Görüş Bildir

İntihar Haberleri

İntihar ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. İntihar ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Fransa'daki Toplu Cinsel Saldırı Davasında Zanlı Dominique Pelicot İtiraf Etti 'Herkes Biliyordu'
Dünyanın gündemine oturan Fransa'daki toplu cinsel saldırı skandalında, beklenen itiraf geldi! Güneydeki Avignon şehrindeki davada yaklaşık 10 yıldır devam eden istismarda Gisele Pelicot'un eşi Dominique Pelicot ile birlikte 50 erkek cinsel saldırı suçlaması ile yargılanıyordu. 72 yaşındaki kadının kocası, Gisele'e uyuşturucu vermek, cinsel saldırıda bulunmak ve diğer adamları kendisine katılmaya davet etmek de dahil tüm bu korkunç suçlamalara yanıt verdi! İşte, detaylar...
112 Ne Zaman Aranır / Nelere Dikkat Edilir
112 Acil Sağlık Hizmetleri doğru şekilde kullanıldığı zaman 'hayat kurtaran' bir servistir. Fakat ne yazık ki çoğu zaman doğru kullanılmıyor. Zaten omuzlarında ağır bir yük taşıyan 112 personelleri bu suistimaller yüzünden hedef tahtası haline geliyor. Ambulans hiçbir zaman keyfi olarak geç kalmaz. Bu galeride 112'yi hangi durumlarda aramamız gerektiğini, aradığımızda nelere dikkat edeceğimizi ve ambulansın neden geç kaldığını(!) öğreneceğiz/tekrar edeceğiz.Hadi başlayalım.
Yeni Akit Yazarı: 'Polisler Kelepçelenmesiydi İntihar Edebilir, Birilerini Rehin Alabilirlerdi'
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak , emniyete yönelik “paralel yapı” operasyonunda gözaltına alınan polislerin kelepçelenmeleri hakkında, “Bu olmayabilirdi ama, polislik eğitimi almış bir kişi, silah kullanmayı bilen biri, yanındaki polisin silahını alıp, intihar da edemez mi, ya da birilerine ateş edemez mi, rehin alamaz mı? Böyle bir endişeden yola çıkarak kelepçeleme kararı verilmesini tartışabilirsiniz, ama işi bir de bu yönden değerlendirmeniz gerekmez mi?” diye sordu. Dilipak, aynı operasyon kapsamında bazı isimlerin tutuklanarak cezaevine girmek isteyeceklerinin altını çizerken, “Eğer ortada gerçekten bir casusluk faaliyeti varsa, başka bir ülke için çalışan biri, o ülkeye kaçabilir. Onun için tutuklanması gerekir.. O ülke bu bilgilerin ortaya çıkmasını istemediği için, bu kişi serbest bırakılırsa, o örgüt tarafından ortadan kaldırılmak istenebilir. O zaman da kişinin güvenliği açısından tutuklama kararı verilebilir” ifadelerini kullandı. Abdurrahman Dilipak’ın Yeni Akit’te “Etme bulma dünyası” başlığıyla yayımlanan (26 Temmuz 2014) yazısı şöyle: Ergenekon ve Balyoz davasının sanıklarının evlerinden, işyerlerinden alınıp götürülmesini hatırladınız mı? Tarih tekerrür ediyor.. Bu dünya etme bulma davasıdır. Ne demişler: Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.. Derin devlete entegre ve enjekte edilmeye çalışılan paralel yapıya karşı çıkan ve paralel yapının önünde engel teşkil edenlere karşı başlatılan operasyon sonunda yüzlerce kişi tutuklanmıştı. Gelinen noktayı biliyorsunuz.. O davalar yeniden görülecek.. Bu arada yeni paralel bir dava daha açılacak.. Operasyonlar aynı şekilde dalga dalga geliyor.. Bu kez, hem derin, hem de paralel yapı sanık sandalyesinde.. Doğru olan şu: Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı olmak. İnsanlar suçlu da olsa hakları vardır. Haklı olmak, başkasına haksızlık etme hakkı vermez.. Bir topluluğa karşı olan öfkemizin bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesi gerek.. Paralel mediaya bakıyor musunuz, Balyoz ve Ergenekon, KCK operasyonları, MİT operasyonu, casusluk davası başladığında nasıl bir yayın yapıyordu, şimdi nasıl bir yayın yapıyorlar. Bu kez casusluk davasının sanıkları kendi yandaşları.. Yine paralelinde, dolandırıcılık, sahtecilik, telefon dinleme gibi suçlamalar var.. Devlete sızmaya çalışan, sınav sorularını çalarak haksız bir şekilde işe alınan, terfi ettirilen, evraklarda sahtecilik yapılarak, sahte evraklar üzerinden hayali operasyonlar düzenlendiği iddiası ile başlatılan bir soruşturma var.. Hani MİT’e operasyon çekeceklerdi ya, ava giderken avlandılar.. Casusluk suçlaması var. Gizli belgelerin başka ülkelere servis edildiği iddiası ile bir soruşturma başlatıldı.. Elbette yaş kurudan ayrılmalı. Daha işin başındayız. Bir soruşturma yürütülüyor. Daha sonra iddianame hazırlanacak, dava açılacak, yargılama yapılacak.. Eğer bugün başlatılan gözaltıların ardından ifadeler de alındıktan sonra, suç unsuru bulunursa salıverilecekler. Eğer kuvvetli suç ihtimali varsa, muhtemelen tutuklanacaklar.. Gözaltı ve tutuklama kararlarına karşı paralel mediadan ve çevrelerden itirazlar var.. Eğer ortada gerçekten bir casusluk faaliyeti varsa, başka bir ülke için çalışan biri, o ülkeye kaçabilir. Onun için tutuklanması gerekir.. O ülke bu bilgilerin ortaya çıkmasını istemediği için, bu kişi serbest bırakılırsa, o örgüt tarafından ortadan kaldırılmak istenebilir. O zaman da kişinin güvenliği açısından tutuklama kararı verilebilir.. Kaldı ki, bu kişiler sıradan kişiler değil.. Evrakta sahtecilik suçlaması var.. Hukuk dışı dinlemelerden söz ediliyor. Söz konusu hukuk ihlali tarla davası değil, pekala bu kişiler dışarıda, parkta otururken bile, digital ortamdaki birtakım kayıtları kaçırabilir, karartabilir, yok edebilir, eğer bu suç isnadı doğru ise, kaçma ve delil karartma ihtimali açısından bunun değerlendirilmesi yanlış bir şey değil.. Profesyonel kişiler, özellikle dijital kayıtlar konusunda, tutuklanmamaları halinde ciddi bir şekilde delilleri karartabilirler.. Bir örgütten söz edildiğine göre, belli bir hiyerarşi içinde operasyonu engellemeye, ya da boşa çıkarmaya yönelik komplolar gerçekleştirebilirler.. Bunların yurtdışına çıkmaları da meslekleri itibarı ile onlar için zor bir hadise değil.. Ellerinin kelepçelenmesine gelince, bu olmayabilirdi ama, Polislik eğitimi almış bir kişi, silah kullanmayı bilen biri, yanındaki polisin silahını alıp, intihar da edemez mi, ya da birilerine ateş edemez mi, rehin alamaz mı? Böyle bir endişeden yola çıkarak kelepçeleme kararı verilmesini tartışabilirsiniz, ama işi bir de bu yönden değerlendirmeniz gerekmez mi? Operasyonun ne zaman, saat kaçta başlayacağı, tamamen olayın niteliği, istihbarat bilgileri ile ilgili.. Gündüz vakti, basının ve hemen bölgeye sevk edilecek kalabalıkların protestoları altında bir operasyon gerçekleştirmek çok da kolay olmasa gerek.. Bir gazeteci bir yazı yazmış ve yazısından dolayı sanık olmuş siz de onun eline kelepçe takıyorsanız bunu eleştirebilirsiniz.. Ortada devlet içinde uluslararası bağlantıları olan bir çeteden söz ediyorsunuz.. Bu iddiaların gerçek olup olmadığı da soruşturma sonucu ortaya çıkacak.. Tabii işin en ilginç yanı, kendileri aynı şeyi başkalarına yaparken, hatta sosyal mediada Başbakanın eline kelepçe takıp içeri tıkacaklarını yazıp çizerken, bunu söyleyenlere aynı şey yapılınca, birileri niye ayağa kalkıyor ki.. Ama iyi oluyor, bu süreçte kim kimin adamı anlaşılıyor.. Paralel örgüt gayesine ulaşabilseymiş Tevhid Selam Kudüs Ordusu “terör örgütü” soruşturması kapsamında tam 242 kişiyi gözaltına alacakmış. Listede kimler yok ki, Bülent Yıldırım’dan Nureddin Şirin’e kadar, milletvekili, gazeteci, işadamı, STK temsilcisi, listede yok yok! Kendiler bu operasyonu başarsalardı ne yapacaklardı? MİT’in TIR’larına yaptıklarını mı yapacaklardı! MİT’le bağlantısını Taraf’ın açıkladığı Mustafa Özel’i gözaltına alanlar bugün gözaltındalar. O gün de Mustafa Özel’i sağlık muayenesine götürürken ellerine kelepçe takmışlardı.. Neyse, olacak o kadar. Daha bu soruşturma yeni başlıyor.. Hele bayram geçsin. Ardından, cumhurbaşkanlığı seçimi de tamamlansın.. Bakalım sırada kimler var.. Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK temsilcilerinden oluşan uzun bir liste var.. Bu yaz sıcak geçecek.. Selâm ve dua ile..T24
Atanamayan İngilizce Öğretmeni İntihar Etti
Balıkesir Burhaniye ilçesinde, atanamadığı için bir süredir vekil öğretmenlik yapan İngilizce öğretmeni Selma Koşan, evinin çatısından atlayarak intihar etti.Anadolu Üniversitesi İngilizce öğretmenliği mezunu olan ve ataması yapılmayan Selma Koşan bir süre vekil öğretmenlik yaptı ve uzun süredir de çalışmıyordu. İddialara göre bu nedenle bir süredir psikolojik tedavi görüyordu.Bilinmeyen bir nedenle evinin çatısından atlayan Koşan, 5. Kattan zemine düştü ve ağır bir şekilde yaralandı. Olayı görenlerin yetkililere haber vermesi üzerine olay yerine ambulans ve polis ekipleri geldi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Koşan’ın hayatını kaybettiğini tespit ettiler.İngilizce Öğretmeni Selma Koşan’ın cenazesi savcının incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere Burhaniye Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.Sefer TALAY/BURHANİYE, (Balıkesir) (DHA)
Askeri Mahkeme İntihar Eden Askerin Ailesine Tazminat Ödenmesine Karar Verdi
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi intihar eden askerin ailesinin tazminat talebini kabul etti. Mahkeme, aile sorunları olduğu bilinen askerin, dolu silahla nöbete gönderilmesini hizmet kusuru sayarak, devletin tazminat ödemesine hükmetti.Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kışlada intihar eden Ramazan Bulut'un Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kışlada intihar eden Ramazan Bulut'un ailesinin tazminat talebini kabul etti. Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli 'nin haberine göre Ramazan Bulut, Piyade Onbaşı olarak Kilis’teki Şerif Kaya Hudut Karakolu’nda vatani görevini yapıyordu. Ailesi ile sıkıntıları olan ve maddi sorunlar yaşayan Bulut, 2011 yılında kendisine ait silahla nöbet kulesinde intihar etti. Bulut ailesi maddi ve manevi tazminat talebiyle Milli Savunma Bakanlığı’na başvurdu. Ancak bakanlık ailenin tazminat talebini kabul etmedi. Bunun üzerine ailenin Avukatı İsmail Kılıç, AYİM’de dava açtı. Yerleşmiş içtihatlarında intihar eylemi sonucu meydana gelen ölüm olaylarında idarenin sorumluluğu bulunmadığı ve bu nedenle de tazminat taleplerini reddeden mahkeme bu sefer farklı bir karara imza attı. Kararda özetle şöyle denildi :“Olayda idarenin ajanı olan diğer askerlerin müteveffanın (Ramazan Bulut) ailesiyle sorunları olduğunu, maddi sıkıntıları bulunduğunu ve nişanlısının annesiyle sorunlarının bulunduğu bilmelerine rağmen durumu komutanlarına iletmemişlerdir. Ayrıca nöbete giderken de müteveffanın ‘bitmiyor’ şeklinde kendi kendine söylenmesini duymaları, dolayısıyla sıkıntılı olduğunu görmelerine rağmen bunu da komutanlarına iletmedikleri tespit edilmiştir.Bu durumda müteveffanın silahtan uzak tutulması gerekirken silahlı ve dolu şarjörlü olarak nöbet hizmetine gönderildiği anlaşılmakla ölüm olayında idarenin tamamen kusursuz olduğunu söylenemeyeceği değerlendirilmiştir. Bu haliyle müteveffanın ölümü ile sonuçlanan olayda kısmen de olsa idarenin hizmet kusurunun bulunduğu anlaşılmış ve bu suretle davacının zararının davalı idarece karşılanması gerektiği kabul edilmiştir.”Ailenin tazminat talebine kabul eden mahkeme, Bulut’un kendi eylemi sonucu hayatını kaybetmesi nedeniyle verilecek tazminattan indirim yapılmasına da karar verdi. Bulut ailesinin avukatı İsmail Kılıç, kararın sevindirici olduğunu belirterek “Sivil yargıdan sonra askeri yargı da intihar eden askerin ailesine tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi. Askeri mahkeme de idarenin kusurlu olduğuna karar vermiştir. Bu yönüyle karar sevindirici. İntihar eden askerlere yönelik yapılacak yasal çalışmalar için bu kararın temel olmasını ümit ediyorum” dedi.T24
İstiklal Caddesi Bombacısı Hakkında Bugün Basına Yansıyan 4 Bulgu
İstiklal Caddesi’nde dört kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıyı gerçekleştiren Mehmet Öztürk’ün 2013 yılında evinden ayrılarak IŞİD’e katıldığı ve 2015’e kadar Suriye’de kaldığı belirtildi. Durmaz grubu içinde yer aldığı ifade edilen Öztürk’ün saldırıdan hemen önce Adıyaman’dan İstanbul’a geldiği tespit edildi.