Görüş Bildir
Haberler
Tanık Oldukları Travmatik Olaylarla Hem Hüzne ve Hem Şaşkınlığa Boğan Kişiler

Tanık Oldukları Travmatik Olaylarla Hem Hüzne ve Hem Şaşkınlığa Boğan Kişiler

Kumsal
16.09.2023 - 18:16

Hayat zor. Her birimiz, belli dönemlerimizde zorlu olaylara tanıklık ediyor; türlü mücadelelerin içinde buluyoruz kendimizi. Hiç kimsenin hayatı kolay değil. Gelin hep beraber, başkalarının yaşadığı zorlukları dinleyelim. Böylelikle, aslında ne kadar benzer şeyler yaşanabildiğini ve yalnız olmadığımızı hatırlayabiliriz. 👇

Not: İçerikte tetikleyici unsurlar bulunmaktadır.

Kaynak: https://www.reddit.com/r/AskReddit/co...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. "Çok uzun zaman önce yılbaşı tatili için eve dönüyordum. Büyük bir otoyolda gerçekleşen korkunç bir kazanın arkasındaki trafikte sıkıştım. Sonunda geçmemiz için bir şerit açılabildi. Arabalar kaza mahallinden geçerken beş altı ölü insan, karlar içinde otoyolun kenarına dizilmişti. Bütün bir aile yok olmuştu ve hâlâ ilerleyen herkes tarafından görülebiliyordu. Yıllar sonra bile bunu düşünmek midemi alt üst ediyor. Bu olay, yılbaşından belki de iki gün önceydi."

1. "Çok uzun zaman önce yılbaşı tatili için eve dönüyordum. Büyük bir otoyolda gerçekleşen korkunç bir kazanın arkasındaki trafikte sıkıştım. Sonunda geçmemiz için bir şerit açılabildi. Arabalar kaza mahallinden geçerken beş altı ölü insan, karlar içinde otoyolun kenarına dizilmişti. Bütün bir aile yok olmuştu ve hâlâ ilerleyen herkes tarafından görülebiliyordu. Yıllar sonra bile bunu düşünmek midemi alt üst ediyor. Bu olay, yılbaşından belki de iki gün önceydi."

2. "1999 yılında, arabayla İspanya'da bir yolculuğa çıkmıştım. Bir gece dinlenme alanlarından birinde konaklamaya karar verdik. Bir aile yakınımıza park etti ve orada kalmaya karar verdi: Baba, anne, beş ve on yaşında iki çocuk. En azından o yaşlarda görünüyorlardı. Biraz oynadılar ve sonra uyumak için arabaya geçtiler."

2. "1999 yılında, arabayla İspanya'da bir yolculuğa çıkmıştım. Bir gece dinlenme alanlarından birinde konaklamaya karar verdik. Bir aile yakınımıza park etti ve orada kalmaya karar verdi: Baba, anne, beş ve on yaşında iki çocuk. En azından o yaşlarda görünüyorlardı. Biraz oynadılar ve sonra uyumak için arabaya geçtiler."

'Sabahleyin onların gittiğini duyunca uyandım. Ben de gitmeye karar verdim. Bizden bir kilometre kadar uzaktalardı. Otoyola çıktığımızda ileride bir toz bulutu fark ettik. Arabalar durmuştu ve insanlar el sallıyordu. Ailenin arabası takla atmıştı. Küçük kızın cesedi arka koltuğun camından sarkıyordu, başı yoktu ve hala kanıyordu. Kız arkadaşım çığlık atmaya başladı. Benim ise tek yapabildiğim, elimi ağzıma götürmek oldu ve elim dakikalarca öyle kaldı. İkimiz de bu düşüncelerle uyuyamadık. O manzarayı asla unutmadım ve unutmayacağım. O kazadan kurtulan oldu mu, bilmiyorum.'

3. "Kardeşimin cansız bedeni. Kendini av tüfeğiyle vurmuştu ya da biz öyle sanıyorduk. Onu ben buldum. Halıdaki izler. Kuzenimin bir kız yüzünden onu vurduğu ortaya çıktı. Yirmi yıl boyunca öğrenemedik. Neyse, her halükarda gördüğüm en kötü şeydi."

3. "Kardeşimin cansız bedeni. Kendini av tüfeğiyle vurmuştu ya da biz öyle sanıyorduk. Onu ben buldum. Halıdaki izler. Kuzenimin bir kız yüzünden onu vurduğu ortaya çıktı. Yirmi yıl boyunca öğrenemedik. Neyse, her halükarda gördüğüm en kötü şeydi."

4. "Bir cenaze evinde çalışıyordum, bir tören için takım elbisemi giydikten sonra ışıkları açmak için şapel odasına girdim. Merhumun eşi, yeni doğmuş bebeği ile oradaydı. Bebeği göğsündeydi ve ağlarken ona babasıyla vedalaşmasını söylüyordu. Adama işteyken elektrik çarpmış. Anlattıklarımın hakkını veremiyorum ama orada gördüğüm tüm üzücü şeyler arasında beni en çok etkileyen buydu."

4. "Bir cenaze evinde çalışıyordum, bir tören için takım elbisemi giydikten sonra ışıkları açmak için şapel odasına girdim. Merhumun eşi, yeni doğmuş bebeği ile oradaydı. Bebeği göğsündeydi ve ağlarken ona babasıyla vedalaşmasını söylüyordu. Adama işteyken elektrik çarpmış. Anlattıklarımın hakkını veremiyorum ama orada gördüğüm tüm üzücü şeyler arasında beni en çok etkileyen buydu."

5. "Bir sabah, kahvaltılık bir şeyler almak için markete gitmiştim. Marketin arkasında baygın bir adam buldum. Sıcak bir gündü ve adam güneşin altındaydı. Birçok insan yanından geçti ama kimse durmadı."

5. "Bir sabah, kahvaltılık bir şeyler almak için markete gitmiştim. Marketin arkasında baygın bir adam buldum. Sıcak bir gündü ve adam güneşin altındaydı. Birçok insan yanından geçti ama kimse durmadı."

'Dediğim gibi, dışarısı çok sıcaktı. Ona su ikram etmek için yanına gittim. Cevap vermedi. Ölmüştü. Öldüğünü anlamadım, bu yüzden onu uyandırmaya çalışmaya devam ettim. Sonunda ambulans çağırdım. Onu hayata döndürmeye çalıştılar ama aşırı doz almıştı. Ben adama yardım etmeye gittiğimde zaten yarım saat önce ölmüştü. Gerçekten travmatikti.'

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. "Ben dokuz ya da on yaşlarındayken komşumuz, kolu pencereden dışarı sarkmış bir şekilde beton duvarlı garajına giriyordu. Yanlışlıkla duvara çok yaklaştı ve kolunu kırdı. Panikle ileri geri sürdü arabayı."

6. "Ben dokuz ya da on yaşlarındayken komşumuz, kolu pencereden dışarı sarkmış bir şekilde beton duvarlı garajına giriyordu. Yanlışlıkla duvara çok yaklaştı ve kolunu kırdı. Panikle ileri geri sürdü arabayı."

'Kolu neredeyse tamamen kopuyordu. Kolu çıplak kalan tendonlardan sarkıyordu, ip gibi bir şeye benziyordu. Ailemle dışarıda güneşli ve güzel bir günde top oynamanın keyfini çıkarıyorduk. Hepimiz şok olmuştuk, dilimiz tutulmuştu. Babamın hareket edip koşarak ambulans çağırmaya gitmesi birkaç dakika sürdü. Artık herhangi birinin kollarını ya da ayaklarını penceremden sarkıtmasından korkuyorum.'

7. "Yaklaşık beş yıl önce o zamanki kız arkadaşımla birlikte bir arkadaşımızın evindeki partiye gitmiştik. Kedisinin yeni yavruları olmuştu ve onları gelip isteyen herkese karşılıksız veriyordu. Parti yavrular için değildi, sadece partiden iki hafta kadar önce doğmuşlardı."

