Görüş Bildir
Haberler
TV
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’den Fatih Altaylı’ya, Youtube Yayınlarına ve Sokak Röportajlarına Sert Sözler

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’den Fatih Altaylı’ya, Youtube Yayınlarına ve Sokak Röportajlarına Sert Sözler

Ali Can YAYCILI
22.09.2024 - 08:25 Son Güncelleme: 22.09.2024 - 10:06

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin, Mynet Genel Yayın Yönetmeni Ersel Yıldırım'a gündem olacak açıklamalarda bulundu. Televizyonu bıraktıktan sonra Youtube’da yayın yapmaya başlayan Fatih Altaylı hakkında “Onun dini imanı para haksız kazanç sağlıyor. Şizofren saplantıları var. Gurur onuru ayaklar altında' ifadelerini kullan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, gündüz kuşağında sürekli işlenen tepki gören konular ve Youtube’da yayınlanan içerikler hakkında da sert sözler söyledi. 

İşte RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in Mynet Genel Yayın Yönetmeni Ersel Yıldırım'a yaptığı açıklamalardan satır başları… 

Kaynak: https://www.mynet.com/mynet-ozel-rtuk...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

“Bu kişi sağa sola saldırarak izleyicisini artırıp, hadsizlikten, edepsizlikten para kazanma peşinde. Ülkemizin onurlu gazetecilerine laf atarak, hakaretler ederek gündemde kalmak istiyor. Unutulma korkusu var herhalde. Çünkü hiçbir profesyonel televizyon kendisini kabul etmiyor. Programını sosyal medyaya taşımak zorunda kaldı. Kendisine sövülmesi hoşuna gidiyor gibi bir hali var. “Youtube’dan para gelsin de bana küfredilsin, umurumda değil” havalarında. İlginç. Gurur, onur ayaklar altında.”

“Bu kişi sağa sola saldırarak izleyicisini artırıp, hadsizlikten, edepsizlikten para kazanma peşinde. Ülkemizin onurlu gazetecilerine laf atarak, hakaretler ederek gündemde kalmak istiyor. Unutulma korkusu var herhalde. Çünkü hiçbir profesyonel televizyon kendisini kabul etmiyor. Programını sosyal medyaya taşımak zorunda kaldı. Kendisine sövülmesi hoşuna gidiyor gibi bir hali var. “Youtube’dan para gelsin de bana küfredilsin, umurumda değil” havalarında. İlginç. Gurur, onur ayaklar altında.”

“Dini, imanı para. Ciddi bir haksız kazanç da söz konusu. Olaya bu yönüyle de bakılmalı. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşan medya mensuplarına hakaretler etti. Ki aralarında meslek duayeni pek çok tecrübeli gazeteci isim var. Zafer Şahin takdir ettiğim aynı okuldan mezun olduğumuz başarılı bir gazetecidir. Yıllarını bu mesleğe verdi. Hakkın yayında olan, askeri vesayete karşı çıkan tavrıyla takdir topluyor. Tabi Altaylı darbe sevici olduğu için Zafer’in görüşlerini beğenmez. Beğenmeyebilirsin ama kimseye hakaret edemezsin. Ne söyleyeceğini düşünmeden önce ne cevap alacağını düşünmeli insan.”

“Dini, imanı para. Ciddi bir haksız kazanç da söz konusu. Olaya bu yönüyle de bakılmalı. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşan medya mensuplarına hakaretler etti. Ki aralarında meslek duayeni pek çok tecrübeli gazeteci isim var. Zafer Şahin takdir ettiğim aynı okuldan mezun olduğumuz başarılı bir gazetecidir. Yıllarını bu mesleğe verdi. Hakkın yayında olan, askeri vesayete karşı çıkan tavrıyla takdir topluyor. Tabi Altaylı darbe sevici olduğu için Zafer’in görüşlerini beğenmez. Beğenmeyebilirsin ama kimseye hakaret edemezsin. Ne söyleyeceğini düşünmeden önce ne cevap alacağını düşünmeli insan.”

“Sen önemli bir gazeteci topluluğuna “ayak takımı” dersen alacağın cevapları tahmin etmelisin. Ama kendi zaten küfredilmekten hoşlanıyor. Amacı bu. Buradan prim yapıyor. Zafer Şahin’in Altaylı’ya yönelik x paylaşımını beğenmem zoruna gitmiş.”

“Sen önemli bir gazeteci topluluğuna “ayak takımı” dersen alacağın cevapları tahmin etmelisin. Ama kendi zaten küfredilmekten hoşlanıyor. Amacı bu. Buradan prim yapıyor. Zafer Şahin’in Altaylı’ya yönelik x paylaşımını beğenmem zoruna gitmiş.”

