Ya Yaşam Savaşı Vermek Yerine Ölmeyi Seçmek İsteseydiniz? Modern Dünyanın Tartışmalı Kavramı Ötanazi
Ya Yaşam Savaşı Vermek Yerine Ölmeyi Seçmek İsteseydiniz? Modern Dünyanın Tartışmalı Kavramı Ötanazi
Hayat bize her daim güzel sürprizlerle gelmiyor. Acı, üzüntü, keder ve ölüm de yaşadığımız bu hayatın bir parçası. Her ne kadar bu gerçeklerle yüz yüze kalıncaya dek görmezden gelmeyi seçiyor olsak da, üstünü bir yere kadar örtebildiğimiz şeyler bunlar...
Sağlığınız yerinde olduğu sürece diğer her şeyin üstesinden gelebilirsiniz ama ya elinizden giden sağlığınız olursa? Acı içinde olduğunuz ve geçmeyeceğini bildiğiniz zaman hayatınıza son verilmesini ister miydiniz? Dini, işin hukuksal boyutunu ve diğer insanların ne düşündüğünü bir kenara bırakın ve düşünün. Ötanazi insanlar için bir çare midir, yoksa bir kaçış mı?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ötanazi; mevcut tıbbi verilere göre iyileşmesi mümkün olmayan, şiddetli acı ve ızdırap verici hastalığa yakalanmış kişilerin tıbbi yollarla öldürülmesi veya tedavisinin kesilerek ölüme terk edilmesi olarak tanımlanıyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Geçmişten günümüze kadar pek çok filozof, doktor, din adamı ve hukukçunun üzerinde kafa yorduğu ve bir türlü fikir birliğine varamadığı ötanazinin tarihi Antik Yunan ve Roma dönemlerine kadar uzanıyor.
Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Kolombiya gibi ülkelerin yanı sıra ABD ve Kanada'nın bazı bölgelerinde ötanazi yasal bir işlem ve genelde hastaların isteği doğrultusunda sıklıkla uygulanıyor.
Peki, ötanazi nasıl uygulanıyor? Düşünüldüğü gibi hasta için huzur içinde bir ölüm mü gerçekleşiyor, yoksa uygulama sırasında hasta herhangi bir acı duyuyor mu?
Ötanazinin ülkemizde yasal hale getirildiğini varsayalım. Bu durumda, kimlere ötanazi uygulanacağına nasıl karar verilecek? Çünkü ötanazinin bir de hastanın iradesi dışında gerçekleştirilme ihtimali var.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Çocukken yakalandığı bir hastalık sonucu hareket kabiliyetini kaybeden ve 12 yıl boyunca komada kalan Güney Afrikalı Martin Pistorius, komadan çıktıktan sonra aile bireylerinin kendisiyle ilgili söylediği her şeyi duyduğunu dile getirmiş.
Tabii, işin bir de insanın içini acıtan ve vicdanına yük olan boyutu var. Eğer hasta çok acı çekiyorsa ve kendi iradesiyle yaşamına son verilmesini istiyorsa, gerçekten ona engel olunmalı mı?
Gördüğünüz gibi, bu konuda kesin bir yargıya varmak oldukça güç. İnsanı çelişkiye düşüren pek çok nokta ve vicdani yük boyutu var. Sonuçta uygulayan kişi için de bu çoğu kişinin altına girmek istemeyeceği kadar büyük bir yük...
Son olarak sizi Tony Nicklinson'ın hikayesiyle baş başa bırakalım...
Tony Nicklinson, yıllarca mahkemelerde ötanazi hakkı için mücadele verdi. Ancak her seferinde bu isteği reddedildi. Son mahkemesinden sonra bir kez daha red cevabı alan Nicklinson göz yaşlarını tutamadı.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Umarım hiçbir zaman ölmediğim için ağlayacak kadar çok acı çekmem. Çünkü bu, ölümden çok daha kötü.
Ben oğlu acı çekiyor diye oğlunun da isteğiyle tüfekle vurup öldüren ve şu an hapiste olan baba biliyorum. Bunlar da var.
ah hiç aklımdan çıkmaz bu söylediğin çocuk barsak kanseriydi babasına yalvarmış beni öldür diye sonra o babayı hapse attılar hep aklımda ve hep acıtır içimi
Ötenazi bir haktır ancak benim adıma başkasının karar verebilme olasılığı sorunlu bir durumdur. Ailemin yok param yok, yok efendim biz sıkıldık deme hakkı ol... Devamını Gör