7. "Yaklaşık beş yıl önce o zamanki kız arkadaşımla birlikte bir arkadaşımızın evindeki partiye gitmiştik. Kedisinin yeni yavruları olmuştu ve onları gelip isteyen herkese karşılıksız veriyordu. Parti yavrular için değildi, sadece partiden iki hafta kadar önce doğmuşlardı."

'Gelenlerden biri, yavru kedilerden birini alıp alamayacağını sordu. Yavru kedisi olan bir adam da ona katıldı. Birkaç saat sonra, herkes içip eğlenirken yavru kedisi olan adam ve diğer iki adam yavru kediyle dışarı çıktılar. 'Hey, şuna bakın!' dediler. Merdivenlerden aşağı koşarak indikten sonra biri arabasına bindi ve geri dönmek için apartman kompleksinin etrafında dolaşmaya başladı. Köşeyi döndüğünde gaza bastı ve bunu yaparken yavru kediyi tutan arkadaşı kediyi arabanın altına fırlattı. Histerik bir şekilde gülerek merdivenlerden çıktılar. Kız arkadaşım ve birkaç kişi daha olanları gördükten sonra ağlamaya başladı. Sevgilim kendini toparladıktan sonra oradan hemen ayrıldık.'

8. "Psikolojik sorunları olan kız arkadaşım, (artık eski sevgilim) köpeğimi öldürdü. Yaptığını görmedim, sadece köpeğimin inlediğini duydum. Burnundan kan geliyordu. Hemen veterinere götürdüm."

8. "Psikolojik sorunları olan kız arkadaşım, (artık eski sevgilim) köpeğimi öldürdü. Yaptığını görmedim, sadece köpeğimin inlediğini duydum. Burnundan kan geliyordu. Hemen veterinere götürdüm."

'Kaburgaları kırılmış, akciğeri çökmüştü. Beş parasız olduğumuz için tedavi masraflarını karşılayamadık. Solunum cihazına ihtiyacı vardı ama bunu karşılayacak mali gücüm yoktu. Onu uyutmak ne yazık ki tek seçeneğimizdi. Kız arkadaşıma ne olduğunu sorduğumda, 'Yatağımıza tuvaletini yaptı, o yüzden başına bu geldi,' dedi.'

9. "Annem yıllardır hastaydı, iki kez kanseri atlatmıştı. Bu, insanı çok hırpalıyor. Evde yatağında yatıyordu, iyi yutkunamıyordu ve hemşiresi yakında öleceğini söylemişti. Ailemle mutfaktaydım. Konuşmayı hatırlamıyorum ama babamın bir şeye kızdığını anımsıyorum. 'Baba, hadi gidip annemi görelim,' dedim."

'Onu biraz uzaklaştırmak istemiştim. Babamı koridordan geçirip yatak odasına götürdüm. Kapıdan girdiğimizde hemşireler oradaydı ve annemin zor nefes aldığını duyabiliyorduk. Yüksek sesle, 'Anne, seni görmeye geldik,' dedim, hemşire de ayağa kalkıp bunu ona söyledi ve elini annemin omzuna koydu. Yatağa yaklaştığımızda birden sessizlik olduğunu fark ettim. Hemşire, bize dur işareti yaparak elini kaldırdı. Annemin nabzını kontrol etti. Ayağa kalktı ve diğer hemşireye baktı. Annemin az önce vefat edip etmediğini sordum ve hemşire yavaşça başını sallayarak, 'Evet,' dedi. Şoka girmiş gibiydim ama sonra babamın hayatımda duyduğum en üzücü sesi çıkardığını duydum. Yüzüne baktım ve her şeyi aynı anda gördüm; üzüntü, kayıp, acı, mutluluk. Yani, muhtemelen buradaki en kötü şey değil ama tam öldüğü anda babamı yanlışlıkla annemi görmesi için getirdiğimde babamın yüzündeki ifade, şu ana kadar şahsen gördüğüm en kötü şey.'

