Pazarlama Uzmanlarının Ürün Satarken Sınırları Arşa Çıkardığı 10 Sinsi Sunum Taktiği
Bir kafeye veya mağazaya gittiğimizde, normalde ne alacağımızı biliriz. Ancak, çoğunlukla bir hevesle o an karar verip, daha sonra neden aldığımızı anlamadığımız şeyler alıyoruz. Gerçekten ihtiyacımız olmayan şeyleri almamız için pazarlama şirketlerinin bizi kandırmalarını sağlayan yöntemleri sizler için Bright Side'dan derledik.
1. Trend olan ürünler sunmak
2. Menüdeki psikolojik dalavereler
Restoranlar menülerini şu şekilde hazırlıyorlar:
Aile resimlerini kullanarak: Aile ve çocukluk çağrışımları mutlu hatıraları ortaya çıkarır. Babaannenin çorbasını sipariş ederken, bilinç altımızda aslında onun bizi çocukluğumuza geri götürmesini bekliyoruz.
İştah açıcı tanımlar kullanarak: İştah açıcı tanımlar yemek reflekslerimizin tepki vermesini sağlar. “Taze, sıcak ve kıtır ekmek” lafını okuduktan sonra kim dayanabilir ki?
Yerleşim: Menünün üst kısmı ilk baktığımız yerdir. Bu yüzden restoranlar en lezzetli görünen ve pahalı ürünlerini oraya koyarlar.
Sıcak renkler: Sıcak renkler iştah açar.
Fiyat hileleri: İnsanlar paralarını elden çıkarmayı çok da istemezler ve restoranlar bunun farkındadır. Bu yüzden bazıları fiyat yazmamayı tercih eder.
3. Karşılaştırma hevesimizi bize karşı kullanmak
Eğer bazı müşteriler bazı ürünlerin pahalı olduğunu düşünüp onları almaktan kaçınırlarsa, pazarlamacılar bu hileyi kullanırlar. Benzer bir ürünü daha yüksek bir fiyatla piyasaya sunarlar ve asıl ürün ona kıyasla daha ucuz görüneceğinden, satışlar tekrar artmaya başlar.
4. Bir efsane yaratmak
Bir başka yöntem de ürünü takip edecek bir efsane yaratmaktan geçmektedir ve efsanenin mantıklı olup olmamasının hiçbir önemi yoktur. Örneğin Milky Way 90’larda yaptığı bir reklamda çikolatanın süt üzerinde süzüldüğünü gösterdi. Saçmalık mı? Kesinlikle. Ama sonuç olarak Milky Way gofretini diğerlerinden ayıran bir özelliğe dönüştü bu efsane.
5. Tembelliğimizi kullanmak
Pazarlamacılar bizim çoğunlukla paketi açıp içinden sadece bir şişe almaya üşenecek kadar tembel olduğumuzun farkındalar. Ayrıca çoğumuzun bütün paketi alıp daha sonra kullanmanın akıllıca olduğunu düşündüğümüzün de farkındalar.
6. İnsan psikolojisini kullanmak
Kırmızı fiyat etiketi, bize çoğunlukla indirimi çağrıştırır, her zaman durum böyle olmasa da. Fiyat aynı kalsa da pazarlamacılar bazen etiketi kırmızıya dönüştürüp bu şekilde algılarımızla oynarlar.
Büyük alışveriş arabaları: Aslında ihtiyaç duyduğumuzdan çok daha fazlasını almamızı sağladığı bilinen bir hiledir.
Hareket yönü: Birçok mağaza müşterileri saat yönünün tersine harekete zorlar. Her zaman sola döneriz ve sağdaki duvara bakarız. Bu sağdaki duvarda ne var dersiniz? Tarihi tükenmekte olan ya da en pahalı olan ürünler.
Yerdeki küçük döşemeler: Alışveriş arabaları onların üzerinde giderken çok fazla gürültü yaptıkları için, yavaş yürümeyi tercih ederiz. Bu da mağazada daha çok vakit geçirmemizi, bunun bir sonucu olarak daha fazla ürün görmemizi, doğal olarak da daha fazla ürün almamızı sağlar.
7. Uğraşmadan iki kat daha fazla satmak
Hiç sakız reklamlarındaki insanların neden sürekli iki (ya da daha fazla) parça sakız aldığını merak ettiniz mi? Çünkü sakızın böyle çiğnendiğini düşünmemizi istiyorlar. Böylece siz aynı ürünü iki kat daha hızlı bitirirsiniz ve üreticiler daha fazla satar. Bu taktik bazı ilaçlar ve vitaminler için de kullanılmaktadır.
8. Sinsi ürün hazırlamak
1957’de, patates soyucular o kadar iyi çalışıyordu ki, insanlar bir ömür boyu kullanmak üzere sadece bir tane alıyorlardı. Dolayısıyla satışlar pek iyi değildi. Derken dâhinin biri soyucunun rengini patates kabuğu rengine boyamayı önerdi. İnsanlar yanlışlıkla soyucularını kabuklarla birlikte çöpe atmaya başladılar ve satışlar tekrar arttı.
Bir düşünün, belki siz de benzer özelliklere sahip bir ürün kullanmışsınızdır.
9. Otorite eklemek
Üreticiler her zaman ürünlerine bir ağırlık vermeye çalışırlar. Örneğin, on binde bir oranda olsa bile, şampuanınızın içinde egzotik bitki özü olduğu konusunda sizi bilgilendirmeyi kendilerine görev bilirler. Bu bitkinin saçınıza gerçekten yararlı olup olmadığı önemli bile değildir.
Başka bir hile de o şampuanın Paris’teki istisnasız her stilist tarafından önerildiğinin kamuya duyurulmasıdır.
10. Benzer ürünler için fiyatların arttırılması
Aralarındaki tek fark renk olmasına rağmen, kadınlar için yapılan ürünlerin %7 daha pahalı olduğu ortaya çıktı. Bu fenomene “pembe vergi” adı verildi ve kadınların en iyi müşteriler olduğu fikrinden ortaya çıktı.
Bu; özellikle şampuan, tıraş aksesuarları ve çocuk ürünlerinde geçerli.
Yorum Yazın
10. da saçmalanmış. Asıl erkek ürünleri pahalı. Bir de arkadaşlar söylesenize erkek-şampuannı kadın şampuanı nedir ya??? Şampun şampuandır, kafamız sıktığımı... Devamını Gör
açsanız karnınızı doyurmadan markete pazara gitmeyin. Yeminle altın gibi tavsiye :)
Kapitalizmin yegane kurbanı kadınlardır. Erkekler çoğu numarayı yemez. Hatta gerekmedikçe para harcamaz bile. Avm lere bir bakın. Mağazaların %90'ı kadınlara... Devamını Gör