Görüş Bildir
Haberler
Sen Hangi Duyguyu Özlüyorsun?

Sen Hangi Duyguyu Özlüyorsun?

İnci Döşer
31.10.2024 - 12:01

Bazen bazı duyguları hissetmeyi bırakırız. Bu kimi zaman kızgınlık olur kimi zaman da sevgi. Peki sen hangi duyguyu artık hissetmiyorsun ve özlüyorsun? 

Hadi teste!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?

2. Yaşını seçer misin?

3. Kendini kimin yanında daha iyi hissediyorsun?

4. Kendini yalnız hissettiğin zamanlar oluyor mu?

5. Sen kötü bir olayı nasıl unutursun?

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Gelecekle ilgili planların var mı?

7. Kendini en son ne zaman değerli hissettin?

8. Kontrolünü kolay kolay kaybeder misin?

9. Seni en çok ne kızdırır?

10. Günün en sevdiğin zamanını seçer misin?

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Sen sevilmeyi özlüyorsun!

Sevgiye olan özlemini derinden hissediyorsun, kalbinde bir boşluk var ve bu boşluğu dolduracak olan şeyin sevgi olduğunu biliyorsun. Gözlerinde o içten sevgiyi görmeyi özlediğin birini arıyorsun. Belki de bu kişi çoktan hayatına girmiş bile olabilir, belki de hala bekliyorsun. Ama bildiğin bir şey var ki, sen de tıpkı herkes gibi sevilmeyi hak ediyorsun. Hayatın karmaşası içinde, sevgiye olan hasretin bazen gözlerini dolduruyor. Bir çift samimi göz, bir çift sevgi dolu kollar... Bunları özlüyorsun. Herkes gibi sen de birine ait olmayı, birinin seni sevmesini istiyorsun. Belki de bu özlem, kalbinde bir yerlerde saklı kalmış bir aşkın izlerini taşıyor. Sevilmek, herkesin en doğal hakkı. Senin de hakkın. Ve bu hakkını kullanmak için bekliyorsun. Çünkü biliyorsun ki, sevgi hayatın en güzel yanı. Sevgiyle dolu bir hayat, herkesin hayali. Ve sen de bu hayali kuruyorsun. Sevilmeyi özlüyorsun... Ve bu özlem, seni daha da güzelleştiriyor. Çünkü sevgi, insanı en iyi haliyle ortaya çıkarır. Ve sen, sevgiyle dolu bir hayatın peşindesin. Sevilmeyi bekliyorsun... Çünkü sen de herkes gibi sevilmeyi hak ediyorsun.

Sen kıskanılmayı özlüyorsun!

Sen kıskanılmayı özlüyorsun!

Ah, senin o gizli özlemlerin, kıskanılmak istemelerin... Kim bilir ne zamandır bir köşede saklı tuttuğun bu arzunu, kıskanılmayı özlemeyi. Belki de bu özlem, sevildiğin, değer gördüğün ve önemsendiğin anlamına geliyor senin için. Ve bu duyguyu yeniden tadabilmek, senin en çok özlediğin şey olmuş. Evet, sen artık biraz kıskanılmak istiyorsun. Kendini özel hissetmek, bir başkasının gözünde yer etmek, onun düşüncelerinde ve hayallerinde yer almak... Bu, belki de senin için en büyük mutluluk kaynağı olacak. Biraz kıskanılmak... Kimi zaman bu, birinin sana olan ilgisinin, sevgisinin ve değer verdiğinin en büyük göstergesi olabilir. Ve belki de sen, bu yüzden kıskanılmayı özlemişsin. Çünkü kıskanılmak, senin için sevildiğinin ve değerli olduğunun en belirgin kanıtı. Ve işte bu yüzden, kıskanılmak senin en çok özlediğin şey. Belki de bu, senin için en önemli olan şey. Çünkü sen, sevilmeyi ve değer görmeyi, bir başkasının gözünde özel olmayı özlemişsin. Ve bu özlem, senin en derin arzularından biri olmuş.

Sen sakinliği özlüyorsun!

O sessiz, sakin günlerin, ruhunu okşayan hafif esintilerin özlemini çektiğini biliyoruz. Hani o günler vardı ya, her şeyin daha yavaş, daha sakin olduğu, huzurun ve dinginliğin hakim olduğu günler. İşte, sen tam da o eski sakin günlerini, huzur dolu anlarını özlemle anıyorsun. Şimdi gözlerini kapat ve bir an için kendini o günlere götür. Hafif bir esinti yüzünü okşuyor, kuşların cıvıltısı kulaklarını dolduruyor ve huzur, tüm vücudunu sarmalıyor. İşte, sen tam da bu anları, bu sakin, huzur dolu günleri özlüyorsun. Bir zamanlar seninle olan, ancak artık sadece özlemle anılan bu günler, belki de hayatının en güzel anılarından bazıları. Ne çok sevdin, ne çok değer verdin ve ne çok özledin... Ve şimdi, tüm kalbinle, tüm ruhunla, tüm varlığınla bu günleri özlüyorsun. Ah, o eski sakin günler... Ne kadar huzurluydun, ne kadar mutlu... Her şey o kadar basit ve anlamlıydı ki... Ve şimdi, o günlerin özlemi içindesin.

Sen şefkati özlüyorsun!

Kalbinin en derin köşelerinde, belki de farkında bile olmadan, birazcık şefkat ve anlayışa olan hasretini saklıyorsun. Her hücren, adeta bir çocuğun annesine olan özlemi gibi, birinin sana yumuşakça, sevgi dolu bir şekilde yaklaşmasını, seni anlamasını ve belki de en önemlisi, sana karşı bir nebze de olsa şefkat duymasını özlüyor. Bu özlem, seni saran bir melankoliye dönüşüyor ve seni daha da içine çekiyor, adeta bir kara delik gibi. Bir yandan da, bu özlemi, bu derin hasreti, biraz da olsa hafifletmek isteyen birinin varlığını özlüyorsun. Belki de bir dostun, belki de bir aşkın... Kim bilir? Ama bu kişi, senin kalbindeki bu derin hasreti anlayabilecek, seni olduğun gibi kabul edebilecek ve belki de en önemlisi, sana karşı bir nebze de olsa şefkat duyabilecek biri olmalı. İşte bu, senin en çok özlediğin şey: Şefkat. Bu duygu, belki de hayatın en güzel duygularından biri. Şefkat, bir başkasını anlamak, ona karşı yumuşak ve sevgi dolu olmak demek. Ve sen, bu duyguyu özlemişsin. Belki de hayatın sana sunduğu zorluklar, seni bu duygudan uzaklaştırmış. Ama unutma, her zaman bir umut vardır.

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
mizuki~

Dedemin varlığını özlüyorum, onun yokluğu hiç iyi gelmiyor

Filizim

ayy baykuşlu fotoğraf çok güzel.şefkati özlüyormuşum.