onedio
Görüş Bildir

Mustafa Destici Haberleri

Mustafa Destici ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Mustafa Destici ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Yazıcıoğlu'nun Ölümünde Yanıt Aranan 7 Soru
BBP Genel Başkanı Destici, BBP liderinin ölümüyle ilgili şüpheleri sıralarken 'Eski Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'in konuşması lazım' dedi. BBP'nin eski genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili iddialar son dönemde alevlenirken, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici VATAN'ın sorularını yanıtladı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili dönemin valisinin 'Bize yaşıyor diye bilgi notu geldi' sözleri hala tartışılıyor... Kayseri eski Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'in konuşması lazım. Çünkü bilgiyi sayın valiye getiren kendisidir. Sayın Vali, TBMM Araştırma Komisyonu'nda da söyledi. Vali, helikopterin düştüğünü öğrenince, emniyet müdürünü arıyor. Emniyet müdürü, 'Helikopter düştü. Muhsin Bey'in ayağı, kaburgaları kırık ama şuuru yerinde. Şu anda da yolda hastaneye götürülüyor' diyor. Bize gelen bilgi de böyle söylediği. Vali Bey, 'teyitli mi?' diye soruyor. Emnyiet Müdürü bir süre sonra tekrar arıyor ve 'Evet teyit edilmiş' diyor. Aramalar duruyor mu? Orasını bilemiyoruz ama mutlaka etkilemiştir. Çünkü önce 'kurtuldu' diye basına yansıdı. Bazı köylüler 'Gidiyorduk, haberi duyunca geri döndük' dedi. Bildiğimiz Kahramanmaraş Emniyet İstihbarat'tan, sadece Kayseri'ye değil, çevre illere de aynı bilgi notu geçiliyor. Bu dava açıldığında teferruatlı bir şekilde araştırılacaktır. Benim bilmediğim, muallakta olan şey, Kayseri Emniyet Müdürü'nün bu bilgiyi nereden aldığı. Maraş istihbaratının da nereden aldığı ayrıca önemli. Özdemir, 'Kahramanmaraş istihbarattan aldım' dedi ama bizim için yeterli olmadı. Maraş istihbaratın da 'bilgi kaynaklarımız çeşitlidir' gibi bir açıklaması var. Bu da bizi tatmin etmedi. 'Bu sürece alet edilmesin' Sosyal medyada Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili önümüzdeki günlerde şok bilgilerin çıkacağı iddiası geziniyor? Rahmetli Genel başkanımızın ve arkadaşımızın şehadet sürecinin Türkiye'nin şuanda bulunduğu çatışma sürecine alet edilmemesini istiyorum. Herkesin bundan uzak durmasını, titizlik göstermesini istiyorum. Gerçekten bilgisi, belgesi olan varsa dosya açık. Burada istismarcılar, provakasyoncular da çıkabiliyor. Kendi camiamıza da çağrım şu; sabırla bu işi bu noktaya getirdik. Geçmiş dönemde üzerimizde oynanmaya kalkan olayların peşinden gitseydik, hukukun dışına çıkmış olsaydık dosya buraya gelmezdi. Soruşturma istediğimiz gibi gitmedi. Ama bu tür hadiselerde bana göre Türkiye'nin en başarılı dosyası. Bu dosyanın üzeri kapatılamaz ancak geciktirilir. Sonunda aydınlanacak. Er ya da geç. 'Sokak olmasın' Ergenekon'da gizli tanık olduğu iddiaları da ortaya atıldı... Onu yapacak bir insan değil. Gidip kimseyi şikayet edecek, tabiri caizse gammazlayacak biri değildi. Ergenekon davasında yargılananlardan da diyalogda olduğu insanlar vardı. Muhsin Yazıcıoğlu'nu birisinin yanına koyup diğerinin karşısına koymak, bence ona haksızlıktır. Tüm cemaatlere yakındı. Sayın Baykal'la, Erdoğan'la, Bahçeli'yle diyaloğu vardı. Elbette PKK'ya karşı bir duruşu vardı. Ama bakın Hasip Kaplan bile cenazesine gelmiştir. Öldürülmesi için bir sebep bulamıyorum. Son günlerde sosyal medyada dolaşan iddialara inanmak da istemiyorum. Herkes soğukkanlı olsun. Neticede ne olursa olsun sokak olmasın. Hukuk içinde zaten hesabı sorulur. İki helikopter inip kalktı mı? 