Seçtiğin Anahtara Göre Sen Neyi Gizliyorsun?
Belki hislerimize, belki estetik kaygılarımıza göre yaptığımız seçimlerin aslında bilinçaltımıza dair ipuçları verdiğini söylesem ne derdiniz? Aslında bu tarz ufak testler, kendimize dahi itiraf etmekten kaçındığımız gerçeklerle yüzleşmemize yardımcı oluyor. Peki bunun için hazır mısın? Gel bakalım seçtiğin anahtara göre sen neyi gizliyorsun...
1. Bu anahtarlardan hangisi sana daha yakın geldi? Seç bakalım.
Bir çılgınlık fırtınası gibi içinde kopan, seni yavaş yavaş tüketen o öfkeni saklıyorsun.
Her ne kadar rekabete girmekten hoşlanmasan da, içindeki hırsı bastırmakta zorlandığını biliyoruz.
Bu, belki de senin en büyük sırrın. İçindeki bu tutkuyu gizlemeye çalışıyorsun, ama bu hırsın, bu enerjinin dışarı çıkmak için can attığını hissedebiliyoruz. Bir yandan rekabetin stresli ve yorucu tarafından nefret ederken, diğer yandan da bu durumun sana verdiği adrenalin ve heyecanı reddedemiyorsun. İçindeki bu çelişkili duyguları gizlemeye çalışıyorsun, ama aslında bu durum seni daha da ilginç ve merak uyandırıcı kılıyor. Rekabetin getirdiği bu karmaşık duygularla başa çıkmak kolay olmasa da, içindeki hırsın seni her zaman bir adım öteye taşıdığını unutmamalısın. Bu hırsın, bu tutkunun seni daha da güçlü kıldığını ve seni her zaman daha yükseklere taşıdığını biliyoruz.
Bir bakışta, hırslarını gizlemekte ustalaşmış biri gibi görünüyorsun. Dışarıdan bakıldığında, sanki hiçbir şeyi önemsemeyen, rekabetin sana göre olmadığını düşünen biri gibi görünüyorsun. Ancak bu sadece bir yanılsama. Çünkü aslında sen, başarının peşinde koşan birisin. Başarısız olmaktan o kadar korkuyorsun ki, bu durum senin en büyük lanetin haline geldi.
Rekabet ettiğin kişi başkası olsa, belki de bu kadar yorulmazdın. Ancak senin en büyük rakibin, aynada gördüğün kişi: Kendin. İşte bu yüzden hırsın, seni içten içe tüketiyor. Bu durumu dışarıya göstermek istememen de oldukça anlaşılır. Çünkü sen, kendinle boğuştuğun bu hırsını saklamayı tercih ediyorsun.
Bu durum, senin içinde bir savaşın yaşandığını gösteriyor. Kendi hırsınla savaşan biri olarak, bu durumun dışarıya yansımasını istemiyorsun. Bu yüzden, hırsınla olan bu iç savaşını gizli tutmayı tercih ediyorsun. Ancak unutma ki, bu savaşın sonunda kazanan yine sen olacaksın. Kendi hırsınla mücadele etmek, seni daha da güçlü kılacak. Bu yüzden, hırsın seni tüketmek yerine, seni daha da güçlü kılacak bir silah haline gelebilir. Bu yüzden, içindeki bu hırsı gizlemeye çalışma. Onu serbest bırak ve içindeki bu enerjiyi dışarı çıkar. Bırak, bu hırs seni daha da yukarılara taşısın.
Korkularını, senin gözünde bir zayıf nokta olarak kabul ettiğin o duygularını, dikkatlice saklıyorsun.
Kendine has bir zırhla kaplanmışçasına, zayıflık olarak adlandırdığın korkularını saklıyorsun. Bu korkularını başkalarına gösterdiğinde, onların senin için bir karşı silah olarak kullanabileceklerini düşünüyorsun. Bu nedenle, bu korkularını başkalarına açığa vurmak yerine, kendi iç dünyanın en derinlerine gömüyorsun. Ancak, bu korkuların bir gün su yüzüne çıkması fikri, seni daha da korkutuyor ve bu durum seni içinden çıkılamaz bir paradoksa sürüklüyor.
Dışarıdan bakıldığında, güçlü bir karakter olarak görünmek için elinden geleni ardına koymuyorsun. Ancak, bu güçlü duruşunun altında yatan korkularını ifşa etmek konusunda, kendini bir çıkmazın içinde buluyorsun. Bu durum, seni adeta bir çırpınış içinde bırakıyor. Kendini bu karmaşanın içinde bulduğunda, güçlü görünme çabanın, korkularını saklama çabanını daha da pekiştirdiğini fark ediyorsun. Bu durum, seni daha da dibe çeken bir çıkmazın içine sürüklüyor.
İçinde bir yerlerde, belki de en derinlerde, onları gizliyor, onları dış dünyadan koruyorsun. Bu korkular, belki de senin en hassas yanını temsil ediyor. Ve sen, onları göstermeyi bir zayıflık olarak görüyorsun. Bu yüzden de, onları saklama ihtiyacı hissediyorsun. Ancak unutma ki, korkularını saklamak yerine onlarla yüzleşmek, asıl gücü gösterir. Korkularınla yüzleşmek, onları kabul etmek ve onlarla başa çıkmak, aslında senin en güçlü yanını ortaya çıkarır. Bu yüzden, korkularını saklamayı bir zayıflık olarak görmek yerine, onları kabul etmeyi bir güç olarak görmelisin.
İçine atmaya alışık olduğun duyguların, aslında aşkını gizliyor.
Aşkını, kırılgan bir kuş yavrusu gibi koruyarak saklıyorsun. Çünkü belki de en çok korktuğun şey, o saf ve temiz duygularının heba olması, yani anlamını yitirmesi. Bu yüzden, karşındaki kişinin aynı duyguları paylaşıp paylaşmayacağına dair bir belirsizlik içerisinde kalıyorsun. Bu belirsizlik, seni aşkını gizlemeye itiyor. Belki de hayatının en güzel anılarını yaşatacak kişilerden bile, bu korku yüzünden aşkını saklıyorsun.
Aşkının saf, temiz ve içten duygularını başkalarıyla karıştırmalarını istemiyorsun. Bu duyguları, kendi içindeki bir hazine gibi saklıyorsun, başkalarının ulaşamayacağı bir yerde. Aşk yaşamaktansa, bu duyguları kendi içinde bırakmayı tercih ediyorsun. Bu, belki de aşkının değerini korumak için yaptığın bir savunma mekanizması.
Ve belki de en acı olanı, ihtimallerin kurbanı olmaya razı gelip, aşkını içine gömüyorsun. Bu, belki de aşkının en saf hali. Ancak, bu durumda aşkın, bir çiçek gibi açıp güzelliğini sergileyemeden, toprağın altında kalıyor. Bu durum, aşkının ne kadar güçlü ve değerli olduğunu gösteriyor. Ancak, aynı zamanda aşkının ne kadar kırılgan ve korunması gereken bir duygu olduğunu da gösteriyor.
Bu, belki de farkında olmadan yaptığın bir şey. Peki, neden mi? Çünkü duygularını bastırmak, onları saklamak, senin için bir alışkanlık haline gelmiş olabilir. Biraz daha derine inelim ve bu durumu daha iyi anlamaya çalışalım. Birini seviyorsun, kalbinin derinliklerinde o kişiye olan hislerin var, ama bir türlü bu hislerini ifade edemiyorsun. Belki de korkuyorsun, belki de reddedilmekten çekiniyorsun. Sonuçta, aşk bir risktir, değil mi? Ancak, bu duyguları içinde saklamak, onları bastırmak, aslında senin aşkını gizliyor. Bu durum, biraz da olsa bir magazin hikayesi gibi değil mi? Gizli aşklar, saklı duygular... Hepsi birer magazin malzemesi. Ancak, bu senin hikayen ve senin duyguların. Ve belki de artık bu duyguları saklamak yerine, onları ifade etmenin zamanı gelmiştir. Unutma, aşk risk almayı gerektirir, ama sonunda elde edeceğin mutluluk, bu riski almaya değer. Ve belki de artık bu duyguları saklamak yerine, onları ifade etmenin zamanı gelmiştir. Unutma, aşk risk almayı gerektirir, ama sonunda elde edeceğin mutluluk, bu riski almaya değer.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
İçine atmaya alışık olduğun duyguların aslında aşkını gizliyor 😉
Her ne kadar rekabete girmekten hoşlanmasan da, içindeki hırsı bastırmakta zorlandığını biliyoruz.
Küçük ve sade olduğu için 4 u seçtim ne alaka aşk meşk 😂