Tape Fırtınası Dindi mi?
Pek çoğu 17 Aralık operasyonu sonrasında açılan ve Türkiye'nin gündemini sarsan tapeleri yayınlayan Twitter hesapları, seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte büyük bir sessizliğe büründü. Türkiye 17 Aralık operasyonunun ardından hükümet ve Gülen cemaati arasında büyük bir mücadelenin gün yüzüne çıkışını izledi. Dershane tartışmalarıyla başlayan bu gerilim, 17 Aralık sabahı başlatılan operasyonla tırmanışa geçti. AK Parti, 3 ayrı dosyanın birleştirilmesi nedeniyle ‘büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu’ olarak adlandırılan bu soruşturmanın ‘hükümete yönelik bir darbe’ olduğunu iddia etti. Operasyonun hemen ardından soruşturma ile ilgili yayın yasağı geldi. Ve yeraltında yürütülen ‘tape savaşı’ da bundan sonra başladı. Türkiye bu süreçte başrollerini cemaat taraftarı ‘Başçalan’ ‘Haramzadeler’ ve cemaat karşıtı ‘Mehmet Özçelik’ hesaplarının oynadığı ve youtube üzerinden yürütülen bir propaganda fırtınasına şahit oldu. Tapeler havada uçuştu. Bunları ‘montaj-dublaj-şantaj’ açıklamaları izledi. Yapılan her açıklamaya yeni bir tape ile karşılık verildi. İş öyle bir boyuta geldi ki, bu süreci yakından takip edenlerin sabah ilk işi, sosyal medyada yeni bir tape yayınlanıp yayınlanmadığına bakmak oldu. 19 Aralık’ta ‘Numan Kurtulmuş kaseti” diye ortaya atılan ve uygunsuz bir siteden alındığı kısa zamanda ortaya çıkan sahte görüntülerle başlayan savaş, 25 Mart’taki büyük turp badiresinin ardından, 27 Mart’ta Dışişleri’ne ait iki ses kaydının yayınlanmasına kadar sürdü. Youtube’un kapatılmasına neden olan o kayıtlar –en azından şimdilik- tape savaşlarının da sonu oldu. TAPE HESAPLARI SUSKUN30 Mart yerel seçimleri, beklendiği gibi bu fırtınanın da sonu oldu. Ak Parti’nin güvenoyu yoklaması olarak gördüğü seçimlerden yüzde 45 oy alarak çıkması, hükümet karşıtı bu tape hesaplarının da büyük bir sessizliğe gömülmesine neden oldu. Twitter’daki Başbakan Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen tapeleri yayınlayan ‘Başçalan’ hesabı, son olarak 29 Mart gecesi saat 22:09’da bir tweet atarak eski tapelerden birinin linkini paylaştı. Oy kullanma saatinin başlangıcından 10 saat önce atılan bu tweet, twitter’da bir ay boyunca fırtına estiren hesabın –şimdilik- son sözleri oldu. Yine Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ve Erdoğan’ın işadamlarıyla arasında geçen tapeleri yayınlayan ‘Haramzadeler’ hesabı da aynı gece son tweetini atarak büyük bir sessizliğe gömüldü. Ta ki dün geceye kadar. Dün gece yeniden mesaj yazan hesap “İşine gelen kararlar için yargıyı kahraman, gelmediğinde hain ilan eden RTE ve partisi soruşturmaların önünü derhal açmalıdır” diyerek sanal dünyaya dönüş yaptı. Haramzadeler’in bu mesajı, seçimden önceki ‘hükümeti yıkma’ vaatlerini yerine getiremediği için takipçilerinden büyük tepki aldı. Her iki hesap da 29 Mart’tan sonra başka tape yayınlamadı. İŞTE TAPE HESAPLARI VE PERFORMANSLARI:- ParisteUc FidanCinayeti adlı hesaptan, Paris’te öldürülen 3 PKK ’lı kadının katil zanlısı Ömer Güney’in MİT ile yaptığı iddia edilen bir konuşmanın ses kaydı yayınlandı. Bu hesap, 12 Ocak’taki bu iki videodan başka video yüklemedi ve kendini askıya aldı. - Başçalan hesabı bu süreçte 54.192 abonesi olan youtube hesabından 42 video paylaştı. Bu videolar toplam 14.397.609 kez izlendi. - Haramzadeler333 ise silinenler dışında youtube’a 22 video yükledi. Bu hesabın videoları ise toplamda 4.443.069 defa izlendi. - Mehmet Özçelik hesabı Fethullah Gülen’e ve cemaate