Sadece Akdeniz Üniversitesinde Okuyanların Anlayabileceği 13 Durum
Üniversiteyi kazandığınızı ilk öğrendiğinizde inanılmaz bir sevinç duyarsınız.
İlk yıkımınızı kampüste deniz olmadığını öğrendiğinizde yaşarsınız.
Ama kampüs krokisinde öyle demiyordu... Nasıl ya?
Şehirde buharlaşmanızı sağlayacak kadar güçlü bir sıcaklık vardır.
Hele özellikle finaller sırasında oluşan o bunaltıcı hava, o yakıcı sıcaklık... Anlayamazsınız :(
Kampüsten biraz uzakta kalıyorsanız gün ışımadan evden çıkabilirsiniz.
2.ÖĞRETİMLER ANLAMAZ....
Rektörünüzün kıymetini iyi bilirsiniz.
Yardımseverlik ve twitter sitesindeki aktifliğiyle bilinen sevgili rektörümüz Akdeniz Üniversitesinin biriciği :) Sizi seviyoruz hocam.
Yabancı uyruklu öğrencilere çoktan alışmışsınızdır.
Önceden turist görsek canımızı dişimize takıp yarım yamalak konuşmaya çabalayan, turist kişiyi bir nevi kutsallaştıran bizler için yabancı uyruklu öğrenci görmek Akdeniz Üniversitesinde sıradan bir duruma dönüşmüştür artık. Hemen hemen her bölümde olan bu arkadaşlarımızla aynı derse dert yanıyor, aynı finaller için uykusuz kalıyoruz. ONLAR ARTIK BİZDEN BİRİ!
Şehrin havasıyla güneş gözlüğü arasındaki o inanılmaz bağı ilk seneden anlarsınız.
Güneş gözlüğü takmayana meydan dayağı atıyorlar diye duyduk. Neyse, buharlaşacaksak da karizmatik buharlaşalım değil mi :(
En güzel kampüslerden birine sahipsinizdir.
Eğri oturalım doğru konuşalım çoğu üniversitenin kampüsünden daha güzeldir Akdeniz Üniversitesinin kampüsü. Darılmaca kırılmaca olmasın. Kampüsün içinde her şey var. Gelin siz de görün. Ben ilk geldiğimde iki ay kampüsten çıkmadan yaşadım... Yurt da kampüsün içindeydi zaten.
Kaleiçi ortamına kendini kaptırırsanız finallerden aldığınız darbe paha biçilemezdir.
Ya tamam o mekanı ben de seviyorum ama bu kadar dolaşılmaz ki be kardeşim. Eğer o havaya kapılırsanız final dönemi bedeniniz sağlam, ruhunuz paramparça kalır valla :(
Peki ya sıcak şehrin sıcak insanları?
Şimdi siz havanın insan ruhunu etkilediğini düşünüp Antalya insanıyla samimi ilişkiler kurmak istediniz değil mi :) Ha ve ha. Parça pinçik ederler sizi. Belki bazıları dostanedir ama ilk yanlışınızda dost dediklerinizden bile tekmeyi yersiniz valla. En azından birinci yılını bitirip de memleketine gelmiş olan bendeniz, sıfıra sıfır elde var sıfır ile dostsuz yurtsuz geri döndüm. Sevgili okur, kaderimiz benzemesin :)
Kampüs kampüs değil, hayvanat bahçesi!
Yok, yok öğrenciler için demedim. Estağfurullah canım. Bildiğiniz gerçek hayvan dostlarımız. Yılandan tut kirpiye, kirpiden tut kaplumbağaya kadar her türlü hayvanı bulabilirsiniz kampüste. Bugünlerde aramıza bir tane de tilki kardeşimiz de katıldı diyorlar. Bildiğin gerçek tilki. Merhabalar tilki kardeş, Akdeniz Üniversitesine hoş geldin.
Yağmur yağar seller akar...
Akdeniz Üniversitesi öğrencileri camdan bakar... Tamam belki de bu tekerlemenin devamı böyle değildi ama hepimiz en az o camdan bakan arap kızı kadar mağduruz. Yağmur desen yağmur değil, fırtına desen hiç değil... Ya hortum? Abartmayalım bence.
Yine de bir efsanedir Akdeniz Üniversitesi...
En güzel anlarınızı bu yakıcı sıcakta, kavurucu güneşin altında yaşarsınız. Temiz havası, muhteşem doğası, saygıdeğer hocalarıyla Türkiye'nin en iyi kampüslerinden birinde geçirirsiniz üniversite yıllarınızı. Ayrılırken içinizdeki o burukluk bu dayanılmaz sıcağı bile özletecek kadar derin olur.
Seviyoruz seni Akdeniz Üniversitesi! Sen de bizi seviyorsun biliyoruz :)
Yorum Yazın