Vücudumuzun En Önemli Organlarından Olan Kalp İle Aşk Arasındaki Bağlantıyı Açıklıyoruz!
Kalbimiz, yaşamımız için belki de en önemli organ. Kalbin temel görevi vücuda kan pompalamak olsa da, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri de kalp organı gerçekleştirir. Kalp aynı zamanda aşk ve sevgi kavramlarını da sembolize eder. Peki bu ikili arasındaki bağlantı tam olarak nasıldır? Bu yazımızda, sizler için bu konuyu inceledik.
Eski Mısırlılar, damar ve atardamarların yanı sıra birçok sinirin kalpten dışarı doğru yayıldığını fark ettiler ve bunun hem akıl hem de duygu için bir insan merkezi olduğu sonucuna vardılar.
Daha sonra, Antik Yunanlılar rasyonel düşüncenin sorumluluğunu beyne taşıdılar ancak tutku her zaman kalple ilişkili kaldı. Herhangi bir güçlü duygudan kaynaklanan adrenalin artışı, kalp atış hızımız üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Bu nedenle doğal olarak, önce göğsümüzde sevgi ve cazibe sancılarını hissederiz.
Peki ama şekli nereden geliyor?
Kimse tam olarak emin değil ancak şeklin bir Kuzey Afrika bitkisi ile ilgisi olabilir. MÖ 7. yüzyılda, Cyrene şehir devleti, o zamanlar nadir, şimdi soyu tükenmiş bir bitki olan silphium ile oldukça yükselen bir ekonomiye sahipti. Çoğunlukla baharat olarak kullanılmasına rağmen, silphium'un bir doğum kontrol efekti olduğu da biliniyordu. Silphium, Cyrene şehri ekonomisi için o kadar önemliydi ki, bugün bildiğimiz kalp şekline benzeyen bitkinin tohum kabuğunu betimleyen madeni paralar basıldı. Teoriye göre, kalp şekli önce seksle, sonra da aşkla ilişkilendirildi.
Kalp şeklinin kökeni hakkında daha az romantik fikirler de var.
Bazıları modern kalp şeklinin, Aristoteles de dahil olmak üzere eskilerin, tüm insan tutkularını içerdiğine inandıkları organ olan kalbi çizmeye yönelik başarısız girişimlerden geldiğini iddia ediyor. Önde gelen bir kalp ikonografisi bilginlerinden biri, antik filozofların insan kalbini -yuvarlak üst ve sivri dipli üç odacıklı bir organ olarak- fizyolojik şekilde yanlış tanımlamasının, orta çağ sanatçılarına şu anda kalp şekli olarak bildiğimiz şeyi yaratmaları için ilham vermiş olabileceğini iddia ediyor. Orta çağ saray aşkı geleneği, şeklin romantizmle olan ilişkisini güçlendirmiş olabilir. Kalp şekli bu dönemin iskambil kağıtlarında, duvar halılarında ve tablolarında bulunabilir.
Sevgililer günü etkinlikleri 17. yüzyıl İngiltere'sinde popülerlik kazandığında kalpler çoğaldı.
Victoria Dönemi insanları, kalp şeklini kurdeleler ve fiyonklarla birlikte kullanarak geleneği daha ayrıntılı hale getirdiler.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Bu içerikler de ilginizi çekebilir
Ne Kadar Kötü Kalplisin?
Gözümüzden Kalpler Fışkırtıyorlar: Ekranın En Yakışan Çiftlerini Seçtik
Yorum Yazın