Viyana'da Sergilenen 1683 Viyana Kuşatması'ndan Kalan Osmanlı Silahları
1683'te gerçekleşen II. Viyana Kuşatması, Osmanlı İmparatorluğu'nun Batı Avrupa'daki son büyük askeri girişimlerinden biri olarak kabul görür. Kuşatma, Osmanlı ordusunun mağlubiyeti ile sona erdi ve bu olay Avrupa'daki güç dengesini de değiştirdi. Viyana Askeri Tarih Müzesi'nde, 1683 bozgunu sonrası Avusturyalıların Türk ordusundan ele geçirdikleri silahları fotoğraflayıp paylaşan Coşkun Faik Kavala bu tarihi mirası günümüze taşıyor ve ziyaretçilerin bu önemli olayı daha iyi anlamalarına yardımcı oluyor.
Hadi gelin birlikte ele geçirilen silahlara bakalım.
1683’te gerçekleşen II. Viyana Kuşatması, Osmanlı İmparatorluğu ve Avrupa tarihi için kritik bir dönüm noktasıdır. Osmanlı ordusu, IV. Mehmed'in emriyle Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasında Viyana'yı kuşatmak için harekete geçti.
12 Eylül 1683'te, Polonyalı Kral III. Sobieski liderliğindeki ittifak ordusu, Osmanlılara saldırı düzenledi. Osmanlı ordusu aldığı yenilgi sonrasında geri çekilmek zorunda kaldı.
II. Viyana Kuşatması, hem Osmanlı hem de Avrupa için tarihi bir kırılma noktası olarak kabul edilir.
İmparatorluğun hem Batı’daki etkisi hem de Avrupa’nın askeri dengelerinde değişim yaşandı.
Kullanıcı, Osmanlı Tarihi'nde önemli bir yere sahip olan bu kuşatmanın etkilerini Viyana Askeri Tarih Müzesi'nde, 1683 bozgunu sonrası Avusturyalıların Türk ordusundan ele geçirdiği silahlar aracılığıyla yeniden gözler önüne sermiş oldu.
Hadi bizde Viyana Askeri Tarih Müzesi'nde sergilenen silahları inceleyelim.
Bir Osmanlı askerinin taşıdığı miğfer👇🏻
👇🏻
Kuşatma sonrası geride kalan bir askerin kıyafeti👇🏻
Başka bir kullanıcı da Viyana Askeri Tarih Müzesi'nde kendi çektiği fotoğrafları paylaştı.
Bazı kullanıcılar da Viyana Askeri Tarih Müzesi ile ilgili fikirlerini belirtiyor.
👇🏻
Bazı iç çekişlerde mevcut...
Tarihin bir parçasını merak etmemek mümkün değil.
Müzeye gitmek isteyenler de var tabii...
Bu silahların günümüzde sergilenmesi, geçmişin izlerini günümüze taşırken, savaşların sadece savaşçılar üzerinde değil, toplumlar üzerinde de kalıcı etkiler bıraktığını da hatırlatıyor.
Biz de bu değerli paylaşımı için Coşkun Faik Kavala'ya teşekkür ederiz.
İlginizi Çekebilir
Yorum Yazın