Öldürülen Her İki Kadından Birinin Katili Kocası
‘Kadın Cinayetleri Önlenebilir’ kampanyası kapsamında yapılan bir araştırma, Türkiye’de öldürülen her iki kadından birinin katilinin eşi olduğunu ortaya koydu.
ZETE'nin haberine göre Galatasaray üniversitesi Sosyal bilimler enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver ile birlikte beş kişilik bir ekibin 2009-2013 yılları arasında gerçekleştirdiği kadın cinayetlerine yönelik araştırmaya göre, öldürülen kadınların yüzde 90'ı, kocası, nişanlısı, sevgilisi, eski kocası/nişanlısı, sevgilisi ya da babası, oğlu ve diğer erkek akrabaları, yani en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. Her iki kadından birinin katili ise: Koca!
Araştırmanın sonuçları, ‘Kadın Cinayetleri Önlenebilir’ kampanyasının ilk adımı olan Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Eylem Konferansı’nda paylaşılacak. 27-28 Kasım tarihlerinde, İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri’nde düzenlenecek konferansta Kadın Cinayetleri Acil Eylem Planı oluşturulacak ve kampanya çerçevesinde hazırlanan “Kadın Cinayetlerini Haberleştirme Kılavuzu” medyanın dikkatine sunulacak.
Ankara, Adana, İzmir, Trabzon, Van, Diyarbakır ve İstanbul’da 2014- 2015 yıllarında yürütülen ve kadın cinayetlerinin veri analizi, dava ve medya analiziyle saha çalışması bulgularını içeren araştırma kadın cinayetlerinin temelde kadın-erkek eşitliğinin reddi ve cinsiyetçilikten kaynaklandığını, birçok kurum ve kesimin açık veya örtük onayıyla işlenen örgütlü, sistematik ve politik cinayetler olduğunu gösterdi.
Kadın cinayetlerinin, kadınlar üzerinde mutlak tasarrufları olduğunu varsayan en yakınlarındaki erkekler tarafından, bu egemenliğe, baskıya karşı koyan, itaat etmeyen kadınlara karşı işlendiğini bir kez daha ortaya koydu. Her iki cinayetten birinin “bahanesi” ayrılma, reddedilme, kıskançlık olması; kadınların ayrılma, reddetme ve özgür seçim hakkı olmadığını gösteriyor.
Cinayetler yanı başımızda, gözümüzün önünde
Araştırma, 2009-2013 yılları arasında 949 kadın cinayetinin işlendiği Türkiye’de, her beş kadından birinin sokakta veya kamuya açık alanda katledildiğini de ortaya çıkardı. Başka bir deyişle, biz yolda yürürken, çay bahçesinde otururken; savcılığa başvurduğu, koruma aldığı halde devletin gözetiminde bir kadın, hepimizin yanı başında katlediliyor.
Kadın cinayetleri önlenebilir
Araştırmanın ulaştığı bir başka önemli bulgu: Birçok kurum ve kesimin açık veya örtük onayıyla, erkeklere verilen bir tür “öldürme ehliyeti”yle, göz göre göre gelen cinayetlerin, politik irade ve etkin uygulamalarla; kadınların güçlenmesi ve dayanışmasıyla önlenebileceği. Konferansın ise eylem planı öneren araştırmasının tüm sonuçlarıyla birlikte, bütün bunlar tartışmaya açması planlanıyor.
Kadın cinayetleri haberleştirme kılavuzu
Araştırma aynı zamanda kadın katillerinin, cezalarını azaltmak için kimi zaman kendilerini tutuklayan kolluk güçlerinden fikir aldıklarını; kimi zaman da cinayetleri haberleştirirken meşrulaştıran medyadan esinlendiklerini; anlık öfkeyle öldürmekten çok incelikle hesaplayarak kadınları adeta “infaz” ettiklerini gösterdi.
Böylece araştırma Kadın Cinayetleri Haberleştirme Kılavuzu ihtiyacını da ortaya çıkardı. Kadın gazetecilerin de katıldığı Medya Çalışma Grubu’yla birlikte hazırlanan kılavuz da konferansta paylaşılacak ve daha sonra medya çalışanlarının dikkatine sunulacak.
Eylem planı konferansta son halini alacak
Filmmor Kadın Kooperatifi’nin Van Kadın Derneği, Ceren Kadın Derneği, İzmir Bağımsız Kadın İnisiyatifi, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, KAMER Vakfı, Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ile hazırladığı Kadın Cinayetleri Acil Eylem Planı’nın son halini alacağı, Avrupa Birliği ve Heinrich Böll Stiftung Derneği’nin desteğiyle yapılan konferans herkesin katkı ve katılımına açık.
Konferans ile başlayacak Kadın Cinayetleri Önlenebilir kampanyası ile tüm merkezi ve yerel yönetimler, medya ve kamuoyu, kadın cinayetlerini önlemek üzere harekete geçmeye, Kadın Cinayetleri Acil Eylem Planı’nı hayata geçirmeye çağrılacak.