Sırları Açığa Çıktı: Suda Yürüyenden Havada Süzülene Sihirbazlık Gösterilerinin İnceliklerini Anlatıyoruz
Hepimiz sirklerde, özel gösterilerde veya popüler yarışma programlarında illa ki denk gelmişizdir sihirbaz gösterilerine. Kimi zaman sihirbaz çıkar ve kocaman keskin bir kılıç yutar kimi zaman güzel hanımlar havada asılı kalır. İzlerken ağzımızı açık bırakan gösterilerde çoğu zaman 'Eyvah, kadın uçuyor!' veya 'Kesin ip var!' diye açıklamalar bulmaya çalışırız. Aslında her sihirbazlık gösterisinin altında yatan çok ince püf noktalar var. Işık, sahne, bol bol alıştırma, dikkat dağıtıcı faktörler ve tabii ki sihirli 'hokus pokus' sözleri... Haydi öyleyse gelin, bizi kendine hayran bırakan sihirbazlık gösterilerinin sırlarına bir göz atalım.
1. Su üzerinde yürüme numarası bir zamanlar ne popülerdi ama!
Bu numaranın sırrı aslında çok basit. İlk izlediğimizde bu sihirbazlık numarasını yapanları 'süper insan' ilan etsek de bütün marifet prodüksiyondaymış meğer. Su üstünde yürünecek bölgeye önceden giden bir ekip, suyun altına şeffaf bir platform yerleştiriyor ve doğru ışığın gelmesini bekliyor. Gün batımı geldiğinde ışık suya öyle bir açıyla vuruyor ki platformun görünmesi imkânsızlaşıyor. Gerisi başarılı sihirbazın 'Suyun üstünde zihin gücümle yürüyorum.' havası veren tiyatro becerilerine kalıyor tabii.
2. Havada giden mermiyi dişiyle yakalayanlar var bir de.
Bu tür sihirbazlık numaralarının ölümle sonuçlanma riski olsa da izleyenler sihirbazın istediği o korku dolu gerginlik anlarını fazlasıyla yaşıyor. Aslında işi sırrı mermide... Kullanılan mermiler balmumundan yapılıyor ve içerisine patlaması için barut yerleştiriliyor. Mermi atışın ardından eriyor ve sihirbaz gösteriye başlamadan önce ağzına koyduğu mermiyi acı dolu tavırlarla çıkarıyor. Zekice, değil mi?
3. Bastonla havada asılı kalan illüzyonistlere ne demeli?
Özellikle kalabalık caddelerde büyük grupları çevresine toplayan ve 'Nasıl yani? İmkânsız!' sözleri eşliğinde izlenen illüzyonlardan bahsediyoruz: uçan insanlardan. Aslında bu numara tamamen görsel yanılgıya dayanıyor. Özel mekanizmalar ile yapılan bu gösteride çok sağlam bir platform var aslında. Numarayı yapan kişinin elleri ve ayakları istediği gibi hareket edebiliyor. Sihirbaz bol kıyafetler giydikten sonra tüm gün öylece oturup para kazanırken bizlerden alkış almayı hak etti sanki, ne dersiniz?
4. Aslında sihirbazlık değil! Kılıç yutma numarasında tek bir sır var: yutabilmek...
En tehlikeli sihirbazlık numaralarının üst sıralarında yer alan 'kılıç midede', aslında sihirbazlık gösterisi olmanın çok ötesinde bir antrenman gerektiriyor. Acemiler için asla önerilmeyen bu numarada sihirbaz günler, haftalar, hatta aylar boyunca düzenli olarak gırtlak kaslarına iki ucu da kör olan bıçakları sokup çıkarıyor. Gösteri günü geldiğinde ise bu numarayı müthiş bir sakinlikle antrenmanlı gırtlak kaslarına bırakıyor.
5. İnsan kesme numarası aslında jimnastikmiş.
İzleyenleri korku içinde bırakan bu sihirbazlık gösterisinde illüzyonist seyircilere bıçağını veya testeresini göstererek şovunu yapıyor. Burada şunu da belirtelim: Kullanılan tüm kesici aletler gerçek! Sonrasında hamlesini yapıyor ve çığlıklar havada uçuşuyor. Kutu ikiye ayrılıyor ve kadın kendini bırakıyor. Bu sihirbazlık numarası aslında bir illüzyonist ve kadından değil, daha çok kadınlardan oluşuyor. Ciddi anlamda zayıf ve jimnastikle ilgilenen hanımlar daracık yerlere resimdeki gibi girerek sanki tek bir kadınmış gibi davranıyor. Sonrası zaten tiyatro...
6. Havada dümdüz asılı hâlde duran hanımları da unutmayalım.
Dikkat dağıtmak için özellikle güzel hanımefendilerin seçildiği bu numarada kadın çekici danslar ederken sihirbaz ışığı ve açıyı ayarlayarak güzelce yerine geçer. Sonrasında kadın düz zemine yatar ve hemen ardından sandalyeler yana çekilir. Kadın havada asılı kalırken seyircilerden şaşırma sesleri gelir. Numaranın sırrıysa şu: Üçüncü ayak! Sihirbazın ayakları arasında gizlenen dayanıklı bir ayak, aslında tüm zemini kadınla beraber havada tutmaya yetecek güçte. Tek yapması gereken gösteri sırasında sihirbazın kıpırdamadan durarak o ayağı belli etmemesi.
7. Kaybolan süt numarasının çok özel bir yeri var.
Sihirbaz süt dolu bardağı eline döker ve elini açtığında avcunda en ufak ıslaklık bile görünmez fakat bu numarada bardağın içindeki süt haliyle azalıyor. Aslında marifet bardağın içinde, yani bardağın iç hacmini büyük gösteren malzemede. Bardaktaki azıcık süt, içine bu malzeme girdiğinde sanki dolup taşacakmış gibi görünür. Aslında sadece yanlara doğru itilmiş durumda... Sihirbaz eline döker gibi yaptığında bardak hava alıyor ve süt eski hâline dönüyor. İşte, bu kadar kolay. Bu da zekiceydi, değil mi?
Yorum Yazın
Artık bende sihirbaz olabilirim