onedio
Görüş Bildir

Hüseyin Çelik Haberleri

Hüseyin Çelik ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Hüseyin Çelik ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

"Bu İşin İçinde Sadece Cemaat Yok"
Hüseyin Çelik'ten flaş açıklamalarAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bir televizyon programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. İşte Çelik'in konuşmasının satırbaşları; 'nı biz çok önemsiyoruz ama orada da tutuklu kalmadı. 17 Aralık'ta gözaltıları siyasi irade yapmadı. Serbest bırakılmaları da siyasi iradenin tercihi değildir. 17 Aralık'ta serbest bırakıldılar diye yargılama ortadan kalmış değil. yargılamanın sonucuna bakacağız. Suçlu ya da suçsuzdurlar diyemeyiz. Birileri seçim öncesinde sokakları hareketlendirmek istiyorlar. Uzun tutukluluk süreleri siyasi davalar ortaya çıkınca gündeme geldi. Oysa yıllardır gariban Anadolu insanı bunu yaşadı. Uzun tutuklular fiili infaza dönüştü. Bizim de yanlışlarımız olmuştur. Adil yargılama herkesin hakkıdır. Başbakan, İlker Başbuğ'un tutuksuz yargılanması gerektiğini defalarca söyledi. Kaldı ki Başbuğ'un yargılandığı İnternet Andıcı davasında AK Parti mağdur durumdaydı. 28 Şubat'la önceki günkü MGK'da alınan kararları aynı kefeye koymak büyük talihsizliktir. Bizim de yanlışlarımız olmuştur. Adil yargılama herkesin hakkıdır. Başbakan, İlker Başbuğ'un tutuksuz yargılanması gerektiğini defalarca söyledi. Kaldı ki Başbuğ'un yargılandığı İnternet Andıcı davasında AK Parti mağdur durumdaydı. 28 Şubat'la önceki günkü MGK'da alınan kararları aynı kefeye koymak büyük talihsizliktir. AK Parti'nin Gülen cemaatine karşı topyekün bir savaş başlattığı gibi bir anlayış varsa bunları bir kenara bırakalım. AK Parti milletin değerlerine savaş başlatmaz. Sırtını cemaate dayayan ve bürokrasideki gücünü kötüye kullananlara karşı da sessiz kalamayız. Bunlar bizim bilgimiz dahilinde bunları yapmadılar diyorsanız bunlara sahip çıkmayın. Birileri Cemaate sırtını dayayarak elindeki devlet gücünü kötüye kullanıyorsa bu konuda gereken yapılır. -Dün söylediklerimden pişman değilim. Bir hanımla yıllarca aynı yastığa baş koyuyorsunuz ama anlaşamayıp ayrılıyorsunuz. Bu durum buna benziyor. Başbakan diktatör olsaydı ona diktatör diyenler diktatör diyemezdi. Bu işin içinde sadece cemaat yoktur. CHP Genel Merkezi'nin de dinlendiği biliniyor. Oysa kimse bu konuda suç duyurusunda bulunmadı. 17 Aralık muhalefetin ekmeğine yağ sürdü. 17 Aralık olmasaydı Kılıçdaroğlu meydanlarda ne söyleyecekti. > Mahkeme kararıyla dinleme yapıldıysa buna sadece mahkeme dosyasında yer veririsin. Bunu sızdırmak ahlaksızlıktır. Yolsuzluğu kim yaparsa yapsın. Bu bakanın oğlu da olsa bu suç ispatlanırsa cezasını çeker. Bu yargılamayı ben de sen de yapmayacağız. Bunu yargı yapar. -Nöbetçi mahkeme de tahliyeye karar verebilir. Nöbetçi doktora gittiğinizde bu doktor muayene yapamaz diyor musunuz? Biz 11 yıldır AK Parti'yken son 1 yılda mı kara parti olduk. Sabahın köründe başsavcının, emniyet müdürünün haberi olmadan medya desteğiyle operasyon yapıyor. (ABD'nin 17 Aralık raporu) Haklı yada haksız ABD'nin ne dediğini ciddiye almalıyız. ABD ne derse desin önemli değil diyemeyiz. ABD bize iyi derse iyi oluruz, kötü derse kötü oluruz gibi bir durum da söz konusu değil. Birisi bir iddiayı ortaya atıyorsa o iddiasını ispat etmek zorundadır. Kılıçdaroğlu ses kayıtlarını grupta dinletiyor. Bu kayıtları bir kurula mı incelettiniz? Birileri ahlaksız bir şekilde dinleme yapmış. İçeriği ne olursa olsun bu ahlaksızlıktır. Bizim bir milletvekili arkadaşımız ABD'de bir kuruma inceleme yaptırmış. Bahçeli'nin de montajlanmış ses kaydı internete konuldu. Buna inanmak mı gerekir. Bu kayıtla ilgili savcılık bir inceleme başlattı. Bu kayıtları TÜBİTAK'a mı gönderir yoksa başka bir kuruma mı gönderir bilemem ama bu konuda bir soruşturma yürüyor. Ben başbakan'ın beyanını esas alırım. Sen eğer %100 eminim diyosan bunu ispat et. Birileri yasadışı dinleme yapmışsa bu yasadışı dinlemeleri kimsenin gündeme getirmemesi gerekir. Bu Başbakan 'da olsa yanlış. (Başçalan sözü) Bir insanda siyasi nezaket olur. Bir insanda edep olur. Başbakan ona dava açtı. Bu ülkede hukuk varsa ceza da alacaktır. Sivas meydanına, Balıkesir meydanına bakarsan kimlerin başbakan dediğini görürsün. Bu seçimleri AK Parti uzak ara önde bitirecektir. 2009'da %38 oy aldık. Bu seçimde bu oranın üstüne çıkarsak başarıdır. Altına inersek başarısızlıktır. haberturk.com
"Facebook, Youtube'un Kapatılması Söz Konusu Olamaz"
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler'den Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazası ile ilgili şok açıklama: Yazıcıoğlu'nun ölümünde devlet içindeki çetelerin etkisi olduğunu düşünüyorum. İşler, 'Sayın Başbakanımızın da rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nu ne kadar sevdiğini, ilişkilerinin ne kadar iyi olduğunu dünya alem bilmekte. Bu yapılar ortaya çıktıktan sonra doğrusu ben düşünmedim değil, rahmetli Yazıcıoğlu'nun suikastinde devlet içindeki çetelerin etkisi olduğunu düşünüyorum. Ama olayları farklı yöne çekmek ve seçim öncesinde sansasyon yaratmak için de birtakım iddialarda bulunacaklarını zaten bekliyoruz. Fakat bugünden sonra ortaya dökülen bilgiler ve çıkan gerçekler karşısında milletimiz hakikatleri gördü. Bundan sonra bu tür karalama, tehdit ve şantajların milletin nezdinde itibarı olmayacağını düşünüyorum.' dedi. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, gündemlerinde AK Parti olarak üç dönem kuralıyla meşgul olunmadığını belirterek, 'Biz şu an 30 Mart yerel seçime kilitlendik ve hedefimiz 30 Mart seçimlerinde büyük bir başarıyla Türkiye genelinde çıkmak' dedi. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Yenimahalle Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Derneğinde düzenlenen programa katıldı. İşler, programın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 'Hüseyin Çelik'in üç dönem kuralına ilişkin tabandan baskı olduğunu, bunun ilerleyen günlerde değişebileceği yönünde açıklamaları oldu, AK Parti'nin bununla ilgili çalışması olacak mı?' sorusunu İşler, şöyle yanıtladı: 'AK Parti olarak 30 Mart seçimlerine kilitlenmiş durumdayız. Dolayısıyla partimizin gündeminde böyle bir konu olmadığını biliyorum. 30 Mart'tan sonra gelişen olaylar çerçevesinde bu konu belki gündeme alınabilir ama Sayın Başbakanımızın bu üç dönem kuralıyla ilgili açıklamaları oldu. Başbakanımız, bu üç dönem kuralına uyacağını kesinlikle söyledi. En son kapalı bir toplantıda yapmış olduğu konuşmadan basına yansıyan olaylarda 'benden sonra parti bir değişikliğe gidebilir' şeklinde bir ifadesi söz konusu oldu. Ben de kendisinden bizatihi bunu duyma fırsatım olmadı. Fakat şu an için bizim gündemimizde AK Parti olarak üç dönem kuralıyla meşgul olma yok. 30 Mart yerel seçimlerine kilitlendik, hedefimiz 30 Mart seçimlerinde büyük bir başarıyla Türkiye genelinde çıkmak. Birileri sürekli bu konuyu gündemde tutma gayretindeler. Ama bu konuda partimizin ve Sayın Başbakanımızın tavrı gayet net. Zaman içinde değişiklik olur mu olmaz mı zamanı geldiğinde görürüz.' Gelişen şartların nasıl olacağını bilemediklerini, dolayısıyla bunun anayasa kuralı olmadığını, partinin tüzüğündeki bir konu olduğunu dile getiren İşler, 'Zaman, şartlar neyi getirir bilemiyoruz, eğer şartlarda bir değişiklik olursa parti elbette ki bunu değerlendirir. Sayın Başbakanımız da zaten onu söyledi' dedi. 'Facebook, Youtube'un kapatılması söz konusu olamaz' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Facebook ve Youtube'un kapatılması yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine İşler, 'Facebook, Youtube konusu ise teknolojik olarak zaten bunun kapatılması söz konusu olamaz' dedi. İnternet yasasında yapılan değişikliği hatırlatan İşler, yasanın kişisel haklara saldırıya, özel hayatın ihlaline yönelik bir düzenleme olduğunu söyledi. Bu düzenleme çerçevesinde, geçmişte geç müdahale edildiğini, 5 ila 7 gün en erken bu yayınların internette kullanımda olduğunu ifade eden İşler, şöyle konuştu: 'Ama şimdi hızlı bir şekilde müdahale edilecek, yayın durdurulacak, hemen 24 saat içinde mahkeme kararı alınması zorunluluğunu getirdik. Eğer durdurulan yayınla ilgili mahkeme kararı çıkarsa yayından kaldırılmış olacak, tersi bir karar çıkarsa o zaman yayın devam edecek. Eskiden mahkeme kararı olduğunda internet sitesi toptan kapatılıyordu. Biz ise ilgili sayfanın kapatılmasını gündeme getirdik. Böylece yaptığımız düzenlemeyle ilgili sayfa kapatılacak ama şimdi internete düşen bir şey hemen Facebook'a, Youtube'a düşüyor. Normal internette diyelim ki mahkeme kararıyla yasakladınız, mahkeme hayır gösterilemez, kişisel haklara aykırıdır, özel hayatın ihlalidir şeklinde karar verdi ve bunu yayından kaldırdı. Aynı yayının Youtube da devam etmemesi gerekiyor. Sayın Başbakanımızın söylediği de o. Dolayısıyla normal internette yasak olanın Youtube, Facebook ve diğer sitelerde de yasak olması gerekir, konu bundan ibaret.' 'Seçimlerden önce Meclis'in toplanacağı kanaatinde değilim' 'CHP'nin bir çağrısı vardı, bakanlarla ilgili fezleke 26 Mart'ta Meclis'te olacak ve okunmasını istiyor anamuhalefet, bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusunu ise İşler, 'Meclis şubat sonunda kapandığı zaman bize yapılan duyuruda nisanda Meclis'in toplanacağı kararı alındı. Meclis'in toplanması için başkanlık divanın toplanması lazım. Başkanlık divanı toplanıp da böyle bir karar alır mı almaz mı, benim bildiğim seçimden önce bunun mümkün olmayacağı yönünde. Ha seçimden önce okunmuş ha 1 hafta sonra seçimden sonra okunmuş, bunun bir şey değiştireceğini zannetmiyorum. Dolasıyla seçimlerden önce Meclis'in toplanacağı kanaatinde değilim' şeklinde yanıtladı. 'Bir gazetede yer alan paralel yapının, Erdoğan, Hayrettin Karaman'dan fetva aldı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun infaz emrini vereceği yalanıyla montaj yapılacağına dair haberi nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna İşler, şöyle cevap verdi: 'Seçime kadar artık her türlü karalama, tehdit, montaj, şantaj hepsi sahneye konulacak diye bekliyorum. Çünkü paralel yapı için 30 Mart seçimleri onlar açısından da ölüm kalım meselesi haline geldi. 30 Mart'ta AK Parti yeniden milletten güven alarak güçlü bir şekilde çıkarsa kendilerinin sonunun geleceğini biliyorlar çünkü bu yapıyla şu an Türkiye Cumhuriyeti'nde mücadele eden yegane güç AK Parti. Dolayısıyla onlar için biz büyük bir tehdit oluşturuyoruz ve 30 Mart'a kadar her türlü karalama kampanyasına kalkışacaklar.' 'Hayrettin Karaman hocamız son derece muhterem bir insan' diyen İşler, öyle bir fetvayı onun vermesinin akla gelemeyeceğini, düşünülemeyeceğini, bunun Karaman'a hakaret olduğunu söyledi. İşler, şunları kaydetti: 'Sayın Başbakanımızın da rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nu ne kadar sevdiğini, ilişkilerinin ne kadar iyi olduğunu dünya alem bilmekte. Bu yapılar ortaya çıktıktan sonra doğrusu ben düşünmedim değil, rahmetli Yazıcıoğlu'nun suikastinde devlet içindeki çetelerin etkisi olduğunu düşünüyorum. Ama olayları farklı yöne çekmek ve seçim öncesinde sansasyon yaratmak için de birtakım iddialarda bulunacaklarını zaten bekliyoruz. Fakat bugünden sonra ortaya dökülen bilgiler ve çıkan gerçekler karşısında milletimiz hakikatleri gördü. stargazete.com 
Yolsuzluk Fezlekeleri Görüşmesine AK Parti'den Olumlu Cevap Geldi
CHP'nin yolsuzluk fezlekelerini görüşmek üzere TBMM Başkanlığı'na yaptığı olağanüstü toplantı başvurusuna ilişkin konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 'Biz de Meclis'te olacağız' dedisÇelik, Şahsenem Çelik ve Ayten Yumuşak'ın yaptığı 60'a yakın yağlı boya tablonun yer aldığı serginin açılışını yaptı.Açılışın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, CHP'nin, dört eski bakan hakkındaki fezlekelerin görüşülmesi talebiyle TBMM'yi 18 Mart'ta olağanüstü toplantıya çağırdığını hatırlatması ve 'AK Parti toplantı tarihinde Meclis'te olacak mı? Fezlekelerin, soruşturmanın gizliliği çerçevesinde sadece üst yazısının okunacağı, milletvekillerinin bilgisine sunulmayacağı değerlendirmeleri var. Siz nasıl bakıyorsunuz, fezlekeler gizli mi olmalı?' sorusu üzerine şu değerlendirmelerde bulundu: 'Malumunuz yasalarımız gereği 110 milletvekilinin imzası olduğu zaman zaten TBMM toplantıya çağrılabiliyor. CHP'nin de zaten tek başına bu sayısı var. Diğer muhalefet partileriyle birlikte 184'ü bulmak gibi çabaları var, buna da gerek yok. AK Parti, hiçbir zaman Meclis'ten kaçan bir parti olmaz. Orası milletin meclisidir. Ne zaman makul bir zeminde çağrı söz konusu olursa tabii ki biz Meclis'te olacağız. Dolayısıyla muhalefetin Meclis'te toplanması çağrısına biz de olumlu cevap vereceğiz. AK Parti de Meclis'te bulunacak. Fezlekelerin hangi bölümü okunacak, hangi bölümü okunmayacak doğrusunu isterseniz o konuda detaylı bilgiye sahip değilim. TBMM Başkanının, Başkanlık Yönetiminin bu konudaki tavrı nedir onu orada o gün birlikte göreceğiz. Tabii mahkemelerin özellikle bir soruşturmayla ilgili gizlilik kararı olduğu zaman, burası hukuk devletiyse orada azami derecede dikkat edilmesi gerekiyor ama dediğim gibi TBMM'de hangi bölümler okunur, orada nasıl bir tutum ortaya konur onu Meclis yönetimine bırakalım, ben detaylı bilgiye sahip değil. ' gazete5.com
'9 Sefer Şampiyon Olmuş Siyasi Hareket Bir Dönüm Noktasındadır'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, 'Bizim kongrelerimizde havada uçuşan sandalyeler, yumruklar konuşmaz. Ağızlar, diller gönüller konuşur. Gözler hüzün veya sevinç gözyaşları veya sevgi parıltıları dökerek konuşur' dedi.Çelik, düzenlediği basın toplantısında, AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi'ne ilişkin hazırlıkları anlatarak, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. AK Parti'nin olağanüstü kongrelere alışkın olmadığını, ilk defa olağanüstü bir kongre yapacaklarını ifade eden Çelik, partinin bugüne kadar gerçekleştirdiği 4 olağan kongrenin diğer siyasi partilere örnek olabilecek kongreler olduğunu söyledi. Kongrelerin siyasi partiler için bir hesaplaşma, hesapları gözden geçirme faaliyetleri olduğunu, AK Parti'nin de her büyük kongresinde delegelerine, seçmenlerine ve halka hesap vererek bugüne kadar geldiğini ifade eden Çelik, yarınki olağanüstü büyük kongrede de AK Parti'nin kuruluşundan bu yana neler yapıldığını, nelerin başarıldığını ve bundan sonra da nelerin yapılacağının halkla paylaşılacağını aktardı. Hüseyin Çelik, AK Parti'nin dünyadaki en büyük sivil siyasal organizasyonlardan biri olduğunu belirterek, 'Bizim kongrelerimizde havada uçuşan sandalyeler, yumruklar konuşmaz. Ağızlar, diller gönüller konuşur. Gözler hüzün veya sevinç gözyaşları veya sevgi parıltıları dökerek konuşur. 9 sefer sandıktan şampiyon olmuş bir siyasi hareketten söz ediyoruz. Böyle bir siyasi hareket bugün bir dönüm noktasındadır. Her son aynı zamanda yeni bir başlangıçtır' diye konuştu. AK Parti'nin, Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, milletin oylarıyla 12. Cumhurbaşkanı seçilmiş olmasından dolayı zaruri olarak olağanüstü kongreye gittiğine değinen Çelik, genel başkanlığa Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun aday olduğunu anımsatarak, kongrenin sonuçlarının merak edilmediğini söyledi. Çelik, kongreye 3 bin kişinin davetli olarak katılacağını, 81 ilden bin 20 otobüsle 40 bin kişinin Ankara'ya geleceğini, siyasi parti, tüccar, sanayici, esnaf, işçi, memur ve işverenlerin sivil toplum kuruluşları ile sendika temsilcilerinin de kongreye davetli olarak katılacaklarını anlattı. Kongre olağanüstü olduğu için sınırlı sayıda yabancı konuk davet ettiklerini, kendiliğinden katılma arzusunda olan yabancı konuklar da olacağını ifade eden Çelik, 'Yurt dışından gelen, özellikle kalburüstü insan sayısı olarak zikredeyim, 70'in üzerinde bir katılım var'' ifadesini kullandı. Hüseyin Çelik, kongreyi 100'ü yabanc, teknik ekipler de dahil 900'ün üzerinde basın mensubunun takip edeceğini dile getirerek, AK Parti'nin her organizasyonuna olduğu gibi olağanüstü büyük kongresine de basının ilgisinin üst düzeyde bulunduğunu vurguladı. AK Parti'nin olağan kongresinin de herhangi bir değişiklik olmaması halinde 2015 yılının sonbahar aylarında gerçekleştirileceğini anımsatan Çelik, bu kongrenin de diğer siyasi partilere örnek olacak ve AK Partiye yakışır şekilde gerçekleştileceğini söyledi. AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi'nin organizasyonunda 2 bin 500 kişinin görev aldığını, medyanın ve davetlilerin her türlü ihtiyacının karşılanması için büyük çaba harcadıklarını ifade eden Çelik, salona sığmayan partililer için de 2 bin 500 metrekarelik birkaç çadır kurulduğunu, buralarda da vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanacağını aktardı. Özürlüler için özel hazırlıklar Özürlüler için özel hazırlıklar yapıldığını, braille alfabesiyle hazırlanmış yaka kartları ile işaret levhaları kullanıldığını, engellilerle ilgili bilimsel çalışma yapan kişilerin de kongreye davet edildiğini anlatan Çelik, özürlülerin haklarının yer alacağı kitapçıkların da yine braille alfabesiyle hazırlanarak, salonda dağıtılacağını belirtti. Salona girişlerin sabah 07.30'da başlayacağını, AK Parti Genel Başkan adayı ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile eşi Sare Davutoğlu'nun salona 09.40'da girerek, katılımcıları selamlamalarının planlandığını ifade eden Çelik, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın ise saat 09.45'te salona girmesi ve hazırlanan platform üzerinde tur atarak, partilileri selamlamalarının öngörüldüğünü söyledi. Erdoğan'ın, salona girmeden önce dışarıda bekleyen kalabalığa hitap etmesini beklediklerini, buradaki konuşmanın da dev ekranlarla salona aktarılacağını dile getiren Çelik, saat 10.00 itibarıyla kongrenin resmi olarak başlamasını öngördüklerini, sırasıyla AK Parti iktidarlarının icraatları ile Erdoğan'ın siyasi geçmişinin konu edildiği iki ayrı filmin izlettirilmesinin ardından Erdoğan'ın salona hitap edeceğini ifade etti. Erdoğan'ın konuşmasının ardından, 'Bizim Hikayemiz' adını taşıyan AK Parti'nin siyasi hareketine ilişkin başka bir film gösteriminin olacağına değinen Çelik, Davutoğlu ile ilgili bir tanıtım filminin de izlettirileceğini söyledi. Yabancı konuklar için resepsiyon Kongre devam ederken 15.00-16.00 saatlerinde salonunun üst katında yabancı misafirlere bir resepsiyon verileceğini ve daha sonra seçime geçileceğini belirten Çelik, resmi sonuçların açıklanmasıyla olağanüstü büyük kongreyi tamamlayacaklarını kaydetti. Çelik, görsel olarak hazırlanan filmlerin yanı sıra AK Parti'nin seçim şarkılarının da seslendirileceği kongrenin AK Parti ve Türkiye için hayırlı olmasını diledi. Bu arada, kongrenin yapılacağı Ankara Arena Spor Salonu, AK Parti'nin illerde düzenlediği mitinglerde de kullandığı 'Türkiye’nin partisi, Türkiye’nin lideri', 'Şimdi Türkiye zamanı', 'Millet eğilmez, Türkiye yenilmez', 'Bir olduk, birlik olduk birlikte Türkiye olduk', 'Yeni hedefler, yeni Türkiye', 'Hayallerimiz var, sevdamız var', 'Herşey Türkiye için, bu ışık sönmeyecek' ve 'Durmak yok, yola devam' afişleriye süslendi. 'Kimsenin istifa etmesine falan da gerek yok zaten' Çelik, AK Parti 1. Olağanüstü Kongresi'nin yapılacağı Ankara Arena'da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik, bir gazetecinin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, dün Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamasındaki bazı sözlerinin, kabine üyelerinin istifasını sunduğu yönünde değerlendirildiğini hatırlatması üzerine, toplantıdan sonra Arınç ile görüştüğünü söyledi. Arınç'ın, 'Bunun bütün Bakanlar Kurulu üyelerini kapsayan bir şey olmadığını ifade ettiğini' belirten Çelik, şöyle devam etti: 'Bir hükümetin başbakanı değiştiği zaman o hükümetin bütün üyeleri otomatik olarak zaten düşecektir. Kimsenin istifa etmesine falan da gerek yok zaten. Yani Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28'inde ant içip Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde mazbatasını alıp, ant içip Cumhurbaşkanlığı görevine fiili olarak başladıktan sonra zaten 61. hükümet fiilen sona ermiş demektir. Şu anda herkes görevinin başındadır zaten.' Yeni hükümet kuruluncaya kadar 61. hükümetin üyelerinin görevlerinin başında olacağını anlatan Çelik, 'Şunun altını çizmek istiyorum, yani zaten başbakan değiştiği için bütün Bakanlar Kurulu üyelerinin üyelikleri düşmüş durumdadır. Bu, sadece onlar için geçerli değil. MYK üyeleri için de bu geçerlidir, AK Parti MYK'sı da genel başkanın değiştiği gün MYK üyelerinin üyelikleri otomatikman düşer ve sayın yeni genel başkan ama MKYK üyeleri arasından olmak kaydıyla istediğini bu görevlere getirebilir, eski arkadaşlarla yola devam etmek isteyebilir, yeni arkadaşlar tayin edebilir' diye konuştu. 'Arınç'ın yaptığı siyasi nezaketin gereğidir' Arınç'ın, Bakanlar Kurulu'nda '5,5 yıldan beri başbakan yardımcılığı yaptığını, yeni başbakanın rahat olması, kendi kabinesini rahat olarak kurması için bu görevinden feragat ettiğini' söylediğini ifade eden Çelik, şunları söyledi: 'Ama daha sonra Sayın Başbakan, Sayın Arınç'a 'sizi de bu kabinede görmek istiyorum' dediği zaman Sayın Arınç'ın tavrı ne olacaktır, veyahut da böyle bir teklif kendisine gidecek mi, gitmeyecek mi onu bilmiyorum. Ama bu Sayın Arınç'ın yaptığı siyasi nezaketin gereğidir. Aslında burada Sayın Arınç, bana kalırsa dediğim gibi tecrübesinin, birikiminin bir sonucu olarak bir tavır sergilemiştir fakat daha sonra Bakanlar Kurulu nasıl şekillenecektir hep birlikte bunu göreceğiz.' 'Sayın Davutoğlu seçilsin, şarkı kolaydır' Çelik, Ahmet Davutoğlu'na özel yeni bir şarkı hazırlanıp hazırlanmadığı yönündeki bir başka soru üzerine ise şöyle konuştu: 'Sayın Davutoğlu seçilsin, şarkı kolaydır. Seçilmeden, bu bir çeşit tanıtım filmidir, aslında Sayın Davutoğlu'nun çok tanıtıma da ihtiyacı yoktur, bütün kamuoyunun, iç ve dış kamuoyunun tanıdığı bir insandır. Ama işin dediğim gibi tabiatı gereği genel başkan adayımızla ilgili olarak burada bir tanıtıcı filmin olması siyasi, akademik kariyerinin, siyasi ve bireysel geçmişinin kongre delegeleriyle paylaşılması son derece nezaket gereği olan bir şeydir bu yapılacaktır.' Kongreyi yabancı konuk olarak kimlerin katılacağına ilişkin soruya karşılık Çelik, 'Olağanüstü bir büyük kongre olduğu için devlet başkanları, hükümet başkanları, bakanlar veyahut da dünyadaki ünlüler nezdinde zaten ciddi bir davet etme teşebbüsümüz olmadı. Çok sınırlı sayıda, siyasi partiler nezdinde davetler yapılmıştır. 70-80'in üzerinde hatta belki 100'e yaklaşacak olan bir yabancı konuk vardır. Salonda isimleri anons edilecek, çünkü bir kısmı teyit edildi, bir kısmı edilecek. Dolayısıyla o detaya müsaade ederseniz burada girmesem daha doğru olur' ifadesini kullandı. Yabancı konuklar konuşma yapmayacak Çelik, kongrede, yabancı konuklardan konuşma yapacak olup olmayacağına ilişkin soruya da 'Yabancı katılımcı dostlarımızdan da biz tabi affımızı dileyeceğiz. Çünkü bu durumda çok fazla uzuyor ve yaz ayları, malum ağustos ayındayız, salon ne kadar soğutulursa soğutulsun, klimalar ne kadar mükemmel çalışırsa çalışsın en azından bu salonun içinde 15 bin insanın nefes alıp vermesi söz konusudur, bunun üstesinden gelebilecek klima henüz icat edilmedi. Dolayısıyla çok uzamaması, bunaltıcı olmaması için yabancı konuklara söz verilmeyecektir' yanıtını verdi. 'Kabine totolarını falan takip ederim ama inanmam' Çelik, kabine değişikliğinin kapsamlı olup olmayacağına ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı: 'Ben, bu kabine değişikliklerinde tabii medyanın bu kabine totolarını falan ben hep takip ederim ama onların çoğuna da inanmam. Şimdi zaten siz 25-30 kişiden söz ediyorsunuz, hepsini atsanız yüzde 30, yüzde 40'ı tutar. Elbette sizin yazdıklarınızın içinde tutanlar olacaktır, tutmayanlar olacaktır. Onun için bence çok meraklanmayın. Bir de zaman zaman CHP'li arkadaşlara takılırım kuliste, 'yav siz niye çok merak ediyorsunuz? Bunların hiçbirisi CHP'li olmayacak.' Neticede, AK Parti'den a gider, b gelir dolayısıyla ben bakan toto veya genel merkezde şu gidecek, bu kalacak gibi yapılan tahminlere saygı duyuyorum. Meydanın işi bu. Yani sonuçta siz kendinizce sondaj yapıyorsunuz. Petrol çıkar mı çıkar ama çıkmayabilir her sondajdan petrol çıkmıyor.” Kongre salonunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Genel Başkan Adayı Ahmet Davutoğlu’nun oturacağı bölümle ilgili soru üzerine Çelik, “Şimdi doğrusunu isterseniz nokta olarak yerlerini gösteremeyeceğim, genel başkan, başbakan hali hazırda Sayın Başbakan olduğuna göre onun oturması gereken yer var, bellidir o zaten. Sayın Davutoğlu da kendisine tahsis edilmiş bir yere oturacaktır. Yarın oturduğu yeri hep birlikte göreceğiz. Yan yana büyük ihtimalle oturmayabilirler. Yan yana otursalar ne değişir” değerlendirmesinde bulundu. Muhalefet partilerinin, cumhurbaşkanı seçim sonuçlarının Resmi Gazete’de yayınlanmamasına ilişkin eleştirilerine de değinen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Başbakan yemin etmek üzere, hala bizim muhalefet ‘başbakan, efendim niye Resmi Gazete’de seçim sonuçlarını yayımlatmadı, şu anda başbakanlık yapamaz. Kararname imzalayamaz’, ‘şu anda fiilen cumhurbaşkanıdır’ diyenler var. Şunu çok yadırgadığımı ifade etmek istiyorum, Sayın Başbakanın adaylığı söz konusu olduğu zaman, ‘kesinlikle cumhurbaşkanı olmamalıdır, Recep Tayyip Erdoğan, asla cumhurbaşkanı olamaz.’ Sayın Bahçeli’nin sözlerini hatırlıyor sunuz değil mi? ‘Kesinlikle cumhurbaşkanı olamaz’ dedi. Şimdi de ‘sen cumhurbaşkanısın, bir an önce cumhurbaşkanlığı yap’ diyorlar. Bunun hangisi tutarlı?” Çelik, bazı medya mensuplarının da eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, görev süresi dolmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde 4 ay fazla kalmasını eleştirmediğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Bazı medya mensuplarına da buradan bu eleştiriyi yöneltiyorum, 2007’de Sayın Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nü 4 ay fazladan işgal etti. Bakın, 'işgal' kelimesini kullanıyorum. Ona hakkı yoktu. Sayın Ahmet Necdet Sezer’in görev süresi bittiği zaman cumhurbaşkanı seçilmediği için Meclis Başkanı, dönemin Meclis Başkanı ki o zaman Sayın Bülent Arınç’tı, otomatikman orada cumhurbaşkanı adayı olarak oturması gerekiyordu. 80 darbesine doğru giden Türkiye’de hatırlayın cumhurbaşkanı seçilemediği için kimdi cumhurbaşkanı vekili? Dönemin malum meşhur Dışişleri Bakanlarından İhsan Sabri Çağlayangil’di. O zaman Senato Başkanı olduğu için. İhsan Sabri Çağlayangil vekalet etti ama bir türlü cumhurbaşkanı seçilemedi. Sayın Başbakan’ın 15’inden sonra 13 gününün hesabını yapanlar Ahmet Necdet Sezer’in 4 ay boyunca Çankaya Köşkü’nü işgal etmesine hiçbir şey demediler. Son derece nezaketsiz bir şekilde de çekip gitmesine bir şey demediler. Yani Sayın Gül'e devir teslim yapmamasına da bir şey demediler. Bu açıdan hepimizin oturup kendimizi yoklamamız lazım. Biz gerçekten objektif miyiz? Gerçekten biz hukuk ne diyorsa onu mu söylüyoruz?” CHP'nin başvurusunun ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kararını verdiğini ve son noktayı koyduğunu dile getiren Çelik, “Her konuda ‘yargı yargı’ diyenler, baktım, bu konuda yargı fiilen demiyor. Çünkü onların kendi sabit yargıları vardı. Onun için yargıdan söz etmiyorlar. Ama işin sonuna gelindi. Şimdi şurada bugün ayın 26’sı, Sayın Başbakan ayın 28’inde mazbatasını alıp, yemin edip cumhurbaşkanı olacak. Ben Sayın cumhurbaşkanımıza, Sayın yeni seçilecek olan Genel Başkanımız ve Başbakanımıza da bugüne kadar olduğu gibi başarılarla dolu bir hayat diliyorum. İnşallah Türkiye’ye ekipleriyle birlikte hizmet etme, daha fazla hizmet etme imkanının bulurlar” dedi. “Sayın Başbakan sabah ayrı akşam ayrı karar vermez” Çelik, “Adli yıl açılış törenine, Sayın Erdoğan, gitmeyeceğini söylemişti. Kararında bir değişiklik olacak mı” sorusunu, “Sayın Başbakan sabah ayrı, akşam ayrı karar vermez. Bugüne kadar hep görmüşsünüz. Sayın Başbakan gideceğim derse gider, gitmeyeceğim derse de gitmez. Sayın Başbakan ne dedi, 'gitmeyeceğim.' Demek ki gitmeyecek. Bir değişiklik yok'' diye yanıtladı. Bur başka soru üzerine de Hüseyin Çelik, şunları kaydetti: “Ben, tabii bir CHP tahliline gidersem bu basın toplantısı çok uzar. CHP’nin ne halde olduğunu siz biliyorsunuz. CHP, bu tür tartışmalarla acaba bu içerideki tartışmaları dışarıya pas edebilir miyim derdindedir. Sayın Kılıçdaroğlu aslında kendi derdine yanıyor, şu anda. Kendi içlerinde neler yaşardıklarını biliyorsunuz. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin kadrolu anamuhalefet partisidir. Bu kadro sabittir. Hiç değişmiyor bildiginiz gibi. Böyle oldukları için bu zihniyeti taşıdıkları için de o asgari devlet terbiyesinin gerektirdiği kurallara, kaidelere uymadıkları için her seferinde nelerle karşılaştıklarını görüyorsunuz. Şimdi siz cumhurbaşkanını sevmeyebilirsiniz, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu sevmeyebilir ama halkın yüzde 52’sinin oyuyla seçilen bir cumhurbaşkanı olduğu için halka olan saygısından dolayı eğer halka güveniyorsanız, eğer halka zerre kadar saygınız varsa onun seçtiği o makamda olan insana saygı duyacaksınız. Ben sevin demiyorum. Kuralla, kaideyle sevgi olmaz. Talimatla, kanunla sevgi olmaz. Ama sevmediğiniz insana devlet yönetiminin, siyasetin, adabı muaşeretin gerektirdiği saygıyı gösterebilirsiniz. Biz Sayın Kılıçdaroğlu’ndan, MHP’den de diğer partilerden de bu nezaketi bekliyoruz.” Muhabir: Kadir Karakuş, Kurbani Geyik, Enes Kaplan
Umut Oran: Ey Yürütmenin Başı Hem Korkuyorsun Hem Titriyorsun Hayırdır!?
 CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, kendisini eleştiren AKP'li Hüseyin Çelik ve Süleyman Soylu’ya yazılı açıklamayla yanıt verdi.- Ey yürütmenin başı hem korkuyorsun hem titriyorsun hayırdır!? - 2010 yılında “ne özeli, genel bu genel” diyerek sarı öküzü teslim edip sürünün ilk kurbanını vermekle hatalar zincirini başlattı. - Hodri meydan, kaset tezgahlarının failleri kimse açıklayın, açıklamazsanız, müfterisiniz, başyalancısınız.- 40 milyon sosyal medya kullanıcısını karşısına almak bir siyasetçi için intihar demektir. Bunu göze alan siyasi kişiliğin sosyal medyaya yansımasından korktuğu çok büyük bir korkusu, günahı, defosu olması gerekir.  ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP genel başkan yardımcıları Hüseyin Çelik ve Süleyman Soylu’nun kendisine yönelik sözlerine yanıtladı. Umut Oran, “ - Ey yürütmenin başı hem korkuyorsun hem titriyorsun hayırdır!? 2010 yılında “ne özeli, genel bu genel” diyerek sarı öküzü teslim edip sürünün ilk kurbanını vermekle hatalar zincirini başlattı. Hodri meydan, kaset tezgahlarının failleri kimse açıklayın, açıklamazsanız, müfterisiniz, başyalancısınız. 40 milyon sosyal medya kullanıcısını karşısına almak bir siyasetçi için intihar demektir. Bunu göze alan siyasi kişiliğin sosyal medyaya yansımasından korktuğu çok büyük bir korkusu, günahı, defosu olması gerekir” diye konuştu. Kağıttan şatonuz yıkılmak üzere CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran yazılı açıklama yaparak AKP’li Çelik ve Soylu’ya kendisiyle ilgil sözlerinden dolayı yanıtladı. “Anlaşılan o ki seçime 7 gün kala AKP büyük panik yaşıyor ve her sözümüzü çarpıtmak için fırsat kolluyor. Korkunun ecele faydası yok, kağıttan şatonuz yıkılmak üzere” diyen Umut Oran’ın açıklaması şöyle: İstihbaratçı Yılmazer daha yeni açıkladı şantajı Sayın Hüseyin Çelik, 12 yıldır uyguladıkları, üstadı oldukları siyasi şantaj suçlamasında bulunmuş ama bu işin ustası kendileridir, kimse ellerine su dökemez. İstihbaratçı emniyet müdürü, Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte siyası linç, şantaj davalarını nasıl kurguladıklarını daha bu hafta açıkladı. CHP açık, saydam, temiz siyaset yapar. Biz siyasi olarak farklı görüşü savunanları düşman değil rakip olarak görürüz, Erdoğan ve yardımcıları gibi “ya bendensin ya onlardan” “bunlar, şunlar, onlar”, “bitaraf olan bertaraf olur” demeyiz, her siyasi görüşe saygı duyuyoruz. AKP’ye oy veren dürüst, namuslu vatandaşlarımıza ‘harama karşıysanız, helalden yanaysanız, sandıkta vicdanınızın sesini kullanarak oy kullanın’ diyoruz. Sonuç olarak biz kimseyi düşman olarak görmüyoruz ama bir siyasi parti yurttaşlarının bireysel hak ve özgürlüklerini, demokrasinin nimetlerini düşman olarak görüyorsa ona karşı direnmek, 76 milyonun hakkını savunmak da CHP olarak bizim görevimizdir. Fırıldak Kubi’yi hatırlattı Türk siyaset tarihine 1995’lerin “Fırıldak” ünvanlı siyasetçisi kadar önemli iz bırakacak olan ve daha dün Erdoğan ve AKP hakkında ettiği koca koca lafları yutarak tıpış tıpış bu partiye giden Sayın Süleyman Soylu’ya yanıt vermeye gerek dahi yok. Ancak kamuoyunu bilgilendirmek adına bir şeyler söylemek gerekmektedir. Müneccim olmaya gerek yok 30 Mart sonuçları ve Erdoğan’ın siyasi geleceği hakkında öngörülerde bulunmak için müneccim olmaya gerek yok, görünen köy kılavuz istemez. 12 milyonu twitter olmak üzere toplamda 40 milyon sosyal medya kullanıcısı vatandaşımızı karşısına alma pahasına AKP ve Erdoğan niçin canhıraş biçimde yasak silahına sarıldılar? Yürütmenin başı korkuyorsun ve titriyorsun hayırdır 40 milyon sosyal medya kullanıcısını karşısına almak bir siyasetçi için intihar demektir. Bunu göze alan siyasi kişiliğin sosyal medyaya yansımasından korktuğu çok büyük bir korkusu, günahı, defosu olması gerekir.  30 Mart’ta çıkacak sonuç ne olursa olsun 40 milyonu karşısına alan Erdoğan zaten yürütmenin başında kalamaz. Erdoğan’ın 17 Aralık sonrasındaki tavır ve hamleleri, koyduğu sert yasaklar, uyguladığı faşizmin dozunu giderek artırması, aklıselim herkeste aynı kanıyı uyandırıyor: Ey yürütmenin başı hem korkuyorsun hem titriyorsun hayırdır!? Sarı öküz 2010 yılında verildi Bugün geldiğimiz noktada “at iziyle it izinin” birbirine karışmasına yol açan bizzat Erdoğan ve uyguladığı şantaj politikasıdır. Bugün tapelerden, görüntü ve ses kayıtlarından yakınan yürütmenin başı, 2010 yılında “ne özeli, genel bu genel” diyerek sarı öküzü teslim edip sürünün ilk kurbanını vermekle hatalar zincirini başlattı. 2011 seçimleri öncesinde MHP’ye karşı da bu kirli tezgah yürütüldü. Amiral gemisi gazetemizde 7 sütuna manşet olacak şekilde hani MİT’e talimat vermişti Erdoğan peki ne oldu? 4 yıl oldu kaset tezgahını kuranlar kimlerdir, bunu açıklayacak olan elindeki yüzbinlerce kolluk görevlisi ve binlerce MİT ajanı olan iktidardır, yürütmenin başıdır! Anamuhalefet partisi nasıl soruşturma yürütecek de failleri bulup ortaya çıkaracak? Hepiniz oradaydınız, hodri meydan açıklayın Erdoğan ve şürekası işine gelmeyen konularda muhalefet temsilcisi gibi konuşmaktan artık vazgeçmelidir, Türkiye’nin bu hale gelmesinde 12 yıllık iktidar olarak bizzat sorumludurlar, kaçamazsınız bunlar yaşanırken hepiniz oradaydınız! Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Hodri meydan, kaset tezgahlarının failleri kimse açıklayın, açıklamazsanız, müfterisiniz, başyalancısınız.
Van'da Miting Sonrası Kavga: Polisin Ateşiyle 1 Kişi Yaralandı
Van'da Başbakan Erdoğan'ın parti mitinginin ardından AK Partililer ile BDP'liler arasında gerginlik çıktı. BDP'li gruba polis müdahale etti. Polis kalabalığı havaya ateş açarak dağıtmaya çalıştı. Bir kişi göğsünden vurularak ağır yaralandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , partisinin düzenlediği mitingi için Van’a geldi. Yoğun güvenlik önlemlerinin olduğu Van’da mitinge gelenlerin yanlarına getirdikleri su şişelerinin kapakları bile polisler tarafından alınarak atıldı. Miting alanı yakınında da BDP ’liler ile AK Partililer arasında kısa süreli bir gerginlik görüldü. Miting alanına doğru giden bir grup BDP’li, yine BDP’li yöneticiler tarafından güçlükle çevrildi. Yerel seçimlere kısa süre kala Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, miting için özel uçakla Van’a geldi. Başbakan Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da eşlik etti. Başbakan Erdoğan’ı havaalanında Van’da bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AK Parti Van Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Fatih Çiftci, Mustafa Bilici, Gülşen Orhan tarafından karşılandı. Başbakan Erdoğan daha sonra partisi tarafından Beşyol meydanında düzenlenen mitinge katıldı. Başbakan Erdoğan’ın yapacağı miting öncesi Van’da güvenlik üst seviyeye çıkartıldı. Mitingin yapılacağı Beşyol Meydanı ve çevresi polis barikatları ile çevrilirken, vatandaşlar tek tek aranarak güvenlik noktalarından geçirildi. Arama yapan polisler kadınların çantalarındaki parfüm, keçeli kalemleri çıkartıp atarken, vatandaşların ellerindeki su şişelerinin de kapakları yine polisler tarafından açılarak atıldı. POLİSLERE YAKA KARTI Mitingde görev yapan polislere de yaka kartı takmaları dikkat çekti. Polis memurlarının mavi, amirlerin ise sarı renkli kart taktı. Mitingin yapılacağı Beşyol Meydanı yakınındaki Cumhuriyet Caddesi’nde de BDP’liler ile Ak Partililer arasında kısa süren gerginlik görüldü. Nedeni belli olmayan gerginlik yine BDP’li yöneticiler tarafından önlendi. MİTİNGİN ARDINDAN POLİS ATEŞ AÇTI: 1 YARALI Van’da Başbakan Erdoğan’ın parti mitinginin ardından AK Partililer ile BDP’liler arasında gerginlik çıktı. BDP’li gruba polis müdahale etti. Polis kalabalığı havaya ateş açarak dağıtmaya çalıştı. Bu sırada, bir otelin restoran bölümünde çalıştığı öğrenilen, Kadir İnan isimli genç bir işçi göğsünden vurularak ağır yaralandı.. (Osman BEKLEYEN- Gülay ÖZEK- Murat ÇAĞLAR- Özcan ÇİRİŞ / DHA)
Hüseyin Çelik'ten Açıklamalar
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik açıklama yaptı. İşte Çelik'in açıklamalarından satır başları... -Ankara'nın 25 ilçesinin 21'i AK Parti tarafından kazanılmış görünüyor. Bunlar resmi sonuçlar değildir. CHP Büyükşehiri kazanıyor nasıl oluyorsa. CHP'liler sokaklara çıkmış vaziyetteler kutlama yapıyorlar. Kendilerini mahcup etmesinler. -Bunlar kendi eski genel başkanları İsmet Paşa'dan da ders almamış. İlk sonuçlara göre DP hezimete uğruyor İsmet Paşa'yı zorluyorlar çık ilan et diye. İsmet Paşa 'kırsaldan oylar gelince işin şekli değişir diyor. ismet Paşa'nın öngörüsü CHP'yi ucuz kahramanlıktan kurtarmıştır. -Halkı kandıran bazı açıklamalar yapıyorlar. Sayın Yavaş'ın seçim sloganıyla hitap etmek istiyorum,'Yavaş gardaşım yavaş' -Cihan haber ajansı temennisini yansıtıyor. CHP'liler sonuç kendi lehlerine çıkmadığı için AA'yı suçlamaya başladılar. Sükunetle seçim sonucunu takip edeceğiz. -YSK zaten resmi sonuçları açıklayacak. Antalya'da da AK Parti açık ara öndedir, İstanbul ve Ankara'da da açık ara öndedir. -Herhangi bir tahrike kapılmadan seçimin sonuçlarının bekleyelim. Zannediyorum 2 saat sonra Türkiye'nin manzarası çok daha net görünecektir. Anket firmaları çoık iyi tahminler yapıyorlar. Çalıştığımız anket firmaların bizi yanıltmadığını bir kez daha anladık. Sayın Mansur Yavaş'a da kaybederse 'Bu bir yarıştı bu dünyanın sonu değildir' deriz. CHP'li arkadaşlarımıza selamlarımızı sevgilerimizi gönderiyoruz onlar bize kin kussa bile. -Yenilen insanın mutlaka bir mazereti vardır. Bu sefer seçime gölge düşürebilmek için, 'seçimde bazı hileler yapıldı' dedirtebilmek için önceden bu gerekçekleri hazırladılar. Şimdi elektirik, kesildi. AK Partililerin gözleri fosforlu falan değil. Bu ağlama sızlamalara gerek yok. İstanbul Topbaş‘la devam ediyor -AA'nın verilerine göre İstanbul'da AK Parti 48,5 CHP 29,2. Ankara'dan gelenleri söyleyeyim size. AK Parti'nin 6-7 puan belki 10 puan önde bitirmesi söz konusu olabilir. Akşam
'Şartlar Sağlanırsa Twitter Yasağı Kalkabilir'
Seçim sonuçlarını değerlendiren AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Twıtter veya Youtube’un bir muhataplık sistemi oluşturursa yasağın ortadan kalkması için hamle yapmış olacağını, aksi halde yasağın devam edeceğini söyledi. CNN Türk’te konuşan Çelik, şunları dile getirdi: “Bu sekizinci sandık zaferimiz. Milli iradenin zaferidir. Halkın iradesine ipotek koyamayız. Halkımıza güveniyoruz. Bizim yaptığımız bir kehanet, astroloji, falcılık değil. Bu aslında bugünün verilerini çok iyi değerlendirerek aslında geleceği çok sağlam tahmin edebilme işidir. Ak Parti de bunu çok başarılı bir şekilde yapıyor.” Twıtter’ın açılmasını istediğini bu kapsamda olumlu bir diyaloğun da başladığını belirten Çelik, şöyle konuştu: “Twıtter ve Youtube olan erişim engellenmesine ilişkin Çelik, “Yazılı medyada veya yazılı medyada haysiyet cellatlığı yapmak, insanların itibarlarını alt üst etmek, onların özel hayatlarını deşifre etmek eğer suç ise. Niçin sanal medyada veya sosyal medyada sevap olsun. Siz mesela hakkınızda ‘iğrenç şeyler ortaya atılıyor, hakaret ediliyor’ diye Twıtter yetkililerine, bunu engelleyin diyorsunuz. Sanki duvara karşı konuşuyorsunuz. Eğer sizi bir uluslararası firma benim ülkemin kanunlarını hiçe sayıyorsa benim de onu tanımama gibi bir hakkım var. Ben bir Twıtter kullanıcısıyım. Benim 610 bin takipçim var. Bizim sanal aleme karşı bir tavrımız olamaz. Twıtter veya Youtube Türkiye’de bir temsilcilik açarak veya avukatlarını, temsilcilerini buraya göndererek TİB’in veya BTK’nın gerektiği zamanlarda kendisine müracaat edebileceği ve bu müracaatları olması gereken makul sürelerde sonuçlandırılabileceği bir muhataplık sistemi oluşturabilirse derhal bu yasak kalkabilir. Aksi halde yasak devam eder. Buraya gelip eğer birileri bize küfür edecekse kusura bakmayın midemiz o kadar geniş değil. Ben de Twıtter’ın açılmasını isteyenlerdenim. Bu kapsamda olumlu bir diyaloğun başladığını söyleyebilirim.” (DHA)
AK Parti Ağrı’da Seçimlere 14. Kez İtiraz Etti
Ağrı’da BDP’nin seçimleri kazanması ardından YSK’nın AK Parti’nin 14’üncü itirazına cevap vermesi bekleniyor.30 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde BDP’nin Ağrı’da 10 oy farkla belediyeyi kazanmasına AK Parti 14’üncü kez itiraz etti.AK Parti’nin itirazına Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) cevap beklenirken, kentte gergin bekleyiş devam ediyor.Dicle Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, Ağrı’da AK Parti’lilerin itirazları ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in “Sonuç değişebilir” açıklamasına karşı tepkiler üzerine başlayan gerginlik 4 gündür sürüyor.İl Seçim Kurulu’nca, oyların yeniden sayılması için YSK gönderilen itiraza halen cevap verilmezken, kentte bu sabah saatlerinden itibaren başta adliye önü, Kağızman, Işıklar, Dörtyol ve eski Van caddeleri adeta polis ablukasına alındı.Belediye ve il genel meclis üyeliği için kullanılan oyların yeniden sayılma işleminin dün bitmesine rağmen açıklama yapılmadı.IMC