Görüş Bildir
Haberler
Özlem Gökbel Yazio: Aşk Tek Bir Gün Kutlanabilir mi!

etiket Özlem Gökbel Yazio: Aşk Tek Bir Gün Kutlanabilir mi!

Özlem Gökbel
14.02.2022 - 11:22 Son Güncelleme: 14.02.2022 - 19:26

Siz de benim gibi 14 Şubat şaşaasına sinir olanlardansanız buyurunuz 😊

Senede tek bir gün kutlanan özel günlere toptan karşı değilim, baştan söyleyeyim. Toplumda bilinç yaratmak, unuttuğumuz değerleri ve duyarlılık göstermemiz gereken konuları hatırlatmak adına bazılarını önemsiyorum, ancak birçoğu fıss… Tüketim çılgınlığını körüklemekten başka bir şey değil. Misal bugün: 14 Şubat, Sevgililer Günü! Aziz Valentine Günü… Bir adamın idamının kutlandığı tek gün olsa gerek? Yahu rahmetli, miladın başında (MS.270’ler civarı) 14 Şubat günü idam edilmiş, bildiğiniz kafası koparılmış, bir başka rivayete göre de dövülerek öldürülmüş. Suçu da Roma İmparatoru’nun emrine karşı gelerek gizlice nikah kıymakmış.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Biz de romantik romantik kutluyoruz bugünü. Ayıp değil mi 😊

Biz de romantik romantik kutluyoruz bugünü. Ayıp değil mi 😊

Üstelik soruyorum: AŞK TEK BİR GÜN KUTLANABİLİR Mİ?  

Madem insanlara “aşkın kadar konuş”, “aşkın kadar harca”, “hediye almamışsan senden sevgili olmaz” gibi subliminal mesajlar veriyor global ekonomik sistemin başındaki abilerimiz-ablalarımız, bari bu “Sevgili” ya da “Aşk” meselesini tüm şubat ayına yaysalarmış. Tüm şubat ayı şenlik içinde, havada aşk kokusu ile geçseymiş, aşk daha çok konuşulsa, aşıklara daha çok para harcatsaymış 😊😊😊 “Aşk her yerde! Sen bakmasını, görmesini bil” diye yazsaymış gezegenin tüm neonları… Ki belki “Aşk” nedir bilmeyende bile ufak ufak bir kıpırdanma, bir uyanış bile olabilirdi, Aşk’ı anlamaya hatta onu sevmeye bile başlardı birileri, belli mi olur…

Sevgi Ekonomisi

Sevgi Ekonomisi

Bu sene Türkiye geneli için, tek bir güne odaklı tahmin edilen “sevgi ekonomisi” cirosu 30 milyar TL! Geçen senenin iki katı. Hayır yani, her şey “aşk” ama “para aşkı” diyorsak bir de bu gazın bir aya yayıldığını düşünsenize… Ohh my God! Her şeye rağmen bu verilerde iyi bir şeyler de var gözüme çarpan; öyle pahalı saatler, dev Swarovski taşlı kolyeler yerine artık; sevdiği adına fidan diktirmek gibi STK bağışları, sürdürülebilir ve ekolojik ürünler, el emeği ürünler, tiyatro-konser biletleri, hobi eğitimleri, sesli kitap abonelikleri, farklı deneyimler yaşatmak, yavru kedi-köpek sahiplendirmek, sanat aşkını güçlendirecek sanat eserleri gibi duyarlı, sorumluluk göstergesi hediyeler ön plana çıkmaya başlamış. Bunda bir nebze uyanmaya başlayan X ve Y’lerin ama en çok Z kuşağının etkisi olduğunu söyleyebilirim 😊  

Ara Bilgi: Bu arada ben 14 Şubat’ı doğduğum günden beri şükranla kutluyorum. Anneciğimin doğum günü, benim var oluşuma zemin hazırlayan gün! Annem benim biricik Sev-gi-lim! Tıpkı babam gibi, tıpkı kardeşim gibi, tıpkı 4 ayaklı oğlum, ortaokuldan sıra arkadaşım, üniversiteden sınıf arkadaşım, işimde, hayat yolculuğumda bana eşlik eden can dostlarım gibi, tıpkı hayat arkadaşım gibi… Hatta ve hatta babaannemden hatıra şallarım, yazdığım şiirlerim, duvarlarımı süsleyen sanat eserlerim gibi…

