Görüş Bildir

Kuraklık Haberleri

Kuraklık ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Kuraklık ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Nostradamus’un 2025 Yılına Dair 11 Kehaneti
Antik Roma’da, kahinler kuşların uçuşlarına bakarak gelecek hakkında tahminlerde bulunurmuş. Buna augur (çoğul augures) deniliyormuş. Çağlar boyu her dönemde augures görüldü ve halen de ortalıkta dolaşıyor. En meşhuru ise, 16. Yüzyılda Medici ailesinin de desteğini almış olan Michel de Nostradamus’dir. Her yıl birileri, Nostradamus’un The Prophecies kitabından nazım ifadeleri yorumlayarak popüler olaylar için örtüştürüyor. Öyle ki şimdiye kadar 6500 kehanetin kitapta yer aldığına dair pek çok yorum yapıldı. Kehanetlerin bazıları: Fransız Devrimi, her iki dünya savaşı, aya iniş... Her kehanete inanmak için gereken saflık seviyesi değişse de bazıları inkar edilemez bir şekilde ilgi çekicidir. Louis Pasteur'un bilimsel atılımlarını tahmin ettiğine inanılan augur metinleri bulunması gibi. Hatta yorumlayıcılar, Hitler’in yükselişi, 11 Eylül saldırılarına dair de Nostradamus’un kitabında izler buldular. Peki, Donald Trump’ın ikinci kere seçilmesine dair kehanetler var mı? Yazının sonunda ona da değineceğim. Nostradamus’un 2025 yılı kehanetlerine dair bir tespitler yapmak, onun mistik ve belirsiz dörtlüklerinin modern çağın zorluklarına nasıl uyarlanabileceğini düşünüp zihinde tartmakla başlar. Onun sembolik ve karmaşık üslubuna biraz aşina olmak lazım. 2025 yılı için de onun tarzını koruyarak birtakım temalar üzerine tahminlerde bulunmak ilgi çekici olabilir. Hele bu tahminleri gelenek haline gelmiş olan The Economist dergisinden önce yapmak ayrı bir lüks olacak.İşte Nostradamus’un 2025 yılına yönelik on kehaneti:
Halka Arz Olacak Firmalar Nasıl Bulunur?
Türkiye’de birikim ve tasarruf sahipleri, “paramı nereye yatırmalıyım” ve “en iyi kazancı nerede elde edebilirim” sorularının cevaplarını ararken, özellikle 2020 yılı ile birlikte borsa yatırımını da keşfetmeye başladı. 2019 senesinde yaklaşık 1 milyon 188 bin olan Borsa İstanbul’daki hisse senedi yatırımcı sayısı, 2020 yılında 782 bin kişi arttı. Söz konusu yılda yatırımcı sayısı 1 milyon 970 bine ulaştı. Takip eden yıllar içerisinde hızla artış trendini sürdüren yatırımcı sayısı, 2024 yılının mayıs ayında 8,3 milyon kişiye kadar yükseldi. Böylece 5 yıllık dönemde borsadaki yatırımcı sayısında yaklaşık 7 kat artış gerçekleşti. Bu dönemde halka arz olan şirketlerin sayısında yaşanan artış ve halka arz hisselerinin sunduğu yüksek getiri potansiyeli de yatırımcıların borsaya ilgisinin artmasında büyük rol oynadı.
Küresel Isınma ve Teknoloji Paradoksu
Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.- Kızılderili Atasözü…Sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok bölümünde görülen orman yangınları, iklim krizi, kuraklık, aşırı sıcaklar ve bunu takip edecek olan aşırı soğuklar ve afetler, git gide yok olan dünyamızın habercisi. Elbette konunun birinci dereceden müsebbibi sanayileşme, teknoloji ve dijitalleşme iken çözümün de yine teknolojiden geçmesi paradoksuyla karşı karşıyayız.
'Türkiye'de Tehlikeli Bir Konu Daha Var: Kuraklık'
Wall Street Journal, kuraklığa dikkat çekerek ekonomide çok ciddi bozulmalara sebep olabileceğini vurguladı. Wall Street Journal, Türkiye'de 'ekonomiyi siyasetteki tatsız hava kadar olumsuz etkileyebilecek başka bir gelişme daha var: Kuraklık' diyor. Türkiye'nin gündeminin siyaset arenadaki çalkantının etkisinden kurtulamadığı, gelişmelerin ekonomide ve finansal piyasalarda derinden hissedildiği belirtilirken 'Ancak ekonomiyi siyasetteki tatsız hava kadar olumsuz etkileyebilecek başka bir gelişme daha var: Kuraklık' değerlendirmeleri yapılıyor. ABD'nin borsa ve iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal, Türkiye'deki kuraklık sorununu irdelediği haberinde ekonomistlerin kuraklığın tarımsal üretimi azaltabileceğini, bu nedenle enflasyonun artmasına ve büyümenin yavaşlamasına neden olabileceğini belirtiklerini anlatıyor. ENFLASYONU YÜZDE 12'LERİN ÜZERİNE ÇIKARIR Finans Yatırım tarafından yapılan bir araştırmanın kuraklığın 2014 enflasyonunu 1.1 puan artırabileceği sonucuna ulaştığına dikkat çeken gazete, şöyle devam ediyor: 'Yağış ortalamaları mevsimsel ortalamaların altında, sıcaklık ise mevsimsel ortalamaların üzerinde seyrederken çalışma, 2008 benzeri bir kuraklığın yaşanması varsayımı altında en çok işlenmiş gıda üretiminin olumsuz etkileneceğini kaydediyor. Bu durumda işlenmiş gıda enflasyonun yüzde 14'e kadar çıkabileceği tahmin edilirken, işlenmemiş gıda fiyatlarının da eklenerek hesaplandığı toplam gıda enflasyonun yüzde 12,2 olmasının beklendiği belirtildi.' PANİK YAPMAK İÇİN ERKEN Habere göre, Finans Yatırım Ekonomisti Burak Kanlı, yine de panik yapmak için erken olduğunu söylerken 'Önemli bir kuraklık alarmı çalıyor. Ancak henüz bir şey kaybetmedik. Çünkü şu anda tohumlar atıldı. Mart-Mayıs ayları arasında tohumların hacim kazanma zamanıdır. Dolayısıyla önümüzdeki aylarda önemli bir yağış gelirse kuraklığın yaratacağı tehdit atlatılır' diyor. Bu arada, yağışlara karşı en duyarlı ürünler bulgur, beyaz un, kuru fasulye, ayçiçek yağı, pirinç, mısır yağı, mercimek ve zeytinyağı olarak sıralanırken sebze ve meyvelerin ise kuraklıktan etkilenmesi beklenmediği kaydediliyor.sondakika.com
Rize Bütün Gece Yandı...
Rize'nin Ardeşen ilçesi Işıklı Köyü kırsalında dün öğlen saatlerinde başlayan ve Kaçkar Dağları Milli Parkına doğru ilerleyen orman yangını, 20 saat sonra kontrol altına alındı. Rize'nin Ardeşen ilçesi Işıklı Köyü kırsalında dün öğlen saatlerinde başlayan ve Kaçkar Dağları Milli Parkına doğru ilerleyen orman yangını, 20 saat sonra kontrol altına alındı. Yangında 70 hektar alan zarar gördü. Işıklı Köyü Afyonbaba Tepesi'nde dün öğlen saatlerinde çalılık alanda başlayan yangın rüzgarında etkisiyle Kaçkar Dağları Milli Parkı sınırına doğru ilerledi, çamlık alanı etkisi altına aldı. Rize ve ilçe itfaiye ekipleri ile AFAD, AKUT, Sivil Savunma, Rize Arama ve Kurtarma Ekibi (RİKE), Artvin, Trabzon ve Giresun Orman Muhafaza görevlileri gece boyu yangına müdahale etmeye çalıştı. Ancak yol olmadığı için ekipler yangına müdahale etmekte zorlandı. YERLEŞİM YERLERİNİ TEHDİT ETTİ Çam ormanlarında etkili olan yangın nedeniyle yükselen alevlerin Işıklı köyü Yeniay Mahallesi ile Yurtsever köyü Orta Mahallesi'ne ulaşmaması için tedbir alındı, 3 ev boşaltıldı. Alevlerin rüzgarın etkisiyle yön değiştirmesi nedeniyle itfaiye ekipleri zaman zaman zor anlar yaşadı. Dumandan etkilenen yangın söndürme ekibinden 4 kişiye sağlık görevlileri müdahale etti. Yangın sabaha karşı, yaklaşık 20 saat sonra kontrol altına alındı. Bazı bölgelerde devam eden küçük çaplı yangınlara ekipler müdahalesini sürüyor. Yangının kontrol altına alındığı bölgede ise soğutma çalışmalarına devam ediliyor. Sabah saatlerine kadar yangına müdahale eden ekipler yorgun düştü, bazı görevliler araçlarda uyudu. 