bağlı şirketlerin yöneticilerine ait olduğunu iddia ettiği videolar yayınladı. Youtube’da aynı içeriği yayınlayan iki tane Mehmet Özçelik hesabı var. Bu hesaplardan 30 Ocak’’tan başlayarak Gülen’e ait olduğu iddia edilen ve en sonuncusu 26 Mart’ta piyasaya sürülen 17 tape yayınladı. Bu videolar toplamda 1.5 milyon kez izlendi. - Seçim güdümü: Tape savaşına katılan son hesap oldu. Sadece iki tape yayınladı. ‘Dışişleri’nde yapılan gizli Suriye toplantısı’nın iki parçası olan bu tapeler, twitter’da cemaat hesapları tarafından yayıldı. Hükümet yetkilileri tapelerin casusluk faaliyeti olduğunu açıkladı. Ardından youtube kapatıldı. Bu hesabın videolarına Türkiye’de erişim de sağlanamıyor. - İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey, Aydınlık’ta Abdullah Öcalan'ın 1999 yılındaki sorgu görüntülerini yayınladı. Öcalan, sorgusunda ''Ben de PKK ile savaştım. Devletten daha fazla savaştım'' diyor. Kaset BDP ve PKK tarafından, montajlandığı iddiasıyla eleştirildi. FUAT AVNİ: ERDOĞAN REJİMİ'Nİ YIKMA SAVAŞINDA 22 AYLIK BİR SÜRECE GİRİYORUZ Bu dönemin en gizemli ve gerçek kimliği en çok merak edilen hesabı olan Fuat Avni ise mesajlarını hız kesmeden vermeye devam etti. Tapelerle ilgili ilk ipuçlarını yayınlanmadan kısa süre önce veren ancak tape yayınlamayan Fuat Avni, seçim gecesi sonuçlar netleşmeye başladıktan sonra “Erdoğan Rejimi'ni yıkma savaşı daha yeni başlamıştır. Ümidini kaybeden yolda kalır. 22 aylık bir sürece giriyoruz” mesajı atarak yazamaya devam edeceğinin sinyallerini verdi. Ancak hükümetin seçimlerde büyük darbe alacağına dair takipçilerine büyük umutlar veren Fuat Avni, seçim sonuçlarının gelmeye başlamasıyla takipçileri arasında alay konusu oldu ve pek çok kullanıcı Fuat Avni’ye tepki gösterdi. Bu arada Fuat Avni’nin kimliğiyle ilgili spekülasyonlar da yapıldı. Kerim Gün, Faruk Arslan, Emre Uslu, Ekrem Dumanlı ve Ali Fuat Yılmazer, bazı haber siteleri tarafından Fuat Avni olabilecek isimler arasında sayıldı. CHP ’li Umut Oran ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a ‘Fuat Avni siz misiniz?’ diye sordu. Arınç’ın bu soruya yanıtı ise ‘nasıl cevap vereceğimizi bekleyip görsün’ oldu. ADIM ADIM TAPE SAVAŞLARINA GİDEN YOLHükümet ve cemaatin açıklamalarından anladığımız kadarıyla her şey 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın KCK soruşturması kapsamında şüpheli olarak ifadeye çağırılmasıyla başladı. Daha sonra yaşananlar ise adım adım şöyle: Başbakan Erdoğan 5 Kasım günü yaptığı grup toplantısında ‘kızlı-erkekli evler ve yurtlar’ın kapatılacağını açıkladı. Bu haberi ilk olarak Zaman gazetesi AK Parti’nin Kızılcahamam kampına dayandırarak vermiş ve açıklamayı ‘cemaat evlerine bir tehdit olarak’ yansıtmıştı. 14 Kasım’da Zaman gazetesi ‘Eğitime Büyük Darbe’ başlıklı bir haber yayımlayarak hükümetin dershaneleri kapatmak için çalışma yürüttüğünü iddia etti. Bu tarihten sonra cemaat üyeleri twitter’da dershanelerin kapatılmaması için büyük kampanyalar başlattı. TT çalışması olarak yürüyen kampanyalar, zamanla hükümet karşıtı söylemlere dönüştü. Sontv sitesinin editörü Ömer Adıyaman, 20 Kasım’da bir tweet atarak “Mehmet Baransu ve Emre Uslu 'Tape'leri yayınlayacağı siteyi 1 Aralık'taaçacak. O sitelere AK Parti içinden destek veren isimler de var” dedi. ‘Tape’ kelimesi yavaş yavaş sürece dahil olmaya başladı. Aydınlık gazetesi, 25 Kasım tarihli “Tayyip Erdoğan'ın kayıtları yayına hazırlanıyor” haberinde cemaatle hükümet arasında başlayan gerilimin kasetler üzerinden yürütüleceğini iddia