“Bu kişi aynı zamanda büyük yalancı ve şizofren saplantıları olan biri. Benim onunla ilgili hakaret içeren bir paylaşım yapıp sildiğimi söylüyormuş. Öyle bir şey yapsam neden sileyim, asla silmezdim. Zafer Şahin’in paylaşımını bugün olsa yine beğenir yine paylaşırım. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu şahısla ilgili dile getirdiği haklı ve çok doğru hakaretlerin bir tanesi şahsıma yapılsa insan yüzüne bakamam ama nerede... Hala pişkin pişkin o pis ağzıyla sağa sola saldırabiliyor.”

“Bu kişi aynı zamanda büyük yalancı ve şizofren saplantıları olan biri. Benim onunla ilgili hakaret içeren bir paylaşım yapıp sildiğimi söylüyormuş. Öyle bir şey yapsam neden sileyim, asla silmezdim. Zafer Şahin’in paylaşımını bugün olsa yine beğenir yine paylaşırım. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu şahısla ilgili dile getirdiği haklı ve çok doğru hakaretlerin bir tanesi şahsıma yapılsa insan yüzüne bakamam ama nerede... Hala pişkin pişkin o pis ağzıyla sağa sola saldırabiliyor.”

“Gelişmiş, demokratik ülkelerde hiçbir alan düzensiz ve denetimsiz olamaz. Yayıncılık alanı da. Özellikle internet üzerinden, sosyal mecralardan yapılan yayıncılık da düzen içinde olmalı. Gelişi güzel eline her mikrofon alanın kendini gazeteci, muhabir zannettiği bir ortam olamaz. Bu önce mesleğini hakkıyla yapan gazeteci dostlarımıza hakarettir. Bakın sokak röportajlarıyla ilgili açıklama yaptım. Ardından İzmir’deki olay gerçekleşti. Bizle ilişkilendirseler de o olay RTÜK dışı bir tasarruftur. Denk geldi. Ama millete o hakareti yapan kim olursa olsun gözaltına alınırdı zaten. Zannettiler ki RTÜK, muhalif seslere tahammül edemiyor. Alakası yok. Biz sadece siyasi veya ideolojik içeriklerden bahsetmiyoruz. Sokak röportajı adı altında ahlaksız, saçma sapan soruların vatandaşa yönlendirildiğini, insanların verdikleri cevaplardan dolayı aşağılandığı, kadınlarımızı hedef alarak cinsiyet ayrımcılığı yapılan yayınlara şahit oluyoruz.”

“Gelişmiş, demokratik ülkelerde hiçbir alan düzensiz ve denetimsiz olamaz. Yayıncılık alanı da. Özellikle internet üzerinden, sosyal mecralardan yapılan yayıncılık da düzen içinde olmalı. Gelişi güzel eline her mikrofon alanın kendini gazeteci, muhabir zannettiği bir ortam olamaz. Bu önce mesleğini hakkıyla yapan gazeteci dostlarımıza hakarettir. Bakın sokak röportajlarıyla ilgili açıklama yaptım. Ardından İzmir’deki olay gerçekleşti. Bizle ilişkilendirseler de o olay RTÜK dışı bir tasarruftur. Denk geldi. Ama millete o hakareti yapan kim olursa olsun gözaltına alınırdı zaten. Zannettiler ki RTÜK, muhalif seslere tahammül edemiyor. Alakası yok. Biz sadece siyasi veya ideolojik içeriklerden bahsetmiyoruz. Sokak röportajı adı altında ahlaksız, saçma sapan soruların vatandaşa yönlendirildiğini, insanların verdikleri cevaplardan dolayı aşağılandığı, kadınlarımızı hedef alarak cinsiyet ayrımcılığı yapılan yayınlara şahit oluyoruz.”
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

“Evet bahsettiğiniz örnekte olduğu gibi şiddet içerikli Youtube yayınları var. Bunlarla mücadele etmek şart. İşin ahlak boyutu da var. Bazı Youtube yayıncıları, çok özür dileyerek söylüyorum, hayat kadınlarını yayınlarına, yarı çıplak kıyafetlerle konuk alarak terbiye yoksunu sohbetler edebiliyor. Youtube çocukların ağırlıklı olarak kullandığı bir mecra. Burada neredeyse iç çamaşırlarını göreceğimiz şekilde giyinen insanlar Youtube’da yayına alınıyor, bir başka örneğe bakıyoruz bir kadının ayakkabısından içki içiliyor. Rezaletin bini bir para. Konu sadece hükümet, muhalefet meselesi değil. Toplumun ahlaki temellerine kastediliyor. İnanç, toplumsal ve kültürel değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. Aile kurumunu muhafaza etmek şart.”