Sanat Demişken, "AŞK"' ın Kulaklarını Biraz Daha Çınlatalım

Sanat Demişken, "AŞK"' ın Kulaklarını Biraz Daha Çınlatalım

Bu nispeten kişisel intronun üzerine size iletmezsem içimin rahat etmeyeceği bir de haberim var. Hem de kalbinize çok iyi gelecek bir haber. Aynı benim yukarıda yazdığım gibi; Sevgililer Günü tüketim çılgınlığına, toplasan 1 hafta “date” etmiş çiftlerin daha aşkı keşfetmeden aşk konusunda ahkam kesmesine, kebapçının aşk menüsü hazırlamasına, sevgiyi pompalayan geçici kampanyalara inat, AŞK’ı -hem de kalp sembolü !!kullanmadan, hem de 14 Şubat’ı kutlamadan, hem de tüm şubat ayına yayarak- yaşayan ve yaşatan bir festivalin haberi bu: 360 Dereceden Aşk Festivali’nin... Taa 2009 senesinde festivalin kurucu küratörü Işık Gençoğlu’nun bu Sevgililer Günü tüketim çılgınlığı ve tabii aşkın anlamının altının bu kadar boşaltılması canına tak etmiş. Ve bir tepki olarak öksüz kalan “AŞK” kavramına itibarını iade etmeye; bunu da içinde senelerdir uğraş verdiği dünyanın aktörleri yani SANAT aracılığı ile yapmaya karar vermiş. Ve böylece Gençoğlu’nun aşka inancı ve çabaları ile kesintisiz bir şekilde bugüne dek süregelen İstanbul'un kültür-sanat-yaşam !!hareketi 360 Dereceden Aşk Festivali doğmuş. 

Bu yıl 14’üncüsü gerçekleşen festival, her sene şubat ayında yüzlerce kültür, sanat, tasarım profesyonelini, yüzlerce eseri, onlarca kurum ve STK’yı büyük bir heyecan ve tutku ile aşkın etrafında buluşturuyor. Aşk’a, Aşk’ın tek bir gün kutlanamayacağına ve Aşk’ın her yerde, herkes için olduğuna inananlar; üretimlerini aşkla yapanlar, aşkı, onu en güzel ifade ediş biçimi olan sanat ve ilhamla bizlere akıtıyorlar. 

Festival bu sene üs olarak Pera bölgesini seçmiş kendisine. Tüm şubat ayı boyunca festivale ev olan Pera Palace Hotel, Soho House Istanbul, Roma Kulübü Derneği ve Istanbul Concept Gallery’de farklı farklı sergiler, performanslar, Lovers Bazaar, İlahi Aşk Sohbetleri, film gösterimleri ve Aşkı Konuşanlar Konferansı gibi envaiçeşit etkinlik var. Üstelik hepsi hepimize açık 😊 Adı boşuna 360 Dereceden değil, kültür, sanat, iyilik ve ilham kol kola… Festivali Instagram’da takip etmek isteyebilirsiniz.

Festival kapsamında Roma Kulübü Derneği

Festival kapsamında Roma Kulübü Derneği

Unutmama Sergisi’nden 

Festival kapsamında Pera Palace Hotel’deki Evin Nerede? sergisinden

Festival kapsamında Pera Palace Hotel’deki Evin Nerede? sergisinden

Eser: Banu Birecikligil 

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Festival kapsamında Soho House Istanbul’daki Bıraktığın Yerde/mi/yim? sergisinden

Festival kapsamında Soho House Istanbul’daki Bıraktığın Yerde/mi/yim? sergisinden

Eser: Candan Arıcı 

Festival kapsamında Pera Palace Hotel’deki Evin Nerede? sergisinden

Festival kapsamında Pera Palace Hotel’deki Evin Nerede? sergisinden

Eser: Şerif Sümer 

Bir de son bir bilgi olarak: Festival her sene değişen temasını bu kez “Evin Nerede?” olarak belirlemiş.

Bir de son bir bilgi olarak: Festival her sene değişen temasını bu kez “Evin Nerede?” olarak belirlemiş.

Festival posteri  

Tüm o yangınlardan sonra evsiz kalan canlılardan, kendi şehrine yabancılaşanlara, bedenimize, ruhumuza, aidiyet meselesine, göçe mecbur bırakılıp evlerini terk etmek zorunda kalanlara kadar yaşamın tüm aktörlerine ve tüm olgularına projeksiyon tutan, çok güçlü çok derin bir soru bu. Festivale katılan 100’e yakın sanatçı bu soruyu eserleriyle yanıtlamış. Festival izleyicisi olarak bizler de sanatçıyla eseri sayesinde bir diyaloğa giriyoruz. Ev kimin için ne ifade ediyorsa, belki evsiz-yurtsuz olmayı, belki

ait olmamayı, belki zorunlu yalnızlığı, ya da tam tersi kendi içinde yakalanan mutluluğu izliyoruz... 4 farklı lokasyondaki 4 farklı içerikteki sergileri de kaçırmayın derim, ben hepsini gezdim. 1800’lerden bugünlere ulaşmış tarih kokan binaların içinde yer bulan bu eserleri görmek için aman diyeyim randevu almayı unutmayın. Hadi size bir güzellik daha: Randevu için 0549 391 91 31 numarayı arayabilirsiniz.

Festival kapsamında Roma Kulübü Derneği’ndeki Unutmama Sergisi’nden

Festival kapsamında Roma Kulübü Derneği’ndeki Unutmama Sergisi’nden

Eser: Belit Sak-EVİM YOK

Instagram

Web

Linkedln

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Serkan Sevinc

Aşkın kutlaması mı olur ..??