Osmanlı Döneminde Cihan Pehlivanı Kara Ahmet'in Diri Diri Mezara Gömülme Hikayesi
Osmanlı Döneminde Cihan Pehlivanı Kara Ahmet'in Diri Diri Mezara Gömülme Hikayesi
Osmanlı döneminin efsanevi pehlivanlarından Kara Ahmet'in hayatının beklenmedik bir trajediyle son bulduğunu biliyor muydunuz? 1871 yılında Deliorman'da doğan Kara Ahmet, güreş kariyerinde önemli başarılar elde ederek Cihan Pehlivanı unvanını kazanmıştı. Ancak, 1902'de yaşanan ani bir olay, onun hikayesini korkunç bir sona sürükledi. Gelin Kara Ahmet’in trajik hikayesini ve onun acı ölümünü daha yakından inceleyelim.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Türk güreş geleneği Osmanlı dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip. Bu dönemde çeşitli ülkelerde başarılar elde eden pek çok pehlivan yetişmiş. İşte bu pehlivanlardan biri de Cihan Pehlivanı Kara Ahmet.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1871 yılında, günümüzde Bulgaristan sınırları içinde yer alan Deliorman’da dünyaya gelen Kara Ahmet, 180 cm boyu ve 105 kg ağırlığıyla dikkat çekici bir figürdü.
Pehlivanlık geleneğinin güçlü olduğu bu topraklarda büyüyen Kara Ahmet, çocuk yaşta güreşle tanıştı. Genç yaşlarda rakiplerini alt ederek adını duyurmaya başladı.
21 yaşında İstanbul’a gittiğinde, tanınmış pehlivan Hergeleci İbrahim’in yanında eğitim aldı ve burada güçlenerek kariyerine yön verdi.
Kara Ahmet, 1894’te Gelibolu’da ilk ciddi müsabakasını kazanarak, ün kazanmaya başladı. Ardından Avrupa’ya açılan yollar onu bekliyordu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Rum organizatör Pierre ile anlaşarak Avrupa’ya gitti ve burada ünlü güreşçilerle karşılaştı. Avrupa’nın minder güreşi stiline adapte olduktan sonra, şampiyonluklar kazanarak adını duyurdu.
1899’da Paris’te düzenlenen Dünya Güreş Şampiyonası’na katılan Kara Ahmet, finalde Fransız rakibi Laurent Le Beaucairois ile karşılaştı. Tam 1 saat 3 dakika 15 saniye süren bu mücadeleyi kazanarak dünya şampiyonu unvanını elde etti.
Ardından Paul Pons gibi başka bir ünlü pehlivana karşı da başarı göstererek, unvanını korudu ve Paris’ten döndüğünde Padişah II. Abdülhamid tarafından ödüllendirildi.
Fakat, Kara Ahmet’in başarı dolu hayatı beklenmedik bir sonla noktalandı. 26 Mayıs 1902’de, bir kahvehanede otururken ani bir kalp krizi geçirdiği sanılarak, hayatını kaybettiği düşünüldü.
Cenaze namazının ardından, Piyer Loti Mezarlığı’na defnedildi. Ancak, mezardan gelen garip sesler, durumun pek de öyle olmadığını gösteriyordu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Mezar açıldığında, Kara Ahmet’in kanlar içinde ve kefenini yırtmış bir halde bulunduğu söylendi. Söylenene göre, kalp krizi geçirdikten sonra dirilerek mezardan çıkmaya çalışmış, ama ne yazık ki bu çabası sonuçsuz kalmıştı. Diri diri gömüldüğü için nefessiz kalarak hayata gözlerini yumdu.
Kara Ahmet’in mezarında ise bugün şu sözler yazılı: "Bahadırlıkta meşhur-ı cihândır, Kara Ahmet cihânın pehlivanı, zemine arkası hiç gelmemişken, felek yıktı yere o kahramanı, sukût-î penç ile kaydoldu tarih, cihân arslanı terk etti cihânı…"
Onun hikayesi sadece bir sporcu değil aynı zamanda cesareti ve azmiyle Türk güreş tarihine damgasını vurmuş bir efsane olarak kaldı. Kara Ahmet, tarihin sayfalarında asla unutulmayacak bir kahraman olarak yaşamaya devam ediyor.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Korkunç bir olay
Allah rahmet eylesin. Ama Pierre Loti değil mekanın adı. Karyağdıbaba mekanın adı.
Hurafe. Sözde hurafe karşıtları bunu içerik diye paylaşmışlar. Çok manidar.
"Roman okumam. Hayatım boyunca da okumadım. Okumayacam da. Edebiyatı da hiç sevmem. Ama bu okunmaz demek değil. İsteyen okur. Benim tercihim değil sadece."