70 HEKTAR ALAN YANDI Yangının kontrol altına alındığını belirten Rize Valisi Nurullah Çakır, 70 hektar alanın yandığını belirterek şunları söyledi: 'Yangın, arkadaşlarımızın yoğun ve özverili çalışması ile sabaha karşı kontrol altına alındı. Yer yer soğutma çalışmaları devam ediyor. İlk belirlemelere göre 70 hektar alan yandı, ama teknik anlamda ormancılarımız gerekli ölçümleri daha sonra yapacak. İklim değişiklikleri nedeniyle yangınlara karşı vatandaşları uyarmıştık. Zaman zaman kuraklık yaşıyoruz. Birkaç gün boyunca havanın sıcak gitmesi ve yağışın olmayışı, böyle bir sonucu tetikleyebiliyor. Yangına müdahaledeki hız da önemli ama bir taraftan da yangın çıkmaması için azami gayreti hep birlikte göstermemiz gerekiyor.' haberler.com
Seçim Bitti Zam Fırtınası Başladı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, seçimler nedeniyle hükümet tarafından zamların ardı ardına gelmeye başladığını belirterek, 'Seçim bitti zam fırtınası başladı. Türkiye’nin çevirmesi gereken yüklü miktarda dış borcu var, dış kaynak girişi ise giderek kıtlaşıyor. Döviz fiyatındaki yükselme nedeniyle, hem halkın temel ihtiyacı hem de sanayinin temel girdisi niteliğindeki benzin, mazot, doğal gaz, elektrik fiyatları artmaya devam edecek. Ekonomide temel girdi niteliğindeki enerji ürünlerine yapılan zamlar, zincirleme biçimde iğneden ipliğe tüm mal ve hizmetlerin fiyatına yansıyacak, ete, süte ve diğer nihai tüketim maddelerine yayılacak. Dalga dalga yayılacak zamlarla, enflasyon azacak. Gelirleri bu paralelde artmayan geniş halk kitleleri, reel olarak daha da yoksullaşacak. Zamlar 76 milyonu etkileyecek...' dedi. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran bugün yaptığı yazılı açıklamada konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: Ekonomide temel girdi niteliğindeki elektrik ve doğalgazda, seçim öncesinde döviz kurundaki hızlı yükseliş nedeniyle zorunlu hale gelen zamlar seçim nedeniyle bekletildi. Hatta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 'Nisan ayında da doğalgaz __ve elektriğe zam yapmıyoruz, herhangi bir fiyat değişikliğine gitmiyoruz, popülist yaklaşımlarda bulunmuyoruz” diye açıklama yaptı. Ancak AKP, seçim biter bitmez zamlar için hemen düğmeye bastı. Seçim öncesinde oylarını olumsuz etkilememesi için ertelediği ve “yok” dediği zamları seçimin ardından hemen uygulamaya koydu.Seçimin hemen ardından zam sağanağının ucu gözüktü; yüzde 6.1’lik elektrikle siftah yapıldı.Sağlıkta “örtülü zam”: SGK resmi tatil günlerinde muayeneye provizyon vermeyi kesti. Muayene olmak isteyenler özel hastanelere gidecek, provizyon alamadıkları için yüzde 40 daha fazla tedavi ücreti ödemek zorunda kalacak. Bu sağlık hizmetlerine yapılan gizli bir zamdır. Kırmızı eti bayramdan bayrama, beyaz eti ayda bir yiyebilen dar gelirli yurttaşın sofrasına, artık patates, pirinç ve kuru fasulye bile bu yıl uğramaz oldu. Son bir yılda patates yüzde 170, kuru fasulye yüzde 52, pirinç yüzde 42 zamlandı. Önümüzdeki dönemde dış kaynak iyice kıtlaşacak; bu yüzden de döviz pahalanmaya devam edecek. Dövizdeki yükseliş nedeniyle benzin, mazot, doğal gaz, elektrik fiyatları artmaya devam edecek. Ekonomide temel girdi niteliğindeki bu ürünlere yapılan zamlar, zincirleme biçimde iğneden ipliğe tüm mal ve hizmetlere yansıyacak, ete, süte ve diğer nihai tüketim maddelerine yayılacak. Zamlardan 76 milyon etkilenecek.!! Dövizkurlarındaki sıçrama nedeniyle elektrik, doğalgaz ve akaryakıtta zam kaçınılmaz hale gelmişti. Akaryakıt dağıtımı ve ticareti tamamen özel sektörde olduğu için bu ürünlere kurdan kaynaklanan maliyet artışları seçim öncesi yansıtıldı, gereken zamlar yapıldı.  Böylece benzinin litre fiyatı, seçimden önce 5.08 TL’yi gördü. Ekonomide yine temel girdi niteliğindeki elektrik ve doğalgazda ise kura bağlı maliyet artışı nedeniyle zorunla hale gelen zamlar bekletildi. Bununla da kalmadı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 'Nisan ayında da doğalgaz ve elektriğe zam yapmıyoruz, herhangi bir fiyat değişikliğine gitmiyoruz, popülist yaklaşımlarda bulunmuyoruz” diye açıklama yaptı. Ancak AKP, seçim biter bitmez zamlar için düğmeye bastı. AKP, seçim öncesinde oylarını olumsuz etkilememesi için ertelediği ve “yok” dediği zamları seçimin ardından hemen uygulamaya koydu. Yani AKP, halkı bu konuda da aldattı... Yerel seçimler öncesi halkın tepkisinden korkan AKP ekmek zammını bile seçim sonrasına bırakma kararı aldı. Bazı vergilerde geçici indirimlere de giden AKP, seçimin bitmesiyle birlikte faturayı vatandaşa kesecek. İlk elektriğe… Seçimin hemen ardından zam sağanağının ucu gözüktü; siftah elektrikle yapıldı. Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş.’nin (TETAŞ) elektrik tarifesinde yüzde 6.1 artış öngören EPDK kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar uyarınca; TETAŞ’ın dağıtım ve görevli tedarik şirketlerine yaptığı elektrik satışında uyguladığı fiyat 16.32 kuruştan 17.32 kuruşa yükseltildi. Elektrik zammı, önümüzdeki günlerde vatandaşların elektrik faturalarını kabartmakla kalmayacak, üretiminde elektrik kullanılan tüm ürünlere zincirleme biçimde yansıyacak. Elektrik zammı otomatiğe bağlandı… Bu arada EPDK kararına göre TETAŞ, makroekonomik göstergelerde meydana gelebilecek değişiklikler veya başka nedenlerden dolayı EPDK’ya başvurarak tarife değişikliği isteyebilecek, EPDK da değerlendirme sonucunda karar verecek. Örneğin TETAŞ,kurlar arttı gibi gerekçelerle EPDK’dan zam isteyecek, Kurul da zammı onaylayacak. Böylece kur artışları sürecinde elektrik zamları otomatiğe bağlanmış oluyor. Türkiye elektrik ihtiyacının yüzde 44’ünün doğalgaz çevrim santrallerinden karşılıyor. Bu nedenle döviz kuru ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar elektrik fiyatları üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. Sırada doğal gaz zammı var… Doğal gazı yüksek fiyattan alıp halka daha uygun fiyattan satan BOTAŞ’ın zararı 2 milyar lirayı aştı. Kurda yaşanan yükseliş bu zararı daha büyütüyor. BOTAŞ siyasi baskılarla zam yapmayarak bu zararı sırtlamaya çalışıyor. Ancak bu fiyatlama politikası sürdürülemez nitelikte ve doğal gaza zam artık kaçınılmaz hale geldi.  Sektör temsilcileri, döviz kurundaki artış nedeniyle doğal gaza yüzde 20-25 zam yapılması gerektiğini söylüyor.  