Senaryo Yazımında Yapılan En Büyük 10 Hata ve Bu Hataların Yapıldığı Unutulmaz Diziler!
Bir dizinin ya da filmin senaryosu yazılırken her şeyin belli bir mantık çerçevesine oturtulması gerekir. Aksi takdirde ortaya rahatsız edici detaylar çıkabilir. Senaryo yazımında sıkça yapılan bazı hatalar, dizileri adeta izlenemez hale bile getirebiliyor. Kimi hatalar da seyircinin fark etmeden kabul ettiği eksiklikler olarak kalabiliyor. Bizler de sizler için, senaryo yazımında yapılan en yaygın 10 hatayı anlatacağız ve bunların görüldüğü unutulmaz dizilerden ilgili örnekler vereceğiz.
Hazırsanız başlıyoruz!
1. Deus Ex Machina – Beklenmedik ve Mantıksız Çözümler
Bir karakterin ya da olayın tamamen tesadüfi bir şekilde ortaya çıkıp hikâyedeki büyük bir sorunu çözmesi anlamına gelir. Bu hata, izleyiciyi genellikle hayal kırıklığına uğratır çünkü çözüm çoğu kişiye saçma gelir.
Örnek-1: Kurtlar Vadisi

Dizinin baş karakteri Polat Alemdar, ne kadar tehlikeli bir duruma düşerse düşsün, hep son anda birinin yardımıyla işten kurtuluyor. Bazen bir dostu, bazen beklenmedik bir patlama ya da gizli bir plan devreye girerek olayları çözüyor. Bu durum, tehlikenin gerçekliğini ciddi oranda azaltıyor.
Örnek-2: Aşk-ı Memnu

Dizinin finalinde Bihter’in intihar etmesi, olayları gerçekten çok dramatik bir noktaya taşıyor ancak hikâyenin diğer karakterleri açısından işler inanılmaz hızlı bir şekilde çözüme kavuşuyor. Firdevs Hanım gibi dizinin güçlü karakterin bir anda tamamen çökmesi, fazla ani bir dönüş oluyor.
2. Karakterlerin Mantıksız Davranışları
Bir karakterin, sadece hikâyeyi ilerletmek için kendi kişiliğine veya geçmişte sergilediği davranışlara tamamen ters düşen kararlar alması. Bu durumla karakterin kendi çizgisinden tamamen şaşması anlamına gelir.
Örnek-1: Sen Çal Kapımı

Dizinin baş kahramanları olan Eda (Hande Erçel) ve Serkan’ın (Kerem Bürsin) sürekli olarak birbirlerine karşı güvenlerini kaybedip durmaları, çoğu zaman mantıklı nedenlere dayanmıyor. Karakterlerin bir bölümde birbirine aşık olup, bir sonraki bölümde sudan sebeplerle ayrılması da şüphesiz ki izleyiciyi yoruyor.
Örnek-2: Çukur

Koçovalılar sürekli ölüm kalım savaşlarının içinde olmalarına rağmen bazı sahnelerde tamamen rahat davranabiliyorlar. Özellikle Yamaç’ın defalarca ihanete uğrayıp, tekrar aynı hataları yapması karakter mantığını zedeliyor.
3. Fazla Açıklama (Exposition Dump)
Diyaloglarda karakterlerin sürekli olarak hikâyeyi yeni baştan anlatması ve doğal diyalog akışını bozması anlamına gelir. İzleyiciye her şeyi adım adım açıklamak yerine olayların gösterilmesi ve gizem katılması her zaman daha etkileyicidir.
Örnek-1: Diriliş Ertuğrul

Dizide bazı karakterler, sürekli olarak hikâyeyi adım adım açıklayan uzun monologlar (sahnede tek kaldığı anlarda sesli düşünme anları da denebilir) yapıyor. Örneğin, Ertuğrul’un ya da Saadettin Köpek’in her planı açık açık anlatması, sürpriz unsurlarını azaltıyor ve izleyiciye 'Hikâyeyi zaten bize söylüyorlar, keşfetmiyoruz' tadında bir hissi veriyor.
4. Bağlantısız ve Gereksiz Alt Hikayeler
Ana hikayeye hiçbir katkısı olmayan, sadece filmi zaman olarak uzatmak için eklenen yan hikayeler izleyiciyi tahmin edilemeyecek kadar bıktırabilir.
Örnek-1: Fatmagül’ün Suçu Ne?

