onedio
Görüş Bildir

taksim Haberleri

taksim ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. taksim ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Ekonomik Kriz Onları da Vurdu! Madame Tussauds, Legoland ve Sealife Akvaryum Türkiye'ye Veda Ediyor!
Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz Avrupa’nın eğlence devini de vurdu. Merlin Entertainments bünyesinde bulunan Madame Tussauds, Legoland ve Sealife Akvaryum, Türkiye’den çekilme kararı aldı. Patronlar Dünyası’ndan Özlem Ermiş Beyhan'ın haberine göre eğlence markalarının Türkiye’den çekilme nedeni olarak kârlılık problemi ve ekonomik zorluklar gösterildi. Kaynak
7 Korkunç Senaryo İle İstanbul'dan Kıyamet Manzaraları
Ankaralı sanatçı Cihan Engin, photoshop ve tablet kullanarak İstanbul’da kıyameti resmetti. Şehrin simgelerinden Kız Kulesi, Boğaz Köprüsü, FSM Köprüsü ve Galata Kulesi’nin dev tsunami dalgaları ve buzullar altında kaldığı, kasırgalarla yerle bir olduğu, zombie istilasına uğradığı hatta çöle döndüğü bu senaryolar gerçekten tüyler ürpertici. Sanatçının diğer çalışmalarını görmek için: http://onedio.com/haber/ankara-dan-kiyamet-manzaralari-243792 http://onedio.com/haber/10-etkileyici-illustrasyon-ile-mustafa-kemal-ataturk-244030
Nejat İşler 42 Yaşına Hastanede Girdi
Bir süredir sağlık sorunlarıyla gündeme gelen sanatçı, birçok önemli TV dizisi ve sinema filminde rol almış olsa da en çok Behzat Ç. dizisindeki Ercüment Çözer ve Barda filmindeki Selim rolleriyle hatırlanıyor. 1972 yılında İstanbul'un Eyüp semtinde doğdu.28 Şubat 1972 yılında İstanbul'un Eyüp semtinde doğdu. Feshane işçilerinden birinin torunu olan Nejat İşler, ilkokuldan sonra eğitimine Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nde devam etti. Ortamına alışamadığı yeni okulunda popüler olmak ve derslerinden kaçmak için okulun tiyatro koluna girdi. Kısa zamanda popüler olan Nejat İşler derslerini de boşluyordu. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye giremeyince, para kazanmak için çay partileri düzenlemeye başladı.Nejat İşleri umduğu gibi gitmeyince borca girdi. Borçlarını kapatabilmek için Mahmutpaşa'dan t-shirt alıp Teşvikiye'de bu t-shirtleri satma kararı aldı. Kış aylarında ise t-shirt yerine kitap, dergi ve plak sattı. İki sene sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğraf bölümünü kazanan Nejat İşler iki yıllık olan bölümden askerlik için iyi olmadığını düşünerek vazgeçti.On yıl kadar satış işleriyle uğraştıktan sonra Taksim'de dolaştığı birgün, bir tiyatro sahnesinde bedava gösterimde olan 'Danton'un Ölümü' adlı eseri seyretti. 'Ben niye bu işi yapmıyorum?' diye düşünen Nejat İşler, dayısının yanına gittiği Eskişehir'de konservatuar sınavına girmeye karar verdi ve kazandı. İstanbul'a döndüğünde, ilanını gördüğü Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuar Bölümü'ne başladı. 1995 yılında Mimar Sinan Üniversitesi'nin devlet konservatuarı bölümünden mezun olana kadar devlet tiyatrosunda ve televizyon dizilerinde rol aldı.1995 yılında mezun olduktan sonra iki arkadaşıyla birlikte 'Kahramanlar ve Soytarılar Tiyatrosu'nu kurdu. Tiyatronun kurulmasından sonra kendi oyunları için hikayeler yazmaya başladı. 'Belki hiç okumayan biri de yazabilir bunları, benim yazı yazmamın nedeni yazmak değil, sadece oynayalım diye yazıyorum.' dediği, 'Tuhaf Şehir Hikayeleri', 'Biz Zavallı Erkekler' ve 'Yalnızlık Benim Gizli Sevgilim' adlı üç kitap yazdı. 