Yine "Neden" Diye Sorduk! Enteresan Sorulara Verilmiş Cevaplar
Öğrenmek için yaşıyoruz.
1. Yaz ve kış saati uygulamasını kim icat etti?
2. Uyku anında beynimizde neler oluyor?
3. Stres nasıl hastalığa neden olur?
4. Musluktan akan su neden hep aynı yöne döner?
Lavabodan akan su kuzey yarım kürede saat yönünde, güney yarım kürede ise saatin tersi yönünde döner. Bilim insanları 'coriolis kuvveti' dedikleri bu fiziki olayın dünyanın dönüş hızıyla ilgili olarak her iki yarım kürede de birbirinin zıttı hava akımlarının meydana gelmesiyle ilgili olduğunu düşünüyor.
Dünya kendi etrafında dönerken, sahip olduğu şekil sebebiyle her yerdeki dönüş hızı aynı olmaz. Örneğin ekvatorda yaşayan bir insan dünya dönerken bir günde dünyanın çapı kadar (40.000 km) mesafe katetmiş olur. Bu saatte 1670 kilometre eder. Ancak kutuplarda yaşayan insan ise dünyanın bu dönüşüyle yalnızca kendi etrafında dönmüş sayılır. Hava akımı da bunun gibi bölgelere göre farklılık gösterir. Kuzey yarım kürede saat yönünde, güney yarım kürede saat yönünün tersine hareket etmesi de bu yüzdendir. Musluktan akan suyun da yönünün buna göre değiştiği söylenmektedir.
5. Kan kırmızı olmasına rağmen; damarlarımız neden mavidir?
Kanımız hücrelerde oksijeni terk edip, karbondioksiti alıp geri dönerken yani toplardamarlarımızda iken rengi koyu kırmızı hatta biraz mora yakındır. Damarlarımızın çeperleri ve kan hücreleri renksiz olduklarından, kanın rengini veya renginin tonunu içinde oksijen olup olmaması tayin eder.
Damarlarımızın mavi renkte görünmesi, vücudumuza gelen ışığın bir kısmının derimizde emilmesi, bir kısmının da yansıtılması ile ilgilidir. Derimizde mavi renk gibi yüksek enerjiye sahip dalga boyundaki ışıklar daha çok yansıtılıp gözümüze geldiği için damarlarımız mavi renkte görülür.
6. Sinekler öldüklerinde neden ters dönerler?
Bir sineğin canlı olup olmadığını gösteren en önemli farklılık duruş şeklidir. Canlı sinekler duvarda, tavanda, pencerede ters şekilde durabilirken ölü sinekler genellikle sırtüstü yatmış şekilde dururlar.
Ölü bir sineğin düz durabilmesi mümkün değildir. Çünkü vücutlarının en ağır bölgesi üst kısmı yani kanat bölgesidir. Ölüm nedeniyle bacakları ağırlık taşıyamayacak duruma geldiği için ölen bir sinek yere düşerken vücudunun en ağır bölgesi yani sırt yere çarpacak şekilde düşer. Vücudun bu bölümü yüzey hacmi en geniş olan bölge olduğu için böcek sırtüstü düştüğü şekilde kalır. Ancak vücudunun yüksekliği genişliğinden daha büyük olan böcekler öldüklerinde bedenleri yan olarak düşer.
7. Kaslarımıza neden kramp girer?
Ayak kaslarının neden durup dururken kasıldığını ve bir süre sonra da gevşediğini açıklarken, öncelikle kasların kimyasal enerjiyi iş gücüne dönüştüren bir çeşit biyolojik makineler olduğunu söylemek gerekir. Kasların her hareketi için enerji gerekir. Bu enerjinin kaynağı kandaki glikozdur. Glikoz, ayrışarak enerji açığa çıkarır. Ortaya çıkan enerji kas proteinleri tarafından hareket için kullanılır.
Ancak glikozun ayrışmasını sağlayan kimyasal reaksiyon oldukça fazla miktarda oksijen kullanımı gerektirir. Böyle büyük miktarda oksijeni sağlamak kolay değildir. Burada kaslara verilen başka bir yetenek devreye girer. Kaslar glikozu oksijenin yardımı olmadan laktik aside dönüştürmeye başlarlar. Gereken enerji de bu işlem sonucunda ortaya çıkar. Ancak kasları çalıştırmanın da aynı makine kullanımı gibi bir sınırı vardır. Bu sınır zorlandığında hareket etmek de zorlaşır. Bunun sebebi kasların kasılması sonucunda zamanla kas dokusunda laktik asit birikmesi ve aşırı miktarda birikim olduğunda kasları yorarak kramplara yol açmasıdır.
8. Penguenler neden sağa sola yalpalayarak yürürler?
Penguenler belki de yeryüzünün en ilginç hayvanlarından biridir. Kuluçka döneminde yumurtayı koruma ve ısıtma görevi erkek penguendedir. Dişi penguen yumurtasını eşine emanet ederek zaman zaman 100 kilometreyi bulan mesafelere giderek yavrusu için kursağında besin depolar.
Yumurtanın çatlaması için gereken 4 aylık sürenin sonunda geri dönerek kursağında biriktirdiği besinle yeni doğan yavruyu besler. Bu sırada aylarca aç kalmış olan erkek penguen dişi penguenle yer değiştirerek uzun sürecek bir yolculuğa çıkar. Burada ilginç olan noktalardan biri penguenlerin kısacık bacaklarıyla bu kadar uzun mesafeyi açlıktan ve yorgunluktan ölmeden nasıl tamamlayabildikleridir...
Penguenler bu konuda son derece akılcı bir yöntem izlerler. Çok büyük gövdeli ve yürüyüşlerini zorlaştıracak kadar kısa bacaklara sahip olmaları nedeniyle fazla enerji harcamayacakları bir yürüyüş metoduna ihtiyaçları vardır. Eğer pratik bir yöntem uygulamazlarsa bu uzun yol kaçınılmaz ölüm anlamına gelecektir. Bu nedenle penguenler düz yürüyerek çok fazla enerji kaybedeceklerine, sağa sola sallanarak, sarkaç benzeri ilginç bir yürüyüş stili kullanırlar. Bu yürüyüş şeklinin önemi enerji tasarrufunda yatmaktadır. Penguenler sağa ve sola doğru adım atarak bacaklarının kısa olmasının gerektirdiği dezavantajı ortadan kaldırırlar. Bu şekilde kasların daha az yorulmasını sağlar, hatta her adımın sonunda diğer adım için enerji depolarlar.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın