Tarihteki Önemli Yatırımlara Göz Atıyoruz: İngiltere’deki London Eye’ın Maliyeti ve Hikayesi
İngiltere’nin başkenti Londra’yı düşündüğünüzde akla gelen ilk simgelerden biri kesinlikle London Eye oluyor. Ama peki, bu devasa dönme dolabın ardındaki hikaye ve maliyet detaylarını biliyor musunuz? Gelin, bu mühendislik harikasının büyüleyici dünyasına bir göz atalım!
İlk olarak, bu fikir nasıl doğuyor?
1993 yılında Londra, yeni bir çağa adım atmaya hazırlanıyordu. Binyıl kutlamaları kapsamında şehre modern bir dokunuş kazandıracak yeni bir simge ihtiyacı gündeme geldi. Bu ihtiyaç, mimar çift David Marks ve Julia Barfield'ın yaratıcı vizyonuyla şekillendi.
Şehrin silüetine hem modern hem de etkileyici bir katkı sağlayacak bir tasarım hayal ediyorlar.
Ancak bu fikir ilk başta yeterince destek bulamıyor. Bir dönme dolabın Londra gibi tarihi yapılarla örülü bir şehre yakışmayacağı düşünülüyor. Fakat Marks ve Barfield pes etmiyor. Proje, Londra’nın yeni simgesi olacak bir yapı yaratma arzusunun verdiği azimle ilerliyor ve nihayet hayata geçirilecek finansal destek sağlanıyor.
Bu azimli çalışmanın maliyetine bakalım!
Azimli çalışma, London Eye’ın toplam maliyetinin tam 70 milyon pound olarak hesaplanmasına yol açtı. Bu, 1990’ların sonu için inanılmaz derecede büyük bir yatırımdı.
Projeye ilk etapta yatırımcı bulmak kolay olmuyor.
Ancak British Airways gibi dev markaların sponsorluğu, bu iddialı yapının inşa edilmesi için gereken desteği sağlıyor. Finansman için ayrıca özel fonlar ve kamu destekleri de kullanılıyor.
Finansal planlamanın ardından, sıra mühendislik mucizesini hayata geçirmeye geldi.
London Eye, inşa aşamasında büyük bir mühendislik başarısı sergiledi. Yapı, Thames Nehri’nin güneyinde, Westminster Köprüsü’nün yakınında bulunuyor. Bu konum, ziyaretçilere şehrin hem tarihi hem de modern manzaralarını en iyi açıdan sunuyor.
London Eye, tam 32 kapsülden oluşuyor ve her kapsül 360 derece dönecek şekilde tasarlanmış.
Her kapsül, maksimum 25 kişi kapasitesine sahip ve toplamda saatte 1.600 kişiyi taşıyabiliyor. Bu kadar çok ziyaretçiyi rahatlıkla ağırlayabilecek bir yapı tasarlamak kolay değildi, ancak mühendisler bu zorluğun östesinden başarıyla geldi.
Mühendislik başarısının ardından, yapının kullanıma açılma süreci de oldukça dikkat çekici.
London Eye, 31 Aralık 1999’da binyıl kutlamalarının bir parçası olarak kullanıma açıldı. Ancak aslında yapının geçici olması planlanmıştı. Yani 5 yıllık bir süre sonunda sökülmesi öngörülüyordu. Beklenmedik bir şekilde, hem Londralılar hem de turistler tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Bu ilgi, yapının sadece geçici değil, aynı zamanda Londra’nın kalıcı bir parçası haline gelmesine yol açtı.
Kalıcı hale gelmesinin ardından London Eye, Londra’ya ekonomik ve turistik açıdan büyük faydalar sağlıyor.
Yıllık ortalama 3 milyondan fazla ziyaretçi ağırlayan bu yapı, şehrin en çok ziyaret edilen turistik noktalarından biri haline geldi.
Ayrıca, turizm gelirine olan katkısı yıllık 500 milyon pound civarında.
Bunun yanı sıra, London Eye popüler kültürde de kendine sağlam bir yer edindi. Filmler, diziler, reklamlarda sıklıkla görülen bu yapı, Londra’nın küresek imajına önemli bir katkı sağlıyor.
Bir fikir, doğru planlama ve yatırım desteğiyle nasıl küresel bir başarıya dönüşebilir?
London Eye, işte bu sorunun en güzel cevabı. Her büyük yatırımın arkasında bir vizyon, cesaret ve dayanıklılık var.
Siz de yolunuz Londra’ya düşerse, bu dönme dolapta bir tur atmayı unutmayın. Hem şehrin nefes kesen manzarasına hayran kalacak hem de bu hikayeyi anımsayacaksınız!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yorum Yazın