etti. Emin Çölaşan, Sözcü’deki 27 Kasım tarihli köşe yazısında, “Türkiye’de çok önemli birinin en yakını’ dediği kişinin “yatak sahneleri”ni içeren bir videoyu izlediğini iddia etti. 28 kasım Taraf gazetesi, dershanelerin kapatılacağı haberiyle başlayan tartışmaları 'Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler' başlığıyla 2004'teki MGK'da alınan kararı yayımlayarak sürdürdü. Abdülkadir selvi 6 Aralık’taki “Sırada ne var?” ve 9 Aralık’taki “Hocam Türkiye'ye dön artık” yazılarında Türkiye’de başlayacak bir kaset savaşına dikkat çekti.7 Aralık. Fethullah Gülen, yayınlanan bir sohbet videosunda Türkiye’de bir siyasetçinin uygunsuz bir ilişkiye gireceğini haber aldığını ve onu engellemek için çok çaba sarf ettiğini açıkladı.19 Aralık’ta ‘Numan Kurtulmuş kaseti” diye ortaya atılan ve uygunsuz bir siteden alındığı kısa zamanda ortaya çıkan görüntüler twitter’da paylaşıldı. 12 Ocak’ta ParisteUc FidanCinayeti adlı hesaptan, Paris’te öldürülen 3 PKK’lı kadının katil zanlısı Ömer Güney’in MİT ile yaptığı iddia edilen bir konuşmanın ses kaydı yayınlandı. Twitter'dakihükümet yanlısı hesaplar, 17 Ocak'ta Türkiye gündeminin değiştirecek tapeler yayınlayacaklarını açıkladılar. Ancak 17 Ocak'ta beklenen olmadı ve bazıları kapanan bu hesaplar 'hesaplaşmayı2 başka bir tarihe erteledi. Twitter'ın gizemli hafiyeleri 19 Ocak'ta Adana'da savcı, MİT’e ait TIR'ları durdurarak arama yaptı. 30 Ocak’ta Mehmet Özçelik hesabı, Gülen’e ait olduğunu iddia ettiği 5 ses kaydını yayınladı. 24 Şubat 2014 tarihinde Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydı yayınlandı. Mehmet Baransu twitter’dan “Bu daha Turpun büyügü degil. Benden AKPye, hükümete tavsiye. Grup konuşmasını ona göre hazırlasınlar. Sonra insan icine cikamayabilirler” dedi. Bundan sonra turp tartışması başladı. Mart ayı resmen ‘tape ayı’ oldu. Başçalan, Haramzadeler, Mehmet Özçelik gibi hesaplar ardı ardına tapeler yayınladı. 25 Mart’ta bu turpun büyüğü beklendi. O gün Burak Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen bir tape yayınlandı. Tape, ‘büyük turp’ bekleyenler için hayal kırıklığı oldu. Cemaat üyeleri de ‘yayınlanması ahlak dışı’ dedikleri tape için yayınlayan Başçalan hesabını suçladı. Tape birkaç kez silindikten sonra youtube’a geri yüklendi. 27 Mart’ta Dışişleri’ne ait iki ses kaydı yayınlandı. Seçimlerden önceki son ve en büyük tartışmayı başlatan videolar, yeni açılan ‘seçim güdümü’ hesabından yayınlandı. Tapeler hükümet tarafından ‘casusluk faaliyeti’ olarak ilan edildi. Önce yayın yasağı geldi. Ardından da youtube’a erişim engellendi. CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE KADAR... 17 Aralık’ta başlayan ve seçimlere kadar devam eden ‘tape’ süreci –şimdilik- sona ermiş oldu. Ortak kanı, tapeleri yayınların ellerinde başka kayıtlar da olduğu ve günün birinde ortaya çıkarılacağı yönünde. Hükümet yanlısı kanada göre ise, hükümeti devirme amaçlı bu tapelerin kamuoyunda yarattığı algı, Ak Parti’nin seçimlerden güçlenerek çıkmasını sağladı. Bu nedenle de yeni bir tape fırtınası artı çok zor. Hükümet ise, bu sürecin bir adli bir sonucu olacağı konusunda ısrarlı. Özellikle başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’in dün yaptığı ‘cezasız kalmayacak’ açıklaması, operasyon beklentisini güçlendirdi. Sonuçta gerek cemaat gerek hükümet gerekse de ‘bir tape olsa da dinlesek’ diyen kesimde oluşan ortak kanı, Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Türkiye’yi sancılı bir sürecin beklediği yönünde. Kaynak: Tevfik Şahin/Radikal