41.Antalya Altın Portakal Ödülleri için Erkek Oyuncu dalında aday olarak gösterildi. Her fırsatta amacının başrol oynayıp şöhret olmak olmadığını belirten İşler, tek arzusunun yaptığı işi elinden geldiğinin en iyisi olarak yapmak olduğunu, tiyatro yaparken ölmek istediğini dile getirdi.1994 yılında rol aldığı ilk televizyon dizisi olan Gurur'dan sonra, Deli Yürek, Şehnaz Tango, Nasıl Evde Kaldım, Dedem, Gofret ve Ben, Aşk ve Gurur, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir dizilerinde oynadı. 1999'da ilk sinema filmi Eylül Fırtınası'nda rol aldı. Mustafa Hakkında Herşey ve Anlat İstanbul filmleri ile sinema oyunculuğuna devam etti. 2000'li yıllarda da Gülbeyaz ve Behzat Ç. gibi dizilerin yanı sıra Barda ve Kaybedenler Kulübü gibi filmlerde de başarılı performanslar ortaya koydu. 17 Ocak 2014 günü septik şok tanısıyla Bodrum Acıbadem Hastanesi yoğun bakım ünitesine kaldırılan İşler'in hayati tehlikesinin kalmadığı bildirildi.Vatan
Dünya Yerinden Oyna! 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü'ne Çağrı...
Feministler, İstanbul Feminist Kolektif'inin çağrısıyla 12'nci 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü için İstanbul'da Galatasaray Lisesi önünde buluşacak İstanbul Feminist Kolektif'i, bütün kadınları ve trans bireylere 12. Feminist Gece Yürüyüşü'ne katılım çağrısı yaptı. 8 Mart Cumartesi günü, İstanbul'da Galatasaray Lisesi önünden başlayacak yürüyüşte 'patriyarkaya', erkek şiddetine, cinsiyetçiliğe, heteroseksizme, kapitalizme, militarizme, emperyalizme ve savaşa karşı' ses çıkartılacak. Saat 19.00'da başlayacak yürüyüş için İstanbul Feminist Kolektif tarafından, geçmiş yıllardaki yürüyüşlerden görüntüler içeren video eşliğinde yapılan çağrı şöyle: 'Geçen 8 Mart'tan bu yana kadınlara yönelik saldırıların artarak devam ettiği bir yılı daha geride bıraktık. Her yeni gün bir başka kadının ölüm haberini okuyoruz. Katiller, tecavüzcüler cezasız kalıyor. Devlet erkek şiddetini değil, boşanmaları engellemeye çalışıyor. AKP kürtaj hakkımıza yasal olarak dokunmaya cesaret edemedi ama bu hakkı fiili olarak elimizden aldı, devlet hastanelerinin kapılarından geri gönderiliyoruz. Bizleri esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına mahkum edecek yasalar hazırlıyorlar. Üzerimizdeki baskılar artarak devam ederken, mücadele etmekten, erkek egemenliğine isyandan vazgeçmiyoruz!' '11 yıldır her 8 Mart'ta feministler olarak Taksim'de gece yürüyüşü yapıyoruz. Hayatımızın bütün alanlarına saldıran AKP hükümeti, yürüdüğümüz yolu da bizden almaya çalışıyor. Bizler ise tüm yasaklara rağmen yine Taksim'de buluşacağız ve sesimizi yükselteceğiz. Feminist gece yürüyüşümüzün 12. yılında, patriyarkaya, erkek şiddetine, cinsiyetçiliğe, heteroseksizme, kapitalizme, militarizme, emperyalizme ve savaşa karşı ses çıkaracağımız bir 8 Mart'ta daha gece sokakta olacağız.'T24
Gezi Parkı Yine Kapatıldı
Gezi Parkı kapatıldı. Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi girişine çok sayıda polis konuşlandırıldı. Taksim Cumhuriyet Anıtı'nın önü de polisler tarafından çembere alındı. Zeki GÜNAL - İSTANBUL DHA
İstanbul’da Üniversiteli Olmak: Faydaları ve Zararları
