Tanık Oldukları Travmatik Olaylarla Hem Hüzne ve Hem Şaşkınlığa Boğan Kişiler
Hayat zor. Her birimiz, belli dönemlerimizde zorlu olaylara tanıklık ediyor; türlü mücadelelerin içinde buluyoruz kendimizi. Hiç kimsenin hayatı kolay değil. Gelin hep beraber, başkalarının yaşadığı zorlukları dinleyelim. Böylelikle, aslında ne kadar benzer şeyler yaşanabildiğini ve yalnız olmadığımızı hatırlayabiliriz. 👇
Not: İçerikte tetikleyici unsurlar bulunmaktadır.
1. "Çok uzun zaman önce yılbaşı tatili için eve dönüyordum. Büyük bir otoyolda gerçekleşen korkunç bir kazanın arkasındaki trafikte sıkıştım. Sonunda geçmemiz için bir şerit açılabildi. Arabalar kaza mahallinden geçerken beş altı ölü insan, karlar içinde otoyolun kenarına dizilmişti. Bütün bir aile yok olmuştu ve hâlâ ilerleyen herkes tarafından görülebiliyordu. Yıllar sonra bile bunu düşünmek midemi alt üst ediyor. Bu olay, yılbaşından belki de iki gün önceydi."
2. "1999 yılında, arabayla İspanya'da bir yolculuğa çıkmıştım. Bir gece dinlenme alanlarından birinde konaklamaya karar verdik. Bir aile yakınımıza park etti ve orada kalmaya karar verdi: Baba, anne, beş ve on yaşında iki çocuk. En azından o yaşlarda görünüyorlardı. Biraz oynadılar ve sonra uyumak için arabaya geçtiler."
3. "Kardeşimin cansız bedeni. Kendini av tüfeğiyle vurmuştu ya da biz öyle sanıyorduk. Onu ben buldum. Halıdaki izler. Kuzenimin bir kız yüzünden onu vurduğu ortaya çıktı. Yirmi yıl boyunca öğrenemedik. Neyse, her halükarda gördüğüm en kötü şeydi."
4. "Bir cenaze evinde çalışıyordum, bir tören için takım elbisemi giydikten sonra ışıkları açmak için şapel odasına girdim. Merhumun eşi, yeni doğmuş bebeği ile oradaydı. Bebeği göğsündeydi ve ağlarken ona babasıyla vedalaşmasını söylüyordu. Adama işteyken elektrik çarpmış. Anlattıklarımın hakkını veremiyorum ama orada gördüğüm tüm üzücü şeyler arasında beni en çok etkileyen buydu."
5. "Bir sabah, kahvaltılık bir şeyler almak için markete gitmiştim. Marketin arkasında baygın bir adam buldum. Sıcak bir gündü ve adam güneşin altındaydı. Birçok insan yanından geçti ama kimse durmadı."
6. "Ben dokuz ya da on yaşlarındayken komşumuz, kolu pencereden dışarı sarkmış bir şekilde beton duvarlı garajına giriyordu. Yanlışlıkla duvara çok yaklaştı ve kolunu kırdı. Panikle ileri geri sürdü arabayı."
7. "Yaklaşık beş yıl önce o zamanki kız arkadaşımla birlikte bir arkadaşımızın evindeki partiye gitmiştik. Kedisinin yeni yavruları olmuştu ve onları gelip isteyen herkese karşılıksız veriyordu. Parti yavrular için değildi, sadece partiden iki hafta kadar önce doğmuşlardı."
8. "Psikolojik sorunları olan kız arkadaşım, (artık eski sevgilim) köpeğimi öldürdü. Yaptığını görmedim, sadece köpeğimin inlediğini duydum. Burnundan kan geliyordu. Hemen veterinere götürdüm."
9. "Annem yıllardır hastaydı, iki kez kanseri atlatmıştı. Bu, insanı çok hırpalıyor. Evde yatağında yatıyordu, iyi yutkunamıyordu ve hemşiresi yakında öleceğini söylemişti. Ailemle mutfaktaydım. Konuşmayı hatırlamıyorum ama babamın bir şeye kızdığını anımsıyorum. 'Baba, hadi gidip annemi görelim,' dedim."
10. "Arkadaşım araba kullanırken nöbet geçirip içinde bulunduğumuz arabayı çarptığında emniyet kemerini takmamıştı. Kucağıma düşmeden önce ön cama doğru savruldu. Yaklaşık otuz altı dakika boyunca altında kaldığım için oldukça kötü yaralarına bakmaktan başka bir şey yapamadım."
'Nöbet geçirdiği için hala kendinde olmamasına sevinmiştim çünkü iyi olacağını söyleyebileceğim bir şey yoktu. İyi değildi. İkimiz de ampüte olduk. Arabası bir yoga stüdyosuna olanca gücüyle çarpmak için tasarlanmamıştı. Hidrolik kurtarma araçları yine de oldukça havalı.'
11. "Çocukken arkadaş olduğum bir komşu çocuğu vardı. Bir keresinde annesinin delirdiğini ve onu dövmeye başladığını gördüm, tanık olmak bile travmatikti."
12. "İki tane var çünkü ikisi de berbat. Bir keresinde babam ve kardeşimle kamp yapıyorduk. Yaklaşık on bir, on iki yaşlarındaydım. Tam olarak hatırlamıyorum. Göl kenarında durmuş tekneleri falan izliyorduk ki bir tekne, jet ski kullanan bir kıza çarptı. Kızı iskeleye çektiklerinde pervanenin kızın bacağını kopardığını gördük. Zar zor tutunuyordu. Sonunda ambulans geldi ve onu götürdüler. Bilinci yerinde değildi. Nasıl iyileştiğini hep merak etmişimdir."
'Bir diğerinde ise, annem ve komşumuzla kağıt oynuyorduk. On iki, on üç yaşlarındaydım. Dışarısı karanlıktı. Bir hafta sonu gecesiydi. Biri kapıyı çaldı, bakmak için kalktım. Kapıyı açtığımda, çok kötü bir durumda görünen ve muhtemelen evsiz olan yaşlı bir adam benden su istedi. Sonra kapının önüne düşüp öldü. Sanırım kapıyı açmamla yere düşmesi arasında geçen süre, üç saniye kadardı. Kapıyı açtığımda sadece 'Su,' deyip düşmüştü. O sırada yanımızda olan komşumuz hemşireydi ve koşarak yardıma geldi. Ambulansı aramıştık ama her şeyin nasıl olup bittiğini hatırlamıyorum. Kapımızın önüne düştüğünde annem beni üst kattaki odama çıkarmıştı.'
13. "Babamın yavaş ve acı dolu ölümünü seyrettim."
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın