1) Reklamcılar ürünlerini pazarlamak için duyguları kullanır: Yani bir matkap ucu satın almaya gittiğinizde aslında istediğiniz şey deliklerdir. Siz delikleri satın alırsınız.
2) Ürünlere bağdaştıracak bir kelime seçerler: Mesela araba sektöründe ‘GÜVENLİ’ kelimesini duyduğunuzda aklınıza gelen ilk marka ne olur? Muhtemelen çevrenize sorduğunuzda çoğu kişi aynı cevabı verecektir. İşte bu insan zihninin algoritmasının başarılı bir şekilde kullanıldığını gösteren en güzel örneklerden biridir. (İşin garip kısmıyla, aklınıza gelen markanın son on sene içerisindeki güvenlik testlerinde hangi sırada olduğunu araştırdıktan sonra karşılaşabilirsiniz.)
3) Bağ kurma stratejisi: İnsanlar eşleştirmeyi severler. Çevrenizdekileri hatırlamanın en rahat yolu bağ kurmaktır. Telefonunuzda kayıtlı olan herhangi bir kişiyi hatırlıyorsanız onu diğerlerinden ayıran bir olay veya bir özelliği olduğundan emin olabiliriz. Beyniniz eşleştirme yoluyla bilgileri uzun süreli belleği kullanarak saklıyor. Reklamcılar ise bu durumu ürünlerine aktarıyorlar. Etleri tokatlayarak üzerine kuğu başı hareketiyle tuz atan restorancı dediğimde bu aktarımı hemen yapabilirsiniz.
4) Tersliklerden faydalanıyorlar: Bir ressamı resim çizerken görebilirsiniz fakat bir filin resim yaptığını gördüğünüzde ona daha dikkatli bakacağınıza eminim.
5) Hayali düşman seçme: Bu ürün çok iyi demek yerine kendilerine hayali bir düşman seçiyorlar. Örneğin bir temizleyici reklamında bakteriler konuşturulabiliyor. Daha ileri gidersek sadece ürünlerin değil ürünleşmiş kişilerin de bu taktikten yararlandığını görebilirsiniz. Bir fenomenin kendi videolarına kendi fake hesaplarından yaptığı kötü yorumları örnek verebiliriz. Böylelikle hazırda olan topluluğu onu savunmaya geçecek ve fark etmeden fenomeni kendi içlerinde tekrar tekrar savunacaklar. Savunmak için iyi yönlerini hatırlayıp hayranlıklarını tazeleyecekler.
6) Ürün yerleştirme: Bu daha tanıdık bir usuldür. Takip ettiğiniz insanların bir şeyler anlatırken elinde tuttuğu bardağın üzeri bile kullanılacak bir alandır. Anlatılan hikayelerde üründen bahsedilmesi de buna örnek gösterilebilir ama bunu daha akıllıca yapmayı tercih edenler, size ne sattığını hissettirmeyenlerdir.
7) İnsanlaştırma: Bu zamanda ürünler kişileşmeye, kişiler ise ürünleşmeye çaba harcıyor. Bir gofret markası, ambalajlarının üzerine duyguları yazarak satışlarını oldukça arttırdı. Aynı şekilde içecek markası da ‘bugün kendini nasıl hissediyorsun’’ diye hal hatır sorarak aynı ivmeyi yakaladı. Diğer bir yandan ünlülerin toplumdaki algılanış biçimlerini sıkça kullanırlar. Güvenilirliği temsil eden ünlüler banka reklamlarında, güzel saçı temsil eden ünlüler şampuan reklamlarında, sporu temsil eden ünlüler besin reklamlarında bu yüzden yer alıyorlar.
- Yazdıklarıma bakılırsa kısa saçlı bir sporcu olan Ebrar Karakurt’u neden bir şampuan reklamına tercih ettiler diye sorarsanız. Dördüncü, ikinci ve yedinci şıklara tekrar göz atın.
Aslında kullanılan bütün taktiklerin sebebi ürünü kendi kendimize satmamızı sağlamak istemeleridir. Ürün, düşünce satma psikolojisinin en önemli yolu doğru sorudur. Bunu neden almayasın ki? yerine, bunu alırsan hayatının nasıl değişeceğini konusunda olumlu tarafları düşündürtülür. Yani etkilenmediğimizi zannettiğimiz birçok şey, beynimiz ve düşünce sistemlerimizin algoritmaları kullanılarak bizlere düşünebileceğimizden daha fazla etki ediyor.
Instagram
Twitter
Facebook
Yorum Yazın