10. "Arkadaşım araba kullanırken nöbet geçirip içinde bulunduğumuz arabayı çarptığında emniyet kemerini takmamıştı. Kucağıma düşmeden önce ön cama doğru savruldu. Yaklaşık otuz altı dakika boyunca altında kaldığım için oldukça kötü yaralarına bakmaktan başka bir şey yapamadım."

10. "Arkadaşım araba kullanırken nöbet geçirip içinde bulunduğumuz arabayı çarptığında emniyet kemerini takmamıştı. Kucağıma düşmeden önce ön cama doğru savruldu. Yaklaşık otuz altı dakika boyunca altında kaldığım için oldukça kötü yaralarına bakmaktan başka bir şey yapamadım."

'Nöbet geçirdiği için hala kendinde olmamasına sevinmiştim çünkü iyi olacağını söyleyebileceğim bir şey yoktu. İyi değildi. İkimiz de ampüte olduk. Arabası bir yoga stüdyosuna olanca gücüyle çarpmak için tasarlanmamıştı. Hidrolik kurtarma araçları yine de oldukça havalı.'

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

11. "Çocukken arkadaş olduğum bir komşu çocuğu vardı. Bir keresinde annesinin delirdiğini ve onu dövmeye başladığını gördüm, tanık olmak bile travmatikti."

11. "Çocukken arkadaş olduğum bir komşu çocuğu vardı. Bir keresinde annesinin delirdiğini ve onu dövmeye başladığını gördüm, tanık olmak bile travmatikti."

12. "İki tane var çünkü ikisi de berbat. Bir keresinde babam ve kardeşimle kamp yapıyorduk. Yaklaşık on bir, on iki yaşlarındaydım. Tam olarak hatırlamıyorum. Göl kenarında durmuş tekneleri falan izliyorduk ki bir tekne, jet ski kullanan bir kıza çarptı. Kızı iskeleye çektiklerinde pervanenin kızın bacağını kopardığını gördük. Zar zor tutunuyordu. Sonunda ambulans geldi ve onu götürdüler. Bilinci yerinde değildi. Nasıl iyileştiğini hep merak etmişimdir."

12. "İki tane var çünkü ikisi de berbat. Bir keresinde babam ve kardeşimle kamp yapıyorduk. Yaklaşık on bir, on iki yaşlarındaydım. Tam olarak hatırlamıyorum. Göl kenarında durmuş tekneleri falan izliyorduk ki bir tekne, jet ski kullanan bir kıza çarptı. Kızı iskeleye çektiklerinde pervanenin kızın bacağını kopardığını gördük. Zar zor tutunuyordu. Sonunda ambulans geldi ve onu götürdüler. Bilinci yerinde değildi. Nasıl iyileştiğini hep merak etmişimdir."

'Bir diğerinde ise, annem ve komşumuzla kağıt oynuyorduk. On iki, on üç yaşlarındaydım. Dışarısı karanlıktı. Bir hafta sonu gecesiydi. Biri kapıyı çaldı, bakmak için kalktım. Kapıyı açtığımda, çok kötü bir durumda görünen ve muhtemelen evsiz olan yaşlı bir adam benden su istedi. Sonra kapının önüne düşüp öldü. Sanırım kapıyı açmamla yere düşmesi arasında geçen süre, üç saniye kadardı. Kapıyı açtığımda sadece 'Su,' deyip düşmüştü. O sırada yanımızda olan komşumuz hemşireydi ve koşarak yardıma geldi. Ambulansı aramıştık ama her şeyin nasıl olup bittiğini hatırlamıyorum. Kapımızın önüne düştüğünde annem beni üst kattaki odama çıkarmıştı.'

13. "Babamın yavaş ve acı dolu ölümünü seyrettim."

13. "Babamın yavaş ve acı dolu ölümünü seyrettim."

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
2
1
1
1
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın