Soyut Resimde Eleştirmenler Saltanatı
Geçtiğimiz bölümde Prof. Ramachandran’nın kitabından insanın sanata olan ilgisinin psikolojik ve nörobilimsel bağlantılarıyla ilgili birkaç kalıbı kısa örnekleriyle verdim. Bunlar “Gruplandırma, zirve kayması, ultra uyaran, örtüklük veya algı problemi çözme, tesadüflere duyulan tiksinti” isimli davranış kalıplarıydı. Bir de İsviçreli psikolog Hermann Rorschach’ın keşfettiği Psikolojik tanılamada kullanılan Rorschach testinden bahsetmiştim. Kısaca mürekkep testi denilen bu test, tümüyle soyut görsellerden oluşan kartlarla yapılır. Hastanın bu görsellerde ne gördüğüne ilişkin verdiği cevaplara göre tanı koyulur. Dolayısıyla bu test, yapısı itibariyle soyut resmin beyindeki algılama şeklini çok iyi anlatan bir testtir demiştim. Şimdi bu konuyla ilgili Amerikalı bilişsel psikolog Robert L. Solso’nun MIT Press’te çıkmış “Sanatın Psikolojisi ve Bilinçli Beynin Evrimi” isimli kitabından alıntı vereyim:
“Soyut sanatın karakteristik özelliği, herkesin kişisel yorumunu verebileceği, hatta bu yorum tamamen irrasyonel olsa bile bir tür sanatsal Rorschach testidir. Sanatın ya da onun yorumunun mantıklı olması gerektiğini söyleyen bir kural yok.”
Robert L. Solso.The Psychology of Art and the Evolution of the Conscious Brain. S.12
Basitçe söylersek, Solso, beni doğruluyor ve soyut görsellere bakan her beynin şekilleri ve renk düzeneklerini kendine özgü farklı görüp ve anlamlandıracağını belirtiyor.
Öncelikle boya damlatılarak oluşturulan soyut görsel ortaya koyma işi; bin küsur yıl önce Hindistan’da başladığı düşünülen Ebru sanatı vardır.
Bir başka örnek Andy Warhol’dur.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!