onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Özel İçerik
check-circle
Bu içerik, Onedio.com kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haberler
TIMSS 2023 Başarımız…

etiket TIMSS 2023 Başarımız…

Türker Toker
10.12.2024 - 12:43 Son Güncelleme: 22.12.2024 - 23:57

Türkiye, 

Gelir Dağılımı Eşitsizliği Endeksi’nde Avrupa’da 1., dünyada 28. sırada; 

İnsani Gelişme Endeksinde 45., 

İnsani Özgürlükte 165 ülke arasında 128., 

Hukukun Üstünlüğünde 148., 

Cinsiyet Eşitliğinde 131., 

Demokraside 103., 

Yolsuzluk Algısında 91., 

Çevresel Sürdürülebilirlikte 91. sırada. 

Ama TIMSS 2023’te Avrupa’da 1. sırada!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Bilmeyenler için, TIMSS Uluslararası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşu IEA’nın, dört yıllık aralıklarla düzenlediği, 4. ve 8. sınıf düzeyindeki öğrencilerin matematik ve fen bilimleri alanlarında kazandıkları bilgi ve becerilerin değerlendirilmesine yönelik bir tarama araştırmasıdır.

Bilmeyenler için, TIMSS Uluslararası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşu IEA’nın, dört yıllık aralıklarla düzenlediği, 4. ve 8. sınıf düzeyindeki öğrencilerin matematik ve fen bilimleri alanlarında kazandıkları bilgi ve becerilerin değerlendirilmesine yönelik bir tarama araştırmasıdır.

Katılmak isteyen ülkeler, belirli bir ücret karşılığında sınava iştirak edip kendilerinin hem dünya üzerinde hem de özellikle benzer ekonomik, sosyal, kültürel öğelere sahip ülkeler arasındaki yerlerini gördükleri bir sınavdır.

Türkiye, uzun yıllardır bu sınava katılmakta ve hemen her sınavda olduğu gibi bu sınavın sonuçları da politik olarak tartışılmaktadır. Özellikle 2015 yılına kadar muhalif olarak adlandırılan akademisyenlerin ciddi anlamda nemalandıkları sonuçları olan sınavda, Türkiye 2015 yılından sonra bir yükselişe geçmiştir(!). Özellikle son iki sınavda görülen ciddi yükseliş, “Eğitimde ne değişti de böyle bir sıçrama yaşandı?” ve “TIMSS sonuçları neden PISA’da (benzer bir sınav, ancak OECD tarafından yapılıyor) görülmedi?” gibi birçok soruyu da beraberinde getirmiştir.

Bizim en temel hastalıklarımızdan biri, Ortadoğu’da sokakta satılan simitten öğrencinin girdiği sınava kadar her konunun politik düzleme çekilmesi ve tartışılması olmuştur. Önceki yıllardaki başarısız sonuçlar dolayısıyla muhalefetten ciddi eleştiri alan Milli Eğitim Bakanlığı, son yıllarda görülen yükseliş nedeniyle bir anlamda karşılaştığı eleştirilerin acısını çıkarmaktadır.

TIMSS’in amacı, ülkeleri birbirleri ile kıyaslamak değil, ülkelere matematik ve fen öğretimleri hakkında veri sağlayarak bu konuda kendilerini geliştirmelerini sağlamaktır. Bununla beraber, “TRENDS” diye başlayan bir sınav sistemi olması, ülkelere matematik ve fen başarılarının trendlerini de sunduğunu iddia etmektedir. Ancak ülke sıralaması yayınlıyor olmaları neticesinde konu politik bir hal alıp, maalesef siyasi iklimin sürekli puslu olduğu katılımcı ülkelerde asıl amacı olan “öğrenmek için ölçmek” yerine, “ölçmek için öğrenmeye” dayalı bir sistem ortaya çıkarmıştır. Birçok ülke, sınava yaş gruplarını bahane ederek üst sınıfları sokmak, öğrenci popülasyonunun bir kısmını dahil etmemek, amaçlı örneklem yoluna giderek başarılarını artırmak gibi yan yollara sapmıştır. Örneğin, PISA gibi benzer bir sınavın 2015 döngüsünde örneklem konusunda yaşanan sorunlar, Türkiye’nin puanının çok düşük çıkmasına neden olmuştur. Fen liselerini örneklerken yapılan basit bir hata, çok fazla meslek lisesinin dahil edilmesi gibi sorunlar yüzünden Türkiye, okuduğunu anlamada 70 ülke arasından 53. olmuştur. Bu da sonraki süreçte Bakanlığın işi daha hassas sahiplenmesine ve 2018 yılında daha doğru bir örneklem ile daha doğru bir ölçüm yapılmasını sağlamıştır. Bu da şu demektir: Bu ve benzeri sınavlarda katılımcı ülkelerin örneklem seçimine itiraz hakları bulunmaktadır.

Şimdi, “IEA bu konularda hassas, ülkelere böyle bir esneklik sağlamıyordur.” diyebilirsiniz.

Şimdi, “IEA bu konularda hassas, ülkelere böyle bir esneklik sağlamıyordur.” diyebilirsiniz.

Ölçmede güvenirlik ve geçerlilik kavramları, ölçmenin en temel iki ilkesidir. Özellikle geçerlilik, yani yapılan sınavın amacına uygun olması, sınav hazırlayıcıların en önemli kaygılarından biridir. Eğer bir sınavın amacı, sınava giren örneklem üzerinden ilgili popülasyon hakkında veri sağlamaksa, ülkelerin sınava katılmak üzere sağladıkları örneklemlere müdahale etmenin bir anlamı bulunmamaktadır. Eğer sınav ciddi bir sıralama sınavı olsaydı (TYT, AYT, LGS benzeri), bu noktada örneklemler her ülke için daha ciddi bir şekilde kontrol edilirdi.