İstanbul’da Üniversiteli Olmak – Faydaları İstanbul kendinizi geliştirebilmenizi sağlamaktadır. Entelektüel birikim için ideal bir şehir, kültürel etkinlikler çok fazla. Mesela çok sevdiğiniz yabancı bir grup konser için Türkiye’ye gelecek olsa, İstanbul’a gelir. İstanbul’a çok fazla turist gelir, yabancı ülkeden insanlara tanışabilir, vizyonunuzu genişletebilirsiniz. İstanbul’da üniversite eğitimi dışında hobilerinizi uygulamaya geçireceğiniz birçok kurs var. Adeta bilgiye ulaşmanın şehri İstanbul. Staj olanakları oldukça geniştir, özellikle mühendislik öğrencileri için. Kaldı ki mühendislik okuyacak öğrencilerin ilk tercihidir İstanbul, öyle güzel şehir. Kadıköy, Beşiktaş, Bebek, Ortaköy, Caddebostan, Taksim ve daha birçok yer, eğlencenin önemli noktaları, sosyalleşmenin merkezi. Canınız mı sıkıldı? Boğaz var yahu. Metro, Metrobüs, Marmaray, Vapur olsun, her yere ulaşabilirsiniz. Ulaşımı bir öğrenci için oldukça ucuzdur. Tarihi açıdan çok zengin bir şehir İstanbul, gezip öğrenme meraklıları için avantaj. Bölümünüzle ilgili semirnerlere, konferanslara katılabilirsiniz. Bu eksikliği hiçbir zaman çekmezsiniz. En önemlisi de hayatı diğer şehirlere kıyasla daha çabuk öğrenir, tanırsınız. İstanbul öğrenci şehridir! İstanbul’da Üniversiteli Olmak - Zararları İstanbul’un kalabalığı ve trafiği çekilecek gibi değil. Hele ki metrobüs! İstanbul pahalı bir şehir; evinizden ya da yurdunuzdan dışarı adım attığınızda para harcamadan edemiyorsunuz. Eğer ki İstanbul dışından bir ilden gelmişseniz ve yurtta kalamam, en iyisi ev kiralayayım diyorsanız, bilin ki yüksek kiralar ödemek zorundasınız. NOT: İstanbul’da üniversite okumanın faydalarına ve zararlarına bir madde de sen eklemek istersen yorum yaz, paylaşalım!
Yapıcı ve Çerkezoğlu Örgüt Lideri Oldu...
Savcıya iade edilen gezi iddianamesi yenilendi. Yeni iddianamede 5 fark var. İlk iddianameden farklı olarak Mücella Yapıcı ve Ali Çerkezoğlu örgüt liderliğiyle suçlanıyor İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, 'Şüphelilere yönelik suçlamalar net değil, eksiklikleri giderin' diyerek savcılığa iade ettiği Taksim Dayanışması üyelerine yönelik iddianame ikinci kez mahkemeye sunuldu. İlk iddianamede 'suç işlemek için örgüt kurmak'la suçlanan Gezi eylemcileri Mücella Yapıcı ve Ali Çerkezoğlu , yeni iddianamede 'suç örgütü lideri olmak'la suçlandı. Habertürk'ten Serdar Kulaksız 'ın haberine göre, Gezi Parkı eylemleri nedeniyle Taksim Dayanışması üyelerine yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve aralarında Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Kurulu 2. Başkanı Ayşe Mücella Yapıcı ile İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu’nun da bulunduğu 26 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame ikinci kez mahkemeye sunuldu. İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan ilk iddianame, şüphelilere yönelik suçlamaların net olarak belirtilmediği ifade edilerek savcılığa iade edilmişti. İddianamede gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra yeniden mahkemeye gönderildi. Suç değişti Örgütlü suçlara bakan Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan’ın hazırladığı iddianamede daha önce “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”la suçlanan Mücella Yapıcı ve Ali Çerkezoğlu’nun da arasında bulunduğu 5 kişi, bu sefer “suç örgütü lideri olmak” ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”le suçlandı. 5 şüpheli hakkında 3 yıl 3 aydan 13.5 yıla kadar hapis istendi. İlk iddianamede, 5 şüpheli hakkında 18.5 yıla kadar hapis isteniyordu. Diğer 21 şüphelinin ise “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettikleri” öne sürüldü. İddianamede, Taksim Dayanışması tarafından yapılan çağrı, “kışkırtma” olarak değerlendirildi. Yeni iddianamedeki 5 fark 1- İddianamenin ilk halinde 5 kişi, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak'la suçlanıyordu. Yeni halinde 'suç örgütü lideri olmak'la suçlandı. 