onedio
Görüş Bildir

Naci Görür Haberleri

Naci Görür ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Naci Görür ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Prof. Dr. Naci Görür Açıkladı: Fay Hattı Geçmeyen Rize'de Nasıl Deprem Oldu?
Aktif fay hatları üzerinde bulunan Türkiye'nin farklı bölgelerinde depremler meydana gelmeye devam ediyor. Son olarak Malatya ve Rize'de üst üste yaşanan depremler vatandaşları korkuttu. Deprem risk haritasında fay hattı üzerinde bulunmayan Rize'de ise neden deprem meydana geldiği merak konusu. Depremlerin ardından gözler uzman isimlere çevrilmişken ilk açıklama Prof. Dr. Naci Görür'den geldi.İşte Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün açıklamaları...Kaynak
8 Kasım Cuma Akşamı Kaçırdığın Haberler
Dün akşam gözden kaçırdığınız ya da tüm detayları ile yeniden okuyup 'ne olmuştu ya?' diyeceğiniz haberleri sizler için derledik.İşte 8 Kasım Cuma akşamının gözden kaçırılmaması gereken ve mutlaka okumanız gereken içerikleri...
Elazığ'da 5 Büyüklüğünde Deprem! İlk Yorum Naci Görür'den Geldi: 6 Şubat Detayına Dikkat!
Elazığ'da 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem çevre illerden hissedildi. Deprem sonrası ilk yorum Prof. Dr. Naci Görür'den geldi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Görür, 'Elazığ/Şehsuvar’da 5,1 deprem oldu. Deprem DAF üzerinde, Keban Barajına yakın. Bölgede büyük afet oluşturacak deprem enerjisi büyük ölçüde Malatya’dan Karlıova- Göynük’e kadar depremlerle tükendi. Bugünkü deprem 6 Şubat depremlerinin enerji transferi ile ilgili. Afet beklemiyorum' dedi.
Üç İl İçin Büyük Deprem Uyarısı
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Naci Görür, 'Şu anda Marmara'da İstanbul bölgesinde, Erzincan'ın doğusunda Erzincan ile Karlıova arasında büyük bir deprem bekliyoruz. Elazığ'ı da tehdit eden fay uzun zamandır suskun, enerji biriktiriyor ve korkumuz da ondan. Burada da büyük depremler olabilir' dedi.Fırat Üniversitesi Kongre Merkezi’nde bugün düzenlenen, ’Elazığ ve Yakın Çevresinin Depremselliği, Diri Faylar, Aletsel ve Tarihsel Dönem Depremleri’ konulu panele konuşmacı olarak katılan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Naci Görür, İstanbul, Erzincan ve Elazığ’da büyük depremlerin olacağını söyledi. Panele katılmayan Vali Ömer Faruk Koçak ve Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’a isim vermeden sitem eden Prof.Dr. Görür, şöyle dedi: '’Deprem odaklı kentsel dönüşüm nasıl olmalı?’ diye, yerel yöneticilere bilgiler aktarmak için buraya gelmiştim. Doğrusu kendilerini burada görmemekten bir hayal kırıklığı içerisinde olduğumu ifade etmek istiyorum. Daha önce de geldiğimde yerel yöneticilere, Elazığ’ın deprem riskini aktarmıştım ve hatta 6.1 büyüklüğündeki Karakoçan depremi olmadan önce de o yörede deprem olabileceğini söyledim. Karakoçan depreminden 2 sene önce, o söylemlerim bir kitapta yayınlanmıştı' dedi. 'İSTANBUL’DA BÜYÜK BİR DEPREM BEKLİYORUZ'Türkiye ’de Kuzey Anadolu Fayı’nın enerjisini boşalttığını ve şu an enerji dolu olan Doğu Anadolu Fay Hattı’nda İstanbul ve Erzincan’ın doğusunda büyük deprem beklediklerini açıklayan Prof.Dr. Görür, şöyle devam etti: 'Kuzey Anadolu Fayı üzerinde, 1939 yılından bugüne kadar 7’nin üzerinde 7 büyük deprem meydana geldi ve bu depremler sonucu da yaklaşık 100 bine yakın insanımız hayatından oldu. Kuzey Anadolu Fayı, büyük ölçüde enerjisini boşalttı. Sadece şu anda Marmara’da İstanbul bölgesinde büyük bir deprem bekliyoruz. Bir de Erzincan’ın doğusunda Erzincan ile Karlıova arasında büyük bir deprem bekliyoruz. Diğer yerlerde enerji boşaldı. Ama Doğu Anadolu yani Elazığ, Elazığ deyince kent merkezini algılamayın. Bütün köyüyle, kasabasıyla Elazığ’ı da tehdit eden fay uzun zamandır suskun enerji biriktiriyor ve korkumuz da ondan, burada da büyük depremler olabilir.' 'BEKLENEN DEPREM ELAZIĞ’I HALLAÇ PAMUĞU GİBİ ATAR' Elazığ’ın çevresinde aktif ve canlı faylar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Naci Görür, beklenen büyük depremin Elazığ’ı hallaç pamuğu gibi atacağını ve Elazığ diye bir şehrin yerinde kalmayacağını iddia ederek, şöyle konuştu: 'Elazığ’ı tehdit eden faylardan biri; Doğu Anadolu Fayı, Bingöl Karlıova’ya gidiyor. Elazığ’a uzaklığı yaklaşık 20-25 kilometre. Burada olacak ciddi bir deprem illa bunu bugün gibi algılamayın, ya da yarın gibi algılamayın. Belki 100 sene de olmayabilir. Belki 200 sene sonra olabilir fark etmez. Ama 200 sene sonra da Elazığlılar burada olacak değil mi? İşte burada olabilecek büyük bir deprem Elazığ’ı hallaç pamuğu gibi atar. Elazığ diye bir kent yerinde kalmaz. Zor ayakta durur. Eğer bu yapılaşmayla bu anlayışla sürdürürsek. Elazığ’ı tehdit edecek diğer bir fay; Malatya Fayı ve Ovacık Fayı. Ovacık Fayı 75-80 kilometre mesafededir. Nazımiye Fayı var, Elazığ’ı etkileyecek bir fay ve bir de Karakoçan Fayı var. Zaten burada da 6.1 büyüklüğünde bir deprem oldu, yakın bir geçmişte. Dolayısıyla Elazığ dikkat ederseniz aktif canlı faylarla çevrilmiş durumda.' 'DEPREMLE İLGİLİ HİÇBİR CİDDİ İŞ YAPILMADI' Prof.Dr. Görür, Elazığ ile ilgili deprem uyarılarına rağmen hiçbir şey yapılmadığını, depremlerin Elazığ’ı nasıl etkileyeceğine dair çalışma olmadığını, 1-2 jeoloji çalışmasının ’Deprem araştırması’ yapmak olmadığını söyledi. Prof.Dr. Görür, 'Elazığ’da da bugüne kadar depremle ilgili hiçbir ciddi iş yapılmamıştır. Hiç kimse yapmamıştır. Ne Elazığ Belediyesi, ne Valiliği' diye konuştu. 'ELAZIĞ VE ÇEVRESİ DUMAN OLUR' Elazığ’ın burnunun dibinde büyük bir tehlikenin varlığından bahseden Prof.Dr. Naci Görür, Sivrice-Palu arasında bir daha deprem olursa, Elazığ ve çevresinin duman olacağı uyarısını yaparak, 'Bayağı ciddi depremler var. Doğu Anadolu Fayı üzerinde 7’nin üzerinde ciddi depremler var, hatta 7’den büyük depremler var. Mesela 1874’de hemen Elazığ’ın burnunun dibinde 7.1 büyüklüğünde bir deprem var. 7.1 büyüklüğünde bir deprem, 23 kilometre. Bakın kent merkezini söylüyorum, kent merkezini darmadağın eder. Şimdi o zamanı bugün belki söyleyemiyoruz ama eğer 7.1 büyüklüğünde bir deprem Sivrice-Palu arasında bir daha olursa Elazığ ve çevresi duman olur' ifadelerini kullandı.DHA
'Kentsel Dönüşüm' En Çok Rantı Yüksek Yerlere Uğradı
6.5 milyondan fazla evi yenilemek için başlatılan kentsel dönüşüm, en çok rantı yüksek ilçelere uğradı. Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın açıkladığı riskli alanlar haritası ile bakanlığın riskli ilan ettiği alanlar yüzde 72.9 örtüşmüyor. Riskli alan ilan edilen ilçelerin şehrin merkezinde, konut değeri yüksek bölgeler olması dikkat çekiyor.2012’de çıkan, Afet Riskli Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun İstanbul’da çok sayıda ilçenin kaderini değiştirdi. Kadıköy Fikirtepe, Gaziosmanpaşa, Esenler, Bağcılar, Beyoğlu gibi ilçelerde yüzlerce bina yıkıldı, yeni bina yapma çalışmaları da sürüyor. Bugün Hürriyet'te yer alan Gülistan Alagöz imzalı habere göre, Japonya Uluslararası İşbirliği AJansı’nın (JICA) açıkladığı depremde riskli alanlar haritası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilan ettiği riskli alanlar yüzde 72.9 oranında örtüşmüyor. Rantı yüksek bölgelerin ‘riskli alan’ ilan edildiği öne sürülüyor.