'Kurtuldu geliyor' bilgisi nereden çıktı? Helikopterin düştüğü 2.5 saatte tespit ediliyor ama o alan değil başka bir yer aranıyor. Neden? Helikopterin üzerinden bir takım cihazlar sökülüyor. Yakalananlar 9 ay tutuklu kalıyor ama bir şey söylemeden serbest bırakılıyorlar Bir hava hareketliliği var. Uçaklar düşürdü iddiası doğru mu? Yanlışlıkla mı, kasıtlı mı? Radar kayıtları 5 yıl olmasına karşın dört dakikalık o kayıtlardaki şüphe hala sürüyor Gizli bir tanık olaydan iki saat sonra 2 askeri helikopterin oraya inip kalktığını söylüyor. Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin kanlarındaki karbonmonoksit oranları 3 raporda farklı belirtiliyor. Zehirlenmeye neden olacak bu oran hangi raporda doğru? Gül'e video gönderilmişti Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009'da, bindiği helikopterin Göksun'da düşmesi sonucu öldü. Cumhurbaşkanı Gül'e gönderilen bir videoda, 4 askerin düşen helikopterden parça söktüğü görüldü. Yazıcıoğlu için yeni keşif yapıldı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, Ahlatlıbel'deki Hava Radar Mevzi Komutanlığında keşif yapıldı. Malatya Başsavcılığı'nın talimatı üzerine Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Başer ve bilirkişiler Ahlatlıbel'deki Hava Radar Mevzi Komutanlığında keşif yaptı. Savcı Bayer, Genelkurmay Başkanlığı'nda rotaların takip edildiği merkezde keşif işlemi yapmıştı.Gerçek Gündem
Genelkurmay Yalan Söylüyor
BBP lideri Destici, Muhsin Yazıcıoğlu hakkında GenelKurmay'ın açıklamaları için; 'GenelKurmay'ın Açıklaması Doğru Değil' ifadelerini kullandı... Seçim çalışmaları kapsamında Erzurum'a gelen Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili olarak Genelkurmay tarafından yapılan açıklamayı doğru bulmadıklarını söyledi. Yerel seçimlere sayılı günler kala seçim çalışmalarına hız kesmeden devam eden BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Bayburt mitingi öncesi Erzurum'da partililerle bir araya geldi. Erzurum Havalimanında partililerle görüşerek bir basın açıklaması yapan Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili Genelkurmay tarafından yapılan açıklamayı doğru bulmadığını ifade etti. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, ' 5 yılda 4 dakikalık radar kayıtlarının akıbeti neden öğrenilemiyor hala muallakta ve tatmin edici cevaplar verilemiyor ' dedi. GENELKURMAY NE DEMİŞTİ? Genel Başkan Destici, şöyle konuştu: 'Özel yetkili mahkemelerin kapatılmasıyla birlikte dosya yerel mahkemeye Maraş'a gitti. Son süreçte özellikle Muhsin Yazıcıoğlu rahmetli genel başkanımız öldürüldü diye toplumda oluşan bu algının ana sebeplerinden bir tanesi de 4 dakikalık radar kayıtlarının ulaşılamamış olması yada tatmin edici cevaplar kamuoyuna bize ve savcılığa gönderilmemiş olması ya da Meclis Araştırma Komisyonuna, Devlet Denetleme Kurulu'na cevap verilmesi, daha sonra Devlet Denetleme Kurulu raporunu yazdıktan sonra bu konuda cevap verilmesi, Genelkurmay'daki kadro değişikliğinden sonra cevap verilmesi ve o cevaplarında tatmin edici olmaması üzerine savcılığın, bizlerin, avukatlarımızın talebiyle savcılığın yazısıyla Genelkurmay, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bazı kısımlarına, basına yansıdığı için söylüyorum. Çünkü biz bunları basına yansıtmadık veya bilirkişiler raporlarını bitirmeden basına yansımasını istemiyorduk ama başka kaynaklardan ve en son Genelkurmay'ın kendisi bunu açıklamış oldu tabi avukatlarımız bu konuya hassasiyet ve titizlikle bir cevap verdiler. Biz şu anda bilirkişi tarafından hazırlanacak raporu bekliyoruz. Yani BBP olarak elbetteki oralara gidildi oralarda incelemeler yapıldı ama bilirkişiler raporunu açıklamadan Genelkurmay tarafından böyle bir açıklama yapılmasını şahsen doğru bulmadık ve bunu yadırgadık. Çünkü bu bilirkişileri etkileyen ve kamuoyunu da yanıltmaya yönelik bir açıklama olarak görüyoruz. Keşke Genelkurmay böyle bir açıklama yapmasaydı. Keşke savcıların hükmünü bu iş bırakılsa bizim beklentimiz buydu ama bizim avukatlarımız zaten hem ailenin hem de partinin avukatları bu konuda birlikte gerekli cevabı verdiler ve neticede bu çalışmalar devam ediyor. Bilirkişiler raporlarını açıkladığında kamuoyu daha detaylı bilgiye sahip olacaktır ama benim buradan sormak istediğim bir şey var neden 5 yıl? 5 yılda 4 dakikalık radarların akıbeti neden öğrenilemiyor hala muallakta ve tatmin edici cevaplar verilemiyor. Ya da oradaki hava hareketliliği 5 yıl boyunca çok mu zordu yani olaydan kısa bir süre sonra orada gerçekten bir hava hareketliliği olmuşsa orada uçan uçaklar kim ne kadar yakın mesafeden geçmiş gerçekten helikopteri düşürebilir mi düşüremez mi çok rahat bir şekilde bunları uzmanlar ortaya koyarlar. Hala bugün bizim geldiğimiz noktada en büyük şüphelerimizden bir tanesi bu radar kayıtlarının verilmemesinden dolayı bu helikopteri uçaklar düşürdü ama yanlışlıkla mı bilerek mi devletin en tepelerinde bile bu kuvvetli şüphe olarak devam ediyorsa biz bu işin peşin bırakmayacağız.'
Yazıcıoğlu'nun Ölümüyle İlgili Ses Kayıtları mı Çıkacak?
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili ses kayıtlarının çıkacağı yönündeki iddialara ilişkin, 'İnşallah böyle bir şey yoktur diyorum. Öncelikle temennim o, ihtimal de vermiyorum, inanmak da istemiyorum ama dediğim gibi olmayan bir şey üzerine yorum yapmak istemiyorum' dedi. Seçim çalışmaları kapsamında Dereli ilçesi Yavuzkemal beldesinde vatandaşlarla bir araya gelen Destici, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Destici, bir gazetecinin, 'Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili ses kayıtları yayınlanacağı' iddiasıyla ilgili sorusuna, 'Öncelikle şunu söyleyeyim, bu konularla ilgili hem biz daha önce açıklamalar yaptık hem de müdahil avukatlar da açıklama yaptılar, tabi bu tür şeyler sosyal medyada çok dillendiriliyor, çok geziyor' yanıtını verdi. Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili sürecin bir kavgaya alet edilmesini şahsen doğru bulmadığını belirten Destici, şöyle konuştu: 'Çünkü açık bir dosya ve Türkiye'de şu anda benzer dosyalar arasında en iyi noktaya gelmiş dosya, bütün iddialar, bütün şüpheler dosya içerisinde ve tamamı oluşturuldu, önemli bir kısmı bana göre. Şu anda özel yetkili mahkemelerin kapatılmasıyla dosya Kahramanmaraş'a gidiyor ama tabi güvenli bir şekilde dosyanın Kahramanmaraş'a gitmesi de bizim için önemli. Tabi bu özel yetkili mahkemelerin kapatılmasıyla birlikte soruşturma bundan sonra Kahramanmaraş'ta devam edecek ama ben pek çok şeyin soruşturulduğunu düşünüyorum. Özellikle yedi tane ana şüphe vardı yani, kamuoyunda 'Muhsin Yazıcığolu ve arkadaşları öldürüldü' algısı oluşturulan.' Destici, bu konularla ilgili soruşturmalarda da önemli bir mesafe alındığını düşündüğünü dile getirerek, 'Tabi bu ses kayıtları ve internetteki yazılar bizim bilgimiz dışında, bizim dışımızda gelişen hadiseler. Şu anda olmayan bir şey üzerine yorum yapacak bir durumda değilim. İnşallah böyle bir şey yoktur diyorum. Öncelikle temennim o, ihtimal de vermiyorum, inanmak da istemiyorum ama dediğim gibi olmayan bir şey üzerine yorum yapmak istemiyorum' ifadelerini kullandı. Türkiye'nin çok hassas bir süreçten geçtiğini belirten Destici, 'Zaten bir seçim atmosferi var dolayısıyla da ben olmayan bir şey üzerine yorum yapamam. Olduğu zaman bütün kurullarımızla toplanır değerlendiririz. Şu anda öyle bir şeyimiz yok' dedi. 'Niye yeterli olsun?' Destici, bir gazetecinin 'şu ana kadar Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili yapılan soruşturmalar sizin için yeterli mi' sorusuna, şu yanıtı verdi: 'Niye yeterli olsun, biz diyoruz ki başından beri 'bu süreç aydınlatılsın' diyoruz ve hukuk içerisinde takip ediyoruz. Hukuk içerisinde takip etmeye de devam edeceğiz. Burada esas cevap vermesi gerekenlerden bir tanesi Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, ne dedi en son açıklamasında, 'Muhsin Yazıcıoğlu suikasti' dedi. 'Devlet içerisindeki birtakım örgütlerin, çetelerin işlemiş olabileceğini düşünüyorum' dedi. Bence ona sorulması lazım bu suikasti kimler işlemiş, o bunun cevabını verebilir diye düşünüyorum.' Cnntürk
Muhsin Yazıcıoğlu'nun Hayatını Kaybedişinin 5. Yılı
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki beş kişinin öldüğü helikopter kazasıyla ilgili, hem Meclis Komisyonu hem de Devlet Denetleme Kurulu rapor hazırladı. Her iki raporda da 'adli soruşturmaya' işaret edildi. Raporlarda uçuş bilgilerini gösteren elektronik cihazların enkazda bulunamamasına dikkat çekiliyor. Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu 25 Mart 2009 günü seçim çalışmaları kapsamında Kahramanmaraş’tan helikopterle Yozgat’a hareket etti. Yazıcıoğlu ve beraberindeki beş kişiyle havalanan helikopter ile bir süre sonra bağlantı kesildi. Helikopterin enkazına ise 27 Mart 2009’da ulaşıldı. Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili iddialar üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde aynı yıl içinde bir araştırma komisyonu kuruldu. Ancak ' Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu'nun nihai raporu' bu komisyonun çalışma süresi tamamlandıktan sonra Meclis’e ulaştı. Bunun üzerine kaza raporuyla ilgili gerekli incelemeler yapılamadığı gerekçesiyle ikinci kez Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Adalet ve Kalkınma Partili (AKP) milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen Meclis Araştırma Komisyonu raporuna Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) “muhalefet şerhi” koydu. Muhalefeti tatmin etmeyen Meclis raporunda “pilotaj hatasına” işaret edilirken uçuş bilgilerini kaydetme özelliğine sahip iki adet elektronik cihazın enkazda bulunamadığı belirtildi. İşte 2011 tarihli Meclis raporundan satır başları Enkazda bulunamayan cihazlar “Söz konusu cihazların marka ve modellerine ilişkin tespit, kazada hayatını kaybeden gazeteci İsmail Güneş’in çektiği fotoğraflar ve enkazdan alınan görüntüler üzerinden yapılmıştır. Uçuş sırasında mevcut olan ancak daha sonra bulunamayan her iki cihaz kullanıcı tarafından kayıt fonksiyonu aktif hale getirilmişse en güncel uçuş bilgilerini (konum ve zaman) kayıt edebilme özelliğine sahiptir. Cihazlar bulunmuş olsalardı helikopterin izlediği gerçek rota ve zaman bilgilerine ulaşmak mümkün olabilecekti.” ‘Pilot uçuşta ısrarcı oldu’ Meclis raporunda pilotun kuleden uçuş güzergâhı üzerindeki genel hava durumuna ilişkin bilgiyi almadığı belirtildi; “Hava aracının 25.03.2009 tarihinde yapmış olduğu uçuşundaki teknik donanımının yetersiz olduğu, pilotun tüm bu olumsuzluklara rağmen dönmeyi ya da iniş yapmayı düşünmeden uçuşta ısrarcı olduğu anlaşılmıştır” denildi. ‘Dışarıdan bir müdahale yok’ Meclis Araştırma Komisyonu, raporda “Helikoptere dışardan bir müdahale olmadığı” görüşüne de yer verdi: “Elde edilen bilgi ve belgeler ile bilgisine başvurulan kişilerin ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde helikopter gövdesi, elektronik cihazlar ve transmisyon ekipmanı üzerinde dışarıdan herhangi bir şekilde müdahale yapıldığı izlenimini verecek bir bulguya rastlanmadığı sonucuna varılmıştır.” ‘Zaman kaybedildi’ Raporda ayrıca arama kurtarma çalışmaları sırasında ‘yanlış değerlendirme’ yapıldığı ve cep telefonu sinyallerinden faydalanılarak elde edilen alan dışında arama yapılmasının zaman kaybına yol açtığı belirtildi ve “Bu, yanlış değerlendirmenin açık örneğidir” ifadesi kullanıldı. ‘İstihbari bilginin kaynağı ne?’ Meclis kazadan sonra kamuoyuna yansıyan “Helikopterin enkazına ulaşıldı, Muhsin Yazıcıoğlu ve diğer kazazedeler yaralı olarak Göksun Devlet Hastanesi’ne intikal ettirilmekteler” şeklindeki istihbari bilginin kaynağını da tespit edemedi: “Bu bilgi, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici kaynak gösterilmek suretiyle kamuoyu ile paylaşılmıştır. Teyide muhtaç olan bu istihbari bilginin ne şekilde elde edildiği konusunda yetkililerin komisyonumuza vermiş oldukları bilgiler arasında belirsizlik ve tutarsızlıklar mevcuttur. Kazanın oluşumunun daha iyi anlaşılabilmesi ve tam olarak aydınlatılabilmesi, kapsamlı olarak yürütülecek adli ve idari bir soruşturma sonucunda mümkün olacaktır.“ CHP ve MHP rapora karşı görüş yazdı CHP ve MHP, Meclis'in raporunu eksik bularak muhalefet şerhi yazdı. CHP “İlgililerin komisyona arama ve kurtarma çalışmaları sırasında birtakım çalışmaların eksik ve yanlış yapıldığı görüşünü dile getirmesine rağmen bunların rapora yansıtılmadığını” savundu. MHP de “Kaza Soruşturma Kurulu’nun yetkili olmasına karşın uzman kişilerden oluşturulmadığı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yayınladığı kaza-kırım raporunda tahmine dayalı bilgilere yer verildiğini” belirtti. DDK: Kaza nedenleri Savcılık tarafından araştırılmalı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün talimatı üzerine Devlet Denetleme Kurulu (DDK) da BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili bir rapor hazırladı. 21 Ocak 2011 tarihinde, soruşturmanın gizliliği gerekçe gösterilerek, raporun bir bölümü Cumhurbaşkanlığı internet sitesine konuldu. Bu raporda ise kazanın, pilotun 'yön kaybı' nedeniyle yaşanmış olabileceği ihtimaline yer verildi. Ancak DDK, Cumhuriyet Savcılığı'nca araştırılması gereken şüpheli noktaları da sıraladı: 'Helikopter enkazından, helikopterin kaza öncesine ilişkin irtifa, güzergâh gibi, kaza nedeninin belirlenmesine yardımcı olabilecek ilâve uçuş bilgilerini sağlayabileceği değerlendirilen cihazların kaza mahallinden yok olması / çalınması, Pilot ve yolcuların kanlarında sebebi açıklanamayan yüksek oranlarda karbonmonoksit gazı bulunması ile adli tıp uygulamalarındaki bazı düzensizlikler ve pilotun sağlık durumu hakkında tespit edilen yeni bilgiler, Arama kurtarma faaliyetlerinde yaşanan bilgi kirliliği ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından üretilen tek bilimsel veri çerçevesinde belirlenen kaza yerine ilişkin koordinatlarda hiç aramama yapılmamasına ilişkin ciddi ihmal ve eksiklikler birlikte düşünüldüğünde söz konusu hususların mutlaka Cumhuriyet Savcılığı’nca araştırılması gerekir.' Soruşturma dosyası Maraş'ta Özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının ardından dosyalar farklı mahkemelere dağıtıldı. Bu kapsamda, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin soruşturma dosyası Malatya'dan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na 20 Mart 2014 tarihinde ulaştı. Savcılık soruşturması sürüyor. (Kaynak: Al Jazeera)
