Sen Zayıf Noktalarını Gösteriyor musun?
Her insanın kendine has zayıf noktaları vardır; bunlar bazen bizi kırılgan kılar, bazen de insan yanımızı hatırlatır. Kimi zaman bu zayıf yönlerimizi saklamak, güçlü görünme çabamızın bir parçası olur. Ancak bazı anlar gelir ki içimizde taşıdığımız yükü paylaşma ihtiyacı hissederiz, çünkü anlatmak insanı hafifletir ve iyileştirir. Zayıf noktalarımızı kabul etmek, onları saklamaktan daha cesur bir davranıştır. Peki sen zayıf noktalarını gösterme konusunda nasılsın?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Kalbini en çok ne kırar?
4. Senin için hangisi önemli?
5. İnsanların senin hakkındaki düşüncelerini önemsiyor musun?
6. Pişmanlığın var mı?
7. İlişkilerde nasıl birisin?
8. Stresli bir durumda nasıl tepki verirsin?
9. Sana yanlış yapan birini kolayca hayatından çıkarabilir misin?
10. Bir sorun olduğunda ilk kiminle konuşursun?
Sen zayıf noktalarını asla göstermiyorsun!
Sen insanlara zayıf yönlerini asla göstermiyorsun. İçinde ne kadar büyük fırtınalar koparsa kopsun, üzüntüden helak olsan bile dışarıya karşı dimdik durmayı seçiyorsun. İnsanlar seni güçlü, sarsılmaz ve duygularını kontrol edebilen biri olarak görüyor, çünkü duygusal yaralarını ya da kırılganlıklarını paylaşmayı zayıflık olarak algılıyorsun. Bu tavır, bir yandan sana güçlü bir duruş kazandırsa da, diğer yandan yalnızlık hissini de beraberinde getirebiliyor. Belki de bu durum, hayatta karşılaştığın zorluklara kendi başına göğüs germeyi öğrenmiş olmandan kaynaklanıyor. Kimseye yük olmamak, kendi acılarınla başa çıkmak ve kimsenin seni savunmasız bir şekilde görmesine izin vermemek senin için bir yaşam tarzı haline gelmiş olabilir. Çoğu zaman kendine şu sözü veriyorsun: “Ne olursa olsun, kimse beni zayıf görmeyecek.” Bazen insanın duygularını paylaşması, zayıflık değil, tam tersine cesaretin bir göstergesi olabilir. İçindeki fırtınaları susturmak için değil, onları anlayan birine anlatmak için de bir fırsat yaratabilirsin. Çünkü her insanın kırılgan tarafları vardır ve bunları saklamak yerine paylaşmak, bazen düşündüğünden çok daha iyileştirici olabilir.
Sen zayıf noktalarını nadiren gösteriyorsun!
Sen insanlara nadiren zayıf yönlerini gösteriyorsun. Genellikle güçlü kalmayı, duygularını içten içe yaşamayı tercih ediyorsun. İçindeki sıkıntıları, fırtınaları ve acıları saklamak senin için adeta bir refleks haline gelmiş. Kimseye yük olmak istemiyor, savunmasız görünmekten kaçınıyor ve sorunlarını tek başına çözmeyi seçiyorsun. Çevrendekiler seni dayanıklı, her şeyi kendi başına halledebilen biri olarak görüyor. Ancak bazen öyle bir an geliyor ki, her şey içinden taşacak gibi oluyor. Canına tak ettiği, artık içinde tutamayacak kadar dolduğun o anlarda, birine açılmayı seçiyorsun. Belki bir dostuna, belki hiç beklenmedik birine… İçindeki her şeyi dökmek, bir süreliğine de olsa o yükten kurtulmak istiyorsun. O an, kelimeler birbiri ardına dökülürken fark ediyorsun ki, anlatmak aslında ne kadar iyi hissettiriyor. Belki seni yargılarlar diye çekindiğin için sustuğun her şey, karşındaki kişinin seni anlamasıyla başka bir anlam kazanıyor. Bu nadir anlar, seni hem rahatlatıyor hem de birine güvenmenin hafifliğini hissettiriyor. Çünkü bazen insanın sadece dinlenmeye ve anlaşılmaya ihtiyacı var. Yine de bu duyguları paylaşmak senin için kolay olmuyor; o yüzden bu tür anlar, hayatında büyük bir dönüm noktası gibi hissettiriyor. Belki de sana yük gibi gelen hislerin, başkası için seninle kurulan derin bir bağın başlangıcı olabileceğini fark ediyorsundur. Ne olursa olsun, nadiren de olsa içini döktüğünde, bunun seni bir parça hafiflettiğini biliyorsun. Çünkü insan olmak, hem güçlü hem de kırılgan olmayı aynı anda kabul edebilmektir.
Sen zayıf noktalarını açıkça gösteriyorsun!
Sen insanlara zayıf yönlerini gösteriyorsun. Bu, senin için bir çeşit açıklık ve samimiyet biçimi; çünkü zayıf yönlerinle birlikte, güçlü yönlerinin de senin bir parçası olduğunu biliyorsun. Zayıf olmak, kırılmak ya da hata yapmak, hayatın doğal bir parçası ve bunları gizlemek yerine onlarla yüzleşmek sana daha fazla huzur veriyor. Kendini bu şekilde ifade etmek, hem seni hem de çevrendekileri daha yakınlaştırıyor. Zayıflıklarını gösterdiğinde, karşındaki kişi seni gerçekten tanıma fırsatı buluyor. Senin içindeki derinlikleri, insan olmanın ne demek olduğunu görebiliyor. Bu yaklaşım, aslında bir cesaret göstergesi; çünkü zayıf yönlerini paylaşmak, kendini olduğu gibi kabul etmek demek. Senin için, duygularınla barışmak ve başkalarına da bu doğal hali göstermek çok önemli. Kendi zayıf yönlerini kabul edebilmek, insan olmanın en gerçek halini yaşamaktır. Çünkü hepimiz hatalar yaparız, bazen düşeriz ama bu, aynı zamanda büyümek ve gelişmek için bir fırsattır.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın