Meclis'te Yeni Dönem
Meclisin 25. dönemi geçici başkan Deniz Baykal'ın yönetiminde başladı. Baykal'ın yemin etmesinin ardından milletvekilleri de seçildikleri illerin alfabetik sırasına göre yeminlerini etti. 6 vekil ise ilk gün yemin edemedi. Milletvekilleri Meclis Başkanlığı seçiminin ilk iki turunun yapılacağı 30 Haziran Salı günü yeniden meclis çatısı altında toplanacaklar.
Yasama döneminin birinci birleşiminin ilk oturumundan başlayarak başkan seçilinceye kadar, en yaşlı milletvekili olan 77 yaşındaki CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal geçici başkanlık görevini yürüttü.
Baykal, görevi Cemil Çiçek'ten devraldıktan sonra milletvekilleri ve Meclis bürokratları ile saat 14.00'te kampüs içindeki Atatürk Anıtı'na çelenk koyarak, saygı duruşunda bulundu.
Meclis'in açılışından önce Halkevleri üyesi bir grup, Meclis’in Dikmen kapısının önünde siyasilere yönelik çağrılarda bulundu.
Geçici Başkan Baykal başkanlığında saat 15.00'te toplanan Meclis'te Baykal'a, Başkanlık Divanı'nda en genç 6 milletvekili dönüşümlü olarak eşlik etti.
Baykal, TBMM Genel Kurulu'nda ilk birleşimi açtı. Baykal'ın yemininin ardından milletvekilleri illerine göre ve alfabetik sırayla kürsüden yemin ettiler. Yemin törenine katılmayan milletvekilleri, katıldıkları ilk birleşimin başında and içecek.
'Uzlaşma temelinde hukuk olacaktır, ahlak olacaktır, yurtseverlik olacaktır'
Deniz Baykal, açılış konuşmasını yaptı.
Konuşmasına 'Geçici Başkanınız olarak eminim çok zorlu bir mücadelenin ardından milletvekili seçilerek milletin temsilcisi olma hakkını kazanan siz değerli üyeleri saygıyla selamlıyorum.' diyerek başlayan Baykal, 'Burada görev yapacak olan milletvekilleri, sadece seçildikleri illerin üyesi oldukları siyasi partilerin değil, kendilerine oy vermiş olan ya da olmayan, bütün milletin temsilcileri olacaklardır. Burada görev yapacak bütün milletvekilleri, artık milli siyasi kimliğimizin ayrılmaz birer parçasıdır. Bu bilinç ve sorumluluk duygusu içerisinde yapacağınız çalışmalarda, hepinize başarılar diliyorum.' dedi.
'Bugün üyesi olmaktan onur duyduğumuz TBMM iki ay önce 95. kuruluş yıldönümünü kutlamıştır.' diyen Baykal, dünyanın en eski en köklü parlamentolarından birisi olduğuna dikkat çekti. Milli mücadeleyi gerçekleştirmiş, savaşlar, isyanlar yaşamış bir Gazi Meclis olduğunu anlatan Baykal, şöyle konuştu: 'Dünyanın pek çok yerinde millet meclislerini devletler kurmuştur. Bizde ise devleti de orduyu da Millet Meclisi kurmuştur. TBMM anayasayı yaptığı için değil, devleti kurduğu için Kurucu Meclistir. TBMM bu bir asra yaklaşan tarihi içinde misakı milli kapsamında egemen bağımsız bir devlet kurmuş, cumhuriyet devrimlerini gerçekleştirmiş, tek partili rejimden çok partili rejime geçişi sağlamış, eğitim, hukuk, kadın erkek eşitliği, sanayileşme, ekonomik kalkınma alanlarında büyük ilerlemeler sağlamıştır. 1999 yılından beri dünyanın en büyük yirmi ekonomisinden biriyiz. Bu tablo, milletimizin ve onu temsil eden TBMM’nin iftihar tablosudur. Türkiye’yi bu noktaya taşımakta kuşaklar boyunca hakkı ve emeği geçen, bütün insanlarımızı şükranla anmak manevi borcumuzdur.'
'Şimdi yeni bir meclis ile karşı karşıyayız. Birbirini anlamak birbirine saygı göstermek zorunda olan insanlardan oluşan bir Meclis.' diyen Baykal, şöyle devam etti: 'Ancak el ele verirlerse ayağa kalkabilecek olan ancak kol kola girerlerse ilerleyebilecek olan insanlardan oluşan bir Meclis. Milletimizin takdiri böyle oldu. Şimdi bunu işletmek zorundayız. Uzun bir tek parti yönetimine dayanan iktidar döneminin acı tatlı deneyimleri sonucunda milletimizin kararı, uzlaşmak elbirliği işbirliği yaparak yönetmek doğrultusunda olmuştur. Elbette uzlaşma temelinde hukuk olacaktır, ahlak olacaktır, yurtseverlik olacaktır. Elbette siyasi partilerimizin temel ilkeleri barış içinde yaşamamızı imkansız kılmayacaktır. Demokrasi çeşitli güç merkezlerini kapsayan çoğulcu bir güç yapısının ortaya çıkışıyla ve herkesin birbirine ihtiyacı olduğunu kavramasıyla gerçekleşir. Demokrasi, kudret sahiplerinin lütfu değil mecburiyetidir. TBMM yeni bir demokrasi inşa etmenin çoğulcu alt yapı şartlarına sahiptir. Geçmişte yaşanan gerginliklerin çatışmaların dayatmaların sonucunda ortaya çıkan kutuplaşmayı sürdürmenin şartları artık kalmamıştır. TBMM’nin bunu en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum. Meclis'in bu yapısını iktidar kullanmanın önünde bir engel gibi düşünmemeliyiz. Belki de tam tersine bu Meclis yapısı birbirimizi anlamanın birbirimize saygı göstermenin işbirliği yaparak katılımcı bir demokrasiyi hayata geçirmenin bir fırsatı olarak değerlendirilmelidir.'
'Birbirinden farklı din inanç ve mezhep kimliklerine farklı etnik kimliklere sahip olmamız, bizi tek ve ortak bir milli siyasi kimlikte birleşip bütünleşmekten alıkoymamıştır, bundan sonra da alıkoymayacaktır.' ifadelerine yer veren Baykal konuşmasını şöyle tamamladı: 'Din ve inanç özgürlüğü demokratik bir toplumda doğal olarak din ve inanç örgütlenmelerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Ama bu durum din ve inanç örgütlerinin sıcak siyaset ve bürokrasi alanlarında mevzilenmeleri sonucunu doğurmamalıdır. Türkiye de yaşanan acı olaylar ve çevremizdeki savaşlar çatışmalar bizi bir kere daha laikliğin önemini keşfetmek durumunda bırakmıştır. Aynı şekilde hukuku ve adaleti de siyaset dünyasının dışında tutma zorunluluğu bir başka temel noktamızdır. Birinci TBMM’nden başlayarak bugüne kadar bu kutsal çatı altında görev yapmış Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün vatan evlatlarını saygıyla selamlıyor aramızdan ayrılmış olanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Böyle bir parlamentoda bulunmanın sorumluluğu içinde görevimizi en iyi şekilde yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Anadolu’nun derin tarih, kültür ve inanç birikiminden Mevlana’dan Hacıbektaş’ı Veli’den Yunus Emre’den yola çıkarak sürdürmekte olduğumuz medeniyet yolculuğunda bu gün yeni bir aşamadayız. Eğer Cumhuriyetimizi demokrasi ile çatıştırmayı değil birleştirip bütünleştirmeyi başarırsak, eğer tarihimizden husumet değil, ders çıkarıp barış ve kardeşlik üretebilirsek, eğer siyasetimizin temeline, hukuku bağımsız ve tarafsız yargıyı yerleştirebilirsek Türkiye’miz 21. Yüzyılın en güçlü en saygın en parlak ülkelerinden birisi olacaktır. Bize insanımıza ve tarihimize yakışan da budur.'
Yemin metni
Muhalefet ayağa kalkmadı
TBMM’de ilk yemin Bennur Karaburun'dan
Ravza Kavakçı, ablasının başörtüsüyle kürsüdeydi
Efkan Ala protesto edildi, yemin metnini iki kez okudu
Leyla Zana yemin etti
Öcalan’ın yeğeni Başkanlık Divanı’nda
CHP'li vekilden 'yumruklu' yemin
HDP'li Feleknas Uca böyle yemin etti
Türkçe konuşmayı iyi bilmeyen ve yemin töreni için günlerdir Türkçe çalışan HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca Meclis'te yemin etti. Sabah saatlerinde HDP'liler Feleknas Uca'nın yemini sırasında anlayışlı olması konusunda Deniz Baykal'dan ricacı olmuştu.
Türkiye'nin ilk Roman Milletvekili Özcan Purçu da yemin etti
CHP liderinden Meclis Başkan adayı açıklaması
Siyasi parti liderleri de yemin etti
369 yeni isim Meclis'te
Meclis Başkanlığı seçimi 30 Haziran'da
TBMM'nin yeminden sonraki ilk işi 26'ncı Başkanı'nı seçmek olacak. TBMM Başkanı adayları, 23 Haziran Salı gününden başlayarak 27 Haziran Cumartesi saat 24.00'e kadar başvurularını Başkanlık Divanı'na yapacak.
TBMM Danışma Kurulu'nun belirlediği takvime göre başkanlık seçiminin ilk iki turu 30 Haziran Salı günü yapılacak. İki turda da başkan belli olmazsa üçüncü tur oylama ise 1 Temmuz Çarşamba günü olacak.
Başkan seçimi gizli oyla yapılacak. İlk iki oylamada üye tam sayısının üçte ikisi (367) ve üçüncü oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu (276) aranacak. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılacak; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye başkan seçilecek.
Ajanslar ve Onedio