Görüş Bildir
Haberler
Şiddet Mağduru Kadına Diyanet Tavsiyeleri: 'Vurursa Tepki Vermeyin, Polisi Aramayın'

etiket Şiddet Mağduru Kadına Diyanet Tavsiyeleri: 'Vurursa Tepki Vermeyin, Polisi Aramayın'

Ulaş
25.02.2020 - 12:09

Kadına yönelik şiddete karşı Diyanet'e bağlı birimlerin yürüttüğü çalışmalar ve verdikleri tavsiyeler tartışma yarattı. Müftülüklerdeki vaizlerin şiddet mağduru olduğunu belirten kadınlara verdikleri yanıtlar ise hayli enteresan. 

Şiddete uğradığını ve ne yapması gerektiğini soran bir kadına, vaiz 'Suçlayıcı dille konuşmayın. ‘Nasıl istiyorsun, bilemedim. Bilsem öyle yapardım' gibi konuşun' ifadesi ile karşılık veriyor.

'Peki, polisi aramak gerekir mi?' sorusuna ise telefondaki kişi 'Yok, bu tür şeyleri çözersiniz inşallah. Allah'a emanet olun…' yanıtını veriyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Diyanet İşleri Başkanlığı son dönemde kadına şiddetle mücadele konusunda da faaliyetlerde bulunuyor. 2011'de kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumun bilinçlendirilmesine yönelik Aile Bakanlığı ile imzalanan protokolden beri, benzer işbirlikleri yıllar içinde arttı. Diyanet, aile içi soruları çözme amacıyla kurduğu aile ve dinî rehberlik bürolarında şiddete uğrayan kadınlara tavsiyelerde bulunuyor. 

Ancak Diyanet'ten gelen yanıtlar, kadın hakları savunucularına göre kadın hakları için verilen mücadeleyi zorlaştırıyor. 

DW Gündem'den Burcu Karakaş aile ve dinî rehberlik bürosundan verilen tavsiyelerin neler olduğunu araştırdı. Detaylara birlikte bakalım.

Çorum Müftülüğü'ndeki görevliler 'Vurursa tepki vermeyin' ifadesini kullandı.

Çorum Müftülüğü'ndeki görevliler 'Vurursa tepki vermeyin' ifadesini kullandı.

Gazeteci Karakaş, Çorum Müftülüğü'nü, kocasının sözlü hakaretlerine maruz kalan bir kadın gibi arayarak 'Elini kaldırdı, daha vurmadı ama endişe ediyorum” dedi. 

Vaize bize şu yanıtı verdi: 

'Uygun dille sebebini sorun. Çok büyük bir sorun değil bu, konuşarak çözebilirsiniz. Akşam mesela sevdiği şeyleri yaptınız, çayın yanında sakince konuşun.'

Şiddet gördüğümüzde ne yapmamız gerektiğini sorduğumuzda da 'Vurursa tepki vermeyin, oradan uzaklaşın. Odanıza çekilin. ‘Nasıl istiyorsan öyle yapayım' diye olayı örtmeye çalışın, ama uygun zamanda açın. Suçlayıcı dille konuşmayın. ‘Nasıl istiyorsun, bilemedim. Bilsem öyle yapardım' gibi konuşun' deniliyor.

Peki, polisi aramak gerekir mi? Telefondaki kişi 'Yok, bu tür şeyleri çözersiniz inşallah. Allah'a emanet olun…' yanıtını veriyor.

Şiddete karşı sure ile tavsiye...

Şiddete karşı sure ile tavsiye...

Konya Müftülüğü'ne bağlı aile ve dinî rehberlik bürosunu, eşinin şiddet eğilimi olan bir kadın olarak arayan gazeteci, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kurulan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi'ne (ŞÖNİM) yönlendirme girişimi ile karşılaşıyor. Ancak merkezin isminden emin olmayan kişi 'ŞÖNİM herhalde, yanlış olmasın, kadını anında şeyapma merkezi… Tam açılımını bilmiyorum ama' yanıtını veriyor.

Vaizeye, şiddet nedeniyle boşanmayı düşündüğümüzü ileterek tavsiye istediğimizde de dinî bilgiler ışığında sabretmenin önemini dinliyoruz: 

'Dayanılmaz hale geldiyse büyüklerinizle istişare edin. Allahüteâlâ Nisa suresinde buyurur ki; kadın ve erkeğin birer büyükle sıkıntıyı gidermeye çalışsınlar. Gençler kestirip atabiliyor. Biz diyoruz ki aile büyükleriyle sıkıntıyı aşmaya çalışın.'

"İslami hayatımızı yoluna koyarsak düzelir..."

"İslami hayatımızı yoluna koyarsak düzelir..."

Niğde Müftülüğü'ne bağlanan gazetecinin bu sefer de şiddet görme nedeni sorgulanıyor. Telefondaki vaiz: 'Şiddet göstermesinin sebebi ne? Bir erkeğin eşinden beklediği nedir? Akşam geldiğinde güler yüz, yemeğinin hazırlanması… Elinden geleni yapmana rağmen yaranamıyorsan farklı şeyler olabilir. Başka ilişkisi olabilir mi?'

Telefondaki vaize, 'Bazen saçımdan çekiyor. Korkuyorum. Polis çağırsam mı?' denilmesi üzerine de 'Dayanamayacak duruma geldiyse müracaat edebilirsiniz ama genellikle erkeğe üç beş ay evden uzaklaştırma veriyorlar. Onun için önce polise müracaat etmeden çözmenin yoluna başvuracağız. Siz acaba ters mi davranıyorsunuz?'

Vaize, bu sözlerin ardından kocanın inanç açısından nasıl biri olduğunu anlamaya çalışıyor. 'Siz namaz kılıyor musunuz? Ya eşiniz' diye sorduktan sonra, 'Beş vakit namaz kılmaya gayret edelim. Kur'an-ı Kerim okuyalım. İslami hayatımızı yoluna koymaya gayret etsek inşallah düzelir' diye sözlerini sonlandırıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

"Diyanet'ten üç terim: Emanet, itaat ve fıtrat."

"Diyanet'ten üç terim: Emanet, itaat ve fıtrat."

Türkiye'nin taraf olduğu, toplumsal cinsiyet temelli şiddeti ortadan kaldırmayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi ise kadına şiddetin önlenmesinde açısından hayati önem taşıyor. Ancak sözleşmenin feshedilmesi gerektiğini savunan bazı muhafazakâr çevreler nedeniyle kamuoyunda tartışmalar yaşanıyor. Kadın hakları alanında çalışan avukat Funda Ekin'e göre, kadına şiddetle mücadele karnesi zayıf olan Türkiye'de Diyanet'in verdiği mesajlar mücadeleyi zorlaştırmaktan öteye gitmiyor.

Ekin, 'Diyanet'in verdiği mesajlarda kadın için kullanılan terimler, ‘emanet', ‘itaat' ve ‘fıtrat'. Hutbe veriliyor, eşitlik denilmiyor. Eşitlik anlayışı olmadığında iş, tokatı, hakareti önemsiz görmeye dönüyor. Bütünlüklü mücadele şart' diyor.

Şiddet mağduru kadınların kolluk kuvvetlerine başvurdukları zaman ya koruma tedbiri alınmadığını ya da kararların uygulanmadığına dikkat çeken Ekin, '2014'te imzalanan İstanbul Sözleşmesi'ne göre hiçbir şey yapılmadı, en basitinden halen bir tane tecavüz kriz merkezi yok. 2014'ten beri sığınaklar açılıyor mu? Hayır' diye sözlerini sürdürüyor.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
678
264
57
29
27
15
8
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Hilal

Müthiş bir Arap kafası 👌🏻 elbette ki kadın ters davranmıştır, istediğini yapmamıştır, kocasına itaat etmemiştir. Yoksa neden şiddet görsün ki? Sizin gibi anda... Devamını Gör

yeldas

diyanet personeli = bi işe yaramayan asalak sürüsü !

Kzlt

Erkeği teşvik kadını pasifize etme fetvası, daha ileri gidip Tahrim suresi 5. ayet ile tehdit de edebilirdi. Nisa 4/34 de hiç girmeyelim çünkü oradaki bir ke... Devamını Gör