Ot, Kafa ve Bavul'a Kardeş Geldi
Yazarları arasında Feridun Andaç, Haydar Ergülen, Ayşe Kulin, Ataol Behramoğlu, Müjdat Gezen ve Hayati Asılyazıcı gibi birçok ünlü ismin bulunduğu aylık kültür sanat ve edebiyat dergisi “Masa” yayın hayatına başladı.
Dergi; resimden tiyatroya, müzikten sinemaya kadar birçok sanat alanına dair inceleme yazılarının yanı sıra, tüm edebi türlerde (deneme-öykü-şiir) serbest çalışmalara yer veriyor.
Mayıs - Haziran sayısı okuyucuyla buluştu
Gazeteci, Yazar ve Eleştirmen Hayati Asılyazıcı’nın ‘Yayın Danışmanı’ olarak yer aldığı kadroda ‘Genel Yayın Yönetmeni’ koltuğunda Gamze İyem oturuyor.
Selnur Güneş ve Şeydanur Kantoğlu ikilisinin yürüttüğü ‘Yazı İşleri Kurulu’nun yanı sıra Türkçenin temiz ve hatasız kullanımı noktasında, redaksiyon çalışmalarıyla katkı sağlayan Beyazıt Kahraman bulunuyor.
Yenilikçi bir konsept ve mizanpaj tasarımına sahip olan derginin ‘Görsel Yönetmenliği’ni ise Turgay Oğuz üstleniyor.
"Tepeden inmedik, çekirdekten yeşerdik" diyen dergi okuyucularını şu yazıyla selamlıyor:
'Merhaba,
Hayatı kalemlerden akıp kâğıtlara dökülen, dizüstüne sığmayıp ‘Masa’lara yayılanların dergisiyle karşınızdayız. Hoşluklarla geldik, Hoş bulmanızı dileriz. “Hayat aslında anlamsız bir bulanıklıktır ama ona anlam katabilmek gerekir. Mutlaka bir tercihiniz olmalı, ona dayanmalı, onun için mücadele etmelisiniz” diyen Albert Camus’dan rüzgâr aldı mücadelemiz. Çok yazdık, çokça çizdik bugüne kadar. Sözlükler, bloglar, gazeteler, sosyal ağlar ve dergiler… Birçoğunuz ile birçok kez karşılaştık kelimelerimizle.
Kısacası; tepeden inme değil, çekirdekten yeşerme bir dergi var ellerinizde. Burada anlattıklarımız da zaten, dergiyi tutuş açınızla hayalleriniz arasındaki yerin tam içinde. Hayatımız boyunca düşünme, sorgulama, eleştirme ve bu doğrultuda çalışmaktan asla vazgeçmemenin bilincini taşıdık. Ve bir gün hayatın tetiği bizi, beynimizdekileri, kalbimizdekileri, vicdan dediğimiz, içine değer yargılarımızı koyduğumuz soyutluğu, somutlaştırma yoluna itti.
Daha mutlu olacağımıza, bütün gücümüz ve enerjimizle inandığımız yeni bir hayata başlama heyecanı içine girince de yayılmaya bu ‘Masa’da devam etmeyi seçtik. Bu somutlaşma fikri aklımıza düştüğünden beri bazen sağduyu ile kötü niyetin savaşının ortasında bulduk kendimizi. “İsmi ne olacak?” sorusundan başlayan ve bugünlere gelen süreçte, amatör ruhun heyecanıyla profesyonel tecrübenin bilgisini harmanlamaya çalıştık.
Sonunda okurlarla buluşmanın mutluluğuna erişmek için, umudun, gerçek umudun peşinde yürümekten yılmadık. Dileriz ki, bu yolun devamında yanımızda yürüyün ve arkadaşımız olun. Tecrübe ettik ki, baskı görenlerin zekâsı aslolana yönelir. Ve aslolanı bulmak için okumak lazım, çokça okumak…
Önce akılcı, sonra akıcı cümleler kurabilmek için okumak… Günlerce, gecelerce ‘Masa’ların başında okuyanlarla kader ortaklığımızı düşünürsek çok da yabancı sayılmayız birbirimize. Camus, Denemeler adlı kitabında şöyle der: “Sanat benim için tek başına tadı çıkarılan bir şey değildir. Sanat bence, en büyük sayıda insanı, ortak acılar ve sevinçlerle coşturacak görüntüleri, biçemleri bulmaktır.” Bu biçemin ‘Masadakiler’ birliğini oluşturma gayretindeyiz. Yaşadığımız çağda toplumun ayırdıklarını, ‘Masa’nın başında birleştirme gayretimize hepiniz davetlisiniz. Ama bu ‘Masa’ bir nesne değildir; canlıdır, can vermektedir, can verecektir.
Başlangıcımıza Hoş Geldiniz.
Camus’sal bir başlangıç…'
Derginin web sayfasına buradan Twitter adresine ise buradan göz atabilirsiniz...
Yorum Yazın
Yorumumu silen onedio :) En büyük Kafka Okur'muş. İyi ki varsın Kafka Okur.
Ot a Kafa ya ulaşamayacak bu dergi, ne haddine ise. Çekirdekten gel rafta bizi Kafka Okur'un yanına koy. Hoş geldiniz tez gidiniz.