'Özal'a 'Tonton Baba' Diyorlardı, Ben de Kendime 'Somun Baba' Diyorum'
'Özal'a 'Tonton Baba' Diyorlardı, Ben de Kendime 'Somun Baba' Diyorum'
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı görevini aile babalığına benzeterek, herkesi kucaklaması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu , merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ’a “tonton baba” denildiğini hatırlatarak seçim sloganı için “Kendim bazı şakalar yaptım. ‘Somun Baba’ dedim kendi kendime. Ya da demin gelinim Twitter geyiklerini anlattı, yine güldüm, komik çünkü bazıları” dedi.
İhsanoğlu, Cumhurbaşkanlığı için “Esas güç, Başbakan’ın elinde, öyle de olacak. Cumhurbaşkanı, en tepede, dengeyi tutan, harmoniyi sağlayan bir tür ‘aile babası’. Evet, iyi bir insan olması lazım. Evet, tarafsız olması lazım. Evet, gündemini zorlayan, milleti ayrıştırmayan, herkesi kucaklayabilecek biri olması lazım. Ama bu özelliklere sahip tek kişi ben değilim, yine de üç adaydan biri olarak gösterilmem büyük bir onur” ifadelerini kullandı.
Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman ’a konuşan Ekmeleddin İhsanoğlu şunları söyledi:
Cumhurbaşkanı adayı olmanız teklif edildiğinde ne hissettiniz?
-Takdir edersiniz ki bu büyük bir teklif. Farklı tesirler altında kalıyor insan.
“Kabul etsem mi, etmesem mi?” diye aklı gidip geliyor mu yani?
-Elbette. Kolay iş değil. Çok şerefli bir görev olduğu kadar, çok da büyük sorumluluk istiyor. Bir tereddüt yaşadık. Bir de yurtdışından yeni dönmüştük, “Biz henüz yeni geldik” dedik, “Ama bu vatani görev!” dediler...
O sırada, burada kurulu bir eviniz yok... Her şey kolilerde... Havadasınız yani...
-Hâlâ öyleyiz! Oğlumuzun evinde kalıyoruz. Ama “Vatani görev, kabul etmeniz gerekiyor!” denince hissiyata mahal kalmadı, akan sular durdu. Hanım başta çok istekli değildi ama çocuklar çok destekledi. Sonunda ailece kabul ettik.
Peki “Ben kutuplaşmayı önleyebilecek, ayrımcılık yapmayan biriyim. Bu millete iyi gelirim” diye düşündünüz mü?
-Kendim için böyle şeyler diyemem. Bu bir teveccüh. Ama bu ülkede, bu makama layık çok insan var.
Ne güzel böyle söyleyebilmeniz...
-Ama gerçek! 76 milyonluk bir ülkede, her makama layık insan vardır. Farkına varmamız gereken şu, cumhurbaşkanı adayı, ülkeyi yönetmeye aday biri değil. Bizimki parlamenter sistem. Amerikan başkanlık sistemi gibi bir sistem yok bizde. Esas güç, Başbakan’ın elinde, öyle de olacak. Cumhurbaşkanı, en tepede, dengeyi tutan, harmoniyi sağlayan bir tür ‘aile babası’. Evet, iyi bir insan olması lazım. Evet, tarafsız olması lazım. Evet, gündemini zorlayan, milleti ayrıştırmayan, herkesi kucaklayabilecek biri olması lazım. Ama bu özelliklere sahip tek kişi ben değilim, yine de üç adaydan biri olarak gösterilmem büyük bir onur.
Peki sizce Türkiye, sizin gibi donanımlı birine hazır mı?
Basın toplantısında “Hanımefendi” diye hitap ettiniz kadın basın mensuplarına. Ne kadar özlemişim böyle bir dili, üslubu... Kalkıp sizi kucaklayasım geldi. Öyle bir şey yapsaydım, sahneye koşup size sarılsaydım, tepkiniz ne olurdu?
-(Gülüyor) Hanımın da huzurunda olduğu için bir sorun olmazdı. Zaten seviyor o da sizi, okuyor, takip ediyor.
Röportajın devamı için tıklayınız
T24
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!