Türker Toker Yazio: 7 Adımda Sağlıklı Uzaktan Eğitim İçin Velilere Öneriler

“Tuhaf zamanlarda yaşayasın…” der bir Çin atasözü. Gerçekten de tuhaf zamanlardayız. Eğitime dair alışkanlıklarımızın,

inançlarımızın ve dahi bildiklerimizin şiddetli travmatik sarsıntılar geçirdiklerine şahit oluyoruz. Çok değil 6 ay öncesine kadar sabah servise bindirip okula uğurladığımız çocuklarımızla şimdilerde eğitimin çok farklı bir uygulamasını tecrübe etmekteyiz.

Başlangıçta “Acil Uzaktan Öğretim” olarak karşımıza çıkan durum şimdilerde daha sistematik bir kurgu ile yapılandırılmış ve eğitimin tüm paydaşlarını ilgilendiren “yeni normal” mottosuyla sistemin merkez noktası haline gelmiştir. Bu da öğrenci, öğretmen ve velinin bir süre daha eğitime-öğretime dair alışılmışın dışında davranmaları gerektiği anlamına gelmektedir. Hepimiz uzaktan eğitime dair  bu hızlı ve beklenmedik dönüşüme uyum sağlamalıyız. Bu yazıda sizlere 7 adımda çocuklarınıza uzaktan eğitimde nasıl yardımcı olacağınıza dair bir rehber sunulmaktadır. Bu rehber görece bizler için yeni ve alışılmadık uzaktan eğitim araçlarından en iyi şekilde faydalanabilmemize yardımcı olabilir. Bununla birlikte evden öğrenmenin yüz yüze öğrenmeden daha pratik olan bazı yönlerine de hazır olmanızı sağlayabilir.

Okula dair en güzel şeylerden biri tüm iş ve işlemlerin bir rutine bağlı olmasıdır. Öğrenciler bu rutinin bir parçası olarak hayatlarını sürdüren bireylerdir. Bu onlara yetişkinlik dönemlerinde de hayatlarını planlı ve programlı yaşayacakları bir alışkanlık kazandırır. Evde başlangıçta esnek olan bir rutin oluşturup zamanla çalışmayan noktalarını düzenleyerek daha sıkı bir rutine geçilmelidir. Uyanma, el yüz yıkama, diş fırçalama, kahvaltı, gün içerisindeki etkinliklerin dahil edilmesi, gün sonu ve uyku gibi okulla bütünleşmiş alışkanlıklarımızı son 6 ay içerisinde kaybettik. Bu alışkanlıkların tekrar gündeme gelmeleri gerekmektedir. Unutmayın! Planlı ve programlı çalışma başarının anahtarıdır.

Çocukken hepimizin sınıfında bulunan temiz önlüklü, temiz yakalı, saçları düzgünce örülmüş kız çocuğu siz olun! Hani o gıcık olduğunuz ve sürekli “Ödevleri kontrol edecek misiniz öğretmenim? Ödev var mı öğretmenim? 35. sayfada kaldık öğretmenim?” sorularını soran arkadaşınız. Güne çocuğunuza sorular sorarak başlamak onların derse olan motivasyonlarını artıracaktır.

Basitçe:

- Bugün hangi dersler var?

- Sınavın var mı?

- Neler öğreneceksiniz?

Akşamında:

- Ödevlerin neler?

- Neler öğrendin?

- Derslerin zevkli miydi?

- Yarın senin için neler yapabilirim?

gibi sorular sorarak öğrencilerin takip edildikleri hislerine sahip olmaları onların konsantrasyonlarını yüksek tutmaları sağlanabilir. Yaş ilerledikçe öz denetim becerilerine sahip olmaları kolaylaşsa da erken dönemlerde veliler sorumluluğun çoğunu üstlenmek zorundadırlar.

Çocuğunuzun öğretmenleri ile sürekli iletişim halinde olun. EBA TV veya EBA.GOV.TR veyahut okulca kullanılan başka platformlar üzerinden öğrencinizle öğretmenlerinin iletişimi olacaktır ancak bu iletişim yüz yüze eğitim kadar etkili olmayabilir. Eğer çocuğunuz 5. sınıf ve üzerindeyse, öğretmenleri değişiyorsa mutlaka öğretmenleri ile irtibata geçerek öğrencinizle ilgili bilgi verin. Öğretmenlerin öğrencileri tanımaları bu süreçte kritik bir rol üstlenecektir. Ancak unutmayın! Uzaktan eğitim süreçleri ekran önünde 20-30 dakikalık dersler gibi görünse de ekran gerisinde öğretmenin yükünün yüz yüze eğitimden daha fazla olmasına neden olmaktadır. Öğretmenlere sorduğunuz sorulara anlık yanıt alamayabilirsiniz bu durumda onlara zaman tanıyın.

Araştırmalar okula dair en çok özlenenler arasında “arkadaş”ı ilk sıralarda gösteriyor. Çocuğunuzun arkadaşları ile iletişim kurmaları okulun boşluğunu doldurmaya yardımcı olacaktır. Diğer velilerle iletişime geçip çocuklarınızın arkadaşları ile dijital platformlarda iletişim kurmalarını sağlayabilirsiniz. Hatta bu platformlar aracılığıyla bir araya gelip film izlemelerini dahi sağlayabilirsiniz. Sağlıklı bir etkileşim sosyal bir varlık olan insanın en temel ihtiyaçlarındandır. Veliler olarak bu ihtiyacın giderilmesini sağlamamız gerekir.

Biliyoruz ki ebeveynler eğitim almış profesyonel öğreticiler değiller. Hatta eğitimli olanlar dahi kendi çocuklarını eğitmekte “Terzi kendi söküğünü dikemez” düsturundan dolayı oldukça zorlanıyorlar. Bu süreçte bir veli olarak çoğunlukla çocuğunuzu sevgi ile destekleyerek yanında olduğunuzu göstermeniz gerekiyor.