Uluslararası Yarışmalardan Büyük Ödülle Dönen 10 Türk Filmi
Türkiye sinemasının yurtdışında pek tanınmadığından şikâyet ederiz; belki bu bir yere kadar doğru, alınacak çok yolumuz var. Fakat sinemamızın nitelikli örnekleri yıllardır uluslararası festivallerden ödüllerle dönerek göğsümüzü kabartıyor. Bunların bazıları jüri özel ödülleri, gelecek vaat eden yönetmen ödülleri gibi gurur verici nişanelerken, yeri geliyor Türkiyeli yönetmenler prestijli festivallerden büyük ödülle dönerek Türkiye sinemasının yabancı filmlerle yarıştığında galip gelebileceğini, iyi sinemanın sınırları aşabileceğini kanıtlıyor. Biz de uluslararası film festivallerinden büyük ödülle dönen on filmi derledik.
1. Susuz Yaz – Metin Erksan
2. Sürü – Zeki Ökten
32. Locarno Film Festivali (1979) – Altın Leopar
Senaryosunu Yılmaz Güney’in yazdığı, Zeki Ökten tarafından yönetilen Sürü, Tuncel Kurtiz ve Tarık Akan’ın oyunculuklarıyla devleşen destansı bir yolculuk hikâyesidir. Aşiretler arası çatışmaları ve insan-toplum ilişkisini çarpıcı biçimde ele alan Sürü, 1979 yılında Locarno Film Festivali’nin büyük ödülü olan Altın Leopar’a layık görülmüştü.
3. Yol – Yılmaz Güney, Şerif Gören
35. Cannes Film Festivali (1982) – Altın Palmiye
Yılmaz Güney’in efsaneleşen filmi Yol, kendisi hapiste olduğu için Şerif Gören’in yardımlarıyla çekilmiştir. Yol’da, haftalık izne çıkan cezaevi mahkumları üzerinden sarsıcı bir toplum portresi çizer Güney. Özellikle Tarık Akan’ın canlandırdığı Seyit Ali karakterinin hikâyesi sinemamızın unutulmaz anlarından biri olarak tüm seyircilerin kafasına kazınmıştır. Yol, 35. Cannes Film Festivali’nde Costa Gavras’ın Kayıp filmiyle beraber, büyük ödül olan Altın Palmiye’ye layık görülmüş, bu ödülü kazanan ilk Türk filmi olarak tarihe geçmiştir.
4. Takva – Özer Kızıltan
13. Saraybosna Film Festivali (2007) – En İyi Film Ödülü
Önder Çakar’ın yazıp Özer Kızıltan’ın yönettiği, başrollerinde Erkan Can, Güven Kıraç gibi önemli oyuncuların yer aldığı Takva, bir tarikata katılan Muharrem üzerinden din, insan ve toplum ilişkisine eleştirel bir bakış açısı gerektiriyor. Özer Kızıltan’ın ilk uzun metrajı olmasına rağmen sinema dilinin olgunluğuyla beğeni toplayan Takva, 13. Saraybosna Film Festivali’nde En İyi Film ödülüyle taçlandırılmıştı.
5. Pandora'nın Kutusu – Yeşim Ustaoğlu
56. San Sebastian Film Festivali (2008) – Altın Denizkabuğu
Çağdaş sinemamızın önde gelen yönetmenlerinden Yeşim Ustaoğlu’nun dördüncü filmi olan Pandora’nın Kutusu, her biri uzak diyarlara düşmüş üç kardeşin annelerini bulmak için çıktıkları yolculuğu konu alıyor. Pandora’nın Kutusu, 56. San Sebastian Film Festivali’nde En İyi Film ödülüyle perçinlenmiş ve uluslararası alanda sinemamızı başarıyla temsil etmişti.
6. Yeraltı – Zeki Demirkubuz
9. Uluslararası Dubai Film Festivali ve 12. Osian’s Cinefan Film Festivali (2012) – En İyi Film
Usta yönetmen Zeki Demirkubuz’un, Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar romanından uyarladığı Yeraltı filmi, Engin Günaydın’ın nüanslı performansıyla devleşiyordu. Sinemamızın en ayrıksı uyarlamalarından biri olarak öne çıkan ve incelikli bir karakter portresini kendine özgü bir görsel dille perdeye aktaran Yeraltı, 9. Uluslararası Dubai Film Festivali ve 12. Osian’s Cinefan Film Festivali’nde En İyi Film ödülüne layık görülerek hepimizi gururlandırdı.
7. Tepenin Ardı – Emin Alper
7. Asya Pasifik Film Ödülleri ve 19. Palic Avrupa Film Festivali (2012) – En İyi Film
Genç kuşak yerli sinemacılar arasında en dikkat çekenlerden olan Emin Alper’in ilk uzun metrajıydı Tepenin Ardı. Hayali düşman yaratma konusuna eğilerek çarpıcı bir Türkiye alegorisi çizen film, bir değil tam iki uluslararası festivalde En İyi Film ödülüne layık görülerek Emin Alper’i yurtdışına tanıttı.
8. Zerre – Erdem Tepegöz
35. Uluslararası Moskova Film Festivali (2013) – Altın St. George
Çaresiz bir annenin iş arayışı üzerinden kadın ve işçi sorunlarına incelikle eğilen Erdem Tepegöz imzalı Zerre, Uluslararası Antalya Film Festivali’nde kazandığı üç ödül başta olmak üzere yurtiçindeki başarılarını uluslararası alana taşımakta gecikmedi. 35. Uluslararası Moskova Film Festivali’nden büyük ödül Altın St. George’la dönen Zerre, Türkiye sinemasını Rusya’da gururla temsil etti.
9. Kış Uykusu – Nuri Bilge Ceylan
64. Cannes Film Festivali (2014) – Altın Palmiye
Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes Film Festivali yolculuğunun ilk değil son durağıydı Kış Uykusu. Daha ilk kısa filmi Koza’yla Cannes’ın kısa film yarışmasına seçilen, Uzak ve Bir Zamanlar Anadolu’da filmleriyle iki kez Büyük Jüri Ödülü’ne (Grand Prix) layık görülen, Üç Maymun’la ise En İyi Yönetmen ödülünü kazanan Ceylan, 2014 yılında Kış Uykusu’yla Altın Palmiye’ye uzanarak Cannes Film Festivali’nden alabileceği en büyük ödüle kavuşmuş oldu.
10. Tereddüt – Yeşim Ustaoğlu
53. Uluslararası Antalya Film Festivali Uluslararası Yarışma – En İyi Film
Yeşim Ustaoğlu, kariyeri boyunca yurt iç ve dışında çeşitli festivallerden ödüllerle taçlandırılmış filmler çektikten sonra Tereddüt adlı son filmiyle Uluslararası Antalya Film Festivali’nin Uluslararası Yarışmasında, 10’un üzerinde ülkeden katılım gösteren dünya sinemasının nitelikli örnekleriyle yarıştı ve En İyi Film dalında Altın Portakal’a layık görüldü. Özel hayatında sorunlar yaşayan psikiyatrist Şehnaz (Funda Eryiğit) ve rızası olmadan küçük yaşta evlendirilen Elmas’ın (Ecem Uzun) hikâyesini anlatan Tereddüt, Ustaoğlu’nun ustalık eseri.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
cinli perili film çekmekte ısrar edenlere selam olsun.
bizim de varmış mükemmel be diyecek filmlerimiz
Duvara Karşı 2004 Berlin film festivali altın ayı ödülünü almıştı.Yönetmeni Fatih Akın