Demirin Terzisi: Gülfidan Soyuğur
Bir elinde kaynak makinesi, yüzünde yeşil bir ışığın gölgesini taşıyan maskesiyle… Gülfidan Soyuğur. Atölyesinde metalin soğukluğunu ateşin sıcaklığıyla bir araya getiren, malzemeyle sessiz bir diyalog kuran bir usta. Toprağın yumuşaklığından çoktan uzaklaşmış; inatçı, ağır ve çoğu zaman kabuğu kalın demire kendi dilini öğretmeyi seçmiş bir “demir terzisi”.Kıvılcımlar havada dağılırken, o demiri bir kumaş gibi okşayan sabrıyla çalışıyor. Her kaynak izi, heykelin bedeninde bir yol, bir iz, bir anlam hattı açıyor. Onun heykelleri çoğu kez kütleden çok boşlukla konuşuyor; görünmeyeni görünür kılan, eksik olanın içindeki sesi duyuran bir dinginlikle.Gülfidan, kadınlığın ince ritmini sanayinin gürültülü nabzıyla bir arada taşıyor. Atölyesi, metalin inadıyla insan iradesinin karşılaşmasını sessizce kaydeden bir tanık gibi. Şimdi maskesini kaldırıp o yorgun ama kararlı bakışlara yakından bakma zamanı. Bu röportaj, ateşin kıvılcımından kendi hikâyesini şekillendiren bir kadının dünyasına açılan bir kapı.