2- İddianamenin ilk halinde AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, partiye ait otomobilin yakılması nedeniyle müşteki olarak yer alıyordu. Sürücü Mustafa Aksu da müştekiydi. Yeni halinde Ak Parti İl Başkanlığı ve sürücü Mustafa Aksu, müşteki olarak yer almadı. Savcı, dosyayı ayırdı. 3- İlk iddianamede çocuğuna platform üyeleri tarafından taş atması için para verildiğini iddia eden Muhittin Akat müşteki olarak yer alırken, ikinci iddanamede müşteki olarak yer almıyor. 4- İlk iddianamede sanıklar hakkında TCK 265 maddesinde yer alan 'Kamu görevlisine karşı cebir veya tehdit' suçlaması da bulunuyordu. İkinci iddianamede bu suçlamaya yer verilmedi. 5- İlk iddianamede baret ve gaz maskeleri gibi şüphelilerin üzerlerinden çıkan malzemeler tek tek sıralandı ve bunların adli emanete alındığı kaydedildi. İkinci iddianamede ise, 'Şüphelilerden ele geçirildiği öne sürülen 'Kask', 'Baret', 'Deniz gözlüğü' gibi eşyalar bireysel olarak kullanılmasının suç olmadığı ancak üzerlerinde ele geçirilmesi nedeniyle şüphelilerin Gezi Parkı eylemlerine katıldığının delili olarak kabul edildiği' ifade edildi.T24
Gezi Davası'nda Unutulmayacak Beraat Gerekçesi
Taksim Gezi Parkı Olayları'nı protesto etmek için adliye içinde toplanarak açıklama yapan 2 avukatın 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada beraat kararı verildi.'EYLEMİN SUÇ OLARAK NİTELENDİRİLMESİ VEYA BİR CEZA YAPTIRIMINA BAĞLANMASI HUKUKEN VE VİCDANEN OLANAKSIZ GÖRÜLMÜŞTÜR.'Hakim Enver Kumbasar : *(Gezi Protestoları) 'Yeşilin büyük ölçüde ortadan kaldırılarak yapılaşmaya yol açılacağından kaygılananların, Gezi Parkı ve çevresinde başlattıkları, oradan tüm İstanbul'a ve ülkenin yerine yayılan barışçıl gösterilerdir.'  *(Polisin gezi protestocularına müdahalesi)  'Bir çok ölüm yaralanmaya neden olan orantısız güç.'  BARO BAŞKANI KOCASAKAL VE YÜZE YAKIN AVUKAT KATILDI Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Kartal Hukukçular Derneği Yöneticileri avukatlar Osman Zeki Erdoğan ve Mehmet Ümit Erdem hazır bulundu. Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı avukat Başar Yaltı, Yalçın Tura ile İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yüze yakın avukat katıldı. “YAPILAN AÇIKLAMA HUKUKA UYGUNDUR' Yaklaşık 3 saat süren duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık avukat Mehmet Ümit Erdem, Taksim Gezi Parkı'na yapılan müdahaleyi protesto etmek için İstanbul olmak üzere bir çok yerde eylemler yapıldığını belirterek, polisin eylemleri bastırmak için şiddet kullandığı ve bunun sonucunda çok sayıda yaralı ve ölenlerin olduğunu ifade etti. Olay günü avukat ve aynı zamanda Kartal Hukukçular Derneği Başkanı olarak Anadolu Adalet Sarayı'nda basın açıklaması yapma kararı aldıklarını söyleyen Erdem, “Amacımız adliye binası içinde herhangi bir açıklama yapmak değildi. Diğer avukat arkadaşlarla adliye içerisinde buluştuk ve dışarı çıktık. Eylemimiz mesai saatleri dışında olmuştur. Görevlilerden de herhangi bir uyarı ve şikayet almadık. Yaptığımız tamamen hukuka uygundu. Bu nedenle suçlamayı kabul etmiyorum' dedi. Bir diğer sanık Osman Zeki Erdoğan ise, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, Taksim Gezi Parkı eylemlerinde olan olaylara karşı protesto ve taleplerini dile getirmek için basın açıklaması yapma kararı aldıklarını ifade etti ve basın açıklaması yapmanın demokratik bir hak olduğuna değindi.  HAKİM: PROTESTOLAR YEŞİL İÇİN BARIŞÇIL GÖSTERİ Mahkemenin Hakimi Enver Kumbasar, 15 dakikalık aradan sonra 4 sayfalık kararını açıkladı. Kumbasar, Taksim Gezi Parkı'nda yeşilin büyük ölçüde ortadan kaldırılarak yapılaşmaya yol açılacağından kaygılananların ağaçların kesilmesine başlanması üzerine 27 Mayıs 2013 tarihinde başta Gezi Parkı ve çevresinde başlayan, oradan tüm İstanbul'a ve ülkenin bir çok yerleşim yerine yayılan protesto gösterilerinin barışçıl olduğunu belirtti. “ORANTISIZ GÜÇ KULLANILARAK GÖSTERİLER BASTIRILDI' Gösterilerin yaygınlaşması ve kitleselleşmesi üzerine kolluk kuvvetlerince çoğunlukla orantısız güç kullanılarak gösterilerin bastırılmaya çalışıldığını ifade eden Hakim Kumbasar, bir çok ölüm ve çok sayıda yaralanmalara sebebiyet verildiği, çok geniş bir yelpazede hak ihlalleri yaşandığı, bu durumun da yeni protestoları tetiklediğini kaydetti. “CEZA YAPTIRIMINA BAĞLANMALARI HUKUKEN VE VİCDANEN OLANAKSIZ' Mahkeme Hakimi Enver Kumbasar, meslekleri avukatlık olan ve bu sıfatları nedeniyle hak ve hukuku savunmak gibi önemli bir kamu görevi de yürüten sanıkların yöneticisi olduğu derneğin öncülüğünde, gezi olayları bağlamında kolluk görevlilerince yapıldığını düşündükleri yaygın ve ağır hak ihlallerine karşı protesto ve duyarlılık gösterdiklerini ifade ederek, 'Gezi eylemcilerine destek amacıyla toplu basın açıklaması olarak düzenledikleri eylemlerini gerçekleştirmek için mesleklerini icra ettikleri adliye binası içerisinde bir araya gelmeleri ve bir kaç dakika kalıp dışarıya çıkarak toplu basın açıklaması yapmaları biçiminde gerçekleşen eylemin suç olarak nitelendirilmesi veya bir ceza yaptırımına bağlanması hukuken ve vicdanen olanaksız görülmüştür. Bu muhakemenin mantıki sonucu olarak sanıklara yüklenen eylemin suç oluşturmadığının kabulü gerekmiştir. Bu gerekçelerle sanıkların beraatlarına karar verilmesi gerektiği vicdani yargısına varılmıştır' denildi. Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olmamasını da gerekçe gösteren hakim, sanıkların ayrı ayrı beraatların karar verdi. 1 YIL 6 AYDAN, 3 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİ Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 5 Haziran 2013 tarihinde avukatlar Kartal Hukukçular Derneği Başkanı Ümit Erdem ve başkan yardımcısı Osman Zeki Erdoğan'ın da katılımıyla yaklaşık 40 kişinin Anadolu Adalet Sarayı C Blok içerisinde zemin katta izinsiz olarak toplanarak Taksim Gezi Parkı'nda başlayan olayları alkışlarla ve slogan atarak protesto ettikleri belirtildi. İddianamede, avukatlar Erdem ve Erdoğan'ın, '2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na' muhalefet ettikleri gerekçesiyle 1 yıl 6 aydın 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talp edildi. “KARAR, SARSILMIŞ OLAN GÜVENLERİ YENİDEN TESİS ETMEK İÇİN ÖNEMLİ' Duruşma sonrası açıklama yapan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, meslektaşlarının Taksim Gezi Olaylarını protesto ettikleri için Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na Muhalefet suçundan yargılandıklarını ve yargılama sonucuna beraat ettiklerini belirterek, “Bu karar Türk Hukuku'nun yüz akı kararlarından biridir. Hala adliye içerisinde Cumhuriyetin hakimi, savcısı olan ve sadece hukuka ve vicdanına göre karar veren pek çok sayıda savcımız ve hakimimiz var. Bugün ki karar da bunlardan bir tanesidir. Kararda bunun bir demokratik hak olduğu ve ortada suç oluşturan bir fiilin bulunmadığı belirtiliyor. Mahkeme de beraat kararı verdi. Bu tür kararlar yurttaşlarımızın hukuka olan sarsılmış güvenlerini yeniden tesis etmesi için önemlidir' dedi. Arzu KAYA/ İstanbul DHA
Hazar Ergüçlü Yalınayak Kaçtı!
“Medcezir”in genç oyuncusu Hazar Ergüçlü, erkek arkadaşıyla görüntülenmemek için İstiklal Caddesi’nde yalınayak koştu.Hazar Ergüçlü, önceki akşam bir erkek arkadaşıyla Taksim’deydi. Gittikleri kulüpte geç saatlere kadar eğlenen ikili, çıkışta habercilerle karşılaşınca panik yaşadı.Genç adam Ergüçlü’yü tek başına bırakıp uzaklaşırken, ünlü oyuncu da gazetecilerden kaçmak için yağmura ve soğuğa aldırmadan topuklu ayakkabılarını çıkarıp yalınayak koşmaya başladı.kaynak:http://www.acunn.com/
'Beni Taksim'de Kimse Tanımadı'
Ünlü oyuncuyu meğerse sadece bir tek kişi tanımış; o da...2005’te Duvara Karşı ile tanışmıştık onunla. Duvara Karşı, Berlin Film Festivali’nda Altın Ayı ödülünü kazanınca Fatih Akın ve filmin oyuncuları hem Türkiye basınında hem de Avrupa basınında geniş yer bulmuştu. Duvara Karşı, Sibel Kekilli’nin kariyerinin de başlangıcı oldu aynı zamanda. Filmdeki başarılı performansının hemen ardından Fatih Akın’ın Kebab Connection’ında ve Ömer Uğur’un Eve Dönüş adlı filminde rol aldı. Sonrasında sinema kariyerini istikrarlı bir şekilde sürdüren Kekilli, yıllar sonra bir Amerikan dizisiyle karşımıza çıktı. SONUNDA SHAE KRALİÇE OLACAK Game of Thrones’un yeni sezon tanıtımı için Londra’da düzenlenen basın toplantısında Sibel Kekilli’yle buluştuğumuzda, hemen sıcakkanlılığıyla ortamı yumuşatıp sohbeti başlatıyor: “Sonunda Shae kraliçe olacak!” Bu noktadan itibaren yeni sezon hakkında ser verip sır vermeyeceği anlaşılıyor. Bunun üzerine merakımız hemen başka taraflara yöneliyor. Sahi nasıl Game of Thrones gibi büyük bir Amerikan yapımında rol almıştı? O, Avrupa’da başarı kazanmış bir bağımsız film oyuncusuydu ne de olsa. Birbirinden çok farklı iki kulvar… Kekilli’ye göre Duvara Karşı önemli ödüller kazanmış bile olsa, bir TV dizisiyle karşılaştırılamaz. “HBO’nun yapımcılığını üstlendiği bir TV dizisi dünyanın her yerinde yayınlanıyor. TV’deysen herkes seni tanıyor. Bağımsız bir filmden çok farklı. Bu dizide rol aldığım için çok özel ve gururlu hissediyorum.” DAHA ÇOK TANINDIM Önceki senelerde dizinin yaratıcıları David Benioff ve D.B. Weiss ile yaptığımız röportajlarda, Kekilli’nin Duvara Karşı’daki performansına hayran kalıp diziye katılmasını istediklerini öğrenmiştik. Hatta aksanı nedeniyle de karakterin kökenini değiştirmişlerdi. “Dan ve David beni Duvara Karşı’da izleyip beğendiklerini söylemişti. Film 2004’te çekilmişti, benim seçmelerim ise 2010’da gerçekleşti. Onlar film bağımlısıdır. Beni kadroya katıp, rolü benim uğruma değiştirdikleri için kesinlikle özel hissediyorum. Game of Thrones’tan sonra daha çok seçmeye çağrılmaya başladım.” gazetevatan.com