Sırtında Samuray Yüzü İzi Taşıyan Heike Yengeçleri
Nasıl yani? Bazı sebze ve meyvede isimlerin yazmasının ardından şimdi de hayvanların sırtında yüz silüeti mi?
Heike Yengeçlerinin sırtında yer alan insan yüzü silüeti bilim çevresinde bazı biyologlar tarafından ilgi çekici bulundu ve bu durum büyük bir merak uyandırdığından araştırıldı. Bizim dışımızdaki her bir canlıya kendi belirlediğimiz bir isim veririz. Bu yengeçlere de ‘Heike Yengeçleri’ dedik. Heike; 12. Yüzyılda Japonya’da hüküm süren bir klandır.
Samuray kültürünün bir temsilcisi olan Heike’ler o dönem ülkedeki hakim siyasi
güçtü. Heike toplumunun şefi ve ülkenin imparatoru 7 yaşında bir erkek çocuğu
olan Antoku idi. Bakıcısı ve koruyucusu ünvanına sahip olan ‘Nii’ adlı bir
kadın vardı. Heike’ler o dönemde rakipleri olan Genji kabilesiyle çatışma
halindedirler. Genji kabilesi de tıpkı ülkenin yönetiminde hak iddia edip
yönetimi eline alan Heike’ler gibi hak iddia ederler. E tabi Samuray abilerimiz
oturup aklıselim bir şekilde konuşacak değiller, kılıçlar çekilmiş! Genji
kabilesi bu mücadeleyi son çarpışma olan Dannoura Adası’nda 24 Nisan 1185
yılında kazanır. Heike kabilesinden sağ kalan savaşçılar kendilerini denize
atarak intihar ederler. Yani şimdi yaptığı bir köprü yıkıldığında intihar eden
Japon kültürünün ataları kendilerinden başka bir kabilenin altında yaşamaktansa
intihar etmez mi?
Heike’ler ile Heike Yengeçlerinin alakasına gelelim. Bu insanlar kendilerini denize atıp yengeç mi oldular yoksa bilimsel bir açıklaması var mı? Bakıcı Nii, 7 yaşındaki imparatoru alıp denize açılır. Küçük lord Antoku Nii’ye sorar; ‘’beni nereye götürüyorsun?’’ Bakıcı kadın Nii, üzgün gözlerle hükümdara bakar. O anda küçük hükümdar da ağlamaya başlar ve bakıcısı tarafından elleri birleştirildikten
sonra Antoku, önce doğuya dönüp adanın tanrısına elveda der. Sonra batıya dönüp
Amida Buda’sına bir dua okur. Bu kültür mirası seremoniden sonra bakıcı Nii,
Antoku’yu kucaklar ve ‘’Okyanusun dalgalarının altındaki derinlikler artık
sığınamız olsun’’ der ve sulara gömülürler. Böylece Heike kabilesi yok edilmiştir. Geriye
sadece 43 kişi kaldığı ve hepsinin kadın olduğu söylenir. Bu Heike kadınları
savaşın gerçekleştiği yere yakın bir yerde balıkçılık yapan deniz tüccarlarına
çiçek ve baharat satıp hayatlarına devam ederler. Bu kadınlar yaklaşık 800 yıl
boyunca her 24 Nisan’da savaşı anmak için festival düzenlerler. Kadınlar içinde
7 yaşında boğulmuş imparator Antoku’nun mozolesinin (anıt-mezar) bulunduğu
Akama’yı ziyaret ederler ve bir ritüel yaparlar. Peki neden bu yengeçlerin
sırtlarında insan yüzü silüeti vardır? Kadınların yüzyıllarca yaptığı anma
töreni oradaki balıkçıları ve yengeçleri nasıl etkiledi?
Bu yengeçlerin diğer bütün fiziksel ve biyolojik özellikleri gibi sırtlarındaki
yüz şekli de genlerle yengeçlerin atalarından şimdiye kadar nakledilir. Bu
yengeçlerin ilk yakalanan atasının sırtındaki ifade büyük ihtimalle daha az
insan yüzüne benziyordu. O savaştan çok önce o bölgede yaşayan insanlar bu
sırtlarında insan yüzü silüeti olan yengeçleri de diğer yengeçleri yedikleri
gibi yiyordu. Ama o savaştan sonra balıkçılar sırtında samuray silüetine benzer
yengeçleri, Heike kabilesinden kalan kadınların da ritüellerinden etkilenerek,
okyanusa geri atmaya başladılar. Geri atılan yengeçler ise insan türünün kendi
eliyle yaptığı yapay seçilimin bir zinciri olmaya başladı. Orada yaşayan ve
sıradan bir yengeç isen sofralara güzelce servis edileceksin ama eğer sırtında
samurayların kızgın yüz silüetine benzer bir şekil varsa yakalansan bile
okyanusa geri dönme ihtimalin yüksek. İşte bu sebepten Heike Yengeçleri kendi
genlerini daha fazla aktarma şansı buldu ve sırtlarındaki şekil de bayağı bir
fotoğraf halini almaya başladı. Şekil netleşti ve bu türün en belirleyici
karakteristik özelliği olmaya başladı.
Binlerce yıldır yaptığımız gibi bu yengeçleri de kendi elimizle bilinçli veya bilinçsiz
bir şekilde değiştirdik. Bunu balıklara, kuşlara, karadaki birçok hayvana ve
bitkilere de yaptık. Yaşam, bir türün aşırı gelişmesiyle (bizim) yapay seçilim
yoluyla şekilleniyor. Bizi ise bizim gücümüzden daha fazla olan evrenin gücü ve
fiziğin kanunları zamanla değiştirecektir. Biz de Heike Yengeçleri gibi hayatta
kalabilmek için uyum mu sağlayacağız yoksa kozmik sofrada kızarmış bir yengeç
mi olacağız? Bu ayrı bir konu tabi ki...
Eğer bir Heike Yengeci yakalarsanız onu okyanusa geri fırlatın ve Heike savaşçılarının kültürleri için bir saygı ritüeli yapalım. Sizin de ileride kendi kültürünüzün başkaları tarafından saygıyla anılmasını istemez miydiniz?
Yorum Yazın