Bunlar biraz yakıştırma. Çünkü şimdi ilk etapta herhalde Kürt Devleti, Türkiye gibi konularla meşgul değiller. Şu anda kendilerinin halklarının güvenliklerini sağlamakla meşguller” dedi.Bu yöndeki yorumlar için “spekülatif kalıyor” ifadesini kullanan İdiz, “Şu anda bölgede sadece Kürtler değil, bir koalisyon var. Hem Özgür Suriye Ordusu, hem de ılımlı ve Batı'yla işbirliği yapan İslami Cephe var. Bu tip yorumlar mevcut durum karşısında biraz prematüre gibi geliyor bana” yorumunda bulundu.Sinan Onuş | BBC Türkçe
İşte Türkiye'nin En Başarılı Üniversiteleri
Türkiye'nin en başarılı üniversiteleri belirlendi.Yapılan sıralamada, en başarılı üniversite Hacettepe Üniversitesi oldu. 2013 yılı için devlet üniversitelerinin akademik başarı sıralaması, URAP (University Ranking by Academic Performance) tarafından açıklandı. 2009 yılında ODTÜ Bünyesinde kurulan URAP Araştırma laboratuvarı Türkiye'nin en başarılı üniversitelerini açıkladı. Üniversitelerin sıralamasında bilimsel döküman sayısı, kişi başına düşen yayın sayısı, yapılan atıf sayısı, öğrenci sayısı, akademisyen başına düşen öğrenci sayısı gibi kriterler esas alınıyor. URAP 2013 Türkiye sıralamasında ilk 20 içerisinde yer alan üniversiteler şöyle; 1. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ 808.59 2. ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 799.11 3. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ 740.66 4. İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 734.94 5. EGE ÜNİVERSİTESİ 732.50 6. ANKARA ÜNİVERSİTESİ 726.37 7. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ 721.51 8. GAZİ ÜNİVERSİTESİ 699.97 9. GEBZE YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ 686.14 10. SABANCI ÜNİVERSİTESİ 676.10 11. İ.D. BİLKENT ÜNİVERSİTESİ 671.79 12. İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ 670.84 13. KOÇ ÜNİVERSİTESİ 644.15 14. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ 620.30 15. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 617.71 16. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ 617.18 17. GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ 614.97 18. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ 595.00 19. TOBB EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ 589.94 20. FATİH ÜNİVERSİTESİ 580.51 Başarı sıralaması düşük olan üniversiteler ise şöyle sıralandı: 77 ORDU ÜNİVERSİTESİ 78 GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ 79 GİRESUN ÜNİVERSİTESİ 150 - 199 80 KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ 81 TUNCELİ ÜNİVERSİTESİ 82 ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ 83 HİTİT ÜNİVERSİTESİ 84 SİİRT ÜNİVERSİTESİ 85 YALOVA ÜNİVERSİTESİ 86 HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ 87 IĞDIR ÜNİVERSİTESİ 88 BİLECİK ÜNİVERSİTESİ 100 - 149 89 KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ 90 UŞAK ÜNİVERSİTESİ 91 BAYBURT ÜNİVERSİTESİ 92 MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ 94 AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ 95 ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ 96 MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ Özge DÜZGÜN/ ANKARA (DHA) -
Üniversite Taban Puanları ve Bölümleri
2013-2014 yılında YGS ve sonrasına LYS'ye giren adayların en çok ihtiyacı olan bilgileri bu sayfamızda değerli üniversite adaylarına aktarıyoruz. İncelemek istediğiniz üniversitenin bağlantısına tıklayarak sitemizdeki bağlantılı sayfaya geçiş yapabilirsiniz. Kaynak: Üniversite Taban Puanları ve Bölümleri Avrasya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Atılım Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Atatürk Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Abdullah Gül Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Artvin Çoruh Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ardahan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ankara Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Anadolu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Amasya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Aksaray Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Akdeniz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ahi Evran Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Afyon Kocatepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Adnan Menderes Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Adıyaman Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Acıbadem Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bülent Ecevit Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bursa Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bursa Orhangazi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bozok Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Boğaziçi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bitlis Eren Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bingöl Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bilkent Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bayburt Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Batman Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Başkent Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bartın Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Balıkesir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bahçeşehir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Cumhuriyet Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Celal Bayar Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Canik Başarı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çukurova Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çankırı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çankaya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çağ Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Düzce Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Dumlupınar Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Dokuz Eylül Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Doğuş Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Dicle Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Erzincan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Erciyes Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ege Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Fırat Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Fatih Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gümüşhane Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Giresun Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gediz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gedik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri GATA Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gaziosmanpaşa Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gazi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gaziantep Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Galatasaray Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Erzurum Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hitit Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hasan Kalyoncu (Gazikent) Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Harran Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Haliç Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hakkari Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hacettepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Işık Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Iğdır Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Ekonomi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Üniversitesi 2014 Taban Puanları ve Bölümleri Yıldız Teknik Üniversitesi 2014 Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Ticaret Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Şehir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Medipol Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Medeniyet Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Kültür Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Kavram MYO Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Gelişim Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Bilim Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Bilgi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Aydın Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Arel Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İnönü Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri KTO Karatay Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Koç Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kocaeli Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kilis 7 Aralık Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kırklareli Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kırıkkale Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kastamonu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri (KTÜ) Karadeniz Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Karabük Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kafkas Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kadir Has Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Muş Alparslan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mustafa Kemal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sıtkı Koçman Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mimar Sinan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mevlana Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mersin Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Melikşah Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Marmara Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Artuklu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Maltepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Nişantaşı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Niğde Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Nevşehir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Necmettin Erbakan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Namık Kemal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri ODTÜ Orta Doğu Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Özyeğin Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Piri Reis Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Pamukkale Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Süleyman Şah Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Süleyman Demirel Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sinop Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Siirt Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Selçuk Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sakarya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sabancı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Şırnak Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Şifa Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Türk Hava Kurumu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Turgut Özal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Tunceli Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Trakya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Toros Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri TED Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uşak Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Balkan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Antalya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uludağ Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ufuk Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Üsküdar Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yüzüncü Yıl Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yeni Yüzyıl Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yeditepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yalova Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Manas Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yakın Doğu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Lefke Avrupa Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Girne Amerikan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Zirve Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri
Gençlik Aşısı Kendi Hücrelerinizde
TOBB ETÜ Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Afşin Uysal, küçük bir dokuyla güzelliğe, canlı bir görüntüye kavuşturan 'Fibrocell tedavisi'ni anlattı.Doku mühendisliği sayesinde artık yüzün biyolojik saatine müdahale edilebildiğini belirten TOBB ETÜ Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Afşin Uysal, 'Fibrocell tedavisi ile güvenli, güzel, kalıcı ve şaşırtıcı sonuçlar almak mümkün' dedi.Kan tahlilleri sonrası tedavi sürecinin başladığını ifade eden Doç. Dr. Afşin Uysal, fazlaca ilgi gören uygulamayla ilgili şu bilgileri verdi; 'Tahlillerin ardından steril şartlar sağlanarak, lokal anestezi ile kulak arkasından alınan küçük bir deri parçası, özel nakil şartlarında, laboratuvara gönderilir. Laboratuvarda, kişiden alınan deri parçasındaki bağ dokusu hücreleri yani fibroblastlar 3-4 hafta süren işlemlerle, yaklaşık 60 milyon hücre içeren sıvı bir madde haline getirilir. Elde edilen sıvı, hiçbir ek materyal içermeyen, kişinin kendisine ait dokulardan oluşan, enfeksiyon ya da başka hastalığa yol açmayacak bir canlı dolgu maddesidir. Toksik, karsinojenik, teratojenik, alerjik olmaması nedenleriyle en ideal biyolojik materyaldir.'Fibrocell tedavisini 'gençlik aşısı' olarak niteleyen Doç. Dr. Uysal, 'Fibrocell ile kırışıklar azalır, yara, yanık, çatlak ve akne izleri silinir, cildiniz daha parlak, dolgun ve gergin hale gelir' diye konuştu. Tedavinin yan etkisi bulunmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Uysal, işlemin sonuçlarının 4-5 yıl süre ile kalıcı olduğunu sözlerine ekledi.Uluslararası standartlarda korumaUygulama yapılan kişinin doku örneklerinin güvenlik ve ileride aynı uygulamanın daha kolay yapılabilmesi için özel doku bankasında saklandığını vurgulayan Doç. Dr. Uysal, 'Doku mühendisliği ile gerçekleştirilen hücresel tedavilerde en öncelikli basamak güvenliktir' dedi. Doç. Dr. Uysal, olası güvenlik endişeleri için de şu bilgileri paylaştı; 'TOBB ETÜ Hastanesi'nin çözüm ortağı olan Atigen-cell Hücre ve Gen Merkezi, rejeneratif tıp ve hücresel tedavi alanında uluslararası standartlarda ürün ve hizmet sunmayı amaçlayan, Avrupa İyi Üretim Uygulamaları (GMP) kalite standardına sahip ve Sağlık Bakanlığı tarafından faaliyetleri kapsamında ruhsatlandırılmış ülkemizin ilk biyoteknoloji şirketidir.'
"Siyasi Ortam Yumuşamalı"
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na eşlik eden TESK, TÜRK-İŞ, MEMUR-SEN, HAK-İŞ ve TİSK temsilcileri, Başbakan Erdoğan’a ortak bir bildiri sundu. 5 örgüt, Başbakan’dan “siyasi ortamın yumuşamasını” istedi.Başbakan Erdoğan’a sunulan bildiriyi, ziyaret çıkışında Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken okudu. Örgütlerinin, her görüşten, inançtan ve etnik gruptan üyelere sahip olduğu vurgulanan bildiride, “Milli iradenin elindeki yetkiler ve takdir yetkisi bürokrasiye devredilmemelidir” denildi. Bildiri şöyle devam etti: Hepimiz, her şeyden önce huzur içinde çalışmak, üretmek ve ülkemizin büyümesine katkıda bulunmak isteriz. Bu yoğun siyaset gündeminin ardından, herkesin kendi işine odaklanabilmesine fırsat verebilmek için, siyasi ortamın bir an önce yumuşatılmasının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Dışa açılarak zenginleşebileceğimizi, yaşayarak öğrendik. Dışa açık bir ülkenin, dışarıdan gelen şoklara her zaman hazır olması gerektiğini de biliyoruz. Dışarıdan gelen negatif iktisadi etkileri, çalışarak ve üreterek bertaraf edebilmemiz için, Türkiye’nin önümüzdeki aylarda daha huzurlu bir siyasi ortama ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. İsteklerini iletmek için Başbakan Erdoğan’la görüştüklerini vurgulayan temsilciler, diğer siyasi partileri de ziyaret edeceklerini dile getirdiler. AB katılım sürecindeki kararlılığın sürdürülmesi gerektiği belirtilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Yeni anayasa arayışımızla gündeme gelen daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi ve daha fazla hukuk sürecinin devam ettirilmesini yürekten istiyoruz. Bizler, milli iradenin öneminin farkındayız. Milli iradenin elindeki yetkiler ve takdir yetkisi, bürokrasiye devredilmemelidir. Ülkemizin geleceği açısından önemli yasal düzenlemeler yapılırken, bu hususa dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü, ülkemizin çıkarları her şeyin üstündedir.” zete.com
Gül: "Çanakkale'de Asıl Kazanan Barış ve Dostluk Olmuştur"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'Tarihe belki de 'centilmenler savaşı' olarak kaydedilmesi gereken Çanakkale'de, bir taraf muzaffer gibi görünse de asıl kazanan barış ve dostluk olmuştur' dedi. Gül, Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştiren Yeni Zelanda Genel Valisi Korgeneral Sir Jerry Mateparae onuruna Çankaya Köşkü'nde akşam yemeği verdi. Gül ile eşi Hayrünnisa Gül ve Mateparae ile eşi Janine Mateparae davetlileri Büyük Resepsiyon Salonu'nun girişinde karşıladı. Yemeğe, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Türkiye-Yeni Zelanda Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Mehmet Domaç, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin yanı sıra Avustralya, Kanada, İngiltere, Güney Afrika büyükelçileri, ODTÜ Rektörü Ahmet Acar, 18 Mart Üniversitesi Rektörü Sedat Laçiner, AFAD Başkanı Fuat Oktay, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, milletvekilleri, akademisyenler, işadamları ve işkadınları katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmada ziyaretin Çanakkale Kara Savaşları'nın 99'uncu yıl dönümüne denk geldiğine işaret ederek 'Dünyanın iki ucunda yer alan Türkiye ve Yeni Zelanda arasında, ilk bakışta anlaşılması zor bir muhabbet ve yakınlık mevcuttur. Zira bizler, acı bir geçmişten güçlü bir dostluk çıkartmayı başarmış ender ülkelerdeniz' diye konuştu. Ortak geçmişte Çanakkale Savaş çok önemli bir yer tuttuğunu ve bu güçlü dostluğun temellerinin atılmasına vesile olduğuna dikkati çeken Gül, şunları kaydetti: 'Genç fidanlarımızın muharebe sahasında ortaya koydukları kahramanlık ve insanlık dersleri, Çanakkale'yi kaybedeni olmayan bir savaşa dönüştürmüştür. Tarihe belki de 'centilmenler savaşı' olarak kaydedilmesi gereken Çanakkale'de, bir taraf muzaffer gibi görünse de asıl kazanan barış ve dostluk olmuştur. Yeni Zelanda milli bilincinin oluşumunda da önemli rolü bulunan bu önemli hadisenin, günümüzde iki müşahhas nişanesi bulunmaktadır. Bunlardan ilki Conk Bayırı'nda bulunan Yeni Zelanda Anıtı, diğeri ise Vellington'daki Atatürk Anıtı'dır.' Gül, ebedi dostluğun abidesi olan bu eserlerin, bugünlere ne büyük fedakarlıklarla gelindiğini hatırlattığını ifade ederek bu tarihi sorumluluğun bilinciyle dostluk ve ortaklığı büyütmek için el birliğiyle çalışmaların sürdürüldüğünü belirtti. Gül, ziyaretin, bu köklü geçmiş üzerine bina edilen dostluk ve işbirliğinin pekiştirilmesine katkı sağlayacağını vurguladı. 'PASİFİK'İN İKİ UCUNU SOMUT PROJELERLE BİRLEŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ' Türkiye ve Yeni Zelanda'yı köklü mazisinin yanı sıra ortak değerler ve ideallerin de birbirine bağladığını dile getiren Gül, 'Güneydoğu Asya'dan Afganistan'a ve Ortadoğu'ya kadar uzanan geniş coğrafyada barış, güvenlik ve refahın arttırılmasını hedefleyen bir vizyonu paylaşıyoruz. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için, iklim değişikliğinden, terörle mücadeleye ve sürdürülebilir kalkınmaya kadar birçok alanda işbirliği yapıyoruz' değerlendirmesini yaptı. Gül, siyasi düzeyde ve çok taraflı platformlardaki işbirliğini ticari ve ekonomik ilişkilere de yansıtmak istediklerini kaydeden Gül, 'Son dönemde imzalanan ortak bildirge ve düzenli olarak gerçekleştirilen karma ekonomik komisyon toplantıları, bu anlamda önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Böylece ticaret hacmimizi ve karşılıklı yatırımları arttırarak Pasifik'in iki ucunu somut projelerle birleştirmeyi hedefliyoruz' diye konuştu. Her iki tarafta da bu yönde güçlü bir irade bulunmasının, ilişkilerin geleceğine güvenle bakılmasını sağladığına dikkati çeken Gül, konuşmasının sonunda, ziyaretin, tüm bu alanlara teşmil edilen işbirliğine katkı kazandıracağını söyledi. YENİ ZELANDA VALİSİ MATEPARAE Yeni Zelanda Genel Valisi Korgeneral Sir Jerry Mateparae, konuşmasını yanında getirdiği tablet PC'den okuyarak yaptı. Mateparae, sözlerine Türkçe ve Maorice 'İyi akşamlar' diyerek başladı. Yeni Zelanda ve Türkiye'nin 21'inci yüzyıla uygun modern bir ilişki kurmaya odaklandığını ifade ederek 'İkili ticari ve ekonomik ilişkilerimizi artırmak için yürüttüğümüz çalışmalar, eğitim alanı dahil kültürel ve beşeri ilişkilerimizi ilerletme gayretlerimiz ve uluslararası alanda güçlü birer ortak olmaya matuf çabalarımız, canlı işbirliğimizin en güzel örneklerini teşkil etmektedir' dedi. Mateparae, Türkiye'nin Yeni Zelanda için önemli bir ortak olduğunun altını çizerek şunları söyledi: 'Türkiye'nin küresel ve bölgesel konulardaki bakış açısına yüksek değer veriyoruz. Türkiye gibi Yeni Zelanda da bölgesel ihtilaflar bağlamında, özellikle Suriye'deki durum ve İsrail-Filistin sorunu gibi Ortadoğu'daki sorunlara yönelik endişe duymaktadır. Bu ihtilaflar, kan dökülmesine ve ıstıraplara yol açmakta, daha geniş anlamda bölgesel ve hatta küresel güvenliği tehdit etme potansiyeli taşımaktadır. Habertürk
Gül'den Erdoğan'a 'Terliyim' Göndermesi
TBMM’nin 94. kuruluş yıldönümü resepsiyonuna Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün imalı sözleri damga vurdu. TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı’nın resepsiyonun ardından gerçekleştirilecek sesli ve ışıklı gösteriye kalması için yaptığı daveti, “Çok terliyim” diyerek reddeden Gül, “Terli dışarı çıkınca hasta oluyorum. Zaten ne geliyorsa bu terden geliyor başıma” dedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve eşi Gülten Çiçek’in evsahipliğinde gerçekleştirilen resepsiyona Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yanısıra Kuvvet Komutanları ve çok sayıda milletvekili katıldı. Liderlerin birbirleriyle karşılaşmadıkları resepsiyonda, Gül ve Erdoğan’ın da yolları kesişmedi. Genel Kurul’daki özel oturuma katılmayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, resepsiyona da gelmezken, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ise uzun bir aradan sonra Meclis’teki resepsiyonda hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan izdiham yaşanan resepsiyonda hiç karşılaşmadı. Resepsiyonda TBMM’nin kuruluşunu anlatan ses ve ışık gösterisi için konukların Meclis bahçesine davet eden anonsun ardından Gül, ayrıldı. AKP'li TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, refakat etttiği Gül’e, “Kalsaydınız efendim” dedi. Gül’ün, Bahçekapılı’ya yanıtı ise akıllara Başbakan Erdoğan, “terleyen cumhurbaşkanı” açıklamalarını getirdi. Gül, “Çok terliyim. Seyahatlerim var. Terli dışarı çıkınca hasta oluyorum. Zaten ne geliyorsa bu terden geliyor başıma” diyerek Bahçekapılı’nın ricasını kibarca reddetti. Gül'ün bu sözleri Başbakan Erdoğan, gazete ve televizyonların yöneticileriyle bir araya geldiği toplantıda, cumhurbaşkanlığıyla ilgili verdiği şu mesajı hatırlattı: 'Cumhurbaşkanını ilk kez halk seçecek. Anayasa, Cumhurbaşkanı’nı yürütmenin başı olarak görüyor. Bu seçimden sonra sorumluluklar daha farklı olacak. Protokol cumhurbaşkanı değil, terleyen, koşan, koşturan cumhurbaşkanı...”  Cumhuriyet
'Cumhurbaşkanlığı Tartışmaları Doğal'
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Adana Ticaret Borsası'nın 100'üncü kuruluş yıldönümü ve başarılı işadamlarının ödüllendirilmesi törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili tartışmaların doğal olduğunu, önemli olanın kuralların işletilmesi olduğunu söyledi. Gül, 'Bundan öngörüsüzlük, risk primi çıkmamalıdır' dedi.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, özel uçak 'CBK' ile Adana Havalimanı'na geldi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek tarafından karşılanan Gül, geniş güvenlik önlemleri altında, İstanbul Sanayi Odası'nca belirlenen 'Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' ile 'Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Kuruluşu' listelerinde yer alan Adanalı firmalar için Sheraton Oteli'nde düzenlenen ödül törenine geçti. Gül, otele geçerken makam aracında kendisine Bakan Ömer Çelik eşlik etti. Yurt
Ekonomi Bakanı Ya Bilmiyor Ya Da Halkla Dalga Geçiyor
​'​ Zeybekçi’nin hafife aldığı enflasyon Türkiye’yi, Dünyanın en kırılgan ekonomisi yapan 6 kriterden birisi! ​'​​CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran'ın, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin, 'Enflasyon ekonomimiz için o kadar önemli değil' şeklindeki sözlerini eleştirerek, '​Zeybekçi’nin hafife aldığı enflasyon Türkiye’yi, Dünyanın en kırılgan ekonomisi yapan 6 kriterden birisi! ​Enflasyon, yani mal ve hizmetlerin fiyatlarının artması doğrudan topluma yansır ve gelirleri aynı oranda artmayan hane halkları için hayat pahalılığı, geçim darlığı, yoksullaşma demek… Enflasyon demek halkın cebindeki paranın, boğazından geçen lokmanın çalınması demek… Sayın Bakan! Enflasyon sizin için “önemsiz” olabilir, size dokunmayabilir ama 76 milyonu doğrudan tehdit ediyor. Bulunduğunuz makamın sorumluluğunu bilin' diye konuştu.Konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran şunları kaydetti: Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, “Enflasyon ekonomimiz için o kadar önemli değil” diyerek iktisat bilimine yeni bir katkı (!) yaptı, kerameti kendinden menkul iktisat teorilerine bir yenisini daha ekledi… Sayın Bakan, bu yıl çift haneye giden enflasyon sizin için önemli olmayabilir, size dokunmayabilir ama 76 milyon için önemli. Çünkü enflasyon demek halkın cebindeki paranın, boğazından geçen lokmanın çalınması demek... Enflasyon, yani mal ve hizmetlerin fiyatlarının artması doğrudan topluma yansır ve gelirleri aynı oranda artmayan hane halkları için hayat pahalılığı, geçim darlığı, yoksullaşma demek… 2014 için yüzde 5.3 enflasyon hedeflediler, Merkez Bankası Ocak ayında yüzde 6.6 ya revize ettiği hedefi şimdi de yüzde 7.6’ya kadar çıkardı. Hedef şimdiden yüzde 50’ye yakın saptı. Yılın sonunda enflasyonun çift haneli düzeyleri görmesi büyük olasılık. Yüksek kur nedeniyle sektörlerdeki maliyet artışlarının etkisiyle yıl boyunca enerjiden, gıdaya, konuttan, dayanıklı tüketime tüm ürünlerde zamlar kaçınılmaz. Zamlar ve vergi artışları halkın iflahını kesecek. Alım gücü düşen yurttaşlar bu koşullarda tüketimini kısıyor, yüksek enflasyon ortamında geliri reel olarak düşen hane halklarının lokması daha da küçülecek. Yeni kur-faiz platosundan başta KOBİ’ler olmak üzere reel sektör de olumsuz etkileniyor. Üretim ve istihdamdaki payları ile ekonominin belkemiği olan KOBİ’ler tüketimdeki yavaşlamanın doğrudan hedefinde, yükselen faizler yüzünden bankalara borçlarını çevirmekte zorlanıyor. 200 bine yakın KOBİ icra takibinde. Yeni süreç, piyasada işlerin kötüleşmesine yol açtı; yüksek kurlar nedeniyle finansman maliyetleri yükseldi, döviz borçlu firmalar başta reel sektörün bankacılığa olan borçlarını çevirmesi zorlanıyor. İnşaat, tekstil, perakende başta olmak üzere çok sayıda sektörde sorun yaşanıyor, TOBB bu yıl 18 bin 770 firmanın iflas bayrağı çekeceğini bildiriyor. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, 76 milyonla dalga geçer gibi “Enflasyon ekonomimiz için o kadar önemli değil” diyerek, kerameti kendinden menkul ekonomi teorilerine bir yenisini daha ekledi; iktisat bilimine yeni bir katkı (!) yaptı… 2014 enflasyon hedefi şimdiden yüzde 50 saptı Hükümetin 2014-2018 dönemini ilişkin Ekim ayında hazırladığı Orta Vadeli Program’da (OVP) TÜFE bazında 2014 yılı enflasyon hedefi yüzde 5.3 olarak belirlenmişti. Ocak ayında alınan sonuçlara göre 2013 yılı için de yüzde 5.3 olarak öngörülen enflasyonun yüzde 7.40’a ulaştığı belli oldu. Merkez Bankası, 2013 yılında fiyat gelişmeleri ve makro ekonomik gerçekleşmeleri dikkate alarak 2014’ün hedef yıl sonu enflasyonunu Ocak ayında yüzde 6.6 olarak revize etti. IMF ise Türkiye’nin bu yılki TÜFE enflasyonunun yüzde 7.8 olacağı yönünde tahminde bulundu. Merkez Bankası 30 Nisan’da yayımladığı son Enflasyon Raporu’nda 2014 enflasyon hedefini yüzde 6,6’dan yüzde 7,6’ya yükseltti. Buna göre 2014 yılı enflasyon hedefindeki sapma şimdilik yüzde 50 dolayında. Ancak yılsonunda bu sapmanın yüzde 100’e varması işten değil.Enflasyon çift haneye gidiyor… Zeybekçi,  “Önümüzdeki dönemde enflasyon aşağı yönlü hareket edecek” diyor. Oysa enflasyon çift haneye gidiyor. Enflasyon başlıca iki şekilde yaşanır: Talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu. Fed’in parasal sıkılaştırma operasyonu ile sıcak para musluklarını kısması ve 17 Aralık operasyonları üzerine siyasette istikrarsızlık algısıyla ülke güveninin azalması, 2014’te dış kaynak girişlerinin adeta durmasına yol açtı. Türkiye, ülke riskine göre en kırılgan ülkelerin başında gelmeye başladı. Bu nedenle dövizde yaşanan sıçrama, tüm makro dengeler gibi enflasyonda da işleri zorlaştırdı. Sıcak parayı çekmek amacıyla Merkez Bankası’nın şok faiz artırımına gitmesiyle oluşan yüksek faiz düzeyi iç talebi ve buna bağlı olarak fiyatları baskılarken, yüksek kurun yol açtığı maliyet artışları ise fiyatlara yansıyor ve fiyatları yükseltiyor. Yani kurlardaki yükseliş geçişkenlik etkisiyle enflasyona katkı yapıyor. İthal girdi maliyetlerindeki artışın yanı sıra, dövizde açık pozisyonu 200 milyar dolara yaklaşan özel sektörün finansman maliyetlerindeki artış da fiyatlara etki ediyor. Bu faktörler enflasyonu azdırıyor, bu nedenle yılın tümünde enflasyonda çift haneli düzeyler hiç de sürpriz olmayacak. Enflasyon-faiz-kur ilişkisi…. Parası döviz olan ülkelerde merkez bankaları faiz artırınca paranın maliyeti yükselir. Pahalı para, yatırımları yavaşlatır, enflasyon düşer. Türkiye gibi parası döviz olmayan ülkelerde ise merkez bankasının faiz artırımı paranın rantını yükselttiği için ülkeye sıcak para çekiyor. AKP, 11 yıldır ekonomi çarkını sıcak para ile döndürdü. Borsa’ya, tahvil-bonoya gelen sıcak para sayesinde artan döviz arzı, kurların düşük seyretmesine yol açtı, ekonomide tüketime dayalı belli bir canlılık sağladı. Enflasyon da kura endekslendiği için görece düşük seyretti. Ancak bu süreç, giderek büyüyen, sürdürülemez nitelikte bir döviz açığına yol açtı. Dış ticaret ve cari işlemler açığı ile dış borç hızla büyüdü. Fed’in 2013 sonunda para musluklarını kısmasıyla ise 11 yıldır sıcak para ile döndürülen ekonomide deniz bitti, sıcak para girişleri durunca döviz kurları sıçradı, Merkez Bankası sermaye kaçışını frenlemek için şok faizi artırımına gitmek zorunda kaldı. Faiz artırımı, sermaye kaçışını kısmen frenledi. Kurlar, yılın başlarında ulaştığı rekor düzeylerden biraz gerilese de hala yüksek düzeylerde seyrediyor… Ekonomi Bakanı ise, “Enflasyon rakamları bizim için o kadar da, ekonomimiz için önemli değil; ama asıl önemli olan, üretimi, yatırımı engelleyen, büyümeyi ve hatta ihracatı bile olumsuz yönde etkileyen yüksek faiz oranlarıdır. Faiz oranlarının yüksek olması piyasada paranın üretimden, yatırımdan, spekülasyona doğru, ranta doğru bir geçişini sağlıyor” diyor. Bakan, Merkez Bankası’nın kısa bir süre içinde faizleri aşağı çekeceğini söylüyor. Sayın Bakan, siz zaten yıllardır ekonomiyi sıcak para ile çevirdiniz, ülke yararına gerçekçi ekonomi politikalarınız olmadı, çünkü sıcak para dışında bir oyun planınız olmadı. Doğru; yüksek faiz üretimi, yatırımı baskılıyor, parayı ranta kaydırıyor.  Ama siz zaten bu yıl küresel para muslukları kısıldığı, ülkeye sıcak para gelmez olduğu için faizi yükseltmek zorunda kaldınız. Ekonomide yavaşlamayı göze alarak yaptınız bunu. Fed’in parasal sıkılaştırma uygulaması devam ediyor.Türkiye’nin riski tavan yapmış, ülke güveni yerlerde… Buna karşılık Türkiye’nin 400 milyar dolara yakın kısa vadeli dış borç stoku var ve bunun 170 milyar dolarının bir yıl içinde ödenmesi gerekiyor. Faizi düşürürseniz sıcak para gelmez, döviz yeniden tırmanışa geçerek bir üst platoya çıkar,  o zaman Türkiye bu borçlarını da döndüremez. Bu koşullarda faizi nasıl düşüreceksiniz? Önce ekonomide faizleri aşağı çekecek dengeleri sağlayın, sonra faizi indirin. Bu koşullarda faizleri düşürme şansınız yok. Fisher etkisi…Öte yandan enflasyon beklentisindeki yükselişle faizleri düşürme planı da birbiriyle çelişiyor. Bir ülkenin beklenen enflasyon oranındaki artış, sonuçta faiz oranlarını da eşit oranda artırıyor; böylece reel faiz oranı sabit kalıyor. BunaFisher Etkisi deniyor. Enflasyon hedefini revize edip yükseltiyorsanız, faizleri nasıl aşağı çekeceksiniz? “Eksi” reel faiz ile sermaye çekebilir misiniz? Yıllarca sıcak para fonlarına dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş kazanç imkanları sağladınız. Bu sayede; emanet de olsa bol miktarda sermaye çektiniz. Bu yolla; döviz açıklarını olağanüstü büyütme pahasına el parası ile ekonomi çarkını çevirdiniz, günü kurtardınız. Ama artık durumlar değişti, şimdi daha fazla rüşvet vermeniz, daha cazip rant sunmanız gerekiyor. Enflasyon sizin için olmayabilir ama 76 milyon için “önemli”… Sayın Bakan, bu yıl çift haneye giden enflasyon sizin için önemli olmayabilir ama 76 milyon için önemli. Neden mi? Kurlardaki ani sıçrama ekonomide tüm dengeleri bozdu, maliyetleri aşırı büyüttü. Sektörlerdeki maliyet artışlarının etkisiyle yıl boyunca enerjiden, gıdaya, konuttan, dayanıklı tüketime tüm ürünlerde zamların sürmesi kaçınılmaz. Yüksek faizin Hazine’ye getirdiği yükleri de vergiler yoluyla yurttaşların sırtına yüklediğinizi biliyoruz. Zamlar ve vergi artışları halkın iflahını kesecek. Alım gücü düşen yurttaşlar bu koşullarda tüketimini kısıyor, halk daha da yoksullaşıyor. Yüksek enflasyon ücret ve maaşları tırpanlıyor, geliri reel olarak düşen hane halklarının lokması daha da küçülüyor.Ekonomide ülkeyi muhatap ettiğiniz yüksek kur-yüksek faiz koşullarından başta KOBİ’ler olmak üzere reel sektör de olumsuz etkileniyor. Üretim ve istihdamdaki payları ile ekonominin belkemiği olan KOBİ’ler tüketimdeki yavaşlamanın doğrudan hedefinde, yükselen faizler yüzünden bankalara borçlarını çevirmekte zorlanıyor. 200 bine yakın KOBİ icra takibinde. KOBİ’lerin takipteki borçları 10 milyar liraya yaklaşmış… Yeni süreç, piyasada işlerin kötüleşmesine yol açtı; yüksek kurlar nedeniyle finansman maliyetleri yükseldi, döviz borçlu firmalar başta reel sektörün bankacılığa olan borçlarını çevirmesi zorlanıyor. İnşaat, tekstil, perakende ticaret başta olmak üzere çok sayıda sektörde sorun yaşanıyor, TOBB bu yıl 18 bin 770 firmanın iflas bayrağı çekeceğini bildiriyor. Halkla dalga mı geçiyorsunuz? ​​ Enflasyon, yani mal ve hizmetlerin fiyatlarının artması doğrudan topluma yansır ve gelirleri aynı oranda artmayan hane halkları için hayat pahalılığı, geçim darlığı, yoksullaşma demek… Enflasyon demek halkın cebindeki paranın, boğazından geçen lokmanın çalınması demek… Sayın Bakan! Enflasyon sizin için “önemsiz” olabilir, size dokunmayabilir ama 76 milyonu doğrudan tehdit ediyor. Bulunduğunuz makamın sorumluluğunu bilin.