Erdoğan Arnavutluk Gezisini İptal Etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Manisa'nın Soma ilçesindeki maden faciasına ilişkin 'Ocaktaki kardeşlerimizi çıkarma çalışmaları devam ediyor. Temmenimiz odur ki değerli kardeşlerimizin kurtarılabilme imkanını yakalarız. Tabi tüm işçi kardeşlerimizin ailelerine sabırlar diliyorum. Yaralıların ailelerine aynı şekilde sabırlar temenni ediyorum. Haberi alır almaz bölgedeki tüm birimlerimizde kurtarma çalışmalarımız başlatılmış durumda. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız çalışmaları yerinde koordine etmek için ekibiyle Balıkesir ve Manisa millevekillerim aynı şekilde şu anda onlar da yoldalar, bölgeye intikal ediyorlar. Mahsur kalan işçilerimizin kurtarılması için de AFAD başta olmak üzere aynı şekilde Kömür İşletmelerinin kurtarma ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. İnşallah önümüzdeki saatlerde daha net bilgiler ve gönlümüzü ferahlatacak haberler almayı ümit ediyoruz' dedi. Başbakan Erdoğan, yarın yapacağı Arnavutluk gezisini iptal etti. Başbakanlık kaynaklarından edinilen bölgeye göre, Erdoğan, Ankara'da Resmi Konut'ta bilgi aldığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ı Soma'ya göndermesinin ardından, gelişmeler ve yürütülen çalışmalar hakkında Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Soma Kaymakamı Mehmet Bahattin Atçı, AFAD Başkanı Fuat Oktay başka olmak üzere yetkililerden bilgi aldı. KILIÇDAROĞLU'NDAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Soma'daki bir madende, elektrik panosunda çıkan yangın nedeniyle hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet diledi. CHP'den yapılan açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun Soma'da meydana gelen kaza nedeniyle yaşamını yitiren işçilere rahmet, yakınlarına ve iş dünyasına başsağlığı dilediği belirtildi. Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun yarın sabah 09.30'da, 'Cumhurbaşkanlığı seçimi' ile 'Türkiye'nin temel sorunları' konusunda görüş alışverişinde bulunmak amacıyla Türk-İş'e yapacağı ziyaretin, sendika yöneticilerinin Soma'ya gitmesi nedeniyle ertelendiği bildirildi. CHP HEYET GÖNDERDİ CHP, özel sektöre ait bir kömür ocağında trafo patlaması sonucu bir işçinin yaşamını yitirmesi, çok sayıda işçinin de ocakta mahsur kalması üzerine Soma'ya bir heyet gönderdi. Manisa Milletvekilleri Hasan Ören, Sakine Öz, Özgür Özel ile İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, İzmir Milletvekilleri Musa Çam, Mustafa Moroğlu ve Alaatin Yüksel'den oluşan heyet, patlamanın meydana geldiği ocakta incelemeler yapacak. BBP HEYETİ SOMA'YA GİDİYOR Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, devletin tüm imkanlarını Soma'ya sevk etmesi gerektiğini söyledi. Manisa'nın Soma ilçesinde maden ocağındaki trafo patlaması sonucu meydana gelen yangın sonrası ölenlerin ve yaralıların olduğu bilgisini aldıklarını belirten Destici, Genel Başkan yardımcıları Ahmet Gürhan başkanlığında, Merkez Karar üyeleri ve partililerden oluşan bir heyetin Soma ilçesine hareket ettiklerini ve patlamanın meydana geldiği yerde incelemeler yapacaklarını ifade etti. Destici, Devlet tüm imkânlarını ve kurtarma ekiplerini Soma'ya sevk etmeli, yarın şu da yapılmalıydı, ya da bu da yapılmadı denmemelidir.' dedi.Mustafa Destici açıklamasında şunları söyledi: 'Soma'da maden ocağında ki yangında mahsur kalan işçilerimiz inşallah bir an önce kurtarılır. Rabbim yardımcıları olsun. Dualarımız onlarla. Soma'da ki, Maden Ocağı'nda meydana gelen yangında hayatını kaybeden işçilerimize Allah'tan rahmet, milletimize, ailelerine ve Soma halkına başsağlığı diliyorum. Yaralı olan işçi kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın.' AA
Devlet Yetkilileri ve İlgili Kurumlardan Maden Faciası Hakkında Önemli Açıklamalar