“Evet bahsettiğiniz örnekte olduğu gibi şiddet içerikli Youtube yayınları var. Bunlarla mücadele etmek şart. İşin ahlak boyutu da var. Bazı Youtube yayıncıları, çok özür dileyerek söylüyorum, hayat kadınlarını yayınlarına, yarı çıplak kıyafetlerle konuk alarak terbiye yoksunu sohbetler edebiliyor. Youtube çocukların ağırlıklı olarak kullandığı bir mecra. Burada neredeyse iç çamaşırlarını göreceğimiz şekilde giyinen insanlar Youtube’da yayına alınıyor, bir başka örneğe bakıyoruz bir kadının ayakkabısından içki içiliyor. Rezaletin bini bir para. Konu sadece hükümet, muhalefet meselesi değil. Toplumun ahlaki temellerine kastediliyor. İnanç, toplumsal ve kültürel değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. Aile kurumunu muhafaza etmek şart.”

“Artık kantarın topuzu iyice kaçtı. Yapıcı ikazlarımız görmezden gelindi. Kuşak programı yayınlayan kanalların üst düzey yöneticileriyle İstanbul’da çok kez ve en son Ankara’da yaptığımız toplantı düzelme yönünde sonuç vermedi. Yeni yayın dönemi başladı. Artık son aşamaya geçiyoruz. Yasakçı RTÜK eleştirilerine aldırmadan bu programlarla ilgili sert ilke kararları belirledik. Çok yakında Üst Kurula sunarak uygulamaya alacağız. Amacına hizmet etmeyen, kalitesiz gündüz kuşağı yayınları için son önlemimiz olan ilke kararlarını alıp kararlı bir şekilde gerekli adımları en sert şekilde atacağız.”

“Artık kantarın topuzu iyice kaçtı. Yapıcı ikazlarımız görmezden gelindi. Kuşak programı yayınlayan kanalların üst düzey yöneticileriyle İstanbul’da çok kez ve en son Ankara’da yaptığımız toplantı düzelme yönünde sonuç vermedi. Yeni yayın dönemi başladı. Artık son aşamaya geçiyoruz. Yasakçı RTÜK eleştirilerine aldırmadan bu programlarla ilgili sert ilke kararları belirledik. Çok yakında Üst Kurula sunarak uygulamaya alacağız. Amacına hizmet etmeyen, kalitesiz gündüz kuşağı yayınları için son önlemimiz olan ilke kararlarını alıp kararlı bir şekilde gerekli adımları en sert şekilde atacağız.”

“Narin cinayetine yönelik önce basın yasağı aldınız sonra kaldırdınız. Bu çok tartışıldı kamuoyunda. Niye bu kararı alıp sonra kaldırdınız?”

“Narin cinayetine yönelik önce basın yasağı aldınız sonra kaldırdınız. Bu çok tartışıldı kamuoyunda. Niye bu kararı alıp sonra kaldırdınız?”

“Öncelikle yayın yasağı kararını alan da kaldıran da mahkemedir. Mahkeme doğru da yapmıştır. Buradaki yanlış algıyı düzeltmek lazım. RTÜK bunun duyurulması ve takibini yapar. Narin kızımızın vahşice katledilmesi olayında medyamız bizi üzdü.

Ne mahkemenin getirdiği yayın yasağını taktılar ne de soruşturmanın veya yargılamanın gizliliği ilkesini dikkate aldılar. Minik bir kız çocuğunun cinayetinden reyting devşirmeye kalkan medyamız beni hayal kırıklığına uğrattı. Radyo ve televizyon yayınlarını düzenleyen ve denetleyen otoritenin başı olarak çok üzüldüğümü belirteyim.

Sorumlu yayıncılık yapmak, hassasiyetleri gözetmek, mahremiyete saygı bu kadar zor değil ama medyamız hiçbir kural, kaide gözetmeden vicdanları sızlatan bu olayı amatörce ekranlara taşıdı.

Sabahtan geceye kadar en ince detayına kadar bu konu konuşuldu. Çocukların ekran başında olduğu saatlerde minicik bir yavrunun cinayeti bu denli fütursuzca verilmemeliydi. Olayın kendi zaten facia.

Medyada yansıtılış biçimi de büyük facia. Herkesin psikolojini olumsuz etkileyecek şekilde yapılan yayınlar olmamalıydı. Söz konusu aile üzerinden genel olarak aile ve akrabalık ilişkileri zedelendi. İzleyicide travma oluştu.

Önce kural tanımaz yayıncıları Üst Kurul gündemine getireceğiz. Kurulda yaptıkları yayıncılık ilkeleri ihlallerini değerlendireceğiz. Bununla yetirmeyeceğiz. Sonrasında ise çocukların ekran başında olduğu saatlerde şiddet içeren haberlerin veriliş şekillerine ilişkin bilimsel bir çalışmayı hayata geçireceğiz.”

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
32
23
5
4
2
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın