Yeni Nesil Girişimcilik: Hakaretten Para Kazanmak! Küfürden Servet Kazanıyorlar
Girişimcilik konusunda bir kesim gerçekten yaratıcılığın sınırlarını zorluyor. Kemal Sunal'ın 'Şark Bülbülü' filminin ünlü repliğidir: 'Bana Mazlum'u getirin.' Mazlum, para karşılığı patronu rahatlasın diye dayak yiyen kişidir. Bize bunu hatırlatan da sosyal medyada kendisine edilen hakaret üzerinden para kazananlar oldu. Öyle münferit olaylardan bahsetmiyoruz, baya ekmek teknesi, tezgah açmak minvalinde bir fikir işçiliğini anlatıyoruz. Özellikle paylaşımlarında 'genius' mı desek, aykırı fikirler mi bilemiyoruz ama bunun için özel çaba sarf edenler bulunuyor. Dava başı alınan paraları hesaplayınca hak vereceksiniz. Bunun için sadece sosyal medya yok çocuğunuzun oynadığı oyunlar da başınıza masraf çıkartabilir! Buyurun yeni sektörümüz: Hakaret tazminatlı uzlaşma!
Sosyal medyada çoğu insanın eskiden kemik olmayan dili artık klavyedeki kemiksiz parmaklara dönüştü. Konuşmayı ve yazmayı bilmeyenlerin nasıl bu derece aktif bir sosyal medya kullanımı olduğunu merak ederken, bir de ne görelim bu insanlar baya geçim kapısı olmuşlar.
Kendilerine bilerek hakaret edilmesine neden olarak dava açıp, uzlaşma ile para/tazminat anlaşmaları yapıyorlar.
Bilinen isimler içinde tek bir kişinin dahi, "siber suçlarla mücadele büroları"nda binlerce şikâyet dosyası bulunurken, son günlerde sosyal medyaya da yansıyarak takipsizlik kararı olduğu iddia edilen bir belge durumun gerçekliğini gözler önüne serdi.
Davaları sistematik olarak gelir kaynağı haline getirenlerin, yaklaşık 2010 yılından bu yana var olduğunu, sadece bir adliyede 5 ila 10 bin sayısında dosyaları olduğunu belirtiyor.
Çok ciddi bir kamu kaynağı israfına neden olan bu süreçler ayrıca, bilişimdeki dolandırıcılık, çocuk pornografisi, terörizm gibi çok önemli suçlara harcanacak enerjilere de engel teşkil ediyor.
Dava açmanın maliyeti dosya başına yaklaşık 100 TL olurken, getirisi en azından 15-20 bin TL oluyor.
2022 Ağustos ayında Cumhuriyet'te Barış Pehlivan bu konuyu ele almış ve bakalım bu tazminatlardan yüksek gelirler sağlayanların içinde kimler varmış?
Ahmet Mahmut Ünlü ise Pehlivan'a davalarla ilgili şunları söylüyor: "Bana söven kadar kimseye söven yok. Böyle bir hürriyetin olmaması lazım. Para da kazandığımız yok."
Barış Pehlivan'dan günler önce Fatih Altaylı, bunun nasıl bir sektöre dönüştüğünü anlatıyor. "Hakaret Ticareti" başlıklı yazısında, bir avukatın kendisine bu durumu nasıl pazarladığından bahsediyor.
"Küfürü yiyor, paraya çeviriyorlardı."
Geçen yaz bu konular çok gündeme gelirken, Korkusuz'da Can Ataklı da 30 Eylül 2019'de konuya “’Şeytanın bile aklına gelmez’ dersiniz ama yandaş TV’cinin aklına geliyor işte” başlıklı bir yazı yazarak farklı bir isme işaret ediyor. Ancak belki de "tazminat" nedeniyle ismi açıklamıyor.
Sosyal medyada küçük araştırmalar yaparak dahi kimlerin bu konuda ünlü olduğunu görebiliyorsunuz.
Tabi bundan sadece ünlüler pay almıyor.
Yasa ve toplum nezdinde "iğrenç" suçlar işleyenler de hukuktan bu şekilde faydalanabiliyorlar.
Geçen aylarda bir tecavüz suçlusuna Ezgi Mola ve Hazal Kaya'nın söylemleri üzerinden tazminat hakkı doğmuştu.
"Bunu bir insan nasıl söyler?" dediğiniz ne varsa durup önce kimin yazdığına bir bakın deriz.
Çoğu şahsi fikirleri olurken, bu fikirlerini bir de paraya çevirmek bazı güruhlar için eğlenceli olsa gerek.
Yine de sosyal medyada gerçekten dilin kemiğinin olmadığı biliniyor.
Gördüğümüz saçma diyaloglar yer yer hukuki sınırlamaları anlaşılır kılsa da ahlak ve etik kısmı çok tartışmalı unsurular oluyor.
Sizin kendinizi tutmayıp tazminat ödediğiniz oldu mu?
Yorumlara bekliyoruz.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Aaa ben! Ahahhahahahah
:((( burnundan gelsin, aklıma geldikçe sinir oluyorum
Bu tipleri savunan ne kadar hukukçu varsa onlarıında geçmşni si..ym hakim bey
yazı güzel, özellikle avukatlar bunu ciddi bi gelire dönüştürmüş durumda (Fatih Altaylı'nın dediği gibi). yazıya düzeltme değil de bir ek yapmak gerek, örnek... Devamını Gör