Kurlardaki hızla yükselme sürecine rağmen doğal gazda gereken zam, seçim sonrasına bırakıldı. Seçim öncesi ertelenen zamlar seçimden sonra vatandaşa birikmiş olarak yansıyacak. Sağlıkta yüzde 40 örtülü zam… Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yayınladığı bir genelge ile MEDULA sistemi üzerinden verilen klinik muayene hizmetlerine resmi tatil günlerinde muayeneye provizyon vermeyi kesti. Yani bundan sonra artık hastalar hafta sonu ve 19 Mayıs ve Kurban Bayramı gibi diğer resmi tatil günlerinde anlaşmalı hastanelerde SGK üzerinden klinik tedavi hizmeti alamayacağı için özel hastanelere gitmek zorunda kalacak. Özel hastanelere gidecek hastalar ise provizyonu cepten ödeyecek. Özel hastanelere giden hastalar da provizyon alamadıkları için yüzde 40 daha fazla tedavi ücreti ödemek zorunda kalacak. Bu sağlık hizmetlerine yapılan gizli bir zamdır. Vatandaşlar, kamu hastanelerinde sunulan sağlık hizmetinin kalitesiz oluşu nedeniyle özel hastaneye gidiyor, bu hastaneleri zorunlu nedenlerden dolayı tercih ediyor. Bu düzenleme ise vatandaşların özel hastanelerden sağlık hizmeti alma hakkını engeller nitelikte.   Devletin vatandaşa kesintisiz sağlık hizmeti sunma görevi vardır. Resmi tatil günlerinde klinik hizmetinin kaldırılması hasta haklarına aykırıdır. Bu, Anayasa’ya, Sosyal Güvenlik Kanunu’na ve hasta haklarına aykırı bir düzenlemedir. Vatandaş kuru fasulyeye bile hasret… Kırmızı eti bayramdan bayrama gören, beyaz eti ayda bir yiyebilen dar gelirli yurttaşın sofrasına, eskiden menünün vazgeçilmezleri olan patates, pirinç ve kuru fasulye bile bu yıl uğramaz oldu. Çünkü son bir yılda patates yüzde 170, kuru fasulye yüzde 52, pirinç yüzde 42 zamlandı. Bu fiyat artışlarında dünya fiyatlarındaki yükselişlerin yanı sıra Türkiye’deki üretim yetersizliğinin payı büyük… Özellikle 2013’te üretim yetersiz kalan patatesin kilosu 5-6 TL’ye kadar çıktı. Türkiye pirinçte ise net ithalatçı bir ülke ve kurdan etkileniyor. Bu yıl, kuraklık nedeniyle pirinç ve buğday rekoltesinde düşüş bekleniyor. Bu da fiyatları yükseltecek. Zam sağanağı devam edecek… Fed operasyonları ve 17 Aralık operasyonlarının etkisiyle yaşanan sermaye çıkışı ve bunun kurlarda yol açtığı yükseliş, sıcak paracıların seçim sonuçlarını kendileri lehine “istikrar” için olumlu bulması nedeniyle hız kesti. Ancak bu geçici bir durum ve önümüzdeki dönemde sıcak para hareketleri yine net çıkış yönünde seyredecek, bu da kurları yükseltmeye devam edecek. AKP, iktidarı boyunca ekonomiyi, Borsa’ya tahvil bonoya yatırım yapıp parayla para kazanmaya gelen sıcak para ile çevirdi. Bu sayede döviz ucuz kaldı, ithalat patladı, cari açık büyüdü. AKP, halka borçla finanse edilen sanal bir refah dönemi yaşatarak bunu oya tahvil etti. Ancak Fed’in tahvil alımlarını 85 milyar dolardan 50 milyar dolara düşürerek piyasalara verdiği likiditeyi daraltması dışında azalan güven ve artan ülke riski nedeniyle artık sıcak para muslukları iyice kısıldı. Türkiye’nin çevirmesi gereken yüklü miktarda dış borcu var, dış kaynak girişi ise giderek kıtlaşıyor. Yani önümüzdeki süreçte döviz girişleri iyice azalacak, hatta net bazda çıkış yaşanacak; bu yüzden de döviz pahalanmaya devam edecek. Döviz fiyatındaki artış, tüm ithal girdilerin maliyetini artıracak, yerli tarım ve sanayi ürünlerinin fiyatını da yükseltecek. Döviz fiyatındaki yükselme nedeniyle, hem halkın temel ihtiyacı hem de sanayinin temel girdisi niteliğindeki benzin, mazot, doğal gaz, elektrik fiyatları artmaya devam edecek. E!!konomide temel girdi niteliğindeki enerji ürünlerine yapılan zamlar, zincirleme biçimde iğneden ipliğe tüm mal ve hizmetlerin fiyatına yansıyacak, ete, süte ve diğer nihai tüketim maddelerine yayılacak. Dalga dalga yayılacak zamlarla, enflasyon azacak. Gelirleri bu paralelde artmayan geniş halk kitleleri, reel olarak daha da yoksullaşacak.!! Zamlar 76 milyonu etkileyecek...
Bir 'B Planı' Vardı, Ne Oldu Ona?
30 Mart yerel seçimleri öncesinde ciddi ‘su kıtlığı’ yaşanabileceğine ilişkin uyarılara “B planımız var” diyerek kulak tıkayan hükümetten, seçimlerin hemen ardından ‘susuz ve elektriksiz yaz’  itirafı geldi. Mart ve nisan aylarındaki yağışların da beklenen oranda gerçekleşmediğini belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Su yoksa elektrik de yok” dedi. ‘Yağmur yağmazsa suyumuz olmaz, suyumuz olmazsa…’ Bursa Ticaret ve Sanayi Odası heyetiyle yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yıldız, İran’dan 400 megavata kadar elektrik alabilecek altyapının hazır olduğunu söyledi. Yıldız, önümüzdeki yaz ‘muhtemel kuraklık’ nedeniyle elektrik üretiminde de düşüş yaşanacağını belirtip, bu düşüşü İran ve Gürcistan’dan elektrik satın alarak telafi etmeyi düşündüklerini açıkladı.  “Yağmur yağmaz, kar yağmazsa suyumuz olmaz, suyumuz olmazsa da istediğimiz oranda elektrik üretemeyiz” diyen Yıldız, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde barajların seviyelerinin düşük olduğunu aktardı. ‘Su sorunu aspirin tedavisiyle çözülmez’ Karamsar bir tablo çizen Taner Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mart ve nisan ayındaki yağmurların da beklediğimiz oranda gerçekleşmediğini gördük. Bakalım önümüzdeki aylarda artış olursa ne ala, yoksa barajlarımızda üretilecek elektriğimizin daha da azalacağını ne yazık ki söylemek durumundayım” dedi.  Bakan Eroğlu, ‘Su kesintisi yaşanırsa bıyıklarımı keserim’ demişti Şubat ayı içerisinde yağışların geçtiğimiz yıla göre yüzde 41.2 azalmasıyla‘susuz bir yaz’  tehlikesine yönelik uyarılara karşın ‘oldukça rahat ve iddialı’ bir görüntü çizen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, hükümetin ‘B’ ve ‘C’ planları olduğunu savunmuştu. Ülke çapındaki ‘su kıtlığı’ tehlikesini İstanbul’a indirgeyen Bakan Eroğlu, kentte ‘su kesintisi’ yaşanmayacağını iddia etmiş, “Aksi takdirde bıyıklarımı kesmek durumunda kalacağım” demişti. Diken
Isparta'da Su Yasağı!
ISPARTA’nın Yalvaç İlçesi’nde, kuraklık nedeniyle su sıkıntısının baş göstermesi üzerine belediye, evlerin bahçesinde sebze yetiştirilmesini, halı ve araç yıkanmasını yasakladı. Belediye hoparlörlerinden sık sık uyarı anonsları yapılan ilçede, içme suyunu amacı dışında kullananlara, Kabahatler Kanunu kapsamında 67 lira idari para cezası kesileceği belirtildi. Kış mevsimini ılıman ve az karlı geçiren Yalvaç’ta, bahar aylarında beklenin yağmurlar da gelmeyince, ilçeye içme suyu sağlayan Hisarardı Köyü’ndeki su kaynağının debisinde düşüş oldu, susuz kalma riski ortaya çıktı. Su seviyesindeki düşüşün yazın daha da artacağı endişesini taşıyan yetkililer, vatandaşları su tasarrufu konusunda uyardı. Yalvaç Belediyesi, ilçede su sıkıntısı yaşanmaması için, evlerin bahçesinde sebze yetiştirilmemesi dahil bir dizi yasak getirdi. Belediye Başkanı MHP’li Halil Hilmi Tütüncü, içme suyunun sağlandığı kaynağın kar ve yağmur sularıyla beslenen doğal su kaynağı olduğuna işaret etti. Başkan Tütüncü, susuzluk tehlikesi ve önlemleri şöyle açıkladı: 'Bu kış oldukça ılıman geçti. Kar yağışı önceki yıllara göre çok az oldu. Bahar aylarında yağmur miktarı da beklenilenin çok altında kaldı. Kuraklık su kaynağının debisinde gözle görülür bir azalmaya yol açtı. Yazın susuz kalmamak için halkımızı tedbirli davranmaya davet ederek, caydırıcı önlemler de almaya başladık. En başında evlerin bahçelerine sebze eken vatandaşlarımıza bu yıl böyle bir şey yapmamalarını, suyu amacı dışında kullanmamaları yönünde sürekli anonslar yaparak uyarıyoruz. Kurala uymayanlara Kabahatler Kanunu kapsamında 67 lira ceza kesileceğini de ifade ediyoruz.' BOŞA AKAN ÇEŞMELER KAPATILIYOR Diğer önlemler hakkında da örnekler veren Yalvaç Belediye Başkanı Tütüncü, mezarlıklara ve sokaklara hayırseverler tarafından yaptırılan çeşmelerin çoğu zaman açık unutulduğunu ya da musluklarının sıkça bozulması yüzünden suyun boşa aktığına dikkati çekerek, bu çeşmelerin kör tapa ile kapatıldığını söyledi. Tütüncü, ayrıca umumi tuvalet ve cami şadırvanlarındaki bozuk muslukların elden geçirilerek onarıldığını kaydetti. ESNAF İŞYERİNİN ÖNÜNÜ SULAMASIN Esnafın yaz döneminde serinlemek için sık sık işyelerinin önünü suladığını da hatırlatan Başkan Tütüncü, bu konuda da uyarı yaptıklarını ve yasak getirdiklerini söyledi. Vatandaşlardan araçlarını şebeke suyuyla yıkamamalarını isteyen Başkan Tütüncü, 'Araçlarını mutlaka daha az su tüketen otomatik yıkama yapan yerlerde yıkasınlar. Yine gerek görmedikçe, sık sık araç yıkanmaktan kaçınsınlar. Çünkü çok kurak bir yaz bizleri bekliyor' dedi. SOKAKTA HALI YIKAMAYIN Başkan Tütüncü, su konusunda bir uyarıyı da bahar temizliği yapan kadınlara yaptı. Sokaklarda halı yıkanmamasını isteyen Başkan Tütüncü, halı yıkamanın ciddi su israfına yol açtığını söyledi. Tütüncü, halı yıkama için özel yıkama merkezlerini adres gösterdi. Bu merkezlerde özel makinelerle yıkama yapıldığını hatırlatan Tütüncü, 'Bu şekilde hem daha az su tüketiliyor hem de kadınlarımız yorulmuyor' yorumunu yaptı. KURALLARA UYACAĞIZ Evinin önündeki bahçesine bakım yapan İrfan Derin, 'Kuraklık Türkiye’nin sorunu. Yalvaç’ta da bu yıl su sorunu var. Belediye bu konuda bazı tedbirler aldı. Daha önceki yıllarda hobi olarak bu bahçeyi kurmuştuk. Bu yıl belediyenin aldığı kararlara mecburen uyacağız. Bahçemde sadece çiçek var. Gerekirse az sulama yapacağız' dedi. CEZA DA VERSELER SULARIM Belediyenin yasağına tepki gösteren Ramazan Kaptan ise şöyle dedi: 'Yurtdışında yaşıyorum. Her baharda Yalvaç’a geliyorum. Bütün yaz bahçemdeki küçük seranın bakımını yapıyorum. Onun dışında çeşitli çiçek ve ağaçlar var. Özenle bakıyorum. Ancak bu yıl belediyenin kuraklık nedeniyle koyduğu bazı yasaklar var. Yalvaç’ın içinde geçen bir çay var. Boşa akıyor. Sulama suyu olarak depolanıp kullanılmalı. Böyle bir çalışma yapıldığında içme suyunu kimse amacı dışında kullanmaz. Bana ceza da verilse bahçemi, seramı sulamaya devam edeceğim. Buradaki ağaç ve çiçeklerin kurumasına göz yumamam. Çok zorda kalırsam tankerle su taşıyacağım.'Milliyet