Suriye'den Kaçan Esad'ın İşkence Merkezi Olarak Kullandığı 'Filistin Şubesi'nin Duvarlarında Türkçe Kelimeler
Suriye'de çöken Baas rejiminin yarım asırdan fazla süredir sorgu ve işkence merkezi olarak kullandığı ve halk arasında dehşetle anılan 'Filistin Şubesi'ndeki durum ilk kez kameralara yansıdı. Çekimlerde hücre duvarına kazınmış Türkçe 'Cimbom GS' ve 'Canım memleketim 34 İstanbul' yazıları dikkati çekti.
Arapça 'Sana sığındık ya Ali', 'Seni özledim', 'Annem', 'En zor ayrılık', 'Allah'ım bizi kurtar', 'Bu kabus yarın son bulacak' ve 'İnsanlık ihanet, yalan ve zülüm' gibi sözlerin yazıldığı duvarlarda ağaçlar, evler, bulutlar, gökyüzü, hapse düşen arkadaşların isimlerinin olduğu listeler, zamanı takip edebilmek için takvimler, grafitiler, günleri saymak için çentikler ve tablolar içindeki günlükler de duvar yazılarında yer aldı.
1960'lı yıllarda inşa edilen "Filistin Şubesi", başkent Şam'da çöken Baas rejiminin en kötü gözaltı ve işkence merkezlerinden biri olarak biliniyor.
Devrilen rejim, askeri istihbarata bağlı merkezin adına "Filistin" ibaresini koyarak burasının imajını masumiyet çağrıştıran sözcükle perdelemek istedi.
Suriye'nin birçok ilinde alıkonulanlar, özellikle de "terörle" suçlananlar, yıllarca bu merkezde tutuldu.
"Filistin Şubesi"nde tutulanlar, uzun süre çeşitli işkencelere maruz kaldı ve aileleriyle irtibat kuramadı.
Halk arasında rejimin güvenlik unsurlarından çekinenler, birbirlerini "Filistin Şubesi'ne mi düşmek istiyorsun?" diyerek uyarırdı.
AA ekibi, Suriye halkına dehşet veren ve insanlık dışı şartların hakim olduğu "Filistin Şubesi"ni görüntüledi.
Kayıtlarda çöken Esad rejiminin vahşetini yansıtan merkezde onlarca hücrede binlerce kişinin insanlık dışı şartlarda tutulduğu görüldü.
Mahkumların duvar yazılarında da "kabus" olarak nitelendirilen, merkezin alt katlarında insanların tutulduğu küçük hücreler ve koğuşlar bulunuyor.
Havalandırmanın neredeyse hiç olmadığı bu bölmelerde insanların karanlıkta ve soğuk havada yerlerde dip dibe uyudukları anlaşılıyor.
Yarım asırlık binanın alt katlarında küf kokusunun da hakim olduğu gözlendi.
Özgürlükleri ellerinden alınan tutuklular, zeytin çekirdekleriyle yaşadıkları acıları ve umutlarını çizdi.
Çekimlerde hücre duvarına kazınmış Türkçe "Cimbom GS" ve "Canım memleketim 34 İstanbul" yazıları dikkati çekti.
Arapça "Sana sığındık ya Ali", "Seni özledim", "Annem", "En zor ayrılık", "Allah'ım bizi kurtar", "Bu kabus yarın son bulacak" ve "İnsanlık ihanet, yalan ve zülüm" gibi sözlerin yazıldığı duvarlarda ağaçlar, evler, bulutlar, gökyüzü, hapse düşen arkadaşların isimlerinin olduğu listeler, zamanı takip edebilmek için takvimler, grafitiler, günleri saymak için çentikler ve tablolar içindeki günlükler de duvar yazılarında yer aldı.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Allah iyi olan kimseyi düşürmesin
Ortadoğu zihniyeti,duvara agaç çizmiş sonra agacın üzerine kalp yapıp baş harf kazımış..
ve artık o kişiler aramızda maalesef