Görüş Bildir

TFF Haberleri

TFF ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. TFF ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Tartışmalı İsim Atakan Karazor Bu Kez Milli Takıma Çağrılmadı, Peki Ne Değişti?
Karadağ ve İzlanda ile oynanan maçlardaki aday kadroda şüphesiz en tartışmalı isim Atakan Karazor'du. Ibiza tatili esnasında bir kadına cinsel saldırı suçlamasıyla yargılanan Atakan'ın davet edilmesi tepki çekmişti. Bunun yanında gündemde vahşice işlenen kadın cinayetlerinin olması da tepkileri artırırken TFF oyuncuya sahip çıkmıştı. Atakan, Karadağ maçında hastalığı sebebiyle kadroya giremedi, İzlanda'da ise kadroya alınsa da sahaya giremedi. Atakan Karazor, bu kez de aday kadroyaya dahil edilmedi.
Kalacağı Belirtilmişti: Milli Takım Teknik Direktörü Montella'ya İtalya'dan Talip
İtalyan devi Roma, sezon sonunda teknik direktörlük görevi için Vincenzo Montella'ya ciddi bir teklif sunmayı planlıyor. Milli Takım'da başarılı bir dönem geçiren Montella'nın Roma’dan gelen bu ilgiye sıcak baktığı aktarıldı. Geçtiğimiz günlerde tecrübeli çalıştırıcının kulüp takımlarında görev almak istediği iddia edilmişti. TFF Başkan Vekili Ceyhun Kazancı ise konuya dair konuşmuştu. Takımda herhangi bir değişiklik olmayacağını dile getirmişti. (Mynet)
PFDK, Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho'ya 1 Maç Ceza Verildiğini Açıkladı!
PFDK, Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho'ya sportmenliğe aykırı hareketleri sebebiyle 1 maç ceza verildiğini açıkladı. Portekizli teknik adama ayrıca toplamda 958 bin TL para cezası verildi. Diğer taraftan Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'ya da 600 bin TL para cezası verildiği duyuruldu. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan ise yaptığı açıklamalardan ötürü 465 bin TL ceza aldı.
Kötü Futbol, Operasyonu Gölgelemesin!
Geçtiğimiz hafta, TFF 2. Lig’inden Sarıyer’in bir maçını izlemiştim. Bugün sahada, geçtiğimiz hafta Galatasaray’a kök söktüren Beşiktaş değil, sanki Sarıyer vardı. Bugün oynanan futbolla TFF 2. Lig’inde bile zirveye zor oynanır.Takımın 11 futbolcusu da son derece kötü bir futbol sergilediler. Ayağına top gelen her futbolcu, en müsait pozisyonda olan arkadaşına topu aktarmak yerine, gelişi güzel topu uzaklaştırmak isteyince bu toplara rakip oyuncular kolaylıkla sahip oldular.Ajax maçından sonra “keşke Galatasaray’ı Süper Kupa finalinde 5-0 yenmeseydik. Bu galibiyet takımın gerçek durumunu görmemizi engelledi” diye yazmıştım. O maçta Mustafa Hekimoğlu’nun gol atmasından sonra hoca, santrafor ihtiyacım yok, demişti. Oysa son birkaç maçtır, Immobile’nin yetersiz kaldığını ve Mustafa’nın şampiyonluk hedefi olan bir takımın ikinci santraforu olamayacağını net olarak görüyoruz. Şampiyonluğa oynayan bir takımın en az üç güçlü santraforu olur.
Futbolun Özlediğimiz Yüzü ve Birlik Ruhu!
23 Ağustos 1969'da futbol dünyasında unutulmaz bir olay yaşandı. Galatasaray’ın efsane futbolcusu Metin Oktay, futbolu bırakmaya karar vermişti ve son dileği, jübile maçını Fenerbahçe'ye karşı oynamaktı. Bu isteği, spor kamuoyunda büyük bir heyecan yarattı. Fenerbahçeli yöneticiler ona bir teklifte bulundu: “Fenerbahçe taraftarı seni her zaman çok sevdi. Son on dakikada Fenerbahçe forması giyer misin?”
Digitürk'e TFF Talip Oldu
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF), TMSF'nin elinde olan Digiturk'ün yüzde 63 hissesini alma projesi olduğu öğrenildi.Edinilen bilgiye göre Türkiye Futbol Federasyonu, TMSF'nin elinde olan Digiturk hisselerinin yüzde 63'ünü alma yolunda adımlar atıyor. Dünyada ilk olacak olan bu durum önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in koyunla ilgili olarak bugün Kulüpler Birliği yetkilileriyle görüştüğü ve olaya sıcak bakıldığı öğrenildi. Yeni Şafak
Türkiye'de Beni Zorlayan Defans Yok!
Türkiye Futbol Federasyonu’nun her ay çıkardığı Tam Saha dergisine röportaj veren Beşiktaş’ın Portekizli golcüsü Hugo Almeida, kariyerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Mülakatın öne çıkan kısımları şunlardı: Futbola başladığında kaç yaşındaydın? İlk başladığın dönemde de şimdiki gibi santrfor muydun? Futbola başladığımda 6 yaşındaydım. İlk başladığım dönemde sol açık oynuyordum. Sonrasında uzun boylu olduğum için altyapılarda 1-2 yıl stoper olarak oynadım ama ondan sonra santrfor oynadım ve hep santrfor olarak kaldım. 2006-2010 arasında Bundesliga’nın önemli takımlarından birinde oynadın. Almanya’da geçirdiğin dönemin kariyerinin gelişimine ne gibi etkileri olduğunu düşünüyorsun? Dediğim gibi o dönemde çok gençtim. İlk zamanlarda genç olmanın heyecanı vardı ama sonra heyecan yavaş yavaş geçince daha iyi adapte olmaya başladım. Almanya ile Portekiz arasında hemen her şey birbirinden farklıydı. Değişik bir kültür, değişik bir futbol anlayışı, saha içinde ve dışında büyük farklılıklar vardı. Alman futbolunda fizik güç çok daha ön plana çıkıyordu. Antrenmanları dayanıklılık üzerine yapıyorduk. Portekiz’de daha çok topla, taktik antrenmanlar yaparken, Almanya’da ağırlıklı olarak fizik güç üzerine antrenmanlar yapıyorduk. Bu da benim için büyük bir değişiklikti. Genç yaşta bu etapları geçmek benim için çok büyük bir futbol ve hayat dersi oldu. Bir santrforun fizik gücünü sahaya nasıl yansıtması gerektiğini Almanya’da öğrendim diyebilirim. Werder Bremen‘de oynadığım dönemdeki hocam Thomas Schaaf‘a da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kendisi bana her zaman inandı ve güvendi. Bana yaptığı katkılardan dolayı da buradan kendisine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Beşiktaş’ın teklifini kabul etmende hangi etkenlerin katkısı oldu? Buraya gelmeden önce Türkiye ve Türk futbolu hakkında neler düşünüyordun? Sonrasında bu düşüncelerinde ne gibi değişimler oldu? Tabii ki Türkiye’den ilk teklif geldiğinde o zamana kadar sadece Portekiz ve Almanya’da oynamış bir insanın kafasında soru işaretleri beliriyor. İlk başta, “Olur mu? Nasıl olur?” gibi düşünceler vardı. Ama kulübün beni ısrarla istiyor olması, benim Beşiktaş’ta büyük işler gerçekleştireceğime inanmaları gelmem konusunda etkili oldu. Buraya geldikten sonra da zaten tesislerdeki kaliteyi, çalışmaları ve oluşturulan ortamı gördükten sonra ilk baştaki tereddütlerim ortadan kalktı. Dışarıdan insanlar tabii ki değişik düşünceler içinde olabilir ama Türkiye’de iyi oyuncular ve takımlardan oluşan çok gelişmiş bir lig var. Mücadele üst düzeyde ve bence Avrupa’daki liglerden geri kalır hiçbir yanı yok. Beşiktaş’taki 3.5 yıllık kariyerinin en verimli dönemini yaşıyorsun. Galatasaray ve Kasımpaşa maçlarında attığın goller de geçerli olmamasına rağmen gol krallığı yarışında ilk sıralarda yer alıyorsun. Geçmiş sezonlara oranla bu sezonki başarını neye bağlıyorsun? Hayat diyebiliriz, futbol diyebiliriz. İşler zaman zaman yolunda gider, zaman zaman da gitmez. Bu sezon bu kadar başarılı olmamın nedeni olarak takımı gösterebilirim. Yani benim başarım takım arkadaşlarımın yardımlaşması ve bütünlüğüdür. Sonuçta ne kadar çok pas gelirse bir santrforun gol atması o kadar kolay oluyor. Ama şu dönemde gerçekten çok mutluyum. En iyi ve mutlu sezonlarımdan birini yaşıyorum. Bana duyulan güven de ayriyeten beni öne doğru itiyor. İnsan desteklendiği zaman çok fazla çalışmak ve kendini göstermek istiyor. Türkiye’de seni zorlayan bir defans oyuncusu var mı? Böyle bir oyuncu yok. Peki Bilic’in sence takıma ne gibi katkıları oldu? Bilic’in Beşiktaş’ta çalıştığın diğer teknik adamlardan ne farkı var? Bilic, her hoca gibi kendi fikirleri, çalışma düzeni ve sistemi olan bir teknik direktör. Aslında birçok teknik direktörle çalıştığımız için bir zaman sonra bu tarz değişikliklerine alışıyoruz. Her yeni gelen teknik direktör kendi sistemini, kendi çalışma düzenini, kendi metotlarını uygulamak ister. Bilic de bu bakımdan pek farklı değil. Yakın zamana kadar futbol oynamış, yakın zamanda bırakmış sayılır. Bu yüzden futbolcunun dilinden iyi anlıyor. Biz de takım olarak onun metotlarına uyum sağlamaya çalışıyoruz. Şu ana kadar da her şey yolunda gidiyor. Umarım bundan sonra da böyle devam eder. Dünya Kupası’nda Almanya, ABD ve Gana ile aynı grupta yer alıyorsunuz. Gruptaki ve şampiyonadaki şansınızı nasıl değerlendiriyorsun? Çok zor bir gruba düştük. İlk maçımızı Almanya gibi şampiyon olma ihtimali yüksek bir takımla oynayacağız. Ülke olarak şu an tek düşüncemiz gruptan çıkabilmek. Gruptan çıkmamız bizim için bir başarı olacaktır. Ondan sonrasında her şey şampiyonluğa kadar doğal olarak gelişebilir. Kendi açımdan baktığımda ise şu an için orada olabilmek adına her zaman olduğu gibi elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Dünya Kupası kadrosunda yer alır mıyım, yer alırsam ilk 11 oynar mıyım, yedek mi otururum, bunların hepsi teknik direktörün bileceği işler. Açıkçası çok fazla düşünüp kafa yormuyorum. Teknik direktörümüz en iyisini düşünecek ve uygulayacaktır.