Dizi çok güçlü bir ana hikayeye sahip olmasına rağmen, bazı yan karakterlerin gereksiz uzun hikayeleri gereğinden fazla işleniyor. Bu durum da ana karakterleri zaman zaman geri plana atabiliyor. 'Fatmagül’ün Suçu Ne?' dizisinde özellikle Münir ve Reşat Yaşaran’ın sahneleri bazı bölümlerde ana hikayeden çok daha fazla zaman alıyor.
Örnek-2: Sadakatsiz

Dizide başlangıçta çok güçlü bir ihanet ve intikam hikayesi varken, sonradan pek çok gereksiz yan karakterin hikayeye eklenmesiyle dizi konusundan sapmaya başladı. Özellikle Derin’in ailesine fazla odaklanılması, ana karakterlerin gelişimini epey yavaşlattı.
5. Zayıf Kötü Karakterler (Büyük Tehdit Ama Korkutucu Değil)
Etkileyici bir kötü karakter, hikayeye şüphesiz ki derinlik katar. Ancak bazı dizilerde yer alan kötü karakterler o kadar yüzeysel kalıyor ki herhangi bir tehdit unsuru dahi taşımıyor.
Örnek-1: Medcezir

Orijinal dizi The O.C.'de kötü karakterler daha derinlikli olmasına rağmen, Türk versiyonunda 'Orku'n karakteri çok klişe bir zengin çocuk kötü adamı olarak kalıyor. Onun Mira ve Yaman gibi asıl karakterlere gerçek bir tehdit oluşturduğu hissedilmiyor.
Örnek-2: Kuruluş Osman

Dizide Osman’ın karşısına çıkan pek çok düşman karakter yüzeysel ve zayıf. Gerçek tarihte daha büyük tehdit oluşturan bu ürkütücü karakterler bile dizide fazla basit gösteriliyor.
6. Ani ve Mantıksız Karakter Değişimleri
Dizideki karakterlerin hiçbir gelişim göstermeden, bir anda iyi ya da kötü hale dönüşmesi. Bu durum şüphesiz ki izleyiciyi hikayeden koparır.
Örnek-1: Yasak Elma

Dizide neredeyse her karakter bir bölümde kötü bir diğer bölümde ise iyi hale bürünebiliyor. Özellikle Ender ve Şahika’nın bir anda birbirine düşman olup, sonra tekrar bir araya gelip kanka olmaları da bu duruma en güzel örnek.
Örnek-2: Gülperi

Hasan karakteri, bir bölümde annesine düşman, diğer bölümde ise onu savunan bir karaktere dönüşüyor. Hikaye içinde bu değişim mantıklı bir şekilde işlenmediği için inandırıcılığı tamamen ortadan kayboluyor.
7. Klişe ve Tahmin Edilebilir Senaryolar
Eğer izleyici olayları önceden tahmin edebiliyorsa, hikaye sürprizsiz ve sıkıcı hale gelebilir. Böyle bir durumun ortaya çıkması da seyircisine 'İzlenmese daha iyi' dedirtebilir.
Örnek-1: Adını Feriha Koydum

Türk dizilerini vazgeçilmezi zengin erkek – fakir kız hikayesi çok fazla işlendiği için, dizinin gidişatını herkes baştan tahmin edebildi. Ayrıca karakterlerin sürekli yanlış anlaşılmalarla ayrılıp barışması, diziyi bir noktada klişeye boğdu.
Örnek-2: Afili Aşk

Konusu itibariyle başlangıçta farklı gibi görünse de, 'zoraki evlilik' klişesi üzerinden ilerleyen dizi hikayesi, tahmin edilebilir olay örgüsüyle sıradanlaşıyor.
8. Zayıf Diyaloglar
Diyalogların doğallıktan uzak olması veya karakterlerin aşırı teatral bir biçimde konuşması hikayeyi tamamen yapay bir hale dönüştürülebilir.
Örnek-1: Arka Sokaklar

Dizide bazı karakterler, doğal bir konuşma yerine sanki seyirciye ders anlatıyormuş gibi uzun uzun cümleler kuruyor. Gerçek hayatta kimse bu şekilde konuşmadığı için diyaloglar olduğu gibi yapay hale geliyor.
Örnek-2: Sihirli Annem

Hafızalara kazınan fantastik dizide, özellikle Betüş ve Perihan karakterlerinin sihir dünyasına dair yaptığı konuşmalar, fazla açıklayıcı ve doğallıktan uzak oluyor
9. Boşa Giden Potansiyel
İzleyenlerde büyük beklentiler yaratan ancak sonunu tatmin edici şekilde bağlamayan senaryolar, hayal kırıklığı demektir!
Örnek-1: İçerde

Dizi çok güçlü bir hikayeyle başlayıp büyük bir kitleyi kendine hayran bıraktı. Tüm bunlara rağmen, finale yaklaştıkça olaylar fazla hızlı gelişti ve sonu hiç tatmin edici olmadı. Özellikle büyük yüzleşmelerin çok kısa sürede geçiştirilmesi izleyiciyi hayal kırıklığına uğrattı.
Örnek-2: Kuzey Güney

İlk sezon çok güçlü bir karakterlerin hikayesiyle izleyicileri etkisi altına alan dizi, ikinci sezonda tatları kaçırdı. İkinci sezonda Kuzey’in aşk hayatına fazla odaklanılması, ana hikayenin gücünü azaltarak üzerindeki ilgiyi azalttı.
10. Mantık Hataları (Plot Holes)
Dizilerin içindeki olayların kendi mantığına uymaması izleyiciyi başlıca hikayeden koparmaya yeter de artar bile.
Örnek-1: Şahsiyet

Dizinin geneli çok iyi yazılmış olsa da, Agâh’ın hastalığı sebebiyle hafızasının giderek kötüleşmesi gerekirken bazı sahnelerde her şeyi net bir şekilde hatırlaması, hikayenin mantığında bir tutarsızlık oluşmasına sebebiyet verebiliyor. Ama yapım oldukça başarılı olduğu için izleyici bunu fark etmeyebiliyor.
Örnek-2: Muhteşem Yüzyıl

Kanuni Sultan Süleyman devrinin anlatıldığı dizide bazı karakterler, tarihte ölmüş olmalarına rağmen dizide yıllarca yaşamaya devam etti. Özellikle Şehzade Mustafa’nın ölümünden sonra Mahidevran Sultan’ın yaşadığı olaylar, tarih ile fazlasıyla çelişti.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Editör arkadaş, yanılmıyorsam Mahidevran Sultan zaten çok yaşamıştı. Hatta Hürremin ölümünden sonra kendisine ödenek bağlanmıştır.
Yanlış hatırlamıyorsam Kanuni'den de sonra ölmüş olabilir. Çok uzun yıllar yaşadığını biliyorum.
Alzheimer hastalığında,kısa süreli bellek zayıfladığı için yakın dönemde olanlar unutulurken, hatta hasta sabah ne yediğini bile hatırlamazken, 20 sene önce ... Devamını Gör
1581 de öldü oğlundan sonra 28 yıl yaşadı kanuni malına mülküne el koydu ardından selim yeniden aylık bağlattı kendisine hürmet etti sefalet içinde ölmemesi ... Devamını Gör