Bilim İnsanları Uyardı: 'Ya Kanal ya İstanbul...'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın proje’ olarak lanse ettiği Kanal İstanbul Projesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere kampüsünde konunun uzmanlarınca masaya yatırıldı. Uzmanlar ekolojik dengenin bozulacağını belirterek, ''Ya kanaldan ya İstanbul'dan vazgeçeceğiz'' dedi.Prof. Dr. Naci Görür, olası İstanbul depreminde Kanal İstanbul’da yaşanacak yıkıma karşı uyardı: 'Kanal nerede yapılırsa yapılsın Marmara’ya girdiği yerde en az 10 şiddetinde etkilenecek. Daha fazla olabilir.' EKOLOJİK DENGE BOZULACAK, DEPREMİN RİSKİ ARTACAK İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Turgut Tarhanlı’nın moderatörlüğünü yaptığı ‘Hukuki, Kentsel ve Ekolojik yönleriyle Kanal İstanbul’ isimli panele Prof. Dr. Emin Özsoy, Prof. Dr. Fikret Adaman, Prof.Dr. Naci Görür, Doç. Dr. Hürriyet Öğül, Yrd. Doç. Dr. Dolunay Özbek, Dr. Nilüfer Oral, Dr. Sedat Kalem katıldı. Bilim insanları, Erdoğan’ın 2011 yılında genel seçimleri öncesinde kamuoyuna duyurduğu Kanal İstanbul projesinin ekolojik dengeleri bozacağı, İstanbul’da deprem riskini arttıracağı, maliyeti dahi hesaplanamayacak bir risk oluşturacağının altını çizdi. ''ÇATLAK PROJE DİYORUM'' Panelde konuşan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Özsoy projenin olmayacağını varsaydığını söyleyerek 'İstanbul mega kent ama aynı zamanda haritadan baktığınızda kanserli bir akciğere benziyor. Yeşil alanlar çok az. Yeşil alanlar kuzey ormanları ve biz şu an onları tehdit ediyoruz. İnsanın etkisiyle oluşan bir diğer afet Kanal İstanbul’dur, eğer olursa. Ben olamayacağını varsayıyorum. Benim kanımca olamaz' dedi. Çanakkale ve İstanbul boğazlarını uydudan görünümünü iki çatlağa benzeten Özsoy, 'İstanbul ve Çanakkale Boğazı haritada çok ince iki tane kılcal çatlak şeklinde. Onun için Kanal İstanbul için uzaydan görünen yeni bir çatlak açıyoruz. Onun için ben çatlak proje diyorum' diye konuştu. Özsoy, kanal hakkında değerlendirme yapabilmek için yeterli bilgiye sahibi olmadıklarının altının çizdi ve 'Şu anda kanalın ne yeri, ne ölçüsü, ne altyapısı belli' diye konuştu. ''YA KANAL’DAN VAZGEÇECEĞİZ YA İSTANBUL’DAN'' Doğa Koruma Direktörü (WWF) Dr. Sedat Kalem ise Kanal İstabul’la kaybedilecek içme suyu havzalarına dikkat çekti: 'İstanbul’un iklimini, suyunu biz bu ormanlara, bu doğal alanlara borçluyuz. Bunların başında içme suyu geliyor. Böyle bir proje, içme suyu rezervlerinden vazgeçmek anlamına gelir. Bugünkü nüfus 13 milyon. 25 milyona ulaştığında azalacak su kaynakları nereden telafi edilecek. Bugün Melen’den Istranca’lardan telafi ediyoruz, yarın Tuna’dan Fırat’tan mı getireceğiz suları?' Kanal İstanbul’un İstanbul doğasının bugüne kadar karşılaşmış olduğu en büyük mühendislik operasyonu olduğunu iddia eden Kalem, 'Sadece Kanal İstanbul değil, 3. Köprü, Kuzey Marmara Otoyolu, havalimanı, limanlar, Yenişehir… Bütün bunları yan yana koyduğumuzda İstanbul’un yarısının bir şantiye alanına dönüşeceğini öngörmek yanlış olmaz' ifadelerini kullandı. Gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımızın olduğunu belirten Kalem, 'Kazanacağımızı umduğumuz şeyler karşısında kaybedeceğimiz değerler bedava değil. Bunları sadece ulusal ihtiyaçlarımız için değil, aynı zamanda uluslararası sorumluluklarımız ve gelecek kuşaklara karşıda bunları korumaktan sorumluyuz' dedi. Kalem sözlerine şöyle devam etti: 'Bu konuda bilime kulak verilmesi, sürecin mümkün olduğunca kamuoyuna açık olması. Çünkü bu konu sadece inşaat projesi bağlamında, ekonomik ölçülerde tartışılıyor. Dolayısıyla hem Kanal hem İstanbul bir arada mümkün değil, ya kanaldan vazgeçeğiz, ya İstanbul’dan.' ''KANAL NEREDE YAPILIRSA YAPILSIN DEPREMDE EN AZ 10 ŞİDDETİNDE ETKİLENECEK'' İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür de İstanbul’da yaşanacak deprem riskine değindi. Böyle bir projenin İstanbul’u yaşanmaz hale getireceğini savunan Prof. Dr. Naci Görür, 'İnanılmayacak boyutta kazı, dolgu, dinamit ve iş makinesi kullanımı, gürültü, egzoz, yapacağınız güzergah boyunca oluşabilecek kayma, göçük oluşacak. Doğu Trakya’nın drenaj sistemini tümüyle etkileyecek, sadece yer altı suyu kaybı bile İstanbul’u yaşanmaz hale getirebilir' dedi. Görür olası İstanbul depreminde Kanal İstanbul’da yaşanacak yıkıma karşı uyardı: 'Kanal nerede yapılırsa yapılsın Marmara’ya girdiği yerde en az 10 şiddetinde etkilenecek. Daha fazla olabilir.' ''KANAL İSTANBUL 3.HAVALİMANI KARDEŞ PROJELER'' Mimar Sinan Üniversitesi Şehir Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hürriyet Öğdül, Kanal İstanbul’un kardeş projesinin 3’üncü havalimanı olduğunu belirterek aradaki bağıntıyı hafriyat aktarımı ile açıkladı. Öğdül, havaalanını yapmak için doldurulacak sulak alanların, Kanal İstanbul projesi nedeniyle çıkacak tarım toprağı ile doldurulacağını savundu. ''BUNU YAPARKEN KOMŞUMUZA ZARAR VERİR MİYİZ?'' Panelde projenin hukuki boyutu ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalarla uygunluğu da ele alındı. Kanal İstanbul projesinin 1992 yılında imzalanan Bükreş Sözleşmesi ve 2011 yılında yürürlüğe giren ‘Karadeniz Biyolojik Çeşitlilik ve Peyzajın Korunmasına ilişkin Protokol’ başta olmak üzere Türkiye’nin imzaladığı pek çok anlaşmayla ters düştüğünü ifade eden Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Nilüfer Oral projenin sadece İstanbul’u değil, Karadeniz’e kıyısı olan ülkeleri de ilgilendirdiğini savundu. Oral, komşularımıza karşı sorumluluklarımız olduğunu savunarak 'Biz bunu yaparken komşumuza zarar verir miyiz? Verirsek de bunun bir sorumluluğu var. Her şeyi tek taraflı yapmaya çalışıyoruz. Hiç mi bu ülkelere danışmayacağız? Bükreş sözleşmesinin hedeflediği, Karadeniz’i balıklarından tutun da doğal hayatı, sadece deniz değil kıyı, bunları korumak iyileştirmek' diye konuştu. Ezgi ÇAPA/İSTANBUL (DHA)
Marmara İçin Korkutan Deprem Senaryosu: 'En Az 7.2 ve 100 Bin Ölü'
CNN Türk'te katıldıkları programda Marmara'da gerçekleşmesi muhtemel depremi masaya yatıran Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Naci Görür ve Mimar ve Kent Bilimci Ahmet Vefik Alp kritik uyarılarda bulundu. Görür, 'En az 7.2 şiddetinde deprem bekliyoruz' dedi, ayrıca deprem sonrası oluşabilecek tsunamiye dikkat çekti. Alp de, '7 ve üstü büyüklüğünde bir depremde 300 bin yapı yıkılabilir, 100 bin vatandaşımız yaşamını yitirebilir' diye konuştu.
Son Depremler: Deprem mi Oldu? Ünlü Yer Bilimciden ‘Cehennem’ Açıklaması
Türkiye’de yaşanan depremler vatandaşların gündeminde. Özellikle beklenen büyük İstanbul depremi, tüm vatandaşların korkulu rüyası olmuş durumda. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bugün katıldığı bir panelde İstanbul depremi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İşte Türkiye’de yaşanan son depremler ekranı ve Naci Görür’ün açıklamaları…