Türkiye’nin de içinde bulunduğu bazı ülkeler sınava 4. sınıflar yerine 5. sınıf seviyesinde katılmaktadır. Ek olarak, Türkiye’nin de dahil olduğu bazı ülkelerin sonuçları, her ne kadar sınavın adı “Trends in…” diye başlıyor olsa da geçmiş yıllarla karşılaştırılabilir değildir. Ülke sıralamaları tablolarında, ülkelerin yanlarında yazan küçük dipnot işaretleri, verinin nasıl okunması gerektiğini göstermektedir. Aşağıda yer alan matematik 4. sınıflar sıralama tablosunda (3), (2),5,  + gibi işaretler raporu okurken dikkat etmeniz gereken detaylardır. Tabii, bunları MEB raporunda göremediğimiz gibi ciddi diyeceğimiz birçok kurumun raporlarında da göremedik.

Aslına bakarsanız, bu durum anormal de değil. Tüm ülkeler, durumlarını görebilmek için benzer şekillerde süreçlere müdahale ediyorlar. Sürece tamamen random (seçkisiz) örneklemlerle katılan ülke sayısı oldukça az. Bununla birlikte bizden farklı olarak bu ülkelerde sonuçlar politik tartışma konusu olmuyor. Amaç veri elde etmek ise bunda bir beis yok. Ancak amaç siyasi ve kişisel ikbal kazanmak olduğunda, seçilen örneklemin ne yönde seçildiği konusu daha önemli hale gelmektedir. Çünkü bu durumda tabloyu şöyle de okuyabiliriz: Türkiye, her ne kadar 5. sınıflar ile sınava katılmış olsa da Hong Kong, Japonya, Çin, Litvanya gibi ülkelerin 4. sınıf seviyesindeki öğrencilerini geçememiştir.  :)

Ben hem X platformunda hem de Instagram’da paylaşımlarımı yaparken, bir hocamızın “Eğitimde gelişim olur, ancak sıçrama olmaz.” sözüne rastladım. Türkiye’nin sınavın 2023 döngüsünde göstermiş olduğu başarı, her ne kadar geçmiş yıllarla karşılaştırılamaz olsa da deprem nedeniyle (depremin yaşandığı yerler geneli itibarıyla akademik olarak İç Anadolu, Marmara, Akdeniz, Ege bölgelerine kıyasla daha alt seviyededir) popülasyonun yaklaşık yüzde yirmilik bir kısmının dahil edilmemiş olması, örneklem seçiminde tam seçkisiz bir yöntem izlenmemiş olması nedeniyle şu an itibarıyla tamamen yoruma açık bir şekilde havada kalmaktadır.

Ek olarak, X platformunda gezerken takıldığım noktalardan biri de TIMSS için seçilen okulların idarecileri, öğretmenleri, ÖDM sorumlusu öğretmen arkadaşların başarıya sonuna kadar sahip çıktıklarını belirtmeleridir.

Ek olarak, X platformunda gezerken takıldığım noktalardan biri de TIMSS için seçilen okulların idarecileri, öğretmenleri, ÖDM sorumlusu öğretmen arkadaşların başarıya sonuna kadar sahip çıktıklarını belirtmeleridir.

Sınav için çok emek verdiklerini, konu eksikliği olan katılımcı okullarda ek çalışmalar yapıldığını vurgulamaktadırlar. Ülkenin matematik ve fen alanında fotoğrafının çekildiği bir sınavda, duruma konu olan katılımcı okullara makyaj yapıldığı izlenimi, durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır.

Tüm bu detayların daha da açık anlaşılması için Şubat 2025’te ilgili veri setinin yayınlanmasını beklemek gerekiyor. Öğrencilerin cevap örüntüleri, Türkiye datasının MTK parametreleri, örtük grup analizleri gibi detaylı incelemelerle daha yeterli bilgiye ulaşılacaktır.

Şu anda MEB ile ilgili tek eleştirim, ana raporda bulunan dipnotların kendi raporlarına yansıtılmamış olmasıdır. Bu arada, 5. - 4. sınıf karşılaştırması yavan bir tartışma olarak kalabilir. Benim konuyla ilgili olarak attığım tweet, tamamen MEB’in ilgili dipnotları vermeden konuyu siyasi düzlemde tartışıyor olması ile alakalıydı. Yazının başında da belirttiğim üzere, sadece Türkiye değil başka ülkeler de benzer şekilde 5. sınıfları sınava sokuyor. Dahası, Çin sınavı Taipei’de elit okullarda uyguluyor.

Özetin özeti:

Bu ve benzeri sınavları, dahası ölçmeyi, veri toplama ve bu veriyi faydalı-kullanışlı bir bilgiye dönüştürme olarak görmek gerekir. Türkiye, sınava kimi soktuysa onun resmini çekmiştir. İlgili öğrenciler ve genellenebilir örneklem, aynen söyledikleri gibi Avrupa 1.’si olmuşlardır. Ben 2018 PISA sonuçları açıklandığında MEB’de Bakan Danışmanı idim ve ısrarla PISA 2015’te yapılan örneklem hataları nedeniyle yükselişin suni olduğunu gerekli mercilere söylemiştim. Ancak o zaman da tam tersi şekilde konu siyasi düzlemde tartışıldı.

Ne demiştik? Ülkede, sokakta satılan simitten uluslararası sınav sonuçlarına kadar her şey siyasi… Eğer sıralamalar siyasi düzlemde tartışılacaksa, yazının başında yer verdiğim endekslerin yaptığı sıralamalar, TIMSS 2023 sıralamasından daha önemlidir.

Sağlıcakla!

Instagram

Twitter

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam