Kısaca 'İstanbul Sözleşmesi' olarak bilinen 'Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi', kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti bir insan hakkı sorunu olarak ele alıyor ve bu tür şiddete sıfır tolerans gösterilmesini hedefliyor.
Şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve şiddet uygulayanların adalete teslim edilmesi, sözleşmenin temel taşlarını oluşturuyor. Ev içi (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik) şiddet, kadınların sünnet edilmesi, zorla evlendirilme, cinsel taciz, cinsel şiddet, taciz amaçlı takip, kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama gibi olguların bir suç olarak düzenlenmesi ve cezalandırılmasını öngörüyor.
Sözleşme daha çok kadınlar için olsa da erkek ve çocukları da kapsıyor. Erkeklerin de aile içi şiddet ve zorla evlendirilme gibi bazı şiddet türlerine maruz kaldığını belirterek, taraf devletleri, sözleşme hükümlerini erkekler, çocuklar ve yaşlılar dahil olmak üzere, aile içi şiddetin tüm mağdurlarına uygulamaya davet ediyor.
Sözleşme, aynı cinsiyetten olan çiftlerin yasal olarak tanınması da dahil olmak üzere, toplumsal cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimle ilgili olarak yeni standartlar getirmiyor. Aile ve evlilik kavramları konusunda yeni tanımlar içermiyor.
Yorum Yazın
Suudi Arabistan bile ileri gidiyor...
biz de suudi arabistana gidiyoruz işte
NE İSTİYORSUNUZ BİZDEN YA NE İSTİYORSUNUZ. HER YÖNDEN BİZİ ÇILDIRTTINIZ. Daha bugün en yakın arkadaşım eski erkek arkadaşı tarafından çok büyük psikolojik şi... Devamını Gör
İstanbul sözleşmesi bu konuda size bir avantaj sağlamaz, hali hazırda kanunlarımız var şikayette bulunabilirsiniz. TCK 96 Eziyet suçu maddesince haklarınız d... Devamını Gör
Affedilemez bir hata daha. TC’nin belki de toplumsal anlamda yaptığı en doğru işlerden biri bu sözleşmeye ön ayak olmaktı. Ama o da feshedildi. İnanılır gibi... Devamını Gör