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 'Soma'ya üzücü bir olay sonrası geldik. İşçi arkadaşlarımla ve sendikacı arkadaşlarla görüştük. Maalesef Türkiye'de taşeronlaşma sonucu alınan güvenlik önlemlerinde çok fazla azalma var. Buradaki madende de taşerondan taşerona olacak şekilde bir çalışma var. Maalesef kar amacı güdülürken gerekli derece güvenlik önlemi alınmıyor. Ölen işçilere Allah'tan rahmet ailelerine sabır, yaralı arkadaşlarımıza da şifa diliyorum. Fakat burada ağır bir tablo olduğunu ve olacağını da aldığım bilgilere göre hissediyorum' dedi. CNN Türk
Son Nefeslerini Sırayla Kullandılar
14 madenci 'revir' olarak adlandırdıkları, ancak bu tür kazalarda 'Yaşam odası' olarak kullanılan yaklaşık 5 metrekarelik odaya sığındı. Ölüme sırayla direndiler. Manisa'nın Soma İlçesi'nde meydana gelen maden faciasında, hayatını kaybedenlerini sayısı 282'ye çıktı. Kurtarma ekipleri, dumanın önünü kesebilmek için saatler süren çalışmayla tahtadan maden içerisine duvar örüp, işçileri çıkarmak için yeni bir çalışma başlattı. Bu arada, facianın kahreden ayrıntıları da ortaya çıkmaya başladı. Yangın sonrası dumanının maden ocağını kaplamasının ardından 14 işçinin, yeraltındaki 5 metrekarelik yaşam odasına sığındıkları, burada oksijen maskesi ve tüplerini sırayla kullanıp saatlerce hayata tutunmaya çalıştıkları ancak, kurtarmanın gecikmesiyle yaşamlarını yitirdikleri ortaya çıktı. O 14 işçinin cesedi de, ekiplerce çıkartılıp ailelerine teslim edildi. Soma'da geçen salı günü saat 15.10 sıralarında meydana gelen maden faciasında, dün geceden itibaren çalışmalar karbonmonoksit gazının izin vermemesi üzerine durduruldu. İlk olarak işçilerin önemli bölümünün çalıştığı galerilerden 'Nefes 3' kapısından iki gün boyunca çalışmalar yürütüldü. Buradaki galerilerde bulunan işçilerin cesetlerinin çıkartılması adından diğer galerilerdeki işçiler için çalışma başlatıldı. Ancak hala belli bölgelerde devam eden yangından dolayı karbonmonoksit gazı, kurtarma ekiplerine izin vermedi. TAHTA DUVARLAR ÖRÜLDÜ Bunun üzerine yangının hala devam ettiği galerilerle olan bağlantıyı kesmek için ekipler, gece sabaha kadar belli bölgelere, tahtadan duvarlar ördü. Bu duvarlar sayesinde de, dumanın belli bir bölgeye toplanması sağlandı. Karbonmonoksit gazının belli seviyenin atına inmesinin ardından ise. sabah sat 06.00 sıralarında ekipler bu kez 'Ana giriş 1' kapısından madene girdi. Ekiplerin, bu bölgelerdeki işçileri çıkarmaları ardından benzer bir yöntemde yine madenin 3'üncü bir giriş kapısından son bölgedeki işçileri de çıkarmayı planladıkları belirtildi. SANATÇI SUAVİ GECE BOYU MADENDE KALDI, GENÇLER TEMİZLİK YAPTI Facia ardından Başbakan recep Tayyip Erdoğan , CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , BBP Genel Başkanı Mustafa Destici gibi siyasetçilerin yanı sıra, Türkiye'nin birçok tanınmış gazeteci, televizyoncu ve sanatçı da madene geldi. Bu sanatçılardan Suavi de, sabaha kadar arkadaşlarıyla madenin kapısında bekledi, kurtarma çalışmalarını izledi. Bunun yanı sıra yine maden sahasına gelen üniversite öğrencileri de, binlerce insanının gelip gittiği kurtarma çalışmalarının yürütüldüğü alandaki çöpleri topladı. Görevlilere yardım etti. SIRAYLA ÖLÜMÜ DİRENMEYE ÇALIŞMIŞLAR Kurtarma çalışmalarının hızla devam ettiği madenin içerisinde, yangınının hemen ardından yürekleri dağlayan ayrıntılarda ortaya çıkmaya başladı. Trafonun patlayıp yangının çıkmasının hemen adından yoğun karbonmonoksit gazına maruz kalan işçiler yanlarındaki oksijen maskelerini takıp ölüme direnleme çalıştı. Ancak bu maskelerinin 45 dakikalık bir süre için yeterli olmasından dolayı işçiler, hayatını kaybetti. Ancak bir noktadaki işçiler, 45 dakikalık süre içerisinde dışırı çıkamayacaklarını anlayınca madencilerin 'Revir' olarak adlandırdıkları, ancak bu tür kazalarda 'Yaşam odası' olarak kullanılan yaklaşık 5 metrekarelik odaya sığındı. Odaya girip kapılarını üzerlerine kapatan 14 işçi, bu odadaki oksijen maskeleri ve oksijen tüpünden sağladıkları temiz havayı, sırayla kullanmaya başladı. Ancak yardım ekiplerinin gecikmesiyle, 14 işçi, saatlerce ölüme direndikleri yaşam odasında hayatlarını kaybetti. Bu işçilerin toplu olarak ve üst üste bulunan cesetleri, madenden çıkartıldıktan sonra ailerine teslim edildi. 14 işçinin ölüme direnişleri, 33 madencinin Şili'de 69 gün yaşam odasında, ölüme direnişlerini hatırlattı. Ancak onlar gibi, mucizeyi yaşatamadı. AGABEYİNİ KAYBETTİ, EŞİ İÇİN UMUDU TÜKENDİ Soma'da 282 madencinin hayatını kaybettiği faciada, birçok aileye de biden çok acı düştü. Bu acıyı iki kez yaşayan kadınlardan birisi de, Güllü Çolak oldu. Çolak'ın kardeşi 33 yaşındaki kardeşi Davut Köse'nin ceseti, madenden önceki gün çıkartıldı. Güllü Çolak, umutla aynı madende, ölen kardeşiyle aynı grupta omuz omuza çalıştığı eşi 39 yaşındaki Kemal Çolak'tan iyi haber almayı bekledi. Ancak, saatlerin geçmesiyle Güllü Çolak'ın beklediği bu umutlu haber gelmedi. 3 çocuğu bulunan ve 2 yıl öncede ikiz çocuk sahibi olan kardeşi Davut Köse'nin taziyelerini kabul eden Güllü Çolak, eşinin kurtulacağı ile ilgili umudunu içi kan ağlayarak da olsa artık yitirmek üzere olduğunu dile getirdi. Çolak, ayrıca eşinin iki hafta sonra oğulları Talha için yapacakları sünnet düğününün heyecanını yaşadığını, madene de yanında götürdüğü davetiyeleriyle girdiğini kurtulan işçilerin, maden içerisinde bunları dağıtırken gördüklerini söylediğini dile getirdi. Taylan YILDIRIM-Mustafa OĞUZ-Hakan GÜNGÖRDÜ/SOMA(Manisa), (DHA)
BBP Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Destekleyecek
BBP, Köşk seçimlerinde hangi adayı destekleyeceğini açıkladı. Parti Genel Başkanı Mustafa Destici, Köşk seçimlerinde Büyük Birlik Partisi olarak Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu destekleme kararı aldıklarını kamuoyuna duyurdu. Destici bu kararı almalarında Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazanın karartılması girişimlerinin etkili olduğunu söyledi.
BBP'de Ekmeleddin İhsanoğlu Krizi
Büyük Birlik Partisi'nden (BBP) yapılan yazılı açıklamada, Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Bozok ve MKYK üyesi Metin Gündoğdu'nun disipline sevk edildikleri bildirildi.BBP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Genel Merkez binasındaki Muhsin Yazıcıoğlu Toplantı Salonu'nda Genel Başkan Mustafa Destici başkanlığında bir araya geldi. Ülke ve dünya gündeminin değerlendirildiği toplantıda ayrıca BBP'nın istişare kurullarınca 'Cumhurbaşkanlığı Aday Tercihi' noktasında aldığı karar ve bundan sonra partinin bu süreçte yapacağı çalışmalar ele alındı. Toplantıda ayrıca genel merkezin cumhurbaşkanı seçimlerindeki kararına aykırı davranış ve tutumlar sergileyen genel başkan yardımcısı Hasan Hüseyin Bozok ve MKYK üyesi Metin Gündoğdu'nun durumları da görüşüldü. Büyük Birlik Partisi Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeleri toplantıda, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Bozok'un 'Basın Huzurunda' disiplin gerektiren suçlarından ötürü, Genel Başkan Yardımcılığı'nın düşürülmesine oy birliği ile karar verdi. BBP ayrıca MKYK üyeleri Hasan Hüseyin Bozok ve aynı suçu işleyen Metin Gündoğdu'nun Merkez Disiplin Kurulu'na (MDK) tedbirli olarak sevkini kararlaştırdı.Ensonhaber